2) Sūrat Al-Baqarah

Printed format

2) سُورَة البَقَرَه

'Alif-Lām-Mīm

002001.Elif Lâm Mîm.1

أَلِف-لَام-مِيم
Dhālika Al-Kitābu Lā Rayba Fīhi Hudáan Lilmuttaqīna

002002.Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmektensakınanlar için yol göstericidir.

ذَلِكَ الْكِتَابُ لاَ رَيْبَ فِيه ِِ هُدى ً لِلْمُتَّقِينَ
Al-Ladhīna Yu'uminūna Bil-Ghaybi Wa Yuqīmūna Aş-Şalāata Wa Mimmā Razaqnāhum Yunfiqūna

002003.Onlar gaybeinanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızıkolarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.

الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ الصَّلاَةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ
Wa Al-Ladhīna Yu'uminūna Bimā 'Unzila 'Ilayka Wa Mā 'Unzila Min Qablika Wa Bil-'Ākhirati Hum Yūqinūna

002004.Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar.Ahirete de kesin olarak inanırlar.

وَالَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِمَا أُنْزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ وَبِالآخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ
'Ūlā'ika `Alá Hudáan Min Rabbihim Wa 'Ūlā'ika Humu Al-Mufliĥūna

002005.İşte onlar Rab’lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşaerenler de işte onlardır.

أُوْلَائِكَ عَلَى هُدى ً مِنْ رَبِّهِمْ وَأُوْلَائِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
'Inna Al-Ladhīna Kafarū Sawā'un `Alayhim 'A 'Andhartahum 'Am Lam Tundhirhum Lā Yu'uminūna

002006.Küfre saplananlara gelince, onları uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir, inanmazlar.

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا سَوَاءٌ عَلَيْهِمْ أَ أَنذَرْتَهُمْ أَمْ لَمْ تُنذِرْهُمْ لاَ يُؤْمِنُونَ
Khatama Allāhu `Alá Qulūbihim Wa `Alá Sam`ihim Wa `Alá 'Abşārihim Ghishāwatun Wa Lahum `Adhābun `Ažīmun

002007.Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerindede bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır.

خَتَمَ اللَّهُ عَلَى قُلُوبِهِمْ وَعَلَى سَمْعِهِمْ وَعَلَى أَبْصَارِهِمْ غِشَاوَة ٌ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيم ٌ
Wa Mina An-Nāsi Man Yaqūlu 'Āmannā Billāhi Wa Bil-Yawmi Al-'Ākhiri Wa Mā Hum Bimu'uminīna

002008.İnsanlardan, inanmadıkları halde, “Allah’a ve ahiret gününe inandık”diyenler de vardır.

وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَقُولُ آمَنَّا بِاللَّهِ وَبِالْيَوْمِ الآخِرِ وَمَا هُمْ بِمُؤْمِنِينَ
Yukhādi`ūna Allāha Wa Al-Ladhīna 'Āmanū Wa Mā Yakhda`ūna 'Illā 'Anfusahum Wa Mā Yash`urūna

002009.Bunlar Allah’ı ve mü’minleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadecekendilerini aldatırlar da farkında değillerdir.

يُخَادِعُونَ اللَّهَ وَالَّذِينَ آمَنُوا وَمَا يَخْدَعُونَ إِلاّ أَنفُسَهُمْ وَمَا يَشْعُرُونَ
Fī Qulūbihim Marađun Fazādahumu Allāhu Marađāan Wa Lahum `Adhābun 'Alīmun Bimā Kānū Yakdhibūna

002010.Kalplerinde münafıklıktan kaynaklanan bir hastalık vardır. Allah daonların hastalıklarını artırmıştır. Söyledikleri yalana karşılık da onlaraelem dolu bir azap vardır.

فِي قُلُوبِهِمْ مَرَض ٌ فَزَادَهُمُ اللَّهُ مَرَضا ً وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيم ٌ بِمَا كَانُوا يَكْذِبُونَ
Wa 'Idhā Qīla Lahum Lā Tufsidū Fī Al-'Arđi Qālū 'Innamā Naĥnu Muşliĥūna

002011.Bunlara, “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiğinde, “Biz ancak ıslahedicileriz!” derler.

وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ لاَ تُفْسِدُوا فِي الأَرْضِ قَالُوا إِنَّمَا نَحْنُ مُصْلِحُونَ
'Alā 'Innahum Humu Al-Mufsidūna Wa Lakin Lā Yash`urūna

002012.İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkındadeğillerdir.

أَلاَ إِنَّهُمْ هُمُ الْمُفْسِدُونَ وَلَكِنْ لاَ يَشْعُرُونَ
Wa 'Idhā Qīla Lahum 'Āminū Kamā 'Āmana An-Nāsu Qālū 'Anu'uminu Kamā 'Āmana As-Sufahā'u 'Alā 'Innahum Humu As-Sufahā'u Wa Lakin Lā Ya`lamūna

002013.Onlara, “İnsanların inandıkları gibi siz de inanın” denildiğinde ise,“Biz de akılsızlar gibi iman mı edelim?” derler.4İyi bilin ki, asılakılsızlar kendileridir, fakat bilmezler.

وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ آمِنُوا كَمَا آمَنَ النَّاسُ قَالُوا أَنُؤْمِنُ كَمَا آمَنَ السُّفَهَاءُ أَلاَ إِنَّهُمْ هُمُ السُّفَهَاءُ وَلَكِنْ لاَ يَعْلَمُونَ
Wa 'Idhā Laqū Al-Ladhīna 'Āmanū Qālū 'Āmannā Wa 'Idhā Khalaw 'Ilá Shayāţīnihim Qālū 'Innā Ma`akum 'Innamā Naĥnu Mustahzi'ūna

002014.İman edenlerle karşılaştıkları zaman, “İnandık” derler. Fakatşeytanlarıyla (münafık dostlarıyla) yalnız kaldıkları zaman, “Şüphesiz,biz sizinle beraberiz. Biz ancak onlarla alay ediyoruz” derler.

وَإِذَا لَقُوا الَّذِينَ آمَنُوا قَالُوا آمَنَّا وَإِذَا خَلَوْا إِلَى شَيَاطِينِهِمْ قَالُوا إِنَّا مَعَكُمْ إِنَّمَا نَحْنُ مُسْتَهْزِئُونَ
Allāhu Yastahzi'u Bihim Wa Yamudduhum Fī Ţughyānihim Ya`mahūna

002015.Gerçekte Allah onlarla alay eder (alaylarından dolayı onlarıcezalandırır); azgınlıkları içinde bocalayıp dururlarken onlara mühletverir.

اللَّهُ يَسْتَهْزِئُ بِهِمْ وَيَمُدُّهُمْ فِي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ
'Ūlā'ika Al-Ladhīna Ashtaraw Ađ-Đalālata Bil-Hudá Famā Rabiĥat Tijāratuhum Wa Mā Kānū Muhtadīna

002016.İşte onlar, hidayete karşılık sapıklığı satın almış kimselerdir. Buyüzden alışverişleri onlara kâr getirmemiş ve (sonuçta) doğru yolubulamamışlardır.

أُوْلَائِكَ الَّذِينَ اشْتَرَوُا الضَّلاَلَةَ بِالْهُدَى فَمَا رَبِحَتْ تِجَارَتُهُمْ وَمَا كَانُوا مُهْتَدِينَ
Mathaluhum Kamathali Al-Ladhī Astawqada Nārāan Falammā 'Ađā'at Mā Ĥawlahu Dhahaba Allāhu Binūrihim Wa Tarakahum Fī Žulumātin Lā Yubşirūna

002017.Onların durumu, (geceleyin) ateş yakan kimsenin durumuna benzer: Ateş tamçevresini aydınlattığı sırada Allah ışıklarını yok ediverir de onları göremezbir şekilde karanlıklar içinde bırakıverir.

مَثَلُهُمْ كَمَثَلِ الَّذِي اسْتَوْقَدَ نَارا ً فَلَمَّا أَضَاءَتْ مَا حَوْلَه ُُ ذَهَبَ اللَّهُ بِنُورِهِمْ وَتَرَكَهُمْ فِي ظُلُمَات ٍ لاَ يُبْصِرُونَ
Şummun Bukmun `Umyun Fahum Lā Yarji`ūna

002018.Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.

صُمّ ٌ بُكْمٌ عُمْي ٌ فَهُمْ لاَ يَرْجِعُونَ
'Aw Kaşayyibin Mina As-Samā'i Fīhi Žulumātun Wa Ra`dun Wa Barqun Yaj`alūna 'Aşābi`ahum Fī 'Ādhānihim Mina Aş-Şawā`iqi Ĥadhara Al-Mawti Wa Allāhu Muĥīţun Bil-Kāfirīna

002019.Yahut onların durumu, gökten yoğun karanlıklar içinde gök gürültüsü veşimşekle sağanak halinde boşanan yağmura tutulmuş kimselerin durumugibidir. Ölüm korkusuyla, yıldırım seslerinden parmaklarını kulaklarınatıkarlar. Oysa Allah, kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır.

أَوْ كَصَيِّب ٍ مِنَ السَّمَاءِ فِيه ِِ ظُلُمَات ٌ وَرَعْد ٌ وَبَرْق ٌ يَجْعَلُونَ أَصَابِعَهُمْ فِي آذَانِهِمْ مِنَ الصَّوَاعِقِ حَذَرَ الْمَوْتِ وَاللَّهُ مُحِيط ٌ بِالْكَافِرِينَ
Yakādu Al-Barqu Yakhţafu 'Abşārahum Kullamā 'Ađā'a Lahum Mashaw Fīhi Wa 'Idhā 'Ažlama `Alayhim Qāmū Wa Law Shā'a Allāhu Ladhahaba Bisam`ihim Wa 'Abşārihim 'Inna Allāha `Alá Kulli Shay'in Qadīrun

002020.Şimşek neredeyse gözlerini alıverecek. Önlerini her aydınlatışındaışığında yürürler. Karanlık çökünce dikilip kalırlar. Allah dileseydi,elbette onların işitme ve görme duyularını giderirdi. Şüphesiz Allah herşeye hakkıyla gücü yetendir.

يَكَادُ الْبَرْقُ يَخْطَفُ أَبْصَارَهُمْ كُلَّمَا أَضَاءَ لَهُمْ مَشَوْا فِيه ِِ وَإِذَا أَظْلَمَ عَلَيْهِمْ قَامُوا وَلَوْ شَاءَ اللَّهُ لَذَهَبَ بِسَمْعِهِمْ وَأَبْصَارِهِمْ إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْء ٍ قَدِير ٌ
Yā 'Ayyuhā An-Nāsu A`budū Rabbakumu Al-Ladhī Khalaqakum Wa Al-Ladhīna Min Qablikum La`allakum Tattaqūna

002021.Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet edinki, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız.

يَا أَيُّهَا النَّاسُ اعْبُدُوا رَبَّكُمُ الَّذِي خَلَقَكُمْ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
Al-Ladhī Ja`ala Lakumu Al-'Arđa Firāshāan Wa As-Samā'a Binā'an Wa 'Anzala Mina As-Samā'i Mā'an Fa'akhraja Bihi Mina Ath-Thamarāti Rizqāan Lakum Falā Taj`alū Lillāhi 'Andādāan Wa 'Antum Ta`lamūna

002022.O, yeri sizin için döşek, göğü de bina yapan, gökten su indirip onunlasize rızık olarak çeşitli ürünler çıkarandır. Öyleyse siz de bile bileAllah’a ortaklar koşmayın.

الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الأَرْضَ فِرَاشا ً وَالسَّمَاءَ بِنَاء ً وَأَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاء ً فَأَخْرَجَ بِه ِِ مِنَ الثَّمَرَاتِ رِزْقا ً لَكُمْ فَلاَ تَجْعَلُوا لِلَّهِ أَندَادا ً وَأَنْتُمْ تَعْلَمُونَ
Wa 'In Kuntum Fī Raybin Mimmā Nazzalnā `Alá `Abdinā Fa'tū Bisūratin Min Mithlihi Wa AdShuhadā'akum Min Dūni Allāhi 'In Kuntum Şādiqīna

002023.Eğer kulumuza (Muhammed’e) indirdiğimiz (Kur’an) hakkında şüphedeiseniz, haydin onun benzeri bir sûre getirin ve eğer doğru söyleyenleriseniz, Allah’tan başka şahitlerinizi çağırın (ve bunu ispat edin).

وَإِنْ كُنتُمْ فِي رَيْب ٍ مِمَّا نَزَّلْنَا عَلَى عَبْدِنَا فَأْتُوا بِسُورَة ٍ مِنْ مِثْلِه ِِ وَادْعُوا شُهَدَاءَكُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ إِنْ كُنتُمْ صَادِقِينَ
Fa'in Lam Taf`alū Wa Lan Taf`alū Fa Attaqū An-Nāra Allatī Waqūduhā An-Nāsu Wa Al-Ĥijāratu 'U`iddat Lilkāfirīna

002024.Eğer, yapamazsanız -ki hiçbir zaman yapamayacaksınız- o halde yakıtıinsanlarla taşlar olan ateşten sakının. O ateş kafirler içinhazırlanmıştır.

فَإِنْ لَمْ تَفْعَلُوا وَلَنْ تَفْعَلُوا فَاتَّقُوا النَّارَ الَّتِي وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ أُعِدَّتْ لِلْكَافِرِينَ
Wa Bashshiri Al-Ladhīna 'Āmanū Wa `Amilū Aş-Şāliĥāti 'Anna Lahum Jannātin Tajrī Min Taĥtihā Al-'Anhāru Kullamā Ruziqū Minhā Min Thamaratin Rizqāan Qālū Hādhā Al-Ladhī Ruziqnā Min Qablu Wa 'Utū Bihi Mutashābihāan Wa Lahum Fīhā 'Azwājun Muţahharatun Wa Hum Fīhā Khālidūna

002025.İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akancennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızıkverilişinde, “Bu (tıpkı) daha önce (dünyada iken) bize verilen rızık!”diyecekler. Halbuki bu rızık onlara (dünyadakine) benzer olarak verilmiştir.Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedi kalacaklardır.

وَبَشِّرِ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ جَنَّات ٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الأَنْهَارُ كُلَّمَا رُزِقُوا مِنْهَا مِنْ ثَمَرَة ٍ رِزْقا ً قَالُوا هَذَا الَّذِي رُزِقْنَا مِنْ قَبْلُ وَأُتُوا بِه ِِ مُتَشَابِها ً وَلَهُمْ فِيهَا أَزْوَاج ٌ مُطَهَّرَة ٌ وَهُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
'Inna Allāha Lā Yastaĥyī 'An Yađriba Mathalāan Mā Ba`ūđatan Famā Fawqahā Fa'ammā Al-Ladhīna 'Āmanū Faya`lamūna 'Annahu Al-Ĥaqqu Min Rabbihim Wa 'Ammā Al-Ladhīna Kafarū Fayaqūlūna Mādhā 'Arāda Allāhu Bihadhā Mathalāan Yuđillu Bihi Kathīrāan Wa Yahdī Bihi Kathīrāan Wa Mā Yuđillu Bihi 'Illā Al-Fāsiqīna

002026.Allah bir sivrisineği, ondan daha da ötesi bir varlığı örnek olarakvermekten çekinmez. İman edenler onun, Rablerinden (gelen) bir gerçekolduğunu bilirler. Küfre saplananlar ise, “Allah örnek olarak bununla neyikastetmiştir?” derler. (Allah) onunla bir çoklarını saptırır, birçoklarını da doğru yola iletir. Onunla ancak fasıkları saptırır.5

إِنَّ اللَّهَ لاَ يَسْتَحْيِي أَنْ يَضْرِبَ مَثَلا ً مَا بَعُوضَة ً فَمَا فَوْقَهَا فَأَمَّا الَّذِينَ آمَنُوا فَيَعْلَمُونَ أَنَّهُ الْحَقُّ مِنْ رَبِّهِمْ وَأَمَّا الَّذِينَ كَفَرُوا فَيَقُولُونَ مَاذَا أَرَادَ اللَّهُ بِهَذَا مَثَلا ً يُضِلُّ بِه ِِ كَثِيرا ً وَيَهْدِي بِه ِِ كَثِيرا ً وَمَا يُضِلُّ بِهِ~ِ إِلاَّ الْفَاسِقِينَ
Al-Ladhīna Yanquđūna `Ahda Allāhi Min Ba`di Mīthāqihi Wa Yaqţa`ūna Mā 'Amara Allāhu Bihi 'An Yūşala Wa Yufsidūna Fī Al-'Arđi 'Ūlā'ika Humu Al-Khāsirūna

002027.Onlar, Allah’a verdikleri sözü, pekiştirilmesinden sonra bozan,Allah’ın korunmasını emrettiği bağları (iman, akrabalık, beşeri ve ahlâkibütün ilişkileri) koparan ve yeryüzünde bozgunculuk yapan kimselerdir.İşte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.

الَّذِينَ يَنقُضُونَ عَهْدَ اللَّهِ مِنْ بَعْدِ مِيثَاقِه ِِ وَيَقْطَعُونَ مَا أَمَرَ اللَّهُ بِهِ~ِ أَنْ يُوصَلَ وَيُفْسِدُونَ فِي الأَرْضِ أُوْلَائِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ
Kayfa Takfurūna Billāhi Wa Kuntum 'Amwātāan Fa'aĥyākum Thumma Yumītukum Thumma Yuĥyīkum Thumma 'Ilayhi Turja`ūna

002028.Siz cansız (henüz yok) iken sizi dirilten (dünyaya getiren) Allah’ınasıl inkar ediyorsunuz? Sonra sizleri öldürecek, sonra yinediriltecektir. En sonunda ona döndürüleceksiniz.

كَيْفَ تَكْفُرُونَ بِاللَّهِ وَكُنتُمْ أَمْوَاتا ً فَأَحْيَاكُمْ ثُمَّ يُمِيتُكُمْ ثُمَّ يُحْيِيكُمْ ثُمَّ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ
Huwa Al-Ladhī Khalaqa Lakum Mā Fī Al-'Arđi Jamī`āan Thumma Astawá 'Ilá As-Samā'i Fasawwāhunna Sab`a Samāwātin Wa Huwa Bikulli Shay'in `Alīmun

002029.O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe yöneliponları yedi gök halinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilendir.

هُوَ الَّذِي خَلَقَ لَكُمْ مَا فِي الأَرْضِ جَمِيعا ً ثُمَّ اسْتَوَى إِلَى السَّمَاءِ فَسَوَّاهُنَّ سَبْعَ سَمَاوَات ٍ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيم ٌ
Wa 'Idh Qāla Rabbuka Lilmalā'ikati 'Innī Jā`ilun Al-'Arđi Khalīfatan Qālū 'Ataj`alu Fīhā Man Yufsidu Fīhā Wa Yasfiku Ad-Dimā'a Wa Naĥnu Nusabbiĥu Biĥamdika Wa Nuqaddisu Laka Qāla 'Innī 'A`lamu Mā Lā Ta`lamūna

002030.Hani, Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. Onlar,“Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sanahamdederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz.” demişler, Allah da, “Ben sizinbilmediğinizi bilirim” demişti.

وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلاَئِكَةِ إِنِّي جَاعِل ٌ فِي الأَرْضِ خَلِيفَة ً قَالُوا أَتَجْعَلُ فِيهَا مَنْ يُفْسِدُ فِيهَا وَيَسْفِكُ الدِّمَاءَ وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَ قَالَ إِنِّي أَعْلَمُ مَا لاَ تَعْلَمُونَ
Wa `Allama 'Ādama Al-'Asmā'a Kullahā Thumma `Arađahum `Alá Al-Malā'ikati Faqāla 'Anbi'ūnī Bi'asmā'i Hā'uulā' 'In Kuntum Şādiqīna

002031.Allah Adem’e bütün varlıkların isimlerini öğretti. Sonra onlarımeleklere göstererek, “Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi bana bunlarınisimlerini bildirin” dedi.

وَعَلَّمَ آدَمَ الأَسْمَاءَ كُلَّهَا ثُمَّ عَرَضَهُمْ عَلَى الْمَلاَئِكَةِ فَقَالَ أَنْبِئُونِي بِأَسْمَاءِ هَاؤُلاَء إِنْ كُنتُمْ صَادِقِينَ
Qālū Subĥānaka Lā `Ilma Lanā 'Illā Mā `Allamtanā 'Innaka 'Anta Al-`Alīmu Al-Ĥakīmu

002032.Melekler, “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Senin bizeöğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz her şeyihakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan sensin” dediler.

قَالُوا سُبْحَانَكَ لاَ عِلْمَ لَنَا إِلاَّ مَا عَلَّمْتَنَا إِنَّكَ أَنْتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ
Qāla Yā 'Ādamu 'Anbi'hum Bi'asmā'ihim Falammā 'Anba'ahum Bi'asmā'ihim Qāla 'Alam 'Aqul Lakum 'Innī 'A`lamu Ghayba As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Wa 'A`lamu Mā Tubdūna Wa Mā Kuntum Taktumūna

002033.Allah şöyle dedi: “Ey Adem! Onlara bunların isimlerini söyle.” Adem,meleklere onların isimlerini bildirince Allah, “Size, göklerin ve yeringaybını şüphesiz ki ben bilirim, yine açığa vurduklarınızı da, gizlituttuklarınızı da ben bilirim demedim mi?” dedi.

قَالَ يَا آدَمُ أَنْبِئْهُمْ بِأَسْمَائِهِمْ فَلَمَّا أَنْبَأَهُمْ بِأَسْمَائِهِمْ قَالَ أَلَمْ أَقُلْ لَكُمْ إِنِّي أَعْلَمُ غَيْبَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَأَعْلَمُ مَا تُبْدُونَ وَمَا كُنتُمْ تَكْتُمُونَ
Wa 'Idh Qulnā Lilmalā'ikati Asjudū Li'dama Fasajadū 'Illā 'Iblīsa 'Abá Wa Astakbara Wa Kāna Mina Al-Kāfirīna

002034.Hani meleklere, “Adem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis hariçbütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış,büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu.

وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلاَئِكَةِ اسْجُدُوا لِأدَمَ فَسَجَدُوا إِلاَّ إِبْلِيسَ أَبَى وَاسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنَ الْكَافِرِينَ
Wa Qulnā Yā 'Ādamu Askun 'Anta Wa Zawjuka Al-Jannata Wa Kulā Minhā Raghadāan Ĥaythu Shi'tumā Wa Lā Taqrabā Hadhihi Ash-Shajarata Fatakūnā Mina Až-Žālimīna

002035.Dedik ki: “Ey Adem! Sen ve eşin cennete yerleşin. Orada dilediğinizgibi bol bol yiyin, ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerdenolursunuz.”

وَقُلْنَا يَا آدَمُ اسْكُنْ أَنْتَ وَزَوْجُكَ الْجَنَّةَ وَكُلاَ مِنْهَا رَغَداً حَيْثُ شِئْتُمَا وَلاَ تَقْرَبَا هَذِهِ الشَّجَرَةَ فَتَكُونَا مِنَ الظَّالِمِينَ
Fa'azallahumā Ash-Shayţānu `Anhā Fa'akhrajahumā Mimmā Kānā Fīhi Wa Qulnā Ahbiţū Ba`đukum Liba`đin `Adūwun Wa Lakum Al-'Arđi Mustaqarrun Wa Matā`un 'Ilá Ĥīnin

002036.Derken, şeytan ayaklarını oradan kaydırdı. Onları içinde bulunduklarıkonumdan çıkardı. Bunun üzerine biz de, “Birbirinize düşman olarak inin.Sizin için yeryüzünde belli bir süre barınak ve yararlanma vardır” dedik.

فَأَزَلَّهُمَا الشَّيْطَانُ عَنْهَا فَأَخْرَجَهُمَا مِمَّا كَانَا فِيه ِِ وَقُلْنَا اهْبِطُوا بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ عَدُوّ ٌ وَلَكُمْ فِي الأَرْضِ مُسْتَقَرّ ٌ وَمَتَاع ٌ إِلَى حِين ٍ
Fatalaqqá 'Ādamu Min Rabbihi Kalimātin Fatāba `Alayhi 'Innahu Huwa At-Tawwābu Ar-Raĥīmu

002037.Derken, Adem (vahy yoluyla) Rabbinden birtakım kelimeler aldı, (onlarlaamel edip Rabb’ine yalvardı. O da) bunun üzerine tövbesini kabul etti.Şüphesiz o, tövbeleri çok kabul edendir, çok bağışlayandır.

فَتَلَقَّى آدَمُ مِنْ رَبِّه ِِ كَلِمَات ٍ فَتَابَ عَلَيْهِ إِنَّه ُُ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ
Qulnā Ahbiţū Minhā Jamī`āan Fa'immā Ya'tiyannakum Minnī Hudáan Faman Tabi`a Hudāya Falā Khawfun `Alayhim Wa Lā Hum Yaĥzanūna

002038.“İnin oradan (cennetten) hepiniz. Tarafımdan size bir yol gösterici (peygamber)gelir de kim ona uyarsa, onlar için herhangi bir korku yoktur, onlarüzülmeyeceklerdir” dedik.

قُلْنَا اهْبِطُوا مِنْهَا جَمِيعا ً فَإِمَّا يَأْتِيَنَّكُمْ مِنِّي هُدى ً فَمَنْ تَبِعَ هُدَايَ فَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ
Wa Al-Ladhīna Kafarū Wa Kadhdhabū Bi'āyātinā 'Ūlā'ika 'Aşĥābu An-Nāri Hum Fīhā Khālidūna

002039.İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlarcehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.

وَالَّذِينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِآيَاتِنَا أُوْلَائِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
Yā Banī 'Isrā'īla Adhkurū Ni`matiya Allatī 'An`amtu `Alaykum Wa 'Awfū Bi`ahdī 'Ūfi Bi`ahdikum Wa 'Īyāya Fārhabūni

002040.Ey İsrailoğulları !Size verdiğim nimeti hatırlayın. Bana verdiğinizsözü yerine getirin ki ben de size verdiğim sözü yerine getireyim. Yalnızbenden korkun.

يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ اذْكُرُوا نِعْمَتِيَ الَّتِي أَنْعَمْتُ عَلَيْكُمْ وَأَوْفُوا بِعَهْدِي أُوفِ بِعَهْدِكُمْ وَإِيَّايَ فَارْهَبُونِ
Wa 'Āminū Bimā 'Anzaltu Muşaddiqāan Limā Ma`akum Wa Lā Takūnū 'Awwala Kāfirin Bihi Wa Lā Tashtarū Bi'āyātī Thamanāan Qalīlāan Wa 'Īyāya Fa Attaqūni

002041.Elinizdeki Tevrat’ı tasdik edici olarak indirdiğimize (Kur’an’a) imanedin. Onu inkâr edenlerin ilki olmayın. Âyetlerimi az bir karşılığadeğişmeyin ve bana karşı gelmekten sakının.

وَآمِنُوا بِمَا أَنزَلْتُ مُصَدِّقا ً لِمَا مَعَكُمْ وَلاَ تَكُونُوا أَوَّلَ كَافِر ٍ بِه ِِ وَلاَ تَشْتَرُوا بِآيَاتِي ثَمَنا ً قَلِيلا ً وَإِيَّايَ فَاتَّقُونِ
Wa Lā Talbisū Al-Ĥaqqa Bil-Bāţili Wa Taktumū Al-Ĥaqqa Wa 'Antum Ta`lamūna

002042.Hakkı bâtılla karıştırıp da bile bile hakkı gizlemeyin.

وَلاَ تَلْبِسُوا الْحَقَّ بِالْبَاطِلِ وَتَكْتُمُوا الْحَقَّ وَأَنْتُمْ تَعْلَمُونَ
Wa 'Aqīmū Aş-Şalāata Wa 'Ā Az-Zakāata Wa Arka`ū Ma`a Ar-Rāki`īna

002043.Namazı kılın, zekatı verin. Rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin.

وَأَقِيمُوا الصَّلاَةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَارْكَعُوا مَعَ الرَّاكِعِينَ
'Ata'murūna An-Nāsa Bil-Birri Wa Tansawna 'Anfusakum Wa 'Antum Tatlūna Al-Kitāba 'Afalā Ta`qilūna

002044.Siz Kitabı (Tevrat’ı) okuyup durduğunuz halde, kendinizi unutupbaşkalarına iyiliği mi emrediyorsunuz? (Yaptığınızın çirkinliğini)anlamıyor musunuz?

أَتَأْمُرُونَ النَّاسَ بِالْبِرِّ وَتَنسَوْنَ أَنفُسَكُمْ وَأَنْتُمْ تَتْلُونَ الْكِتَابَ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ
Wa Asta`īnū Biş-Şabri Wa Aş-Şalāati Wa 'Innahā Lakabīratun 'Illā `Alá Al-Khāshi`īna

002045.Sabrederek ve namaz kılarak (Allah’tan) yardım dileyin.Şüphesiznamaz, Allah’a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir.

وَاسْتَعِينُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلاَةِ وَإِنَّهَا لَكَبِيرَة ٌ إِلاَّ عَلَى الْخَاشِعِينَ
Al-Ladhīna Yažunnūna 'Annahum Mulāqū Rabbihim Wa 'Annahum 'Ilayhi Rāji`ūna

002046.Onlar, Rablerine kavuşacaklarını ve gerçekten ona döneceklerini çok iyibilirler.

الَّذِينَ يَظُنُّونَ أَنَّهُمْ مُلاَقُو رَبِّهِمْ وَأَنَّهُمْ إِلَيْهِ رَاجِعُونَ
Yā Banī 'Isrā'īla Adhkurū Ni`matiya Allatī 'An`amtu `Alaykum Wa 'Annī Fađđaltukum `Alá Al-`Ālamīna

002047.Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve (bir zamanlar) sizi cümleâleme üstün kıldığımı hatırlayın.

يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ اذْكُرُوا نِعْمَتِيَ الَّتِي أَنْعَمْتُ عَلَيْكُمْ وَأَنِّي فَضَّلْتُكُمْ عَلَى الْعَالَمِينَ
Wa Attaqū Yawmāan Lā Tajzī Nafsun `An Nafsin Shay'āan Wa Lā Yuqbalu Minhā Shafā`atun Wa Lā Yu'ukhadhu Minhā `Adlun Wa Lā Hum Yunşarūna

002048.Öyle bir günden sakının ki o gün hiç kimse bir başkası adına bir şeyödeyemez. Hiçbir kimseden herhangi bir şefaat kabul olunmaz, fidyealınmaz.Onlara yardım da edilmez.

وَاتَّقُوا يَوْما ً لاَ تَجْزِي نَفْسٌ عَنْ نَفْس ٍ شَيْئا ً وَلاَ يُقْبَلُ مِنْهَا شَفَاعَة ٌ وَلاَ يُؤْخَذُ مِنْهَا عَدْل ٌ وَلاَ هُمْ يُنصَرُونَ
Wa 'Idh Najjaynākum Min 'Āli Fir`awna Yasūmūnakum Sū'a Al-`Adhābi Yudhabbiĥūna 'Abnā'akum Wa Yastaĥyūna Nisā'akum Wa Fī Dhālikum Balā'un Min Rabbikum `Ažīmun

002049.Hani, sizi azabın en kötüsüne uğratan, kadınlarınızı sağ bırakıp, oğullarınızıboğazlayan Firavun ailesinden kurtarmıştık. Bunda, size Rabbinizden (gelen)büyük bir imtihan vardı.

وَإِذْ نَجَّيْنَاكُمْ مِنْ آلِ فِرْعَوْنَ يَسُومُونَكُمْ سُوءَ الْعَذَابِ يُذَبِّحُونَ أَبْنَاءَكُمْ وَيَسْتَحْيُونَ نِسَاءَكُمْ وَفِي ذَلِكُمْ بَلاَء ٌ مِنْ رَبِّكُمْ عَظِيم ٌ
Wa 'Idh Faraqnā Bikumu Al-Baĥra Fa'anjaynākum Wa 'Aghraqnā 'Āla Fir`awna Wa 'Antum Tanžurūna

002050.Hani, sizin için denizi yarmış, sizi kurtarmış, gözlerinizin önündeFiravun ailesini suda boğmuştuk.

وَإِذْ فَرَقْنَا بِكُمُ الْبَحْرَ فَأَنْجَيْنَاكُمْ وَأَغْرَقْنَا آلَ فِرْعَوْنَ وَأَنْتُمْ تَنظُرُونَ
Wa 'Idh Wā`adnā Mūsá 'Arba`īna Laylatan Thumma Attakhadhtumu Al-`Ijla Min Ba`dihi Wa 'Antum Žālimūna

002051.Hani, biz Mûsâ ile kırk gece için sözleşmiştik. Sizler ise onunardından (kendinize) zulmederek bir buzağıyı tanrı edinmiştiniz.

وَإِذْ وَاعَدْنَا مُوسَى أَرْبَعِينَ لَيْلَة ً ثُمَّ اتَّخَذْتُمُ الْعِجْلَ مِنْ بَعْدِه ِِ وَأَنْتُمْ ظَالِمُونَ
Thumma `Afawnā `Ankum Min Ba`di Dhālika La`allakum Tashkurūna

002052.Sonra bunun ardından şükredesiniz diye sizi affetmiştik.

ثُمَّ عَفَوْنَا عَنْكُمْ مِنْ بَعْدِ ذَلِكَ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
Wa 'Idh 'Ātaynā Mūsá Al-Kitāba Wa Al-Furqāna La`allakum Tahtadūna

002053.Hani, doğru yolu tutasınız diye Mûsâ’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) ve Furkan’ivermiştik.

وَإِذْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ وَالْفُرْقَانَ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
Wa 'Idh Qāla Mūsá Liqawmihi Yā Qawmi 'Innakum Žalamtum 'Anfusakum Biāttikhādhikumu Al-`Ijla Fatūbū 'Ilá Bāri'ikumqtulū 'Anfusakum Dhālikum Khayrun Lakum `Inda Bāri'ikum Fatāba `Alaykum 'Innahu Huwa At-Tawwābu Ar-Raĥīmu

002054.Mûsâ kavmine dedi ki: “Ey kavmim! Sizler, buzağıyı ilah edinmeklekendinize yazık ettiniz. Gelin yaratıcınıza tövbe edin de nefisleriniziöldürün(kendinizi düzeltin). Bu, Yaratıcınız katında sizin için dahaiyidir. Böylece Allah da onların tövbesini kabul etti. Çünkü o, tövbeleriçok kabul edendir, çok merhametlidir.”

وَإِذْ قَالَ مُوسَى لِقَوْمِه ِِ يَا قَوْمِ إِنَّكُمْ ظَلَمْتُمْ أَنفُسَكُمْ بِاتِّخَاذِكُمُ الْعِجْلَ فَتُوبُوا إِلَى بَارِئِكُمْ فَاقْتُلُوا أَنفُسَكُمْ ذَلِكُمْ خَيْر ٌ لَكُمْ عِنْدَ بَارِئِكُمْ فَتَابَ عَلَيْكُمْ إِنَّه ُُ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ
Wa 'Idh Qultum Yā Mūsá Lan Nu'umina Laka Ĥattá Nará Allāha Jahratan Fa'akhadhatkumu Aş-Şā`iqatu Wa 'Antum Tanžurūna

002055.Hani siz, “Ey Mûsâ! Biz Allah’ı açıktan açığa görmedikçe sana aslainanmayız” demiştiniz. Bunun üzerine siz bakıp dururken sizi yıldırımçarpmıştı.

وَإِذْ قُلْتُمْ يَا مُوسَى لَنْ نُؤْمِنَ لَكَ حَتَّى نَرَى اللَّهَ جَهْرَة ً فَأَخَذَتْكُمُ الصَّاعِقَةُ وَأَنْتُمْ تَنظُرُونَ
Thumma Ba`athnākum Min Ba`di Mawtikum La`allakum Tashkurūna

002056.Sonra, şükredesiniz diye ölümünüzün ardından sizi tekrar dirilttik.

ثُمَّ بَعَثْنَاكُمْ مِنْ بَعْدِ مَوْتِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
Wa Žallalnā `Alaykumu Al-Ghamāma Wa 'Anzalnā `Alaykumu Al-Manna Wa As-Salwá Kulū Min Ţayyibāti Mā Razaqnākum Wa Mā Žalamūnā Wa Lakin Kānū 'Anfusahum Yažlimūna

002057.Bulutu üstünüze gölge yaptık. Size, kudret helvası ile bıldırcınindirdik. “Verdiğimiz rızıkların iyi ve güzel olanlarından yiyin” (dedik).Onlar (verdiğimiz nimetlere nankörlük etmekle) bize zulmetmediler fakat,kendilerine zulmediyorlardı.

وَظَلَّلْنَا عَلَيْكُمُ الْغَمَامَ وَأَنزَلْنَا عَلَيْكُمُ الْمَنَّ وَالسَّلْوَى كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَمَا ظَلَمُونَا وَلَكِنْ كَانُوا أَنفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ
Wa 'Idh Qulnā Adkhulū Hadhihi Al-Qaryata Fakulū Minhā Ĥaythu Shi'tum Raghadāan Wa Adkhulū Al-Bāba Sujjadāan Wa Qūlū Ĥiţţatun Naghfir Lakum Khaţāyākum Wa Sanazīdu Al-Muĥsinīna

002058.Hani, “Şu memleketegirin. Orada dilediğiniz gibi, bol bol yiyin. Kapısındaneğilerek tevazu ile girin ve “hıtta!” (Ya Rabbi, bizi affet) deyin ki, biz desizin hatalarınızı bağışlayalım. İyilik edenlere ise daha da fazlasınıvereceğiz” demiştik.

وَإِذْ قُلْنَا ادْخُلُوا هَذِهِ الْقَرْيَةَ فَكُلُوا مِنْهَا حَيْثُ شِئْتُمْ رَغَدا ً وَادْخُلُوا الْبَابَ سُجَّدا ً وَقُولُوا حِطَّة ٌ نَغْفِرْ لَكُمْ خَطَايَاكُمْ وَسَنَزِيدُ الْمُحْسِنِينَ
Fabaddala Al-Ladhīna Žalamū Qawlāan Ghayra Al-Ladhī Qīla Lahum Fa'anzalnā `Alá Al-Ladhīna Žalamū Rijzāan Mina As-Samā'i Bimā Kānū Yafsuqūna

002059.Derken, onların içindeki zalimler, sözü kendilerine söylenenden başkaşekle soktular. Biz de haktan ayrılmaları sebebiyle o zalimlere gökten birazap indirdik.12

فَبَدَّلَ الَّذِينَ ظَلَمُوا قَوْلاً غَيْرَ الَّذِي قِيلَ لَهُمْ فَأَنزَلْنَا عَلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا رِجْزا ً مِنَ السَّمَاءِ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ
Wa 'Idh Astasqá Mūsá Liqawmihi Faqulnā Ađrib Bi`aşāka Al-Ĥajara Fānfajarat Minhu Athnatā `Ashrata `Aynāan Qad `Alima Kullu 'Unāsin Mashrabahum Kulū Wa Ashrabū Min Rizqi Allāhi Wa Lā Ta`thaw Fī Al-'Arđi Mufsidīna

002060.Hani, Mûsâ kavmi için su dilemişti. Biz de, “Asanı kayaya vur”demiştik, böylece kayadan on iki pınar fışkırmış, her boy kendi su alacağıpınarı bilmişti. “Allah’ın rızkından yiyin, için. Yalnız, yeryüzündebozgunculuk yaparak fesat çıkarmayın” demiştik.

وَإِذْ اسْتَسْقَى مُوسَى لِقَوْمِه ِِ فَقُلْنَا اضْرِبْ بِعَصَاكَ الْحَجَرَ فَانفَجَرَتْ مِنْهُ اثْنَتَا عَشْرَةَ عَيْنا ً قَدْ عَلِمَ كُلُّ أُنَاس ٍ مَشْرَبَهُمْ كُلُوا وَاشْرَبُوا مِنْ رِزْقِ اللَّهِ وَلاَ تَعْثَوْا فِي الأَرْضِ مُفْسِدِينَ
Wa 'Idhi Qultum Yā Mūsá Lan Naşbira `Alá Ţa`āmin Wāĥidind`u Lanā Rabbaka Yukhrij Lanā Mimmā Tunbitu Al-'Arđu Min Baqlihā Wa Qiththā'ihā Wa Fūmihā Wa `Adasihā Wa Başalihā Qāla 'Atastabdilūna Al-Ladhī Huwa 'Adná Bial-Ladhī Huwa Khayrun Ahbiţū Mişrāan Fa'inna Lakum Mā Sa'altum Wa Đuribat `Alayhimu Adh-Dhillatu Wa Al-Maskanatu Wa Bā'ū Bighađabin Mina Allāhi Dhālika Bi'annahum Kānū Yakfurūna Bi'āyāti Allāhi Wa Yaqtulūna An-Nabīyīna Bighayri Al-Ĥaqqi Dhālika Bimā `Aşaw Wa Kānū Ya`tadūna

002061.Hani, “Ey Mûsâ! Biz bir çeşit yemeğe asla katlanamayız. O halde, bizimiçin Rabbine yalvar da, o bize yerden biten sebze, kabak, sarımsak,mercimek, soğan versin” demiştiniz. O da size, “İyi olanı düşük olanladeğiştirmek mi istiyorsunuz? Öyle ise inin şehre! İstedikleriniz oradavar” demişti. Böylece zillet ve yoksulluk onları kapladı. Onlar, Allah’ıngazabına uğradılar. Bunun sebebi, onların; Allah’ın âyetlerini inkârediyor, peygamberleri de haksız yere öldürüyor olmaları idi. Bütünbunların sebebi ise, isyan etmek ve aşırı gitmekte oluşlarıydı.

وَإِذِ قُلْتُمْ يَا مُوسَى لَنْ نَصْبِرَ عَلَى طَعَام ٍ وَاحِد ٍ فَادْعُ لَنَا رَبَّكَ يُخْرِجْ لَنَا مِمَّا تُنْبِتُ الأَرْضُ مِنْ بَقْلِهَا وَقِثَّائِهَا وَفُومِهَا وَعَدَسِهَا وَبَصَلِهَا قَالَ أَتَسْتَبْدِلُونَ الَّذِي هُوَ أَدْنَى بِالَّذِي هُوَ خَيْر ٌ اهْبِطُوا مِصْرا ً فَإِنَّ لَكُمْ مَا سَأَلْتُمْ وَضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ الذِّلَّةُ وَالْمَسْكَنَةُ وَبَاءُوا بِغَضَب ٍ مِنَ اللَّهِ ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ كَانُوا يَكْفُرُونَ بِآيَاتِ اللَّهِ وَيَقْتُلُونَ النَّبِيِّينَ بِغَيْرِ الْحَقِّ ذَلِكَ بِمَا عَصَوْا وَكَانُوا يَعْتَدُونَ
'Inna Al-Ladhīna 'Āmanū Wa Al-Ladhīna Hādū Wa An-Naşārá Wa Aş-Şābi'īna Man 'Āmana Billāhi Wa Al-Yawmi Al-'Ākhiri Wa `Amila Şāliĥāan Falahum 'Ajruhum `Inda Rabbihim Wa Lā Khawfun `Alayhim Wa Lā Hum Yaĥzanūna

002062.Şüphesiz, inananlar (Müslümanlar) ile, Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sâbiîlerden(her bir grubun kendi şeriatında) “Allah’a ve ahiret gününe inanan ve salihameller işleyenler için Rableri katında mükafat vardır; onlar korkuyauğramayacaklar, mahzun da olmayacaklardır” (diye hükmedilmiştir).14

إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَالَّذِينَ هَادُوا وَالنَّصَارَى وَالصَّابِئِينَ مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَعَمِلَ صَالِحا ً فَلَهُمْ أَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ
Wa 'Idh 'Akhadhnā Mīthāqakum Wa Rafa`nā Fawqakumu Aţūra Khudhū Mā 'Ātaynākum Biqūwatin Wa Adhkurū Mā Fīhi La`allakum Tattaqūna

002063.Hani, (Tevrat ile amel edeceğinize dair) sizden sağlam bir söz almış,Tûr dağını da tepenize dikmiş ve “Sakınasınız diye, size verdiğimizKitab’ı sıkı tutun, onun içindekileri düşünün (gafil olmayın)” demiştik.

وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَاقَكُمْ وَرَفَعْنَا فَوْقَكُمُ الطُّورَ خُذُوا مَا آتَيْنَاكُمْ بِقُوَّة ٍ وَاذْكُرُوا مَا فِيه ِِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
Thumma Tawallaytum Min Ba`di Dhālika Falawlā Fađlu Allāhi `Alaykum Wa Raĥmatuhu Lakuntum Mina Al-Khāsirīna

002064.Bundan sonra yine yüz çevirdiniz. Allah’ın bol nimeti ve merhametiolmasaydı herhalde ziyana uğrayanlardan olurdunuz.

ثُمَّ تَوَلَّيْتُمْ مِنْ بَعْدِ ذَلِكَ فَلَوْلاَ فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُه ُُ لَكُنتُمْ مِنَ الْخَاسِرِينَ
Wa Laqad `Alimtumu Al-Ladhīna A`tadaw Minkum As-Sabti Faqulnā Lahum Kūnū Qiradatan Khāsi'īna

002065.Şüphesiz siz, içinizden Cumartesi yasağıniçiğneyenleri bilirsiniz.Biz onlara, “Aşağılık maymunlar olun” demiştik.

وَلَقَدْ عَلِمْتُمُ الَّذِينَ اعْتَدَوْا مِنْكُمْ فِي السَّبْتِ فَقُلْنَا لَهُمْ كُونُوا قِرَدَةً خَاسِئِينَ
Faja`alnāhā Nakālāan Limā Bayna Yadayhā Wa Mā Khalfahā Wa Maw`ižatan Lilmuttaqīna

002066.Biz bunu, hem onu görenlere, hem de sonra geleceklere bir ibret veAllah’a karşı gelmekten sakınanlara da bir öğüt kıldık.16

فَجَعَلْنَاهَا نَكَالا ً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهَا وَمَا خَلْفَهَا وَمَوْعِظَة ً لِلْمُتَّقِينَ
Wa 'Idh Qāla Mūsá Liqawmihi 'Inna Allāha Ya'murukum 'An Tadhbaĥū Baqaratan Qālū 'Atattakhidhunā Huzūan Qāla 'A`ūdhu Billāhi 'An 'Akūna Mina Al-Jāhilīn

002067.Hani Mûsâ kavmine, “Allah size bir sığır kesmenizi emrediyor” demişti.Onlar da, “Sen bizimle eğleniyor musun?” demişlerdi. Mûsâ, “Kendini bilmezcahillerden olmaktan Allah’a sığınırım” demişti.17

وَإِذْ قَالَ مُوسَى لِقَوْمِهِ~ِ إِنَّ اللَّهَ يَأْمُرُكُمْ أَنْ تَذْبَحُوا بَقَرَة ً قَالُوا أَتَتَّخِذُنَا هُزُوا ً قَالَ أَعُوذُ بِاللَّهِ أَنْ أَكُونَ مِنَ الْجَاهِلِين
Qālū Ad`u Lanā Rabbaka Yubayyin Lanā Mā Hiya Qāla 'Innahu Yaqūlu 'Innahā Baqaratun Lā Fāriđun Wa Lā Bikrun `Awānun Bayna Dhālika Fāf`alū Mā Tu'umarūna

002068.“Bizim için Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bizeaçıklasın.” dediler. Mûsâ şöyle dedi: “Rabbim diyor ki: O, ne yaşlı, nekörpe, ikisi arası bir sığırdır. Haydi emrolunduğunuz işi yapın.”

قَالُوا ادْعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّنْ لَنَا مَا هِيَ قَالَ إِنَّه ُُ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَة ٌ لاَ فَارِض ٌ وَلاَ بِكْرٌ عَوَان ٌ بَيْنَ ذَلِكَ فَافْعَلُوا مَا تُؤْمَرُونَ
Qālū Ad`u Lanā Rabbaka Yubayyin Lanā Mā Lawnuhā Qāla 'Innahu Yaqūlu 'Innahā Baqaratun Şafrā'u Fāqi`un Lawnuhā Tasurru An-Nāžirīna

002069.Onlar, “Bizim için Rabbine dua et de, rengi neymiş? açıklasın” dediler.Mûsâ şöyle dedi: “Rabbim diyor ki, o, sapsarı; rengi, bakanların içiniaçan bir sığırdır” dedi.

قَالُوا ادْعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّنْ لَنَا مَا لَوْنُهَا قَالَ إِنَّه ُُ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَة ٌ صَفْرَاءُ فَاقِع ٌ لَوْنُهَا تَسُرُّ النَّاظِرِينَ
Qālū Ad`u Lanā Rabbaka Yubayyin Lanā Mā Hiya 'Inna Al-Baqara Tashābaha `Alaynā Wa 'Innā 'In Shā'a Allāhu Lamuhtadūna

002070.“Bizim için Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın.Çünkü sığırlar, bizce, birbirlerine benzemektedir. Ama Allah dilerse elbetbuluruz” dediler.

قَالُوا ادْعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّنْ لَنَا مَا هِيَ إِنَّ الْبَقَرَ تَشَابَه ََ عَلَيْنَا وَإِنَّا إِنْ شَاءَ اللَّهُ لَمُهْتَدُونَ
Qāla 'Innahu Yaqūlu 'Innahā BaqaratunDhalūlun Tuthīru Al-'Arđa Wa Lā Tasqī Al-Ĥartha MusallamatunShiyata Fīhā Qālū Al-'Āna Ji'ta Bil-Ĥaqqi Fadhabaĥūhā Wa Mā Kādū Yaf`alūna

002071.Mûsâ şöyle dedi: “Rabbim diyor ki, o; çift sürmek, ekin sulamak içinboyunduruğa vurulmamış, kusursuz, hiç alacası olmayan bir sığırdır”.Onlar, “İşte, şimdi tam doğrusunu bildirdin” dediler. Nihayet o sığırıkestiler. Neredeyse bunu yapmayacaklardı.

قَالَ إِنَّه ُُ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَة ٌ لاَ ذَلُول ٌ تُثِيرُ الأَرْضَ وَلاَ تَسْقِي الْحَرْثَ مُسَلَّمَة ٌ لاَ شِيَةَ فِيهَا قَالُوا الآنَ جِئْتَ بِالْحَقِّ فَذَبَحُوهَا وَمَا كَادُوا يَفْعَلُونَ
Wa 'Idh Qataltum Nafsāan Fa Addāra'tum Fīhā Wa Allāhu Mukhrijun Mā Kuntum Taktumūna

002072.Hani, bir kimseyi öldürmüştünüz de suçu birbirinizin üstüne atmıştınız.Halbuki Allah gizlemekte olduğunuzu ortaya çıkaracaktı.

وَإِذْ قَتَلْتُمْ نَفْسا ً فَادَّارَأْتُمْ فِيهَا وَاللَّهُ مُخْرِج ٌ مَا كُنتُمْ تَكْتُمُونَ
Faqulnā Ađribūhu Biba`đihā Kadhālika Yuĥyī Allāhu Al-Mawtá Wa Yurīkum 'Āyātihi La`allakum Ta`qilūna

002073.“Sığırın bir parçası ile öldürülene vurun” dedik. (Denileni yaptılar veölü dirildi.) İşte, Allah ölüleri böyle diriltir, düşünesiniz diyemucizelerini de size böyle gösterir.

فَقُلْنَا اضْرِبُوه ُُ بِبَعْضِهَا كَذَلِكَ يُحْيِي اللَّهُ الْمَوْتَى وَيُرِيكُمْ آيَاتِه ِِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ
Thumma Qasat Qulūbukum Min Ba`di Dhālika Fahiya Kālĥijārati 'Aw 'Ashaddu Qaswatan Wa 'Inna Mina Al-Ĥijārati Lamā Yatafajjaru Minhu Al-'Anhāru Wa 'Inna Minhā Lamā Yashshaqqaqu Fayakhruju Minhu Al-Mā'u Wa 'Inna Minhā Lamā Yahbiţu Min Khashyati Allāhi Wa Mā Allāhu Bighāfilin `Ammā Ta`malūna

002074.Sonra bunun ardından kalpleriniz yine katılaştı, taş gibi; hatta dahakatı oldu. Çünkü taş vardır ki, içinden ırmaklar fışkırır. Taş vardır kiyarılır da içinden sular çıkar. Taş da vardır ki, Allah korkusuyla(yerinden kopup) düşer. Allah yaptıklarınızdan hiçbir zaman habersizdeğildir.

ثُمَّ قَسَتْ قُلُوبُكُمْ مِنْ بَعْدِ ذَلِكَ فَهِيَ كَالْحِجَارَةِ أَوْ أَشَدُّ قَسْوَة ً وَإِنَّ مِنَ الْحِجَارَةِ لَمَا يَتَفَجَّرُ مِنْهُ الأَنْهَارُ وَإِنَّ مِنْهَا لَمَا يَشَّقَّقُ فَيَخْرُجُ مِنْهُ الْمَاءُ وَإِنَّ مِنْهَا لَمَا يَهْبِطُ مِنْ خَشْيَةِ اللَّهِ وَمَا اللَّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ
'Afataţma`ūna 'An Yu'uminū Lakum Wa Qad Kāna Farīqun Minhum Yasma`ūna Kalāma Allāhi Thumma Yuĥarrifūnahu Min Ba`di Mā `Aqalūhu Wa Hum Ya`lamūna

002075.Şimdi, bunların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa içlerinden birtakımı, Allah’ın kelamını dinler, iyice anladıktan sonra, onu bile biletahrif ederlerdi.18

أَفَتَطْمَعُونَ أَنْ يُؤْمِنُوا لَكُمْ وَقَدْ كَانَ فَرِيق ٌ مِنْهُمْ يَسْمَعُونَ كَلاَمَ اللَّهِ ثُمَّ يُحَرِّفُونَه ُُ مِنْ بَعْدِ مَا عَقَلُوه ُُ وَهُمْ يَعْلَمُونَ
Wa 'Idhā Laqū Al-Ladhīna 'Āmanū Qālū 'Āmannā Wa 'Idhā Khalā Ba`đuhum 'Ilá Ba`đin Qālū 'Atuĥaddithūnahum Bimā Fataĥa Allāhu `Alaykum Liyuĥājjūkum Bihi `Inda Rabbikum 'Afalā Ta`qilūna

002076.Onlar iman edenlerle karşılaşınca, “İman ettik” derler. Birbirleriylebaş başa kaldıklarında da şöyle derler: “Rabbinizin huzurunda delil olarakkullanıp sizi sustursunlar diye mi, Allah’ın (Tevrat’ta) sizebildirdiklerini onlara söylüyorsunuz? (Bu kadarcık şeye) akıl erdiremiyormusunuz?”

وَإِذَا لَقُوا الَّذِينَ آمَنُوا قَالُوا آمَنَّا وَإِذَا خَلاَ بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْض ٍ قَالُوا أَتُحَدِّثُونَهُمْ بِمَا فَتَحَ اللَّهُ عَلَيْكُمْ لِيُحَاجُّوكُمْ بِه ِِ عِنْدَ رَبِّكُمْ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ
'Awalā Ya`lamūna 'Anna Allāha Ya`lamu Mā Yusirrūna Wa Mā Yu`linūna

002077.Onlar bilmiyorlar mı ki, Allah onların gizli tuttuklarını da bilir, açığavurduklarını da.

أَوَلاَ يَعْلَمُونَ أَنَّ اللَّهَ يَعْلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعْلِنُونَ
Wa Minhum 'Ummīyūna Lā Ya`lamūna Al-Kitāba 'Illā 'Amānīya Wa 'In Hum 'Illā Yažunnūna

002078.Bunların bir de ümmîtakımı vardır; Kitab’ı (Tevrat’ı) bilmezler.Onların bütün bildikleri bir sürü kuruntulardır. Onlar sadece zandabulunurlar.

وَمِنْهُمْ أُمِّيُّونَ لاَ يَعْلَمُونَ الْكِتَابَ إِلاَّ أَمَانِيَّ وَإِنْ هُمْ إِلاَّ يَظُنُّونَ
Fawaylun Lilladhīna Yaktubūna Al-Kitāba Bi'aydīhim Thumma Yaqūlūna Hādhā Min `Indi Allāhi Liyashtarū Bihi Thamanāan Qalīlāan Fawaylun Lahum Mimmā Katabat 'Aydīhim Wa Waylun Lahum Mimmā Yaksibūna

002079.Vay o kimselere ki, elleriyle Kitab’ı yazarlar, sonra da onu az birkarşılığa değişmek için, “Bu, Allah’ın katındandır” derler. Vay ellerininyazdıklarından ötürü onların haline! Vay kazandıklarından dolayı onlarınhaline!

فَوَيْل ٌ لِلَّذِينَ يَكْتُبُونَ الْكِتَابَ بِأَيْدِيهِمْ ثُمَّ يَقُولُونَ هَذَا مِنْ عِنْدِ اللَّهِ لِيَشْتَرُوا بِه ِِ ثَمَنا ً قَلِيلا ً فَوَيْل ٌ لَهُمْ مِمَّا كَتَبَتْ أَيْدِيهِمْ وَوَيْل ٌ لَهُمْ مِمَّا يَكْسِبُونَ
Wa Qālū Lan Tamassanā An-Nāru 'Illā 'Ayyāmāan Ma`dūdatan Qul 'Āttakhadhtum `Inda Allāhi `Ahdāan Falan Yukhlifa Allāhu `Ahdahu 'Am Taqūlūna `Alá Allāhi Mā Lā Ta`lamūna

002080.Bir de dediler ki: “Bize ateş, sayılı birkaç günden başka asladokunmayacaktır.” Sen onlara de ki: “Siz bunun için Allah’tan söz müaldınız? -Eğer böyle ise, Allah verdiği sözden dönmez-. Yoksa siz Allah’akarşı bilemeyeceğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?”

وَقَالُوا لَنْ تَمَسَّنَا النَّارُ إِلاَّ أَيَّاما ً مَعْدُودَة ً قُلْ أَاتَّخَذْتُمْ عِنْدَ اللَّهِ عَهْدا ً فَلَنْ يُخْلِفَ اللَّهُ عَهْدَهُ~ُ أَمْ تَقُولُونَ عَلَى اللَّهِ مَا لاَ تَعْلَمُونَ
Balá Man Kasaba Sayyi'atan Wa 'Aĥāţat Bihi Khī'atuhu Fa'ūlā'ika 'Aşĥābu An-Nāri Hum Fīhā Khālidūna

002081.Evet, kötülük işleyip suçu benliğini kaplamış (ve böylece şirke düşmüş)olan kimseler var ya, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedikalacaklardır.

بَلَى مَنْ كَسَبَ سَيِّئَة ً وَأَحَاطَتْ بِه ِِ خَطِيئَتُه ُُ فَأُوْلَائِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
Wa Al-Ladhīna 'Āmanū Wa `Amilū Aş-Şāliĥāti 'Ūlā'ika 'Aşĥābu Al-Jannati Hum Fīhā Khālidūna

002082.İman edip salih ameller işleyenler ise cennetliklerdir. Onlar oradaebedi kalacaklardır.

وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ أُوْلَائِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
Wa 'Idh 'Akhadhnā Mīthāqa Banī 'Isrā'īla Lā Ta`budūna 'Illā Allāha Wa Bil-Wālidayni 'Iĥsānāan Wa Dhī Al-Qurbá Wa Al-Yatāmá Wa Al-Masākīni Wa Qūlū Lilnnāsi Ĥusnāan Wa 'Aqīmū Aş-Şalāata Wa 'Ā Az-Zakāata Thumma Tawallaytum 'Illā Qalīlāan Minkum Wa 'Antum Mu`rūna

002083.Hani, biz İsrailoğulları’ndan, “Allah’tan başkasına ibadetetmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilikedeceksiniz, herkese güzel sözler söyleyeceksiniz, namazı kılacaksınız,zekatı vereceksiniz” diye söz almıştık. Sonra pek azınız hariç, yüzçevirerek sözünüzden döndünüz.

وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَاقَ بَنِي إِسْرَائِيلَ لاَ تَعْبُدُونَ إِلاَّ اللَّهَ وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانا ً وَذِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَقُولُوا لِلنَّاسِ حُسْنا ً وَأَقِيمُوا الصَّلاَةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ ثُمَّ تَوَلَّيْتُمْ إِلاَّ قَلِيلا ً مِنْكُمْ وَأَنْتُمْ مُعْرِضُونَ
Wa 'Idh 'Akhadhnā Mīthāqakum Lā Tasfikūna Dimā'akum Wa Lā Tukhrijūna 'Anfusakum Min Diyārikum Thumma 'Aqrartum Wa 'Antum Tash/hadūna

002084.Hani, “Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz, birbirinizi yurtlarınızdançıkarmayacaksınız” diye de sizden kesin söz almıştık. Sonra bunu böylece kabuletmiştiniz. Kendiniz de buna hâlâ şahitlik etmektesiniz.

وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَاقَكُمْ لاَ تَسْفِكُونَ دِمَاءَكُمْ وَلاَ تُخْرِجُونَ أَنفُسَكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ ثُمَّ أَقْرَرْتُمْ وَأَنْتُمْ تَشْهَدُونَ
Thumma 'Antum Hā'uulā' Taqtulūna 'Anfusakum Wa Tukhrijūna Farīqāan Minkum Min Diyārihim Tažāharūna `Alayhim Bil-'Ithmi Wa Al-`Udwāni Wa 'In Ya'tūkum 'Usārá Tufādūhum Wa Huwa Muĥarramun `Alaykum 'Ikhrājuhum 'A Fatu'uminūna Biba`đi Al-Kitābi Wa Takfurūna Biba`đin Famā Jazā'u Man Yaf`alu Dhālika Minkum 'Illā Khizyun Al-Ĥayāati Ad-Dunyā Wa Yawma Al-Qiyāmati Yuraddūna 'Ilá 'Ashaddi Al-`Adhābi Wa Mā Allāhu Bighāfilin `Ammā Ta`malūna

002085.Ama siz, birbirinizi öldüren, içinizden bir kesime karşı kötülük vezulümde yardımlaşarak; size haram olduğu halde onları yurtlarındançıkaran, size esir olarak geldiklerinde ise, fidye verip kendilerinikurtaran kimselersiniz. Yoksa siz Kitab’ın (Tevrat’ın) bir kısmına inanıp,bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden bunu yapanın cezası, dünyahayatında rezil olmaktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise onlarazabın en şiddetlisine uğratılırlar. Çünkü Allah yaptıklarınızdan habersizdeğildir.

ثُمَّ أَنْتُمْ هَاؤُلاَء تَقْتُلُونَ أَنفُسَكُمْ وَتُخْرِجُونَ فَرِيقا ً مِنْكُمْ مِنْ دِيَارِهِمْ تَظَاهَرُونَ عَلَيْهِمْ بِالإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَإِنْ يَأْتُوكُمْ أُسَارَى تُفَادُوهُمْ وَهُوَ مُحَرَّمٌ عَلَيْكُمْ إِخْرَاجُهُمْ أَ فَتُؤْمِنُونَ بِبَعْضِ الْكِتَابِ وَتَكْفُرُونَ بِبَعْض ٍ فَمَا جَزَاءُ مَنْ يَفْعَلُ ذَلِكَ مِنْكُمْ إِلاَّ خِزْي ٌ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ يُرَدُّونَ إِلَى أَشَدِّ الْعَذَابِ وَمَا اللَّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ
'Ūlā'ika Al-Ladhīna Ashtaraw Al-Ĥayāata Ad-Dunyā Bil-'Ākhirati Falā Yukhaffafu `Anhumu Al-`Adhābu Wa Lā Hum Yunşarūna

002086.Onlar, ahireti verip dünya hayatını satın alan kimselerdir. Artıkbunlardan azap hiç hafifletilmez. Onlara yardım da edilmez.

أُوْلَائِكَ الَّذِينَ اشْتَرَوُا الْحَيَاةَ الدُّنْيَا بِالآخِرَةِ فَلاَ يُخَفَّفُ عَنْهُمُ الْعَذَابُ وَلاَ هُمْ يُنصَرُونَ
Wa Laqad 'Ātaynā Mūsá Al-Kitāba Wa Qaffaynā Min Ba`dihi Bir-Rusuli Wa 'Ātaynā `Īsá Abna Maryama Al-Bayyināti Wa 'Ayyadnāhu Birūĥi Al-Qudusi 'Afakullamā Jā'akum Rasūlun Bimā Lā Tahwá 'Anfusukum Astakbartum Fafarīqāan Kadhdhabtum Wa Farīqāan Taqtulūn

002087.Andolsun, Mûsâ’ya Kitabı (Tevrat’ı) verdik. Ondan sonra ardardapeygamberler gönderdik. Meryemoğlu İsa’ya mucizeler verdik. OnuRuhu’l-Kudüs (Cebrail) ile destekledik. Size herhangi bir peygamber,hoşunuza gitmeyen bir şey getirdikçe, kibirlenip (onların) bir kısmınıyalanlayıp bir kısmını da öldürmediniz mi?

وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ وَقَفَّيْنَا مِنْ بَعْدِه ِِ بِالرُّسُلِ وَآتَيْنَا عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ الْبَيِّنَاتِ وَأَيَّدْنَاه ُُ بِرُوحِ الْقُدُسِ أَفَكُلَّمَا جَاءَكُمْ رَسُول ٌ بِمَا لاَ تَهْوَى أَنفُسُكُمْ اسْتَكْبَرْتُمْ فَفَرِيقا ً كَذَّبْتُمْ وَفَرِيقا ً تَقْتُلُون
Wa Qālū Qulūbunā Ghulfun Bal La`anahumu Allāhu Bikufrihim Faqalīlāan Mā Yu'uminūna

002088.“Kalplerimiz muhafazalıdır” dediler. Öyle değil. İnkarları sebebiyleAllah onları lânetlemiştir. Bu yüzden pek az iman ederler.20

وَقَالُوا قُلُوبُنَا غُلْف ٌ بَلْ لَعَنَهُمُ اللَّهُ بِكُفْرِهِمْ فَقَلِيلا ً مَا يُؤْمِنُونَ
Wa Lammā Jā'ahum Kitābun Min `Indi Allāhi Muşaddiqun Limā Ma`ahum Wa Kānū Min Qablu Yastaftiĥūna `Alá Al-Ladhīna Kafarū Falammā Jā'ahum Mā `Arafū Kafarū Bihi Fala`natu Allāhi `Alá Al-Kāfirīna

002089.Kendilerine ellerindekini (Tevrat’ı) tasdik eden bir kitap (Kur’an) gelince onuinkar ettiler. Oysa, daha önce (bu kitabı getirecek peygamber ile) inkarcılara(Arap müşriklerine) karşı yardım istiyorlardı. (Tevrat’tan) tanıyıp bildikleri(bu peygamber) kendilerine gelince ise onu inkar ettiler. Allah’ın lânetiinkarcıların üzerine olsun.

وَلَمَّا جَاءَهُمْ كِتَاب ٌ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ مُصَدِّق ٌ لِمَا مَعَهُمْ وَكَانُوا مِنْ قَبْلُ يَسْتَفْتِحُونَ عَلَى الَّذِينَ كَفَرُوا فَلَمَّا جَاءَهُمْ مَا عَرَفُوا كَفَرُوا بِه ِِ فَلَعْنَةُ اللَّهِ عَلَى الْكَافِرِينَ
Bi'sa Mā Ashtaraw Bihi 'Anfusahum 'An Yakfurū Bimā 'Anzala Allāhu Baghyāan 'An Yunazzila Allāhu Min Fađlih `Alá Man Yashā'u Min `Ibādihi Fabā'ū Bighađabin `Alá Ghađabin Wa Lilkāfirīna `Adhābun Muhīnun

002090.Karşılığında nefislerini sattıkları şeyi kıskançlıkları sebebiyleAllah’ın, kullarından dilediğine lütfuyla indirdiği vahyi inkar etmelerine kötüdür! Bu yüzden gazap üstüne gazaba uğradılar. İnkâr edenlerealçaltıcı bir azap vardır.

بِئْسَ مَا اشْتَرَوْا بِهِ~ِ أَنفُسَهُمْ أَنْ يَكْفُرُوا بِمَا أَنزَلَ اللَّهُ بَغْياً أَنْ يُنَزِّلَ اللَّهُ مِنْ فَضْلِه عَلَى مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِه ِِ فَبَاءُوا بِغَضَبٍ عَلَى غَضَب ٍ وَلِلْكَافِرِينَ عَذَاب ٌ مُهِين ٌ
Wa 'Idhā Qīla Lahum 'Āminū Bimā 'Anzala Allāhu Qālū Nu'uminu Bimā 'Unzila `Alaynā Wa Yakfurūna Bimā Warā'ahu Wa Huwa Al-Ĥaqqu Muşaddiqāan Limā Ma`ahum Qul Falima Taqtulūna 'Anbiyā'a Allāhi Min Qablu 'In Kuntum Mu'uminīna

002091.Onlara, “Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) iman edin” denilince, “Bizsadece bize indirilene (Tevrat’a) inanırız” deyip, ondan sonra geleni(Kur’an’ı) inkâr ederler. Halbuki o ellerinde bulunanı (Tevrat’ı) tasdikeden hak bir kitaptır. De ki, “Eğer inanan kimseler idiyseniz daha önceniçin Allah’ın peygamberlerini öldürüyordunuz?”

وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ آمِنُوا بِمَا أَنزَلَ اللَّهُ قَالُوا نُؤْمِنُ بِمَا أُنزِلَ عَلَيْنَا وَيَكْفُرُونَ بِمَا وَرَاءَه ُُ وَهُوَ الْحَقُّ مُصَدِّقا ً لِمَا مَعَهُمْ قُلْ فَلِمَ تَقْتُلُونَ أَنْبِيَاءَ اللَّهِ مِنْ قَبْلُ إِنْ كُنتُمْ مُؤْمِنِينَ
Wa Laqad Jā'akum Mūsá Bil-Bayyināti Thumma Attakhadhtumu Al-`Ijla Min Ba`dihi Wa 'Antum Žālimūna

002092.Andolsun, Mûsâ size açık mucizeler getirmişti de, arkasından sizlernefislerinize zulüm ederek buzağıyı ilah edinmiştiniz.

وَلَقَدْ جَاءَكُمْ مُوسَى بِالْبَيِّنَاتِ ثُمَّ اتَّخَذْتُمُ الْعِجْلَ مِنْ بَعْدِه ِِ وَأَنْتُمْ ظَالِمُونَ
Wa 'Idh 'Akhadhnā Mīthāqakum Wa Rafa`nā Fawqakumu Aţūra Khudhū Mā 'Ātaynākum Biqūwatin Wa Asma`ū Qālū Sami`nā Wa `Aşaynā Wa 'Ushribū Fī Qulūbihimu Al-`Ijla Bikufrihim Qul Bi'samā Ya'murukum Bihi 'Īmānukum 'In Kuntum Mu'uminīna

002093.Hani, Tûr’u tepenize dikerek sizden söz almıştık, “Size verdiğimizKitab’a sımsıkı sarılın; ona kulak verin” demiştik. Onlar, “Dinledik,karşı geldik”2demişlerdi. İnkârları yüzünden buzağı sevgisi onlarınkalplerine sindirilmişti. Onlara de ki (Tevrat’a beslediğinizi iddiaettiğiniz) imanınızın size emrettiği şey ne kötüdür, eğer inanankimselerseniz!

وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَاقَكُمْ وَرَفَعْنَا فَوْقَكُمُ الطُّورَ خُذُوا مَا آتَيْنَاكُمْ بِقُوَّة ٍ وَاسْمَعُوا قَالُوا سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا وَأُشْرِبُوا فِي قُلُوبِهِمُ الْعِجْلَ بِكُفْرِهِمْ قُلْ بِئْسَمَا يَأْمُرُكُمْ بِهِ~ِ إِيمَانُكُمْ إِنْ كُنتُمْ مُؤْمِنِينَ
Qul 'In Kānat Lakumu Ad-Dāru Al-'Ākhiratu `Inda Allāhi Khālişatan Min Dūni An-Nāsi Fatamannaw Al-Mawta 'In Kuntum Şādiqīna

002094.De ki: “Eğer (iddia ettiğiniz gibi) Allah katındaki ahiret yurdu (cennet) diğerinsanlar için değil de, yalnız sizinse ve doğru söyleyenler iseniz haydi ölümütemenni edin!”

قُلْ إِنْ كَانَتْ لَكُمُ الدَّارُ الآخِرَةُ عِنْدَ اللَّهِ خَالِصَة ً مِنْ دُونِ النَّاسِ فَتَمَنَّوْا الْمَوْتَ إِنْ كُنتُمْ صَادِقِينَ
Wa Lan Yatamannawhu 'Abadāan Bimā Qaddamat 'Aydīhim Wa Allāhu `Alīmun Biž-Žālimīna

002095.Fakat kendi elleriyle önceden yaptıkları işler yüzünden ölümü hiçbirzaman temenni edemezler. Allah o zalimleri hakkıyla bilendir.

وَلَنْ يَتَمَنَّوْهُ أَبَدا ً بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيهِمْ وَاللَّهُ عَلِيم ٌ بِالظَّالِمِينَ
Wa Latajidannahum 'Aĥraşa An-Nāsi `Alá Ĥayāatin Wa Mina Al-Ladhīna 'Ashrakū Yawaddu 'Aĥaduhum Law Yu`ammaru 'Alfa Sanatin Wa Mā Huwa Bimuzaĥziĥihi Mina Al-`Adhābi 'An Yu`ammara Wa Allāhu Başīrun Bimā Ya`malūna

002096.Andolsun, sen onların, yaşamaya, bütün insanlardan; hatta Allah’a ortakkoşanlardan bile daha düşkün olduklarını görürsün. Onların her biri binyıl yaşamak ister. Halbuki uzun yaşamak onları azaptan kurtaracakdeğildir. Allah onların bütün işlediklerini görür.

وَلَتَجِدَنَّهُمْ أَحْرَصَ النَّاسِ عَلَى حَيَاة ٍ وَمِنَ الَّذِينَ أَشْرَكُوا يَوَدُّ أَحَدُهُمْ لَوْ يُعَمَّرُ أَلْفَ سَنَة ٍ وَمَا هُوَ بِمُزَحْزِحِه ِِ مِنَ الْعَذَابِ أَنْ يُعَمَّرَ وَاللَّهُ بَصِير ٌ بِمَا يَعْمَلُونَ
Qul Man Kāna `Adūwāan Lijibrīla Fa'innahu Nazzalahu `Alá Qalbika Bi'idhni Allāhi Muşaddiqāan Limā Bayna Yadayhi Wa Hudáan Wa Bushrá Lilmu'uminīna

002097.De ki: “Her kim Cebrail’e düşman ise, bilsin ki o, Allah’ın izni ileKur’an’ı; önceki kitapları doğrulayıcı, mü’minler için de bir hidayetrehberi ve müjde verici olarak senin kalbine indirmiştir.”

قُلْ مَنْ كَانَ عَدُوّا ً لِجِبْرِيلَ فَإِنَّه ُُ نَزَّلَه ُُ عَلَى قَلْبِكَ بِإِذْنِ اللَّهِ مُصَدِّقا ً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَهُدى ً وَبُشْرَى لِلْمُؤْمِنِينَ
Man Kāna `Adūwāan Lillāhi Wa Malā'ikatihi Wa Rusulihi Wa Jibrīla Wa Mīkāla Fa'inna Allāha `Adūwun Lilkāfirīna

002098.Her kim Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail’e ve Mîkâil’edüşman olursa bilsin ki, Allah da inkar edenlerin düşmanıdır.

مَنْ كَانَ عَدُوّا ً لِلَّهِ وَمَلاَئِكَتِه ِِ وَرُسُلِه ِِ وَجِبْرِيلَ وَمِيكَالَ فَإِنَّ اللَّهَ عَدُوّ ٌ لِلْكَافِرِينَ
Wa Laqad 'Anzalnā 'Ilayka 'Āyātin Bayyinātin Wa Mā Yakfuru Bihā 'Illā Al-Fāsiqūna

002099.Andolsun, biz sana apaçık âyetler indirdik. Bunları ancak fasıklarinkâr eder.

وَلَقَدْ أَنزَلْنَا إِلَيْكَ آيَات ٍ بَيِّنَات ٍ وَمَا يَكْفُرُ بِهَا إِلاَّ الْفَاسِقُونَ
'Awakullamā `Āhadū `Ahdāan Nabadhahu Farīqun Minhum Bal 'Aktharuhum Lā Yu'uminūna

002100.Onlar ne zaman bir antlaşma yaptılarsa içlerinden bir takımı oantlaşmayı bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez.

أَوَكُلَّمَا عَاهَدُوا عَهْدا ً نَبَذَه ُُ فَرِيق ٌ مِنْهُمْ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لاَ يُؤْمِنُونَ
Wa Lammā Jā'ahum Rasūlun Min `Indi Allāhi Muşaddiqun Limā Ma`ahum Nabadha Farīqun Mina Al-Ladhīna 'Ū Al-Kitāba Kitāba Allāhi Warā'a Žuhūrihim Ka'annahum Lā Ya`lamūna

002101.Onlara, Allah katından ellerinde bulunan Kitabı (Tevrat’ı) doğrulayıcıbir peygamber gelince, kendilerine kitap verilenlerden bir kısmı, sankibilmiyorlarmış gibi Allah’ın Kitabı’nı (Tevrat’ı) arkalarına attılar.

وَلَمَّا جَاءَهُمْ رَسُول ٌ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ مُصَدِّق ٌ لِمَا مَعَهُمْ نَبَذَ فَرِيق ٌ مِنَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ كِتَابَ اللَّهِ وَرَاءَ ظُهُورِهِمْ كَأَنَّهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ
Wa Attaba`ū Mā Tatlū Ash-Shayāţīnu `Alá Mulki Sulaymāna Wa Mā Kafara Sulaymānu Wa Lakinna Ash-Shayāţīna Kafarū Yu`allimūna An-Nāsa As-Siĥra Wa Mā 'Unzila `Alá Al-Malakayni Bibābila Hārūta Wa Mārūta Wa Mā Yu`allimāni Min 'Aĥadin Ĥattá Yaqūlā 'Innamā Naĥnu Fitnatun Falā Takfur Fayata`allamūna Minhumā Mā Yufarriqūna Bihi Bayna Al-Mar'i Wa Zawjihi Wa Mā Hum Biđārrīna Bihi Min 'Aĥadin 'Illā Bi'idhni Allāhi Wa Yata`allamūna Mā Yađurruhum Wa Lā Yanfa`uhum Wa Laqad `Alimū Lamani Ashtarāhu Mā Lahu Fī Al-'Ākhirati Min Khalāqin Wa Labi'sa Mā Sharaw Bihi 'Anfusahum Law Kānū Ya`lamūna

002102.Süleyman’ın hükümranlığı hakkında şeytanların (ve şeytan tıynetli insanların)uydurdukları yalanların ardına düştüler. Oysa Süleyman (büyü yaparak) küfregirmedi. Fakat şeytanlar, insanlara sihri ve (özellikle de) Babil’deki Hârût veMârût adlı iki meleğe ilham edilen (sihr)i öğretmek suretiyle küfre girdiler.Halbuki o iki melek, “Biz ancak imtihan için gönderilmiş birer meleğiz. (Sihricaiz görüp de) sakın küfre girme” demedikçe, kimseye (sihir) öğretmiyorlardı.Böylece (insanlar) onlardan kişi ile karısını birbirinden ayıracakları sihriöğreniyorlardı. Halbuki onlar, Allah’ın izni olmadıkça o sihirle hiç kimseyezarar veremezlerdi. (Onlar böyle yaparak) kendilerine zarar veren, faydagetirmeyen şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun, onu satın alanın ahirette birnasibi olmadığını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şey nekötüdür! Keşke bilselerdi.

وَاتَّبَعُوا مَا تَتْلُو الشَّيَاطِينُ عَلَى مُلْكِ سُلَيْمَانَ وَمَا كَفَرَ سُلَيْمَانُ وَلَكِنَّ الشَّيَاطِينَ كَفَرُوا يُعَلِّمُونَ النَّاسَ السِّحْرَ وَمَا أُنزِلَ عَلَى الْمَلَكَيْنِ بِبَابِلَ هَارُوتَ وَمَارُوتَ وَمَا يُعَلِّمَانِ مِنْ أَحَدٍ حَتَّى يَقُولاَ إِنَّمَا نَحْنُ فِتْنَة ٌ فَلاَ تَكْفُرْ فَيَتَعَلَّمُونَ مِنْهُمَا مَا يُفَرِّقُونَ بِه ِِ بَيْنَ الْمَرْءِ وَزَوْجِه ِِ وَمَا هُمْ بِضَارِّينَ بِه ِِ مِنْ أَحَد ٍ إِلاَّ بِإِذْنِ اللَّهِ وَيَتَعَلَّمُونَ مَا يَضُرُّهُمْ وَلاَ يَنفَعُهُمْ وَلَقَدْ عَلِمُوا لَمَنِ اشْتَرَاه ُُ مَا لَه ُُ فِي الآخِرَةِ مِنْ خَلاَق ٍ وَلَبِئْسَ مَا شَرَوْا بِهِ~ِ أَنفُسَهُمْ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ
Wa Law 'Annahum 'Āmanū Wa Attaqaw Lamathūbatun Min `Indi Allāhi Khayrun Law Kānū Ya`lamūna

002103.Eğer onlar iman edip Allah’ın emirlerine karşı gelmekten sakınmışolsalardı, Allah katında kazanacakları sevap kendileri için daha hayırlıolacaktı. Keşke bilselerdi.

وَلَوْ أَنَّهُمْ آمَنُوا وَاتَّقَوْا لَمَثُوبَة ٌ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ خَيْر ٌ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ
Yā 'Ayyuhā Al-Ladhīna 'Āmanū Lā Taqūlū Rā`inā Wa Qūlū Anžurnā Wa Asma`ū Wa Lilkāfirīna `Adhābun 'Alīmun

002104.Ey iman edenler! “Râinâ” (bizi gözet) demeyin, “unzurnâ” (bize bak)deyin ve dinleyin. Kafirler için acıklı bir azap vardır.22

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لاَ تَقُولُوا رَاعِنَا وَقُولُوا انظُرْنَا وَاسْمَعُوا وَلِلْكَافِرِينَ عَذَابٌ أَلِيم ٌ
Mā Yawaddu Al-Ladhīna Kafarū Min 'Ahli Al-Kitābi Wa Lā Al-Mushrikīna 'An Yunazzala `Alaykum Min Khayrin Min Rabbikum Wa Allāhu Yakhtaşşu Biraĥmatihi Man Yashā'u Wa Allāhu Dhū Al-Fađli Al-`Ažīmi

002105.Ne Kitab ehlinden inkâr edenler ve ne de Allah’a ortak koşanlar,Rabbinizden size bir iyilik gelmesini isterler. Oysa Allah rahmetinidilediğine tahsis eder. Allah, büyük lütuf sahibidir.

مَا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَلاَ الْمُشْرِكِينَ أَنْ يُنَزَّلَ عَلَيْكُمْ مِنْ خَيْر ٍ مِنْ رَبِّكُمْ وَاللَّهُ يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِه ِِ مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ
Mā Nansakh Min 'Āyatin 'Aw Nunsihā Na'ti Bikhayrin Minhā 'Aw Mithlihā 'Alam Ta`lam 'Anna Allāha `Alá Kulli Shay'in Qadīrun

002106.Biz herhangi bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturur (ya daertelersek), yerine daha hayırlısını veya mislini getiririz. Allah’ın gücününher şeye hakkıyla yettiğini bilmez misin?

مَا نَنسَخْ مِنْ آيَةٍ أَوْ نُنسِهَا نَأْتِ بِخَيْر ٍ مِنْهَا أَوْ مِثْلِهَا أَلَمْ تَعْلَمْ أَنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْء ٍ قَدِير ٌ
'Alam Ta`lam 'Anna Allāha Lahu Mulku As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Wa Mā Lakum Min Dūni Allāhi Min Wa Līyin Wa Lā Naşīrin

002107.Bilmez misin ki, göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Siziniçin Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.

أَلَمْ تَعْلَمْ أَنَّ اللَّهَ لَه ُُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ مِنْ وَلِيّ ٍ وَلاَ نَصِير ٍ
'Am Turīdūna 'An Tas'alū Rasūlakum Kamā Su'ila Mūsá Min Qablu Wa Man Yatabaddali Al-Kufra Bil-'Īmāni Faqad Đalla Sawā'a As-Sabīli

002108.Yoksa, daha önce Mûsâ’nın sorguya çekildiği gibi, siz depeygamberinizi sorguya çekmek mi istiyorsunuz? Her kim imanı küfredeğişirse, o artık doğru yoldan sapmış olur.

أَمْ تُرِيدُونَ أَنْ تَسْأَلُوا رَسُولَكُمْ كَمَا سُئِلَ مُوسَى مِنْ قَبْلُ وَمَنْ يَتَبَدَّلِ الْكُفْرَ بِالإِيمَانِ فَقَدْ ضَلَّ سَوَاءَ السَّبِيلِ
Wadda Kathīrun Min 'Ahli Al-Kitābi Law Yaruddūnakum Min Ba`di 'Īmānikum Kuffārāan Ĥasadāan Min `Indi 'Anfusihim Min Ba`di Mā Tabayyana Lahumu Al-Ĥaqqu Fā`fū Wa Aşfaĥū Ĥattá Ya'tiya Allāhu Bi'amrihi 'Inna Allāha `Alá Kulli Shay'in Qadīrun

002109.Kitap ehlinden bir çoğu, hak kendilerine belirdikten sonra dahi,içlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi, imanınızdan sonra küfre döndürmekisterler. Siz şimdilik, Allah onlar hakkındaki emrini getirinceye kadaraffedin, hoşgörün. Şüphesiz Allah, gücü her şeye hakkıyla yetendir.

وَدَّ كَثِير ٌ مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ لَوْ يَرُدُّونَكُمْ مِنْ بَعْدِ إِيمَانِكُمْ كُفَّاراً حَسَدا ً مِنْ عِنْدِ أَنفُسِهِمْ مِنْ بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ الْحَقُّ فَاعْفُوا وَاصْفَحُوا حَتَّى يَأْتِيَ اللَّهُ بِأَمْرِهِ~ِ إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْء ٍ قَدِير ٌ
Wa 'Aqīmū Aş-Şalāata Wa 'Ā Az-Zakāata Wa Mā Tuqaddimū Li'nfusikum Min Khayrin Tajidūhu `Inda Allāhi 'Inna Allāha Bimā Ta`malūna Başīrun

002110.Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için her ne iyilikişlemiş olursanız, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah bütünyaptıklarınızı görür.

وَأَقِيمُوا الصَّلاَةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَمَا تُقَدِّمُوا لِأنفُسِكُمْ مِنْ خَيْر ٍ تَجِدُوه ُُ عِنْدَ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِير ٌ
Wa Qālū Lan Yadkhula Al-Jannata 'Illā Man Kāna Hūdāan 'Aw Naşārá Tilka 'Amānīyuhum Qul Hātū Burhānakum 'In Kuntum Şādiqīn

002111.Bir de; “Yahudi ve Hıristiyanlardan başkası Cennet’e girmeyecek”dediler. Bu, onların kuruntuları! De ki: “Eğer doğru söyleyenler iseniz(iddianızı ispat edecek) delilinizi getirin.”

وَقَالُوا لَنْ يَدْخُلَ الْجَنَّةَ إِلاَّ مَنْ كَانَ هُوداً أَوْ نَصَارَى تِلْكَ أَمَانِيُّهُمْ قُلْ هَاتُوا بُرْهَانَكُمْ إِنْ كُنتُمْ صَادِقِين
Balá Man 'Aslama Wajhahu Lillāhi Wa Huwa Muĥsinun Falahu 'Ajruhu `Inda Rabbihi Wa Lā Khawfun `Alayhim Wa Lā Hum Yaĥzanūna

002112.Hayır, öyle değil! Kim “ihsan”2derecesine yükselerek özünü Allah’ateslim ederse, onun mükâfatı Rabbinin katındadır. Artık onlara korkuyoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.

بَلَى مَنْ أَسْلَمَ وَجْهَه ُُ لِلَّهِ وَهُوَ مُحْسِن ٌ فَلَهُ~ُ أَجْرُه ُُ عِنْدَ رَبِّه ِِ وَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ
Wa Qālati Al-Yahūdu Laysati An-Naşārá `Alá Shay'in Wa Qālati An-Naşārá Laysati Al-Yahūdu `Alá Shay'in Wa Hum Yatlūna Al-Kitāba Kadhālika Qāla Al-Ladhīna Lā Ya`lamūna Mithla Qawlihim Fa-Allāhu Yaĥkumu Baynahum Yawma Al-Qiyāmati Fīmā Kānū Fīhi Yakhtalifūna

002113.Yahudiler, “Hıristiyanlar bir temel üzerinde değiller” dediler. Hıristiyanlarda, “Yahudiler bir temel üzerinde değiller” dediler. Oysa hepsi Kitab’iokuyorlar.(Kitab'ı) bilmeyenler de tıpkı bunların söyledikleri gibi demişti.Artık onların aralarında uyuşamadıkları davada, hükmü Allah verecektir.

وَقَالَتِ الْيَهُودُ لَيْسَتِ النَّصَارَى عَلَى شَيْء ٍ وَقَالَتِ النَّصَارَى لَيْسَتِ الْيَهُودُ عَلَى شَيْء ٍ وَهُمْ يَتْلُونَ الْكِتَابَ كَذَلِكَ قَالَ الَّذِينَ لاَ يَعْلَمُونَ مِثْلَ قَوْلِهِمْ فَاللَّهُ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُوا فِيه ِِ يَخْتَلِفُونَ
Wa Man 'Ažlamu Mimman Mana`a Masājida Allāhi 'An Yudhkara Fīhā Asmuhu Wa Sa`á Fī Kharābihā 'Ūlā'ika Mā Kāna Lahum 'An Yadkhulūhā 'Ilā Khā'ifīna Lahum Ad-DunKhizyun Wa Lahum Al-'Ākhirati `Adhābun `Ažīmun

002114.Allah’ın mescitlerinde onun adının anılmasını yasak eden ve onlarınyıkılması için çalışandan kim daha zalimdir. Böyleleri oralara (eğergirerlerse) ancak korka korka girebilmelidirler. Bunlar için dünyadarezillik, ahirette de büyük bir azap vardır.

وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنْ مَنَعَ مَسَاجِدَ اللَّهِ أَنْ يُذْكَرَ فِيهَا اسْمُه ُُ وَسَعَى فِي خَرَابِهَا أُوْلَائِكَ مَا كَانَ لَهُمْ أَنْ يَدخُلُوهَا إلا خَائِفِينَ لَهُمْ فِي الدُّنْيَا خِزْي ٌ وَلَهُمْ فِي الآخِرَةِ عَذَابٌ عَظِيم ٌ
Wa Lillahi Al-Mashriqu Wa Al-Maghribu Fa'aynamā Tuwallū Fathamma Wajhu Allāhi 'Inna Allāha Wāsi`un `Alīmun

002115.Doğu da, Batı da (tüm yeryüzü) Allah’ındır. Nereye dönerseniz Allah’ınyüzüişte oradadır. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıylabilendir.

وَلِلَّهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ فَأَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ وَاسِعٌ عَلِيم ٌ
Wa Qālū Attakhadha Allāhu Waladāan Subĥānahu Bal Lahu Mā Fī As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Kullun Lahu Qānitūna

002116.“Allah, çocuk edindi” dediler.2O, bundan uzaktır. Hayır! Göklerdekive yerdeki her şey Allah’ındır. Hepsi O’na boyun eğmiştir.

وَقَالُوا اتَّخَذَ اللَّهُ وَلَدا ً سُبْحَانَه ُُ بَلْ لَه ُُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ كُلّ ٌ لَه ُُ قَانِتُونَ
Badī`u As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Wa 'Idhā Qađá 'Amrāan Fa'innamā Yaqūlu Lahu Kun Fayakūnu

002117.O, gökleri ve yeri örneksiz yaratandır. Bir işe hükmetti mi ona sadece“ol” der, o da hemen oluverir.

بَدِيعُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَإِذَا قَضَى أَمْرا ً فَإِنَّمَا يَقُولُ لَه ُُ كُنْ فَيَكُونُ
Wa Qāla Al-Ladhīna Lā Ya`lamūna Lawlā Yukallimunā Allāhu 'Aw Ta'tīnā 'Āyatun Kadhālika Qāla Al-Ladhīna Min Qablihim Mithla Qawlihim Tashābahat Qulūbuhum Qad Bayyannā Al-'Āyāti Liqawmin Yūqinūna

002118.Bilmeyenler, “Allah bizimle konuşsa, ya da bize bir mucize gelse ya!”derler. Bunlardan öncekiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibidemişti. Onların kalpleri (anlayışları) birbirine benziyor. Biz âyetleri,kesin olarak inanacak bir toplum için açıkladık.

وَقَالَ الَّذِينَ لاَ يَعْلَمُونَ لَوْلاَ يُكَلِّمُنَا اللَّهُ أَوْ تَأْتِينَا آيَة ٌ كَذَلِكَ قَالَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ مِثْلَ قَوْلِهِمْ تَشَابَهَتْ قُلُوبُهُمْ قَدْ بَيَّنَّا الآيَاتِ لِقَوْم ٍ يُوقِنُونَ
'Innā 'Arsalnāka Bil-Ĥaqqi Bashīrāan Wa Nadhīrāan Wa Lā Tus'alu `An 'Aşĥābi Al-Jaĥīmi

002119.Şüphesiz biz seni hak ile; müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.Sen cehennemlik olanlardan sorumlu tutulacak değilsin.

إِنَّا أَرْسَلْنَاكَ بِالْحَقِّ بَشِيرا ً وَنَذِيرا ً وَلاَ تُسْأَلُ عَنْ أَصْحَابِ الْجَحِيمِ
Wa Lan Tarđá `Anka Al-Yahūdu Wa Lā An-Naşārá Ĥattá Tattabi`a Millatahum Qul 'Inna Hudá Allāhi Huwa Al-Hudá Wa La'ini Attaba`ta 'Ahwā'ahum Ba`da Al-Ladhī Jā'aka Mina Al-`Ilmi Mā Laka Mina Allāhi Min Wa Līyin Wa Lā Naşīrin

002120.Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razıolmazlar. De ki: “Allah’ın yolu asıl doğru yoldur.” Sana gelen ilimden sonra,eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, Allah’tan sana nebir dost, ne bir yardımcı vardır.

وَلَنْ تَرْضَى عَنْكَ الْيَهُودُ وَلاَ النَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ قُلْ إِنَّ هُدَى اللَّهِ هُوَ الْهُدَى وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ أَهْوَاءَهُمْ بَعْدَ الَّذِي جَاءَكَ مِنَ الْعِلْمِ مَا لَكَ مِنَ اللَّهِ مِنْ وَلِيّ ٍ وَلاَ نَصِير ٍ
Al-Ladhīna 'Ātaynāhumu Al-Kitāba Yatlūnahu Ĥaqqa Tilāwatihi 'Ūlā'ika Yu'uminūna Bihi Wa Man Yakfur Bihi Fa'ūlā'ika Humu Al-Khāsirūna

002121.Kendilerine kitab verdiğimiz kimseler, onu gereği gibi okurlar. İştebunlar ona inanırlar. Onu inkar edenlere gelince, işte onlar ziyanauğrayanların ta kendileridir.

الَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَتْلُونَه ُُ حَقَّ تِلاَوَتِهِ~ِ أُوْلَائِكَ يُؤْمِنُونَ بِه ِِ وَمَنْ يَكْفُرْ بِه ِِ فَأُوْلَائِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ
Yā Banī 'Isrā'īla Adhkurū Ni`matiya Allatī 'An`amtu `Alaykum Wa 'Annī Fađđaltukum `Alá Al-`Ālamīna

002122.Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve (bir zamanlar) sizi cümleâleme üstün tuttuğumu hatırlayın.

يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ اذْكُرُوا نِعْمَتِيَ الَّتِي أَنْعَمْتُ عَلَيْكُمْ وَأَنِّي فَضَّلْتُكُمْ عَلَى الْعَالَمِينَ
Wa Attaqū Yawmāan Lā Tajzī Nafsun `An Nafsin Shay'āan Wa Lā Yuqbalu Minhā `Adlun Wa Lā Tanfa`uhā Shafā`atun Wa Lā Hum Yunşarūna

002123.Kimsenin kimse namına bir şey ödemeyeceği, hiç kimseden fidyealınmayacağı, kimseye şefaatin (aracılığın) yarar sağlamayacağı ve hiçkimsenin hiçbir taraftan yardım göremeyeceği günden sakının.

وَاتَّقُوا يَوْما ً لاَ تَجْزِي نَفْسٌ عَنْ نَفْس ٍ شَيْئا ً وَلاَ يُقْبَلُ مِنْهَا عَدْل ٌ وَلاَ تَنفَعُهَا شَفَاعَة ٌ وَلاَ هُمْ يُنصَرُونَ
Wa 'Idh Abtalá 'Ibrāhīma Rabbuhu Bikalimātin Fa'atammahunna Qāla 'Innī Jā`iluka Lilnnāsi 'Imāmāan Qāla Wa Min Dhurrīyatī Qāla Lā Yanālu `Ahdī Až-Žālimīna

002124.Bir zaman Rabbi İbrahim’i bir takım emirlerle sınamış, İbrahim onlarınhepsini yerine getirmiş de Rabbi şöyle buyurmuştu: “Ben seni insanlaraönder yapacağım.” İbrahim de, “Soyumdan da (önderler yap, ya Rabbi!)”demişti. Bunun üzerine Rabbi, “Benim ahdim (verdiğim söz) zalimlerikapsamaz” demişti.

وَإِذْ ابْتَلَى إِبْرَاهِيمَ رَبُّه ُُ بِكَلِمَات ٍ فَأَتَمَّهُنَّ قَالَ إِنِّي جَاعِلُكَ لِلنَّاسِ إِمَاما ً قَالَ وَمِنْ ذُرِّيَّتِي قَالَ لاَ يَنَالُ عَهْدِي الظَّالِمِينَ
Wa 'Idh Ja`alnā Al-Bayta Mathābatan Lilnnāsi Wa 'Amnāan Wa Attakhidhū Min Maqāmi 'Ibrāhīma Muşalláan Wa `Ahidnā 'Ilá 'Ibrāhīma Wa 'Ismā`īla 'An Ţahhirā Baytiya Lilţţā'ifīna Wa Al-`Ākifīna Wa Ar-Rukka`i As-Sujūdi

002125.Hani, biz Kâbe’yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz deMakam-ı İbrahim’denkendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail’eşöyle emretmiştik: “Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rukû ve secdeedenler için evimi (Kâbe’yi) tertemiz tutun.”

وَإِذْ جَعَلْنَا الْبَيْتَ مَثَابَة ً لِلنَّاسِ وَأَمْنا ً وَاتَّخِذُوا مِنْ مَقَامِ إِبْرَاهِيمَ مُصَلّى ً وَعَهِدْنَا إِلَى إِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ أَنْ طَهِّرَا بَيْتِيَ لِلطَّائِفِينَ وَالْعَاكِفِينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ
Wa 'Idh Qāla 'Ibrāhīmu Rabbi Aj`al Hādhā Baladāan 'Āmināan Wa Arzuq 'Ahlahu Mina Ath-Thamarāti Man 'Āmana Minhum Billāhi Wa Al-Yawmi Al-'Ākhiri Qāla Wa Man Kafara Fa'umatti`uhu Qalīlāan Thumma 'Ađţarruhu 'Ilá `Adhābi An-Nāri Wa Bi'sa Al-Maşīru

002126.Hani İbrahim, “Rabbim! Bu şehri güvenli bir şehir kıl. HalkındanAllah’a ve ahiret gününe iman edenleri her türlü ürünle rızıklandır”demişti. Allah da, “İnkâr edeni bile az bir süre, (bu geçici kısa hayatta)rızıklandırır; sonra onu cehennem azabına girmek zorunda bırakırım. Nekötü varılacak yerdir orası!” demişti.

وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ اجْعَلْ هَذَا بَلَدا ً آمِنا ً وَارْزُقْ أَهْلَه ُُ مِنَ الثَّمَرَاتِ مَنْ آمَنَ مِنْهُمْ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ قَالَ وَمَنْ كَفَرَ فَأُمَتِّعُه ُُ قَلِيلا ً ثُمَّ أَضْطَرُّهُ~ُ إِلَى عَذَابِ النَّارِ وَبِئْسَ الْمَصِيرُ
Wa 'Idh Yarfa`u 'Ibrāhīmu Al-Qawā`ida Mina Al-Bayti Wa 'Ismā`īlu Rabbanā Taqabbal Minnā 'Innaka 'Anta As-Samī`u Al-`Alīmu

002127.Hani İbrahim, İsmail ile birlikte evin (Kâbe’nin) temellerini yükseltiyor, “EyRabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıylabilensin” diyorlardı.

وَإِذْ يَرْفَعُ إِبْرَاهِيمُ الْقَوَاعِدَ مِنَ الْبَيْتِ وَإِسْمَاعِيلُ رَبَّنَا تَقَبَّلْ مِنَّا إِنَّكَ أَنْتَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
Rabbanā Wa Aj`alnā Muslimayni Laka Wa Min Dhurrīyatinā 'Ummatan Muslimatan Laka Wa 'Arinā Manāsikanā Wa Tub `Alaynā 'Innaka 'Anta At-Tawwābu Ar-Raĥīmu

002128.“Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sanateslim olmuş bir ümmet kıl. Bize ibadet yerlerini ve ilkelerini göster.Tövbemizi kabul et. Çünkü sen, tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametliolansın.”

رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِنْ ذُرِّيَّتِنَا أُمَّة ً مُسْلِمَة ً لَكَ وَأَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَا إِنَّكَ أَنْتَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ
Rabbanā Wa Ab`ath Fīhim Rasūlāan Minhum Yatlū `Alayhim 'Āyātika Wa Yu`allimuhumu Al-Kitāba Wa Al-Ĥikmata Wa Yuzakkīhim 'Innaka 'Anta Al-`Azīzu Al-Ĥakīmu

002129.“Rabbimiz! İçlerinden onlara bir peygamber gönder; onlara âyetleriniokusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları her kötülükten arındırsın.Şüphesiz, sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.”

رَبَّنَا وَابْعَثْ فِيهِمْ رَسُولا ً مِنْهُمْ يَتْلُو عَلَيْهِمْ آيَاتِكَ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَيُزَكِّيهِمْ إِنَّكَ أَنْتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Wa Man Yarghabu `An Millati 'Ibrāhīma 'Illā Man Safiha Nafsahu Wa Laqadi Aşţafaynāhu Fī Ad-Dunyā Wa 'Innahu Fī Al-'Ākhirati Lamina Aş-Şāliĥīna

002130.Kendini bilmeyenden başka İbrahim’in dininden kim yüz çevirir?Andolsun, biz İbrahim’i bu dünyada seçkin kıldık. Şüphesiz o ahirette deiyilerdendir.

وَمَنْ يَرْغَبُ عَنْ مِلَّةِ إِبْرَاهِيمَ إِلاَّ مَنْ سَفِه ََ نَفْسَه ُُ وَلَقَدِ اصْطَفَيْنَاه ُُ فِي الدُّنْيَا وَإِنَّه ُُ فِي الآخِرَةِ لَمِنَ الصَّالِحِينَ
'Idh Qāla Lahu Rabbuhu 'Aslim Qāla 'Aslamtu Lirabbi Al-`Ālamīna

002131.Rabbi ona “Teslim ol” dediğinde “Âlemlerin Rabbine teslim oldum”demişti.

إِذْ قَالَ لَه ُُ رَبُّهُ~ُ أَسْلِمْ قَالَ أَسْلَمْتُ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ
Wa Waşşá Bihā 'Ibrāhīmu Banīhi Wa Ya`qūbu Yā Banīya 'Inna Allāha Aşţafá Lakumu Ad-Dīna Falā Tamūtunna 'Illā Wa 'Antum Muslimūna

002132.İbrahim bunu kendi oğullarına da vasiyet etti, Yakub da öyle:“Oğullarım! Allah sizin için bu dini (İslâm’ı) seçti. Siz de ancakmüslümanlar olarak ölün” dedi.

وَوَصَّى بِهَا إِبْرَاهِيمُ بَنِيه ِِ وَيَعْقُوبُ يَا بَنِيَّ إِنَّ اللَّهَ اصْطَفَى لَكُمُ الدِّينَ فَلاَ تَمُوتُنَّ إِلاَّ وَأَنْتُمْ مُسْلِمُونَ
'Am Kuntum Shuhadā'a 'Idh Ĥađara Ya`qūba Al-Mawtu 'Idh Qāla Libanīhi Mā Ta`budūna Min Ba`dī Qālū Na`budu 'Ilahaka Wa 'Ilaha 'Ābā'ika 'Ibrāhīma Wa 'Ismā`īla Wa 'Isĥāqa 'Ilahāan Wāĥidāan Wa Naĥnu Lahu Muslimūna

002133.Yoksa siz Yakub’un, ölüm döşeğinde iken çocuklarına, “Benden sonrakime ibadet edeceksiniz?” dediği, onların da, “Senin ilahına ve atalarınİbrahim, İsmail ve İshak’ın ilahı olan tek bir ilâha ibadet edeceğiz;bizler ona boyun eğmiş müslümanlarız.” dedikleri zaman orada hazır mıbulunuyordunuz?

أَمْ كُنتُمْ شُهَدَاءَ إِذْ حَضَرَ يَعْقُوبَ الْمَوْتُ إِذْ قَالَ لِبَنِيه ِِ مَا تَعْبُدُونَ مِنْ بَعْدِي قَالُوا نَعْبُدُ إِلَهَكَ وَإِلَهَ آبَائِكَ إِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ وَإِسْحَاقَ إِلَها ً وَاحِدا ً وَنَحْنُ لَه ُُ مُسْلِمُونَ
Tilka 'Ummatun Qad Khalat Lahā Mā Kasabat Wa Lakum Mā Kasabtum Wa Lā Tus'alūna `Ammā Kānū Ya`malūna

002134.Onlar gelip geçmiş bir ümmettir. Onların kazandıkları kendilerinin,sizin kazandıklarınız sizindir. Siz onların yaptıklarından sorumlututulacak değilsiniz.

تِلْكَ أُمَّة ٌ قَدْ خَلَتْ لَهَا مَا كَسَبَتْ وَلَكُمْ مَا كَسَبْتُمْ وَلاَ تُسْأَلُونَ عَمَّا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Wa Qālū Kūnū Hūdāan 'Aw Naşārá Tahtadū Qul Bal Millata 'Ibrāhīma Ĥanīfāan Wa Mā Kāna Mina Al-Mushrikīna

002135.(Yahudiler) “Yahudi olun" ve (Hıristiyanlar da) "Hıristiyan olun ki doğru yolubulasınız” dediler. De ki: “Hayır, hakka yönelen İbrahim’in dinine uyarız. O,Allah’a ortak koşanlardan değildi.”

وَقَالُوا كُونُوا هُوداً أَوْ نَصَارَى تَهْتَدُوا قُلْ بَلْ مِلَّةَ إِبْرَاهِيمَ حَنِيفا ً وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِكِينَ
Qūlū 'Āmannā Billāhi Wa Mā 'Unzila 'Ilaynā Wa Mā 'Unzila 'Ilá 'Ibrāhīma Wa 'Ismā`īla Wa 'Isĥāqa Wa Ya`qūba Wa Al-'Asbāţi Wa Mā 'Ūtiya Mūsá Wa `Īsá Wa Mā 'Ūtiya An-Nabīyūna Min Rabbihim Lā Nufarriqu Bayna 'Aĥadin Minhum Wa Naĥnu Lahu Muslimūna

002136.Deyin ki: “Biz Allah’a, bize indirilene (Kur’an’a), İbrahim, İsmail,İshak, Yakub ve Yakuboğullarına indirilene, Mûsâ ve İsa’ya verilen (Tevratve İncil) ile bütün diğer peygamberlere Rab’lerinden verilene iman ettik.Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz ona teslim olmuşkimseleriz.”

قُولُوا آمَنَّا بِاللَّهِ وَمَا أُنزِلَ إِلَيْنَا وَمَا أُنزِلَ إِلَى إِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ وَإِسْحَاقَ وَيَعْقُوبَ وَالأَسْبَاطِ وَمَا أُوتِيَ مُوسَى وَعِيسَى وَمَا أُوتِيَ النَّبِيُّونَ مِنْ رَبِّهِمْ لاَ نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَد ٍ مِنْهُمْ وَنَحْنُ لَه ُُ مُسْلِمُونَ
Fa'in 'Āmanū Bimithli Mā 'Āmantum Bihi Faqadi Ahtadaw Wa 'In Tawallaw Fa'innamā HumShiqāqin Fasayakfīkahumu Allāhu Wa Huwa As-Samī`u Al-`Alīmu

002137.Eğer onlar böyle sizin iman ettiğiniz gibi iman ederlerse gerçektendoğru yolu bulmuş olurlar; yüz çevirirlerse onlar elbette derin birayrılığa düşmüş olurlar. Allah onlara karşı seni koruyacaktır. O, hakkıylaişitendir, hakkıyla bilendir.

فَإِنْ آمَنُوا بِمِثْلِ مَا آمَنتُمْ بِه ِِ فَقَدِ اهْتَدَوا وَإِنْ تَوَلَّوْا فَإِنَّمَا هُمْ فِي شِقَاق ٍ فَسَيَكْفِيكَهُمُ اللَّهُ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
Şibghata Allāhi Wa Man 'Aĥsanu Mina Allāhi Şibghatan Wa Naĥnu Lahu `Ābidūna

002138.“Biz Allah’ın boyasıyla boyanmışızdır. Boyası Allah’ınkinden dahagüzel olan kimdir? Biz ona ibadet edenleriz” (deyin).28

صِبْغَةَ اللَّهِ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللَّهِ صِبْغَة ً وَنَحْنُ لَه ُُ عَابِدُونَ
Qul 'Atuĥājjūnanā Fī Allāhi Wa Huwa Rabbunā Wa Rabbukum Wa Lanā 'A`mālunā Wa Lakum 'A`mālukum Wa Naĥnu Lahu Mukhlişūna

002139.Onlara de ki: “Allah hakkında mı bizimle tartışıp duruyorsunuz?Halbuki O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimizbize, sizin işledikleriniz size aittir. Biz ona gönülden bağlanmışkimseleriz.”

قُلْ أَتُحَاجُّونَنَا فِي اللَّهِ وَهُوَ رَبُّنَا وَرَبُّكُمْ وَلَنَا أَعْمَالُنَا وَلَكُمْ أَعْمَالُكُمْ وَنَحْنُ لَه ُُ مُخْلِصُونَ
'Am Taqūlūna 'Inna 'Ibrāhīma Wa 'Ismā`īla Wa 'Isĥāqa Wa Ya`qūba Wa Al-'Asbāţa Kānū Hūdāan 'Aw Naşārá Qul 'A'antum 'A`lamu 'Ami Allāhu Wa Man 'Ažlamu Mimman Katama Shahādatan `Indahu Mina Allāhi Wa Mā Allāhu Bighāfilin `Ammā Ta`malūna

002140.Yoksa siz, “İbrahim de, İsmail de, İshak da, Yakub ile Yakuboğullarıda yahudi, ya da hıristiyan idiler” mi diyorsunuz? De ki: “Sizler mi dahaiyi bilirsiniz, yoksa Allah mı?” Allah tarafından kendisine ulaşan birgerçeği gizleyen kimseden daha zalim kimdir? Allah yaptıklarınızdanhabersiz değildir.

أَمْ تَقُولُونَ إِنَّ إِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ وَإِسْحَاقَ وَيَعْقُوبَ وَالأَسْبَاطَ كَانُوا هُوداً أَوْ نَصَارَى قُلْ أَأَنْتُمْ أَعْلَمُ أَمِ اللَّهُ وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنْ كَتَمَ شَهَادَةً عِنْدَه ُُ مِنَ اللَّهِ وَمَا اللَّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ
Tilka 'Ummatun Qad Khalat Lahā Mā Kasabat Wa Lakum Mā Kasabtum Wa Lā Tus'alūna `Ammā Kānū Ya`malūna

002141.Onlar gelip geçmiş bir ümmettir. Onların kazandıkları kendilerinin,sizin kazandıklarınız sizindir. Siz onların yaptıklarından sorumlututulacak değilsiniz.

تِلْكَ أُمَّة ٌ قَدْ خَلَتْ لَهَا مَا كَسَبَتْ وَلَكُمْ مَا كَسَبْتُمْ وَلاَ تُسْأَلُونَ عَمَّا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Sayaqūlu As-Sufahā'u Mina An-Nāsi Mā Wa Llāhum `An Qiblatihimu Allatī Kānū `Alayhā Qul Lillāhi Al-Mashriqu Wa Al-Maghribu Yahdī Man Yashā'u 'Ilá Şirāţin Mustaqīmin

002142.Bir takım kendini bilmez insanlar, “Onları (müslümanları) yönelmekte olduklarıkıbleden çeviren nedir?” diyecekler. De ki: “Doğu da, Batı da Allah’ındır. Allahdilediği kimseyi doğru yola iletir.”

سَيَقُولُ السُّفَهَاءُ مِنَ النَّاسِ مَا وَلاَّهُمْ عَنْ قِبْلَتِهِمُ الَّتِي كَانُوا عَلَيْهَا قُلْ لِلَّهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ يَهْدِي مَنْ يَشَاءُ إِلَى صِرَاط ٍ مُسْتَقِيم ٍ
Wa Kadhalika Ja`alnākum 'Ummatan Wasaţāan Litakūnū Shuhadā'a `Alá An-Nāsi Wa Yakūna Ar-Rasūlu `Alaykum Shahīdāan Wa Mā Ja`alnā Al-Qiblata Allatī Kunta `Alayhā 'Illā Lina`lama Man Yattabi`u Ar-Rasūla Mimman Yanqalibu `Alá `Aqibayhi Wa 'In Kānat Lakabīratan 'Illā `Alá Al-Ladhīna Hadá Allāhu Wa Mā Kāna Allāhu Liyuđī`a 'Īmānakum 'Inna Allāha Bin-Nāsi Lara'ūfun Raĥīmun

002143.Böylece, sizler insanlara birer şahit (ve örnek) olasınız vePeygamber de size bir şahit (ve örnek) olsun diye sizi orta bir ümmetyaptık. Her ne kadar Allah’ın doğru yolu gösterdiği kimselerden başkasınaağır gelse de biz, yönelmekte olduğun ciheti ancak; Resûl’e tabiolanlarla, gerisin geriye dönecekleri ayırd edelim diye kıble yaptık.Allah imanınızı boşa çıkaracak değildir. Şüphesiz, Allah insanlara çokşefkatli ve çok merhametlidir.30

وَكَذَلِكَ جَعَلْنَاكُمْ أُمَّة ً وَسَطا ً لِتَكُونُوا شُهَدَاءَ عَلَى النَّاسِ وَيَكُونَ الرَّسُولُ عَلَيْكُمْ شَهِيدا ً وَمَا جَعَلْنَا الْقِبْلَةَ الَّتِي كُنتَ عَلَيْهَا إِلاَّ لِنَعْلَمَ مَنْ يَتَّبِعُ الرَّسُولَ مِمَّنْ يَنقَلِبُ عَلَى عَقِبَيْهِ وَإِنْ كَانَتْ لَكَبِيرَة ً إِلاَّ عَلَى الَّذِينَ هَدَى اللَّهُ وَمَا كَانَ اللَّهُ لِيُضِيعَ إِيمَانَكُمْ إِنَّ اللَّهَ بِالنَّاسِ لَرَءُوف ٌ رَحِيم ٌ
Qad Nará Taqalluba Wajhika Fī As-Samā'i Falanuwalliyannaka Qiblatan Tarđāhā Fawalli Wajhaka Shaţra Al-Masjidi Al-Ĥarāmi Wa Ĥaythu Mā Kuntum Fawallū Wujūhakum Shaţrahu Wa 'Inna Al-Ladhīna 'Ū Al-Kitāba Laya`lamūna 'Annahu Al-Ĥaqqu Min Rabbihim Wa Mā Allāhu Bighāfilin `Ammā Ya`malūna

002144.(Ey Muhammed!) Biz senin çok defa yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu(vahiy beklediğini) görüyoruz. (Merak etme) elbette seni, hoşnut olacağınkıbleye çevireceğiz. (Bundan böyle), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir.(Ey Müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, (namazda) hep o yönedönün. Şüphesiz kendilerine kitap verilenler, bunun Rabblerinden (gelen)bir gerçek olduğunu elbette bilirler. Allah onların yaptıklarındanhabersiz değildir.31

قَدْ نَرَى تَقَلُّبَ وَجْهِكَ فِي السَّمَاءِ فَلَنُوَلِّيَنَّكَ قِبْلَة ً تَرْضَاهَا فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَحَيْثُ مَا كُنتُمْ فَوَلُّوا وُجُوهَكُمْ شَطْرَه ُُ وَإِنَّ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ لَيَعْلَمُونَ أَنَّهُ الْحَقُّ مِنْ رَبِّهِمْ وَمَا اللَّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا يَعْمَلُونَ
Wa La'in 'Atayta Al-Ladhīna 'Ū Al-Kitāba Bikulli 'Āyatin Mā Tabi`ū Qiblataka Wa Mā 'Anta Bitābi`in Qiblatahum Wa Mā Ba`đuhum Bitābi`in Qiblata Ba`đin Wa La'ini Attaba`ta 'Ahwā'ahum Min Ba`di Mā Jā'aka Mina Al-`Ilmi 'Innaka 'Idhāan Lamina Až-Žālimīna

002145.Andolsun, sen kendilerine kitap verilenlere her türlü mucizeyigetirsen de, onlar yine senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblesineuyacak değilsin. Onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar. Andolsun, eğersana gelen bunca ilimden sonra onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan,o takdirde sen de mutlaka zalimlerden olursun.

وَلَئِنْ أَتَيْتَ الَّذِينَ أُوتُوا الكِتَابَ بِكُلِّ آيَة ٍ مَا تَبِعُوا قِبْلَتَكَ وَمَا أَنْتَ بِتَابِع ٍ قِبْلَتَهُمْ وَمَا بَعْضُهُمْ بِتَابِع ٍ قِبْلَةَ بَعْض ٍ وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ أَهْوَاءَهُمْ مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَكَ مِنَ الْعِلْمِ إِنَّكَ إِذا ً لَمِنَ الظَّالِمِينَ
Al-Ladhīna 'Ātaynāhumu Al-Kitāba Ya`rifūnahu Kamā Ya`rifūna 'Abnā'ahum Wa 'Inna Farīqāan Minhum Layaktumūna Al-Ĥaqqa Wa Hum Ya`lamūna

002146.Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (Peygamberi) oğullarını tanıdıkları gibitanırlar. Böyle iken içlerinden bir takımı bile bile gerçeği gizlerler.32

الَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَعْرِفُونَه ُُ كَمَا يَعْرِفُونَ أَبْنَاءَهُمْ وَإِنَّ فَرِيقا ً مِنْهُمْ لَيَكْتُمُونَ الْحَقَّ وَهُمْ يَعْلَمُونَ
Al-Ĥaqqu Min Rabbika Falā Takūnanna Mina Al-Mumtarīna

002147.Hak (ancak) Rabbindendir. Artık, sakın şüpheye düşenlerden olma!

الْحَقُّ مِنْ رَبِّكَ فَلاَ تَكُونَنَّ مِنَ الْمُمْتَرِينَ
Wa Likullin Wijhatun Huwa Muwallīhā Fāstabiqū Al-Khayrāti 'Ayna Mā Takūnū Ya'ti Bikumu Allāhu Jamī`āan 'Inna Allāha `Alá Kulli Shay'in Qadīrun

002148.Herkesin yöneldiği bir yön vardır. Haydi, hep hayırlara koşun,yarışın! Nerede olsanız Allah hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz,Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter.

وَلِكُلّ ٍ وِجْهَةٌ هُوَ مُوَلِّيهَا فَاسْتَبِقُوا الْخَيْرَاتِ أَيْنَ مَا تَكُونُوا يَأْتِ بِكُمُ اللَّهُ جَمِيعا ً إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْء ٍ قَدِير ٌ
Wa Min Ĥaythu Kharajta Fawalli Wajhaka Shaţra Al-Masjidi Al-Ĥarāmi Wa 'Innahu Lalĥaqqu Min Rabbika Wa Mā Allāhu Bighāfilin `Ammā Ta`malūna

002149.(Ey Muhammed!) Nereden yola çıkarsan çık, (namazda) Mescid-i Haram’adoğru dön. Bu elbette Rabbinden gelen gerçek bir emirdir. Allah, sizinişlediklerinizden asla habersiz değildir.

وَمِنْ حَيْثُ خَرَجْتَ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَإِنَّه ُُ لَلْحَقُّ مِنْ رَبِّكَ وَمَا اللَّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ
Wa Min Ĥaythu Kharajta Fawalli Wajhaka Shaţra Al-Masjidi Al-Ĥarāmi Wa Ĥaythu Mā Kuntum Fawallū Wujūhakum Shaţrahu Li'allā Yakūna Lilnnāsi `Alaykum Ĥujjatun 'Illā Al-Ladhīna Žalamū Minhum Falā Takhshawhum Wa Akhshawnī Wa Li'atimma Ni`matī `Alaykum Wa La`allakum Tahtadūna

002150.(Ey Muhammed!) Nereden yola çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram’adoğru çevir. (Ey mü’minler!) Siz de nerede olursanız olun, yüzünüzüMescid-i Haram’a doğru çevirin ki, zalimlerin dışındaki insanların elinde(size karşı) bir koz olmasın. Zalimlerden korkmayın, benden korkun.Böylece size nimetlerimi tamamlayayım ve doğru yolu bulasınız.

وَمِنْ حَيْثُ خَرَجْتَ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَحَيْثُ مَا كُنتُمْ فَوَلُّوا وُجُوهَكُمْ شَطْرَه ُُ لِئَلاَّ يَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَيْكُمْ حُجَّة ٌ إِلاَّ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْهُمْ فَلاَ تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِي وَلِأَتِمَّ نِعْمَتِي عَلَيْكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
Kamā 'Arsalnā Fīkum Rasūlāan Minkum Yatlū `Alaykum 'Āyātinā Wa Yuzakkīkum Wa Yu`allimukumu Al-Kitāba Wa Al-Ĥikmata Wa Yu`allimukum Mā Lam Takūnū Ta`lamūna

002151.Nitekim kendi aranızdan, size âyetlerimizi okuyan, sizi her kötülüktenarındıran, size kitap ve hikmeti öğreten, ayrıca bilmediklerinizi deöğreten bir peygamber gönderdik.

كَمَا أَرْسَلْنَا فِيكُمْ رَسُولا ً مِنْكُمْ يَتْلُو عَلَيْكُمْ آيَاتِنَا وَيُزَكِّيكُمْ وَيُعَلِّمُكُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَيُعَلِّمُكُمْ مَا لَمْ تَكُونُوا تَعْلَمُونَ
dhkurūnī 'Adhkurkum Wa Ashkurū Lī Wa Lā Takfurūni

002152.Öyleyse yalnız beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakınnankörlük etmeyin.

فَاذْكُرُونِي أَذْكُرْكُمْ وَاشْكُرُوا لِي وَلاَ تَكْفُرُونِ
Yā 'Ayyuhā Al-Ladhīna 'Āmanū Asta`īnū Biş-Şabri Wa Aş-Şalāati 'Inna Allāha Ma`a Aş-Şābirīna

002153.Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin.Şüphe yok ki Allah sabredenlerle beraberdir.33

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَعِينُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلاَةِ إِنَّ اللَّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ
Wa Lā Taqūlū Liman Yuqtalu Fī Sabīli Allāhi 'Amwātun Bal 'Aĥyā'un Wa Lakin Lā Tash`urūna

002154.Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak sizbunu bilemezsiniz.34

وَلاَ تَقُولُوا لِمَنْ يُقْتَلُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ أَمْوَات ٌ بَلْ أَحْيَاء ٌ وَلَكِنْ لاَ تَشْعُرُونَ
Wa Lanabluwannakum Bishay'in Mina Al-Khawfi Wa Al-Jū`i Wa Naqşin Mina Al-'Amwli Wa Al-'Anfusi Wa Ath-Thamarāti Wa Bashshiri Aş-Şābirīna

002155.Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar veürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.

وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْء ٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْص ٍ مِنَ الأَمْوالِ وَالأَنفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ
Al-Ladhīna 'Idhā 'Aşābat/hum Muşībatun Qālū 'Innā Lillāhi Wa 'Innā 'Ilayhi Rāji`ūna

002156.Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz (her şeyimizle)Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler.

الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُمْ مُصِيبَة ٌ قَالُوا إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ
'Ūlā'ika `Alayhim Şalawātun Min Rabbihim Wa Raĥmatun Wa 'Ūlā'ika Humu Al-Muhtadūna

002157.İşte Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yolaulaştırılmış olanlar da işte bunlardır.

أُوْلَائِكَ عَلَيْهِمْ صَلَوَات ٌ مِنْ رَبِّهِمْ وَرَحْمَة ٌ وَأُوْلَائِكَ هُمُ الْمُهْتَدُونَ
'Inna Aş-Şafā Wa Al-Marwata Min Sha`ā'iri Allāhi Faman Ĥajja Al-Bayta 'Aw A`tamara Falā Junāĥa `Alayhi 'An Yaţţawwafa Bihimā Wa Man Taţawwa`a Khayrāan Fa'inna Allāha Shākirun `Alīmun

002158.Şüphesiz, Safa ile Merve Allah’ın (dininin) nişanelerindendir. Onuniçin her kim hac ve umre niyetiyle Kâ’be’yi ziyaret eder ve onları datavaf ederse bunda bir günah yoktur.3Her kim de gönlünden koparak birhayır işlerse şüphesiz, Allah onu bilir, karşılığını verir.

إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أَوْ اعْتَمَرَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا وَمَنْ تَطَوَّعَ خَيْرا ً فَإِنَّ اللَّهَ شَاكِرٌ عَلِيم ٌ
'Inna Al-Ladhīna Yaktumūna Mā 'Anzalnā Mina Al-Bayyināti Wa Al-Hudá Min Ba`di Mā Bayyannāhu Lilnnāsi Fī Al-Kitābi 'Ūlā'ika Yal`anuhumu Allāhu Wa Yal`anuhumu Al-Lā`inūna

002159.İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayeti Kitap’ta açıklamamızdansonra onları gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lanet eder, hem debütün lanet etme konumunda olanlar lanet eder.36

إِنَّ الَّذِينَ يَكْتُمُونَ مَا أَنزَلْنَا مِنَ الْبَيِّنَاتِ وَالْهُدَى مِنْ بَعْدِ مَا بَيَّنَّاه ُُ لِلنَّاسِ فِي الْكِتَابِ أُوْلَائِكَ يَلْعَنُهُمُ اللَّهُ وَيَلْعَنُهُمُ اللاَّعِنُونَ
'Illā Al-Ladhīna Tābū Wa 'Aşlaĥū Wa Bayyanū Fa'ūlā'ika 'Atūbu `Alayhim Wa 'Anā At-Tawwābu Ar-Raĥīmu

002160.Ancak tövbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortayakoyanlar (lanetlenmekten) kurtulmuşlardır. Çünkü ben onların tövbelerinikabul ederim. Zira ben tövbeleri çok kabul edenim, çok merhamet edenim.

إِلاَّ الَّذِينَ تَابُوا وَأَصْلَحُوا وَبَيَّنُوا فَأُوْلَائِكَ أَتُوبُ عَلَيْهِمْ وَأَنَا التَّوَّابُ الرَّحِيمُ
'Inna Al-Ladhīna Kafarū Wa Mātū Wa Hum Kuffārun 'Ūlā'ika `Alayhim La`natu Allāhi Wa Al-Malā'ikati Wa An-Nāsi 'Ajma`īna

002161.Fakat âyetlerimizi inkar etmiş ve kafir olarak ölmüşlere gelince, işteAllah’ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onların üstünedir.

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا وَمَاتُوا وَهُمْ كُفَّارٌ أُوْلَائِكَ عَلَيْهِمْ لَعْنَةُ اللَّهِ وَالْمَلاَئِكَةِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ
Khālidīna Fīhā Lā Yukhaffafu `Anhumu Al-`Adhābu Wa Lā Hum Yunžarūna

002162.Onlar ebedî olarak lânet içinde kalırlar. Artık ne kendilerinden azaphafifletilir, ne de yüzlerine bakılır.

خَالِدِينَ فِيهَا لاَ يُخَفَّفُ عَنْهُمُ الْعَذَابُ وَلاَ هُمْ يُنظَرُونَ
Wa 'Ilahukum 'Ilahun Wāĥidun Lā 'Ilāha 'Illā Huwa Ar-Raĥmānu Ar-Raĥīmu

002163.Sizin ilahınız bir tek ilahtır. Ondan başka ilah yoktur. O Rahmân’dır,Rahîm’dir.37

وَإِلَهُكُمْ إِلَه ٌ ٌ وَاحِد ٌ لاَ إِلَهَ~َ إِلاَّ هُوَ الرَّحْمَنُ الرَّحِيمُ
'Inna Fī Khalqi As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Wa Akhtilāfi Al-Layli Wa An-Nahāri Wa Al-Fulki Allatī Tajrī Fī Al-Baĥri Bimā Yanfa`u An-Nāsa Wa Mā 'Anzala Allāhu Mina As-Samā'i Min Mā'in Fa'aĥyā Bihi Al-'Arđa Ba`da Mawtihā Wa Baththa Fīhā Min Kulli Dābbatin Wa Taşrīfi Ar-Riyāĥi Wa As-Saĥābi Al-Musakhkhari Bayna As-Samā'i Wa Al-'Arđi La'āyātin Liqawmin Ya`qilūna

002164.Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardıncagelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde,Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda,yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emreamade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için delillervardır.

إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَاخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَالْفُلْكِ الَّتِي تَجْرِي فِي الْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ النَّاسَ وَمَا أَنزَلَ اللَّهُ مِنَ السَّمَاءِ مِنْ مَاء ٍ فَأَحْيَا بِهِ الأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِنْ كُلِّ دَابَّة ٍ وَتَصْرِيفِ الرِّيَاحِ وَالسَّحَابِ الْمُسَخَّرِ بَيْنَ السَّمَاءِ وَالأَرْضِ لَآيَات ٍ لِقَوْم ٍ يَعْقِلُونَ
Wa Mina An-Nāsi Man Yattakhidhu Min Dūni Allāhi 'Andādāan Yuĥibbūnahum Kaĥubbi Allāhi Wa Al-Ladhīna 'Āmanū 'Ashaddu Ĥubbāan Lillāhi Wa Law Yará Al-Ladhīna Žalamū 'Idh Yarawna Al-`Adhāba 'Anna Al-Qūwata Lillāhi Jamī`āan Wa 'Anna Allāha Shadīdu Al-`Adhābi

002165.İnsanlar arasında Allah’ı bırakıp da ona ortak koşanlar vardır.Onları, Allah’ı severcesine severler. Mü’minlerin Allah’a olan sevgisidaha güçlü bir sevgidir. Zulmedenler azaba uğrayacakları zaman bütünkuvvetin Allah’ın olduğunu ve Allah’ın azabının pek şiddetli olduğunu birbilselerdi.

وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَتَّخِذُ مِنْ دُونِ اللَّهِ أَندَادا ً يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ اللَّهِ وَالَّذِينَ آمَنُوا أَشَدُّ حُبّا ً لِلَّهِ وَلَوْ يَرَى الَّذِينَ ظَلَمُوا إِذْ يَرَوْنَ الْعَذَابَ أَنَّ الْقُوَّةَ لِلَّهِ جَمِيعا ً وَأَنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعَذَابِ
'Idh Tabarra'a Al-Ladhīna Attubi`ū Mina Al-Ladhīna Attaba`ū Wa Ra'aw Al-`Adhāba Wa Taqaţţa`at Bihimu Al-'Asbābu

002166.Kendilerine uyulanlar o gün azabı görünce, kendilerine uyanlardanuzaklaşacaklar, aralarındaki bütün bağlar kopacaktır.

إِذْ تَبَرَّأَ الَّذِينَ اتُّبِعُوا مِنَ الَّذِينَ اتَّبَعُوا وَرَأَوْا الْعَذَابَ وَتَقَطَّعَتْ بِهِمُ الأَسْبابُ
Wa Qāla Al-Ladhīna Attaba`ū Law 'Anna Lanā Karratan Fanatabarra'a Minhum Kamā Tabarra'ū Minnā Kadhālika Yurīhimu Allāhu 'A`mālahum Ĥasarātin `Alayhim Wa Mā Hum Bikhārijīna Mina An-Nāri

002167.Uyanlar şöyle derler: “Keşke dünyaya bir dönüşümüz olsaydı da onlarınşimdi bizden uzaklaştıkları gibi, biz de onlardan uzaklaşsaydık.” BöyleceAllah, onlara işledikleri fiilleri pişmanlık kaynağı olarak gösterir.Onlar ateşten çıkacak da değillerdir.

وَقَالَ الَّذِينَ اتَّبَعُوا لَوْ أَنَّ لَنَا كَرَّة ً فَنَتَبَرَّأَ مِنْهُمْ كَمَا تَبَرَّءُوا مِنَّا كَذَلِكَ يُرِيهِمُ اللَّهُ أَعْمَالَهُمْ حَسَرَاتٍ عَلَيْهِمْ وَمَا هُمْ بِخَارِجِينَ مِنَ النَّارِ
Yā 'Ayyuhā An-Nāsu Kulū Mimmā Fī Al-'Arđi Ĥalālāan Ţayyibāan Wa Lā Tattabi`ū Khuţuwāti Ash-Shayţāni 'Innahu Lakum `Adūwun Mubīn

002168.Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helal ve temiz olanlarından yiyin!Şeytanın izinden yürümeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır.

يَا أَيُّهَا النَّاسُ كُلُوا مِمَّا فِي الأَرْضِ حَلالا ً طَيِّبا ً وَلاَ تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ إِنَّه ُُ لَكُمْ عَدُوّ ٌ مُبِين
'Innamā Ya'murukum Bis-Sū'i Wa Al-Faĥshā'i Wa 'An Taqūlū `Alá Allāhi Mā Lā Ta`lamūna

002169.O, size ancak kötülüğü, hayasızlığı ve Allah’a karşı bilmediğinizşeyleri söylemenizi emreder.

إِنَّمَا يَأْمُرُكُمْ بِالسُّوءِ وَالْفَحْشَاءِ وَأَنْ تَقُولُوا عَلَى اللَّهِ مَا لاَ تَعْلَمُونَ
Wa 'Idhā Qīla Lahum Attabi`ū Mā 'Anzala Allāhu Qālū Bal Nattabi`u Mā 'Alfaynā `Alayhi 'Ābā'anā 'Awalaw Kāna 'Ābā'uuhum Lā Ya`qilūna Shay'āan Wa Lā Yahtadūna

002170.Onlara, “Allah’ın indirdiğine uyun!” denildiğinde, “Hayır, biz, atalarımızıüzerinde bulduğumuz (yol)a uyarız!” derler. Peki ama, ataları bir şey anlamayan,doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (onların yoluna uyacaklar)?38

وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ اتَّبِعُوا مَا أَنزَلَ اللَّهُ قَالُوا بَلْ نَتَّبِعُ مَا أَلْفَيْنَا عَلَيْهِ آبَاءَنَا أَوَلَوْ كَانَ آبَاؤُهُمْ لاَ يَعْقِلُونَ شَيْئا ً وَلاَ يَهْتَدُونَ
Wa Mathalu Al-Ladhīna Kafarū Kamathali Al-Ladhī Yan`iqu Bimā Lā Yasma`u 'Illā Du`ā'an Wa Nidā'an Şummun Bukmun `Umyun Fahum Lā Ya`qilūna

002171.İnkar edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkar edenlerin durumu,bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ilehayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler.Bundan dolayı anlamazlar.

وَمَثَلُ الَّذِينَ كَفَرُوا كَمَثَلِ الَّذِي يَنْعِقُ بِمَا لاَ يَسْمَعُ إِلاَّ دُعَاء ً وَنِدَاء ً صُمّ ٌ بُكْمٌ عُمْي ٌ فَهُمْ لاَ يَعْقِلُونَ
Yā 'Ayyuhā Al-Ladhīna 'Āmanū Kulū Min Ţayyibāti Mā Razaqnākum Wa Ashkurū Lillāhi 'In Kuntum 'Īyāhu Ta`budūna

002172.Ey iman edenler! Eğer siz ancak Allah’a kulluk ediyorsanız, sizeverdiğimiz rızıkların iyi ve temizlerinden yiyin ve Allah’a şükredin.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَاشْكُرُوا لِلَّهِ إِنْ كُنتُمْ إِيَّاه ُُ تَعْبُدُونَ
'Innamā Ĥarrama `Alaykumu Al-Maytata Wa Ad-Dama Wa Laĥma Al-Khinzīri Wa Mā 'Uhilla Bihi Lighayri Allāhi Famani Ađţurra Ghayra Bāghin Wa Lā `Ādin Falā 'Ithma `Alayhi 'Inna Allāha Ghafūrun Raĥīmun

002173.Allah, size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adınakesileni haram kıldı. Ama kim mecbur olur da, istismar etmeksizin vezaruret ölçüsünü aşmaksızın yemek zorunda kalırsa, ona günah yoktur.Şüphesiz, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.39

إِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةَ وَالدَّمَ وَلَحْمَ الْخِنزِيرِ وَمَا أُهِلَّ بِه ِِ لِغَيْرِ اللَّهِ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغ ٍ وَلاَ عَاد ٍ فَلاَ إِثْمَ عَلَيْهِ إِنَّ اللَّهَ غَفُور ٌ رَحِيم ٌ
'Inna Al-Ladhīna Yaktumūna Mā 'Anzala Allāhu Mina Al-Kitābi Wa Yashtarūna Bihi Thamanāan Qalīlāan 'Ūlā'ika Mā Ya'kulūna Fī Buţūnihim 'Illā An-Nāra Wa Lā Yukallimuhumu Allāhu Yawma Al-Qiyāmati Wa Lā Yuzakkīhim Wa Lahum `Adhābun 'Alīmun

002174.Allah’ın indirdiği kitaptan bir kısmını gizleyip onu az bir bedel iledeğişenler (var ya); işte onlar karınlarına ateşten başka bir şeydoldurmuyorlar. Kıyamet günü Allah onlarla ne konuşacak, ne de onlarıarıtacaktır. Onlar için elem dolu bir azap vardır.40

إِنَّ الَّذِينَ يَكْتُمُونَ مَا أَنزَلَ اللَّهُ مِنَ الْكِتَابِ وَيَشْتَرُونَ بِه ِِ ثَمَنا ً قَلِيلاً أُوْلَائِكَ مَا يَأْكُلُونَ فِي بُطُونِهِمْ إِلاَّ النَّارَ وَلاَ يُكَلِّمُهُمُ اللَّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلاَ يُزَكِّيهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيم ٌ
'Ūlā'ika Al-Ladhīna Ashtaraw Ađ-Đalālata Bil-Hudá Wa Al-`Adhāba Bil-Maghfirati Famā 'Aşbarahum `Alá An-Nāri

002175.İşte bunlar hidayeti verip sapıklığı, bağışlanmayı verip azabı satınalanlardır. Onlar ateşe karşı ne kadar da dayanıklıdırlar(!)

أُوْلَائِكَ الَّذِينَ اشْتَرَوْا الضَّلاَلَةَ بِالْهُدَى وَالْعَذَابَ بِالْمَغْفِرَةِ فَمَا أَصْبَرَهُمْ عَلَى النَّارِ
Dhālika Bi'anna Allāha Nazzala Al-Kitāba Bil-Ĥaqqi Wa 'Inna Al-Ladhīna Akhtalafū Fī Al-Kitābi Lafī Shiqāqin Ba`īdin

002176.Bu (azab) da, Allah’ın, Kitab’ı hak olarak indirmiş olması (ve onlarınbunu inkar etmesi) sebebiyledir. Kitap konusunda anlaşmazlığa düşenler isederin bir ayrılık içindedirler.

ذَلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ نَزَّلَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ وَإِنَّ الَّذِينَ اخْتَلَفُوا فِي الْكِتَابِ لَفِي شِقَاق ٍ بَعِيد ٍ
Laysa Al-Birra 'An Tuwallū Wujūhakum Qibala Al-Mashriqi Wa Al-Maghribi Wa Lakinna Al-Birra Man 'Āmana Billāhi Wa Al-Yawmi Al-'Ākhiri Wa Al-Malā'ikati Wa Al-Kitābi Wa An-Nabīyīna Wa 'Ā Al-Māla `Alá Ĥubbihi Dhawī Al-Qurbá Wa Al-Yatāmá Wa Al-Masākīna Wa Abna As-Sabīli Wa As-Sā'ilīna Wa Fī Ar-Riqābi Wa 'Aqāma Aş-Şalāata Wa 'Ā Az-Zakāata Wa Al-Mūfūna Bi`ahdihim 'Idhā `Āhadū Wa Aş-Şābirīna Fī Al-Ba'sā'i Wa Ađ-Đarrā'i Wa Ĥīna Al-Ba'si 'Ūlā'ika Al-Ladhīna Şadaqū Wa 'Ūlā'ika Humu Al-Muttaqūna

002177.İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir.Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere imanedenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara,yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelereverenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarındasözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığızamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğruolanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir.

لَيْسَ الْبِرَّ أَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلَكِنَّ الْبِرَّ مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَالْمَلاَئِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيِّينَ وَآتَى الْمَالَ عَلَى حُبِّه ِِ ذَوِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ وَالسَّائِلِينَ وَفِي الرِّقَابِ وَأَقَامَ الصَّلاَةَ وَآتَى الزَّكَاةَ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ إِذَا عَاهَدُوا وَالصَّابِرِينَ فِي الْبَأْسَاءِ وَالضَّرَّاءِ وَحِينَ الْبَأْسِ أُوْلَائِكَ الَّذِينَ صَدَقُوا وَأُوْلَائِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ
Yā 'Ayyuhā Al-Ladhīna 'Āmanū Kutiba `Alaykumu Al-Qişāşu Fī Al-Qatlá Al-Ĥurru Bil-Ĥurri Wa Al-`Abdu Bil-`Abdi Wa Al-'Unthá Bil-'Unthá Faman `Ufiya Lahu Min 'Akhīhi Shay'un Fa Attibā`un Bil-Ma`rūfi Wa 'Adā'un 'Ilayhi Bi'iĥsānin Dhālika Takhfīfun Min Rabbikum Wa Raĥmatun Famani A`tadá Ba`da Dhālika Falahu `Adhābun 'Alīmun

002178.Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hürekarşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. Ancaköldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafındanaffedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzelliklediyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundansonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır.41

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الْقِصَاصُ فِي الْقَتْلَى الْحُرُّ بِالْحُرِّ وَالْعَبْدُ بِالْعَبْدِ وَالأُنثَى بِالأُنثَى فَمَنْ عُفِيَ لَه ُُ مِنْ أَخِيه ِِ شَيْء ٌ فَاتِّبَاع ٌ بِالْمَعْرُوفِ وَأَدَاء ٌ إِلَيْهِ بِإِحْسَان ٍ ذَلِكَ تَخْفِيف ٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَرَحْمَة ٌ فَمَنِ اعْتَدَى بَعْدَ ذَلِكَ فَلَه ُُ عَذَابٌ أَلِيم ٌ
Wa Lakum Al-Qişāşi Ĥayāatun Yā 'Ū Al-'Albābi La`allakum Tattaqūna

002179.Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki (buhükme uyarak) korunursunuz.

وَلَكُمْ فِي الْقِصَاصِ حَيَاة ٌ يَا أُوْلِي الأَلْبَابِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
Kutiba `Alaykum 'Idhā Ĥađara 'Aĥadakumu Al-Mawtu 'In Taraka Khayrāan Al-Waşīyatu Lilwālidayni Wa Al-'Aqrabīna Bil-Ma`rūfi Ĥaqqāan `Alá Al-Muttaqīna

002180.Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır (mal)bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya meşru bir tarzda vasiyettebulunması -Allah’a karşı gelmekten sakınanlar üzerinde bir hak olarak-size farz kılındı.42

كُتِبَ عَلَيْكُمْ إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمُ الْمَوْتُ إِنْ تَرَكَ خَيْرا ً الْوَصِيَّةُ لِلْوَالِدَيْنِ وَالأَقْرَبِينَ بِالْمَعْرُوفِ حَقّاً عَلَى الْمُتَّقِينَ
Faman Baddalahu Ba`damā Sami`ahu Fa'innamā 'Ithmuhu `Alá Al-Ladhīna Yubaddilūnahu 'Inna Allāha Samī`un `Alīmun

002181.Her kim işittikten sonra vasiyeti değiştirirse, günahı ancak onudeğiştirenlerin boynunadır. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıylabilendir.

فَمَنْ بَدَّلَه ُُ بَعْدَمَا سَمِعَه ُُ فَإِنَّمَا إِثْمُه ُُ عَلَى الَّذِينَ يُبَدِّلُونَهُ~ُ إِنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيم ٌ
Faman Khāfa Min Mūşin Janafāan 'Aw 'Ithmāan Fa'aşlaĥa Baynahum Falā 'Ithma `Alayhi 'Inna Allāha Ghafūrun Raĥīmun

002182.Vasiyet edenin hataya meyletmesinden ve günaha girmesinden korkan bir kimse,(tarafların) aralarını düzeltirse ona hiçbir günah yoktur. Şüphesiz Allah, çokbağışlayandır, çok merhamet edendir.

فَمَنْ خَافَ مِنْ مُوص ٍ جَنَفاً أَوْ إِثْما ً فَأَصْلَحَ بَيْنَهُمْ فَلاَ إِثْمَ عَلَيْهِ إِنَّ اللَّهَ غَفُور ٌ رَحِيم ٌ
Yā 'Ayyuhā Al-Ladhīna 'Āmanū Kutiba `Alaykumu Aş-Şiyāmu Kamā Kutiba `Alá Al-Ladhīna Min Qablikum La`allakum Tattaqūna

002183.Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizdenöncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
'Ayyāmāan Ma`dūdātin Faman Kāna Minkum Marīđāan 'Aw `Alá Safarin Fa`iddatun Min 'Ayyāmin 'Ukhara Wa `Alá Al-Ladhīna Yuţīqūnahu Fidyatun Ţa`āmu Miskīnin Faman Taţawwa`a Khayrāan Fahuwa Khayrun Lahu Wa 'An Taşūmū Khayrun Lakum 'In Kuntum Ta`lamūna

002184.Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa,tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenlerise bir yoksul doyumu fidye verir.4Bununla birlikte, gönülden kim biriyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için dahahayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

أَيَّاما ً مَعْدُودَات ٍ فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرِيضاً أَوْ عَلَى سَفَر ٍ فَعِدَّة ٌ مِنْ أَيَّامٍ أُخَرَ وَعَلَى الَّذِينَ يُطِيقُونَه ُُ فِدْيَة ٌ طَعَامُ مِسْكِين ٍ فَمَنْ تَطَوَّعَ خَيْرا ً فَهُوَ خَيْر ٌ لَه ُُ وَأَنْ تَصُومُوا خَيْر ٌ لَكُمْ إِنْ كُنتُمْ تَعْلَمُونَ
Shahru Ramađāna Al-Ladhī 'Unzila Fīhi Al-Qur'ānu Hudáan Lilnnāsi Wa Bayyinātin Mina Al-Hudá Wa Al-Furqāni Faman Shahida Minkumu Ash-Shahra Falyaşumhu Wa Man Kāna Marīđāan 'Aw `Alá Safarin Fa`iddatun Min 'Ayyāmin 'Ukhara Yurīdu Allāhu Bikumu Al-Yusra Wa Lā Yurīdu Bikumu Al-`Usra Wa Litukmilū Al-`Iddata Wa Litukabbirū Allāha `Alá Mā Hadākum Wa La`allakum Tashkurūna

002185.(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun vehak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ınkendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu ayaulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığıgünler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorlukdilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılıkAllah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.

شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِي أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدى ً لِلنَّاسِ وَبَيِّنَات ٍ مِنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ وَمَنْ كَانَ مَرِيضاً أَوْ عَلَى سَفَر ٍ فَعِدَّة ٌ مِنْ أَيَّامٍ أُخَرَ يُرِيدُ اللَّهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلاَ يُرِيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ وَلِتُكْمِلُوا الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُوا اللَّهَ عَلَى مَا هَدَاكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
Wa 'Idhā Sa'alaka `Ibādī `Annī Fa'innī Qarībun 'Ujību Da`wata Ad-Dā`i 'Idhā Da`āni Falyastajībū Lī Wa Līu'uminū Bī La`allahum Yarshudūna

002186.Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben(onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. Ohalde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana imanetsinler.

وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ فَلْيَسْتَجِيبُوا لِي وَلْيُؤْمِنُوا بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ
'Uĥilla Lakum Laylata Aş-Şiyāmi Ar-Rafathu 'Ilá Nisā'ikum Hunna Libāsun Lakum Wa 'Antum Libāsun Lahunna `Alima Allāhu 'Annakum Kuntum Takhtānūna 'Anfusakum Fatāba `Alaykum Wa `Afā `Ankum Fāl'āna Bāshirūhunna Wa Abtaghū Mā Kataba Allāhu Lakum Wa Kulū Wa Ashrabū Ĥattá Yatabayyana Lakumu Al-Khayţu Al-'Abyađu Mina Al-Khayţi Al-'Aswadi Mina Al-Fajri Thumma 'Atimmū Aş-Şiyāma 'Ilá Al-Layli Wa Lā Tubāshirūhunna Wa 'Antum `Ākifūna Fī Al-Masājidi Tilka Ĥudūdu Allāhi Falā Taqrabūhā Kadhālika Yubayyinu Allāhu 'Āyātihi Lilnnāsi La`allahum Yattaqūna

002187.Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı.4Onlar, sizeörtüdürler, siz de onlara örtüsünüz.4Allah (Ramazan gecelerinde hanımlarınızayaklaşarak) kendinize zulmetmekte olduğunuzu bildi de tövbenizi kabul edip siziaffetti. Artık eşlerinize yaklaşın ve Allah’ın sizin için yazıp takdir etmişolduğu şeyi arayın. Şafağın aydınlığı gecenin karanlığından ayırt edilinceye(tan yeri ağarıncaya) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar orucu tam tutun.Bununla birlikte siz mescitlerde itikafta iken eşlerinize yaklaşmayın. Bunlar,Allah’ın koyduğu sınırlardır. Bu sınırlara yaklaşmayın. Allah, kendine karşıgelmekten sakınsınlar diye, âyetlerini insanlara böylece açıklar.

أُحِلَّ لَكُمْ لَيْلَةَ الصِّيَامِ الرَّفَثُ إِلَى نِسَائِكُمْ هُنَّ لِبَاس ٌ لَكُمْ وَأَنْتُمْ لِبَاس ٌ لَهُنَّ عَلِمَ اللَّهُ أَنَّكُمْ كُنتُمْ تَخْتَانُونَ أَنفُسَكُمْ فَتَابَ عَلَيْكُمْ وَعَفَا عَنْكُمْ فَالآنَ بَاشِرُوهُنَّ وَابْتَغُوا مَا كَتَبَ اللَّهُ لَكُمْ وَكُلُوا وَاشْرَبُوا حَتَّى يَتَبَيَّنَ لَكُمُ الْخَيْطُ الأَبْيَضُ مِنَ الْخَيْطِ الأَسْوَدِ مِنَ الْفَجْرِ ثُمَّ أَتِمُّوا الصِّيَامَ إِلَى اللَّيْلِ وَلاَ تُبَاشِرُوهُنَّ وَأَنْتُمْ عَاكِفُونَ فِي الْمَسَاجِدِ تِلْكَ حُدُودُ اللَّهِ فَلاَ تَقْرَبُوهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ آيَاتِه ِِ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ
Wa Lā Ta'kulū 'Amwālakum Baynakum Bil-Bāţili Wa Tudlū Bihā 'Ilá Al-Ĥukkāmi Lita'kulū Farīqāan Min 'Amwāli An-Nāsi Bil-'Ithmi Wa 'Antum Ta`lamūna

002188.Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanlarınmallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onlarıhakimlere (rüşvet olarak) vermeyin.

وَلاَ تَأْكُلُوا أَمْوَالَكُمْ بَيْنَكُمْ بِالْبَاطِلِ وَتُدْلُوا بِهَا إِلَى الْحُكَّامِ لِتَأْكُلُوا فَرِيقا ً مِنْ أَمْوَالِ النَّاسِ بِالإِثْمِ وَأَنْتُمْ تَعْلَمُونَ
Yas'alūnaka `Ani Al-'Ahillati Qul Hiya Mawāqītu Lilnnāsi Wa Al-Ĥajji Wa Laysa Al-Birru Bi'an Ta'tū Al-Buyūta Min Žuhūrihā Wa Lakinna Al-Birra Mani Attaqá Wa 'Tū Al-Buyūta Min 'Abwābihā Wa Attaqū Allāha La`allakum Tufliĥūna

002189.Sana, hilalleri soruyorlar. De ki: “Onlar, insanlar ve hac için vakitölçüleridir.4İyilik, evlere arkalarından girmeniz değildir. Ama iyidavranış, takva sahibi (Allah’a karşı gelmekten sakınan) insanındavranışıdır. Evlere kapılarından girin. Allah’a karşı gelmekten sakınınki kurtuluşa eresiniz.47

يَسْأَلُونَكَ عَنِ الأَهِلَّةِ قُلْ هِيَ مَوَاقِيتُ لِلنَّاسِ وَالْحَجِّ وَلَيْسَ الْبِرُّ بِأَنْ تَأْتُوا الْبُيُوتَ مِنْ ظُهُورِهَا وَلَكِنَّ الْبِرَّ مَنِ اتَّقَى وَأْتُوا الْبُيُوتَ مِنْ أَبْوَابِهَا وَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Wa Qātilū Fī Sabīli Allāhi Al-Ladhīna Yuqātilūnakum Wa Lā Ta`tadū 'Inna Allāha Lā Yuĥibbu Al-Mu`tadīna

002190.Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda siz de savaşın. Ancak aşırıgitmeyin.4Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez.

وَقَاتِلُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ الَّذِينَ يُقَاتِلُونَكُمْ وَلاَ تَعْتَدُوا إِنَّ اللَّهَ لاَ يُحِبُّ الْمُعْتَدِينَ
qtulūhum Ĥaythu Thaqiftumūhum Wa 'Akhrijūhum Min Ĥaythu 'Akhrajūkum Wa Al-Fitnatu 'Ashaddu Mina Al-Qatli Wa Lā Tuqātilūhum `Inda Al-Masjidi Al-Ĥarāmi Ĥattá Yuqātilūkum Fīhi Fa'in Qātalūkumqtulūhum Kadhālika Jazā'u Al-Kāfirīna

002191.Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz deonları çıkarın. Zulüm ve baskı adam öldürmekten daha ağırdır. Yalnız, Mescid-iHaram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Sizinlesavaşırlarsa (siz de onlarla savaşın) onları öldürün. Kâfirlerin cezasıböyledir.

وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُمْ مِنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ وَالْفِتْنَةُ أَشَدُّ مِنَ الْقَتْلِ وَلاَ تُقَاتِلُوهُمْ عِنْدَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ حَتَّى يُقَاتِلُوكُمْ فِيه ِِ فَإِنْ قَاتَلُوكُمْ فَاقْتُلُوهُمْ كَذَلِكَ جَزَاءُ الْكَافِرِينَ
Fa'ini Antahaw Fa'inna Allāha Ghafūrun Raĥīmun

002192.Eğer onlar (savaştan ve küfürden) vazgeçerlerse, (şunu iyi bilin ki)Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

فَإِنِ انتَهَوْا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُور ٌ رَحِيم ٌ
Wa Qātilūhum Ĥattá Lā Takūna Fitnatun Wa Yakūna Ad-Dīnu Lillāhi Fa'ini Antahaw Falā `Udwāna 'Illā `Alá Až-Žālimīna

002193.Hiçbir zulüm ve baskı kalmayıncaya ve din yalnız Allah’ın oluncayakadar onlarla savaşın. Onlar savaşmaya son verecek olurlarsa, artıkdüşmanlık yalnız zalimlere karşıdır.

وَقَاتِلُوهُمْ حَتَّى لاَ تَكُونَ فِتْنَة ٌ وَيَكُونَ الدِّينُ لِلَّهِ فَإِنِ انتَهَوْا فَلاَ عُدْوَانَ إِلاَّ عَلَى الظَّالِمِينَ
Ash-Shahru Al-Ĥarāmu Bish-Shahri Al-Ĥarāmi Wa Al-Ĥurumātu Qişāşun Famani A`tadá `Alaykum Fā`tadū `Alayhi Bimithli Mā A`tadá `Alaykum Wa Attaqū Allāha Wa A`lamū 'Anna Allāha Ma`a Al-Muttaqīna

002194.Haram ay, haram aya karşılıktır.4Hürmetler (saygı gösterilmesigereken şeyler) kısas kuralına tabidir. O halde kim size saldırırsa, sizesaldırdığı gibi siz de ona saldırın, (fakat ileri gitmeyin). Allah’a karşıgelmekten sakının ve bilin ki, Allah kendine karşı gelmekten sakınanlarlaberaberdir.50

الشَّهْرُ الْحَرَامُ بِالشَّهْرِ الْحَرَامِ وَالْحُرُمَاتُ قِصَاص ٌ فَمَنِ اعْتَدَى عَلَيْكُمْ فَاعْتَدُوا عَلَيْهِ بِمِثْلِ مَا اعْتَدَى عَلَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللَّهَ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ مَعَ الْمُتَّقِينَ
Wa 'Anfiqū Fī Sabīli Allāhi Wa Lā Tulqū Bi'aydīkum 'Ilá At-Tahlukati Wa 'Aĥsinū 'Inna Allāha Yuĥibbu Al-Muĥsinīna

002195.(Mallarınızı) Allah yolunda harcayın. Kendi kendinizi tehlikeyeatmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever.

وَأَنفِقُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَلاَ تُلْقُوا بِأَيْدِيكُمْ إِلَى التَّهْلُكَةِ وَأَحْسِنُوا إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ
Wa 'Atimmū Al-Ĥajja Wa Al-`Umrata Lillāhi Fa'in 'Uĥşirtum Famā Astaysara Mina Al-Hadyi Wa Lā Taĥliqū Ru'ūsakum Ĥattá Yablugha Al-Hadyu Maĥillahu Faman Kāna Minkum Marīđāan 'Aw Bihi 'Adháan Min Ra'sihi Fafidyatun Min Şiyāmin 'Aw Şadaqatin 'Aw Nusukin Fa'idhā 'Amintum Faman Tamatta`a Bil-`Umrati 'Ilá Al-Ĥajji Famā Astaysara Mina Al-Hadyi Faman Lam Yajid Faşiyāmu Thalāthati 'Ayyāmin Al-Ĥajji Wa Sab`atin 'Idhā Raja`tum Tilka `Asharatun Kāmilatun Dhālika Liman Lam Yakun 'Ahluhu Ĥāđirī Al-Masjidi Al-Ĥarāmi Wa Attaqū Allāha Wa A`lamū 'Anna Allāha Shadīdu Al-`Iqābi

002196.Haccı da, umreyi de Allah için tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık vebenzer sebeplerle) engellenmiş olursanız artık size kolay gelen kurbanıgönderin. Bu kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin.İçinizden her kim hastalanır veya başından rahatsız olur (da tıraş olmakzorunda kalır)sa fidye olarak ya oruç tutması, ya sadaka vermesi, ya dakurban kesmesi gerekir. Güvende olduğunuz zaman hacca kadar umreylefaydalanmak isteyen kimse, kolayına gelen kurbanı keser. Kurban bulamayankimse üçü hacda, yedisi de döndüğünüz zaman (olmak üzere) tam on gün oruçtutar. Bu (durum), ailesi Mescid-i Haram civarında olmayanlar içindir.Allah’a karşı gelmekten sakının ve Allah’ın cezasının çetin olduğunubilin.

وَأَتِمُّوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ لِلَّهِ فَإِنْ أُحْصِرْتُمْ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْيِ وَلاَ تَحْلِقُوا رُءُوسَكُمْ حَتَّى يَبْلُغَ الْهَدْيُ مَحِلَّه ُُ فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرِيضاً أَوْ بِهِ~ِ أَذى ً مِنْ رَأْسِه ِِ فَفِدْيَة ٌ مِنْ صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُك ٍ فَإِذَا أَمِنتُمْ فَمَنْ تَمَتَّعَ بِالْعُمْرَةِ إِلَى الْحَجِّ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْيِ فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلاَثَةِ أَيَّام ٍ فِي الْحَجِّ وَسَبْعَة ٍ إِذَا رَجَعْتُمْ تِلْكَ عَشَرَة ٌ كَامِلَة ٌ ذَلِكَ لِمَنْ لَمْ يَكُنْ أَهْلُه ُُ حَاضِرِي الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَاتَّقُوا اللَّهَ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ
Al-Ĥajju 'Ash/hurun Ma`lūmātun Faman Farađa Fīhinna Al-Ĥajja Falā Rafatha Wa Lā Fusūqa Wa Lā Jidāla Fī Al-Ĥajji Wa Mā Taf`alū Min Khayrin Ya`lamhu Allāhu Wa Tazawwadū Fa'inna Khayra Az-Zādi At-Taqwá Wa Attaqūnī Yā 'Ū Al-'Albābi

002197.Hac (ayları), bilinen aylardır.5Kim o aylarda hacca başlarsa, artık ona hacdacinsel ilişki, günaha sapmak, kavga etmek yoktur. Siz ne hayır yaparsanız Allahonu bilir. (Ahiret için) azık toplayın. Kuşkusuz, azığın en hayırlısı takva(Allah’a karşı gelmekten sakınma)dır. Ey akıl sahipleri, bana karşı gelmektensakının.

الْحَجُّ أَشْهُر ٌ مَعْلُومَات ٌ فَمَنْ فَرَضَ فِيهِنَّ الْحَجَّ فَلاَ رَفَثَ وَلاَ فُسُوقَ وَلاَ جِدَالَ فِي الْحَجِّ وَمَا تَفْعَلُوا مِنْ خَيْر ٍ يَعْلَمْهُ اللَّهُ وَتَزَوَّدُوا فَإِنَّ خَيْرَ الزَّادِ التَّقْوَى وَاتَّقُونِي يَا أُوْلِي الأَلْبَابِ
Laysa `Alaykum Junāĥun 'An Tabtaghū Fađlāan Min Rabbikum Fa'idhā 'Afađtum Min `Arafātindhkurū Allāha `Inda Al-Mash`ari Al-Ĥarāmi Wa Adhkurūhu Kamā Hadākum Wa 'In Kuntum Min Qablihi Lamina Ađ-Đāllīna

002198.(Hac mevsiminde ticaret yaparak) Rabbinizin lütuf ve kereminiistemekte size bir günah yoktur. Arafat’tan ayrılıp (sel gibiMüzdelife’ye) akın ettiğinizde Meş’ar-i Haram’da Allah’ı zikredin.52Onu,size gösterdiği gibi zikredin. Doğrusu siz onun yol göstermesinden önceyolunu şaşırmışlardan idiniz.

لَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَنْ تَبْتَغُوا فَضْلا ً مِنْ رَبِّكُمْ فَإِذَا أَفَضْتُمْ مِنْ عَرَفَات ٍ فَاذْكُرُوا اللَّهَ عِنْدَ الْمَشْعَرِ الْحَرَامِ وَاذْكُرُوه ُُ كَمَا هَدَاكُمْ وَإِنْ كُنتُمْ مِنْ قَبْلِه ِِ لَمِنَ الضَّالِّينَ
Thumma 'Afīđū Min Ĥaythu 'Afāđa An-Nāsu Wa Astaghfirū Allāha 'Inna Allāha Ghafūrun Raĥīmun

002199.Sonra insanların akın ettiği yerden siz de akın edin ve Allah’tanbağışlanma dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhametedendir.

ثُمَّ أَفِيضُوا مِنْ حَيْثُ أَفَاضَ النَّاسُ وَاسْتَغْفِرُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ غَفُور ٌ رَحِيم ٌ
Fa'idhā Qađaytum Manāsikakumdhkurū Allāha Kadhikrikum 'Ābā'akum 'Aw 'Ashadda Dhikrāan Famina An-Nāsi Man Yaqūlu Rabbanā 'Ātinā Fī Ad-Dunyā Wa Mā Lahu Fī Al-'Ākhirati Min Khalāqin

002200.Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızıandığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anışla Allah’ı anın.İnsanlardan, “Ey Rabbimiz! Bize (vereceğini) bu dünyada ver” diyenlervardır. Bunların ahirette bir nasibi yoktur.53

فَإِذَا قَضَيْتُمْ مَنَاسِكَكُمْ فَاذْكُرُوا اللَّهَ كَذِكْرِكُمْ آبَاءَكُمْ أَوْ أَشَدَّ ذِكْرا ً فَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَقُولُ رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا وَمَا لَه ُُ فِي الآخِرَةِ مِنْ خَلاَق ٍ
Wa Minhum Man Yaqūlu Rabbanā 'Ātinā Fī Ad-Dunyā Ĥasanatan Wa Fī Al-'Ākhirati Ĥasanatan Wa Qinā `Adhāba An-Nāri

002201.Onlardan, “Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilikver ve bizi ateş azabından koru” diyenler de vardır.

وَمِنْهُمْ مَنْ يَقُولُ رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَة ً وَفِي الآخِرَةِ حَسَنَة ً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
'Ūlā'ika Lahum Naşībun Mimmā Kasabū Wa Allāhu Sarī`u Al-Ĥisābi

002202.İşte onlara kazandıklarından bir nasip vardır. Allah, hesabı pek çabukgörendir.

أُوْلَائِكَ لَهُمْ نَصِيب ٌ مِمَّا كَسَبُوا وَاللَّهُ سَرِيعُ الْحِسَابِ
Wa Adhkurū Allāha Fī 'Ayyāmin Ma`dūdātin Faman Ta`ajjala Fī Yawmayni Falā 'Ithma `Alayhi Wa Man Ta'akhkhara Falā 'Ithma `Alayhi Limani Attaqá Wa Attaqū Allāha Wa A`lamū 'Annakum 'Ilayhi Tuĥsharūna

002203.Sayılı günlerdeAllah’ı anın (telbiye ve tekbir getirin). Kim iki gün içindeacele edip (Mina’dan Mekke’ye) dönerse, ona günah yoktur. Kim geri kalırsa, onada günah yoktur. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar içindir. Allah’a karşıgelmekten sakının ve onun huzurunda toplanacağınızı bilin.

وَاذْكُرُوا اللَّهَ فِي أَيَّام ٍ مَعْدُودَات ٍ فَمَنْ تَعَجَّلَ فِي يَوْمَيْنِ فَلاَ إِثْمَ عَلَيْهِ وَمَنْ تَأَخَّرَ فَلاَ إِثْمَ عَلَيْهِ لِمَنِ اتَّقَى وَاتَّقُوا اللَّهَ وَاعْلَمُوا أَنَّكُمْ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ
Wa Mina An-Nāsi Man Yu`jibuka Qawluhu Fī Al-Ĥayāati Ad-Dunyā Wa Yush/hidu Allāha `Alá Mā Fī Qalbihi Wa Huwa 'Aladdu Al-Khāmi

002204.İnsanlardan öylesi de vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri seninhoşuna gider. Bir de kalbindekine (Sözünün özüne uyduğuna) Allah’ı şahittutar. Halbuki o düşmanlıkta en amansız olandır.

وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يُعْجِبُكَ قَوْلُه ُُ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيُشْهِدُ اللَّهَ عَلَى مَا فِي قَلْبِه ِِ وَهُوَ أَلَدُّ الْخِصَامِ
Wa 'Idhā Tawallá Sa`á Fī Al-'Arđi Liyufsida Fīhā Wa Yuhlika Al-Ĥartha Wa An-Nasla Wa Allāhu Lā Yuĥibbu Al-Fasāda

002205.O, (senin yanından) ayrılınca yeryüzünde bozgunculuk yapmağa, ekin venesli yok etmeğe çalışır. Allah ise bozgunculuğu sevmez.

وَإِذَا تَوَلَّى سَعَى فِي الأَرْضِ لِيُفْسِدَ فِيهَا وَيُهْلِكَ الْحَرْثَ وَالنَّسْلَ وَاللَّهُ لاَ يُحِبُّ الْفَسَادَ
Wa 'Idhā Qīla Lahu Attaqi Allāha 'Akhadhat/hu Al-`Izzatu Bil-'Ithmi Faĥasbuhu Jahannamu Wa Labi'sa Al-Mihādu

002206.Ona “Allah’tan kork” denildiği zaman gururu onu daha da günahasürükler. Artık böylesinin hakkından cehennem gelir. O ne kötü yataktır!

وَإِذَا قِيلَ لَهُ اتَّقِ اللَّهَ أَخَذَتْهُ الْعِزَّةُ بِالإِثْمِ فَحَسْبُه ُُ جَهَنَّمُ وَلَبِئْسَ الْمِهَادُ
Wa Mina An-Nāsi Man Yashrī Nafsahu Abtighā'a Marđāati Allāhi Wa Allāhu Ra'ūfun Bil-`Ibādi

002207.İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah’ın rızasını kazanmak içinkendini feda eder. Allah kullarına çok şefkatlidir.

وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْرِي نَفْسَهُ ابْتِغَاءَ مَرْضَاةِ اللَّهِ وَاللَّهُ رَءُوف ٌ بِالْعِبَادِ
Yā 'Ayyuhā Al-Ladhīna 'Āmanū Adkhulū Fī As-Silmi Kāffatan Wa Lā Tattabi`ū Khuţuwāti Ash-Shayţāni 'Innahu Lakum `Adūwun Mubīnun

002208.Ey iman edenler! Hepiniz topluca barış ve güvenliğe (İslam’a) girin.Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا ادْخُلُوا فِي السِّلْمِ كَافَّة ً وَلاَ تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ إِنَّه ُُ لَكُمْ عَدُوّ ٌ مُبِين ٌ
Fa'in Zalaltum Min Ba`di Mā Jā'atkumu Al-Bayyinātu Fā`lamū 'Anna Allāha `Azīzun Ĥakīmun

002209.Size apaçık deliller geldikten sonra, eğer yine de yan çizerseniz,bilin ki Allah, gerçekten mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

فَإِنْ زَلَلْتُمْ مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَتْكُمُ الْبَيِّنَاتُ فَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيم ٌ
Hal Yanžurūna 'Illā 'An Ya'tiyahumu Allāhu Fī Žulalin Mina Al-Ghamāmi Wa Al-Malā'ikatu Wa Quđiya Al-'Amru Wa 'Ilá Allāhi Turja`u Al-'Umūru

002210.Onlar (böyle davranmakla), bulut gölgeleri içinde Allah’ın (azabının)ve meleklerin kendilerine gelmesini ve işin bitirilmesini mi bekliyorlar?Halbuki bütün işler Allah’a döndürülür.

هَلْ يَنظُرُونَ إِلاَّ أَنْ يَأْتِيَهُمُ اللَّهُ فِي ظُلَل ٍ مِنَ الْغَمَامِ وَالْمَلاَئِكَةُ وَقُضِيَ الأَمْرُ وَإِلَى اللَّهِ تُرْجَعُ الأُمُورُ
Sal Banī 'Isrā'īla Kam 'Ātaynāhum Min 'Āyatin Bayyinatin Wa Man Yubaddil Ni`mata Allāhi Min Ba`di Mā Jā'at/hu Fa'inna Allāha Shadīdu Al-`Iqābi

002211.İsrailoğullarına sor; biz onlara nice açık mucizeler verdik. Kendisine geldiktensonra kim Allah’ın nimetini değiştirirse, (bilsin ki) şüphesiz Allah, cezası pekçetin olandır.

سَلْ بَنِي إِسْرَائِيلَ كَمْ آتَيْنَاهُمْ مِنْ آيَة ٍ بَيِّنَة ٍ وَمَنْ يُبَدِّلْ نِعْمَةَ اللَّهِ مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَتْهُ فَإِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ
Zuyyina Lilladhīna Kafarū Al-Ĥayāatu Ad-Dunyā Wa Yaskharūna Mina Al-Ladhīna 'Āmanū Wa Al-Ladhīna Attaqaw Fawqahum Yawma Al-Qiyāmati Wa Allāhu Yarzuqu Man Yashā'u Bighayri Ĥisābin

002212.İnkar edenlere dünya hayatı süslü gösterildi. Onlar iman edenlerlealay etmektedirler. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar ise, kıyamet günübunların üstündedir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir.

زُيِّنَ لِلَّذِينَ كَفَرُوا الْحَيَاةُ الدُّنْيَا وَيَسْخَرُونَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَالَّذِينَ اتَّقَوْا فَوْقَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَاللَّهُ يَرْزُقُ مَنْ يَشَاءُ بِغَيْرِ حِسَاب ٍ
Kāna An-Nāsu 'Ummatan Wāĥidatan Faba`atha Allāhu An-Nabīyīna Mubashshirīna Wa Mundhirīna Wa 'Anzala Ma`ahumu Al-Kitāba Bil-Ĥaqqi Liyaĥkuma Bayna An-Nāsi Fīmā Akhtalafū Fīhi Wa Mā Akhtalafa Fīhi 'Illā Al-Ladhīna 'Ūtūhu Min Ba`di Mā Jā'at/humu Al-Bayyinātu Baghyāan Baynahum Fahadá Allāhu Al-Ladhīna 'Āmanū Limā Akhtalafū Fīhi Mina Al-Ĥaqqi Bi'idhnihi Wa Allāhu Yahdī Man Yashā'u 'Ilá Şirāţin Mustaqīmin

002213.İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarakpeygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığadüştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere kitapları hakolarak indirdi. Kendilerine apaçık âyetler geldikten sonra o konuda ancak;kitap verilenler, aralarındaki kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler.Bunun üzerine Allah iman edenleri, kendi izniyle, onların hakkındaayrılığa düştükleri gerçeğe iletti. Allah dilediğini doğru yola iletir.

كَانَ النَّاسُ أُمَّة ً وَاحِدَة ً فَبَعَثَ اللَّهُ النَّبِيِّينَ مُبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَ وَأَنزَلَ مَعَهُمُ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ لِيَحْكُمَ بَيْنَ النَّاسِ فِيمَا اخْتَلَفُوا فِيه ِِ وَمَا اخْتَلَفَ فِيهِ~ِ إِلاَّ الَّذِينَ أُوتُوه ُُ مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَتْهُمُ الْبَيِّنَاتُ بَغْيا ً بَيْنَهُمْ فَهَدَى اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا لِمَا اخْتَلَفُوا فِيه ِِ مِنَ الْحَقِّ بِإِذْنِه ِِ وَاللَّهُ يَهْدِي مَنْ يَشَاءُ إِلَى صِرَاط ٍ مُسْتَقِيم ٍ
'Am Ĥasibtum 'An Tadkhulū Al-Jannata Wa Lammā Ya'tikum Mathalu Al-Ladhīna Khalaw Min Qablikum Massat/humu Al-Ba'sā'u Wa Ađ-Đarrā'u Wa Zulzilū Ĥattá Yaqūla Ar-Rasūlu Wa Al-Ladhīna 'Āmanū Ma`ahu Matá Naşru Allāhi 'Alā 'Inna Naşra Allāhi Qarībun

002214.Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınızagelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla berabermü’minler, “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar darlığa ve zorluğauğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki Allah’ın yardımı pek yakındır.

أَمْ حَسِبْتُمْ أَنْ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَأْتِكُمْ مَثَلُ الَّذِينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلِكُمْ مَسَّتْهُمُ الْبَأْسَاءُ وَالضَّرَّاءُ وَزُلْزِلُوا حَتَّى يَقُولَ الرَّسُولُ وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَه ُُ مَتَى نَصْرُ اللَّهِ أَلاَ إِنَّ نَصْرَ اللَّهِ قَرِيب ٌ
Yas'alūnaka Mādhā Yunfiqūna Qul Mā 'Anfaqtum Min Khayrin Falilwālidayni Wa Al-'Aqrabīna Wa Al-Yatāmá Wa Al-Masākīni Wa Abni As-Sabīli Wa Mā Taf`alū Min Khayrin Fa'inna Allāha Bihi `Alīmun

002215.Sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “Hayırolarak ne harcarsanız o, ana-baba, akraba, yetimler, fakirler ve yoldakalmışlar içindir. Hayır olarak ne yaparsanız, gerçekten Allah onuhakkıyla bilir.”

يَسْأَلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَ قُلْ مَا أَنفَقْتُمْ مِنْ خَيْر ٍ فَلِلْوَالِدَيْنِ وَالأَقْرَبِينَ وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ وَمَا تَفْعَلُوا مِنْ خَيْر ٍ فَإِنَّ اللَّهَ بِه ِِ عَلِيم ٌ
Kutiba `Alaykumu Al-Qitālu Wa Huwa Kurhun Lakum Wa `Asá 'An Takrahū Shay'āan Wa Huwa Khayrun Lakum Wa `Asá 'An Tuĥibbū Shay'āan Wa Huwa Sharrun Lakum Wa Allāhu Ya`lamu Wa 'Antum Lā Ta`lamūna

002216.Savaş, hoşunuza gitmediği halde, size farz kılındı. Olur ki, bir şey sizin içinhayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötüiken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

كُتِبَ عَلَيْكُمُ الْقِتَالُ وَهُوَ كُرْه ٌ لَكُمْ وَعَسى أَنْ تَكْرَهُوا شَيْئا ً وَهُوَ خَيْر ٌ لَكُمْ وَعَسَى أَنْ تُحِبُّوا شَيْئا ً وَهُوَ شَرّ ٌ لَكُمْ وَاللَّهُ يَعْلَمُ وَأَنْتُمْ لاَ تَعْلَمُونَ
Yas'alūnaka `Ani Ash-Shahri Al-Ĥarāmi Qitālin Fīhi Qul Qitālun Fīhi Kabīrun Wa Şaddun `An Sabīli Allāhi Wa Kufrun Bihi Wa Al-Masjidi Al-Ĥarāmi Wa 'Ikhrāju 'Ahlihi Minhu 'Akbaru `Inda Allāhi Wa Al-Fitnatu 'Akbaru Mina Al-Qatli Wa Lā Yazālūna Yuqātilūnakum Ĥattá Yaruddūkum `An Dīnikum 'Ini Astaţā`ū Wa Man Yartadid Minkum `An Dīnihi Fayamut Wa Huwa Kāfirun Fa'ūlā'ika Ĥabiţat 'A`māluhum Ad-Dunyā Wa Al-'Ākhirati Wa 'Ūlā'ika 'Aşĥābu An-Nāri Hum Fīhā Khālidūna

002217.Sana haram ayda savaşmayı soruyorlar. De ki: “O ayda savaş büyük birgünahtır. Allah’ın yolundan alıkoymak, onu inkar etmek, Mescid-i Haram’ınziyaretine engel olmak ve halkını oradan çıkarmak Allah katında daha büyükgünahtır. Zulüm ve baskı ise adam öldürmekten daha büyüktür. Onlar, güçyetirebilseler, sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaya devamederler. Sizden kim dininden döner de kafir olarak ölürse öylelerin bütünyapıp ettikleri dünyada da, ahirette de boşa gitmiştir. Bunlarcehennemliklerdir, orada sürekli kalacaklardır.55

يَسْأَلُونَكَ عَنِ الشَّهْرِ الْحَرَامِ قِتَال ٍ فِيه ِِ قُلْ قِتَال ٌ فِيه ِِ كَبِير ٌ وَصَدٌّ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ وَكُفْر ٌ بِه ِِ وَالْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَإِخْرَاجُ أَهْلِه ِِ مِنْهُ أَكْبَرُ عِنْدَ اللَّهِ وَالْفِتْنَةُ أَكْبَرُ مِنَ الْقَتْلِ وَلاَ يَزَالُونَ يُقَاتِلُونَكُمْ حَتَّى يَرُدُّوكُمْ عَنْ دِينِكُمْ إِنِ اسْتَطَاعُوا وَمَنْ يَرْتَدِدْ مِنْكُمْ عَنْ دِينِه ِِ فَيَمُتْ وَهُوَ كَافِر ٌ فَأُوْلَائِكَ حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ فِي الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ وَأُوْلَائِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
'Inna Al-Ladhīna 'Āmanū Wa Al-Ladhīna Hājarū Wa Jāhadū Fī Sabīli Allāhi 'Ūlā'ika Yarjūna Raĥmata Allāhi Wa Allāhu Ghafūrun Raĥīmun

002218.İman edenler, hicret edenler, Allah yolunda cihad edenler; şüphesizbunlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah, çok bağışlayandır, çok merhametedendir.

إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَالَّذِينَ هَاجَرُوا وَجَاهَدُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ أُوْلَائِكَ يَرْجُونَ رَحْمَةَ اللَّهِ وَاللَّهُ غَفُور ٌ رَحِيم ٌ
Yas'alūnaka `Ani Al-Khamri Wa Al-Maysiri Qul Fīhimā 'Ithmun Kabīrun Wa Manāfi`u Lilnnāsi Wa 'Ithmuhumā 'Akbaru Min Naf`ihimā Wa Yas'alūnaka Mādhā Yunfiqūna Quli Al-`Afwa Kadhālika Yubayyinu Allāhu Lakumu Al-'Āyāti La`allakum Tatafakkarūna

002219.Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: “Onlarda hem büyük günah, hemde insanlar için (bazı zahiri) yararlar vardır. Ama günahlarıyararlarından büyüktür.” Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarınısoruyorlar. De ki: “İhtiyaçtan arta kalanı.” Allah size âyetleri böyleaçıklıyor ki düşünesiniz.56

يَسْأَلُونَكَ عَنِ الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ قُلْ فِيهِمَا إِثْم ٌ كَبِير ٌ وَمَنَافِعُ لِلنَّاسِ وَإِثْمُهُمَا أَكْبَرُ مِنْ نَفْعِهِمَا وَيَسْأَلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَ قُلِ الْعَفْوَ كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الآيَاتِ لَعَلَّكُمْ تَتَفَكَّرُونَ
Ad-Dunyā Wa Al-'Ākhirati Wa Yas'alūnaka `Ani Al-Yatāmá Qul 'Işlāĥun Lahum Khayrun Wa 'In Tukhāliţūhum Fa'ikhwānukum Wa Allāhu Ya`lamu Al-Mufsida Mina Al-Muşliĥi Wa Law Shā'a Allāhu La'a`natakum 'Inna Allāha `Azīzun Ĥakīmun

002220.Dünya ve ahiret hakkında düşünesiniz diye böyle yapıyor. Bir de sana yetimlerisoruyorlar. De ki: “Onların durumlarını düzeltmek hayırlıdır. Eğer onlarakarışıp (birlikte yaşar)sanız (sakıncası yok). (Onlar da) sizinkardeşlerinizdir. Allah bozguncuyu yapıcı olandan ayırır. Allah dileseydi sizizora sokardı. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

فِي الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الْيَتَامَى قُلْ إِصْلاَح ٌ لَهُمْ خَيْر ٌ وَإِنْ تُخَالِطُوهُمْ فَإِخْوَانُكُمْ وَاللَّهُ يَعْلَمُ الْمُفْسِدَ مِنَ الْمُصْلِحِ وَلَوْ شَاءَ اللَّهُ لَأَعْنَتَكُمْ إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيم ٌ
Wa Lā Tankiĥū Al-Mushrikāti Ĥattá Yu'uminna Wa La'amatun Mu'uminatun Khayrun Min Mushrikatin Wa Law 'A`jabatkum Wa Lā Tunkiĥū Al-Mushrikīna Ĥattá Yu'uminū Wa La`abdun Mu'uminun Khayrun Min Mushrikin Wa Law 'A`jabakum 'Ūlā'ika Yad`ūna 'Ilá An-Nāri Wa Allāhu Yad`ū 'Ilá Al-Jannati Wa Al-Maghfirati Bi'idhnihi Wa Yubayyinu 'Āyātihi Lilnnāsi La`allahum Yatadhakkarūna

002221.İman etmedikleri sürece Allah’a ortak koşan kadınlarla evlenmeyin.Allah’a ortak koşan kadın hoşunuza gitse de, mü’min bir cariye Allah’aortak koşan bir kadından daha hayırlıdır. İman etmedikleri sürece Allah’aortak koşan erkeklerle, kadınlarınızı evlendirmeyin. Allah’a ortak koşanhür erkek hoşunuza gitse de, iman eden bir köle, Allah’a ortak koşan birerkekten daha hayırlıdır. Onlar ateşe çağırırlar, Allah ise izniyle,cennete ve bağışlanmaya çağırır. O, insanlara âyetlerini açıklar ki, öğütalıp düşünsünler.

وَلاَ تَنكِحُوا الْمُشْرِكَاتِ حَتَّى يُؤْمِنَّ وَلَأَمَة ٌ مُؤْمِنَةٌ خَيْر ٌ مِنْ مُشْرِكَة ٍ وَلَوْ أَعْجَبَتْكُمْ وَلاَ تُنكِحُوا الْمُشْرِكِينَ حَتَّى يُؤْمِنُوا وَلَعَبْد ٌ مُؤْمِنٌ خَيْر ٌ مِنْ مُشْرِك ٍ وَلَوْ أَعْجَبَكُمْ أُوْلَائِكَ يَدْعُونَ إِلَى النَّارِ وَاللَّهُ يَدْعُو إِلَى الْجَنَّةِ وَالْمَغْفِرَةِ بِإِذْنِه ِِ وَيُبَيِّنُ آيَاتِه ِِ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ
Wa Yas'alūnaka `Ani Al-Maĥīđi Qul Huwa 'Adháan Fā`tazilū An-Nisā' Fī Al-Maĥīđi Wa Lā Taqrabūhunna Ĥattá Yaţhurna Fa'idhā Taţahharna Fa'tūhunna Min Ĥaythu 'Amarakumu Allāhu 'Inna Allāha Yuĥibbu At-Tawwābīna Wa Yuĥibbu Al-Mutaţahhirīna

002222.Sana kadınların ay halini sorarlar. De ki: “O bir ezadır(rahatsızlıktır). Ay halinde kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadaronlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit, Allah’ın size emrettiği yerdenonlara yaklaşın. Şüphesiz Allah çok tövbe edenleri sever, çoktemizlenenleri sever.”57

وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الْمَحِيضِ قُلْ هُوَ أَذى ً فَاعْتَزِلُوا النِسَاء فِي الْمَحِيضِ وَلاَ تَقْرَبُوهُنَّ حَتَّى يَطْهُرْنَ فَإِذَا تَطَهَّرْنَ فَأْتُوهُنَّ مِنْ حَيْثُ أَمَرَكُمُ اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ التَّوَّابِينَ وَيُحِبُّ الْمُتَطَهِّرِينَ
Nisā'uukum Ĥarthun Lakum Fa'tū Ĥarthakum 'Anná Shi'tum Wa Qaddimū Li'nfusikum Wa Attaqū Allāha Wa A`lamū 'Annakum Mulāqūhu Wa Bashshiri Al-Mu'uminīna

002223.Kadınlarınız sizin ekinliğinizdir. Ekinliğinize dilediğiniz biçimdevarın. Kendiniz için (geleceğe hazırlık olarak) güzel davranışlar takdimedin. Allah’a karşı gelmekten sakının ve her hâlde onun huzurunavaracağınızı bilin. (Ey Muhammed!) Mü’minler’i müjdele.

نِسَاؤُكُمْ حَرْث ٌ لَكُمْ فَأْتُوا حَرْثَكُمْ أَنَّى شِئْتُمْ وَقَدِّمُوا لِأنفُسِكُمْ وَاتَّقُوا اللَّهَ وَاعْلَمُوا أَنَّكُمْ مُلاَقُوه ُُ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ
Wa Lā Taj`alū Allāha `Urđatan Li'ymānikum 'An Tabarrū Wa Tattaqū Wa Tuşliĥū Bayna An-Nāsi Wa Allāhu Samī`un `Alīmun

002224.İyilik etmemek, takvaya sarılmamak, insanlar arasını ıslah etmemekyolundaki yeminlerinize Allah’ı siper yapmayın. Allah hakkıyla işitendir,hakkıyla bilendir.

وَلاَ تَجْعَلُوا اللَّهَ عُرْضَة ً لِأيْمَانِكُمْ أَنْ تَبَرُّوا وَتَتَّقُوا وَتُصْلِحُوا بَيْنَ النَّاسِ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيم ٌ
Lā Yu'uākhidhukumu Allāhu Bil-Laghwi Fī 'Aymānikum Wa Lakin Yu'uākhidhukum Bimā Kasabat Qulūbukum Wa Allāhu Ghafūrun Ĥalīmun

002225.Allah sizi, kasıtsız yeminlerinizden dolayı sorumlu tutmaz, fakat sizikalplerinizin kazandığı (bile bile yaptığınız) yeminlerden sorumlu tutar. Allahçok bağışlayandır, halîmdir. (Hemen cezalandırmaz, mühlet verir)

لاَ يُؤَاخِذُكُمُ اللَّهُ بِاللَّغْوِ فِي أَيْمَانِكُمْ وَلَكِنْ يُؤَاخِذُكُمْ بِمَا كَسَبَتْ قُلُوبُكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ حَلِيم ٌ
Lilladhīna Yu'ulūna Min Nisā'ihim Tarabbuşu 'Arba`ati 'Ash/hurin Fa'in Fā'ū Fa'inna Allāha Ghafūrun Raĥīmun

002226.Eşlerine yaklaşmamağa yemin edenler için dört ay bekleme süresivardır. Eğer (bu süre içinde) dönerlerse şüphesiz Allah çok bağışlayandır,çok merhamet edendir.

لِلَّذِينَ يُؤْلُونَ مِنْ نِسَائِهِمْ تَرَبُّصُ أَرْبَعَةِ أَشْهُر ٍ فَإِنْ فَاءُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُور ٌ رَحِيم ٌ
Wa 'In `Azamū Aţ-Ţalāqa Fa'inna Allāha Samī`un `Alīmun

002227.Eğer (yemin edenler yeminlerinden dönmeyip kadınlarını) boşamaya kararverirlerse (ayrılırlar). Biliniz ki, Allah hakkıyla işitendir, hakkıylabilendir.

وَإِنْ عَزَمُوا الطَّلاَقَ فَإِنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيم ٌ
Wa Al-Muţallaqātu Yatarabbaşna Bi'anfusihinna Thalāthata Qurū'in Wa Lā Yaĥillu Lahunna 'An Yaktumna Mā Khalaqa Allāhu Fī 'Arĥāmihinna 'In Kunna Yu'uminna Billāhi Wa Al-Yawmi Al-'Ākhiri Wa Bu`ūlatuhunna 'Aĥaqqu Biraddihinna Fī Dhālika 'In 'Arādū 'Işlāĥāan Wa Lahunna Mithlu Al-Ladhī `Alayhinna Bil-Ma`rūfi Wa Lilrrijāli `Alayhinna Darajatun Wa Allāhu `Azīzun Ĥakīmun

002228.Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hali (hayız veya temizlikmüddeti) beklerler. Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, Allah’ınkendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helal olmaz. Kocaları busüre içinde barışmak isterlerse, onları geri almağa daha çok haksahibidirler. Kadınların, yükümlülükleri kadar meşru hakları vardır.Yalnız erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır. Allah mutlakgüç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

وَالْمُطَلَّقَاتُ يَتَرَبَّصْنَ بِأَنفُسِهِنَّ ثَلاَثَةَ قُرُوء ٍ وَلاَ يَحِلُّ لَهُنَّ أَنْ يَكْتُمْنَ مَا خَلَقَ اللَّهُ فِي أَرْحَامِهِنَّ إِنْ كُنَّ يُؤْمِنَّ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَبُعُولَتُهُنَّ أَحَقُّ بِرَدِّهِنَّ فِي ذَلِكَ إِنْ أَرَادُوا إِصْلاَحا ً وَلَهُنَّ مِثْلُ الَّذِي عَلَيْهِنَّ بِالْمَعْرُوفِ وَلِلرِّجَالِ عَلَيْهِنَّ دَرَجَة ٌ وَاللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيم ٌ
Aţ-Ţalāqu Marratāni Fa'imsākun Bima`rūfin 'Aw Tasrīĥun Bi'iĥsānin Wa Lā Yaĥillu Lakum 'An Ta'khudhū Mimmā 'Ātaytumūhunna Shay'āan 'Illā 'An Yakhāfā 'Allā Yuqīmā Ĥudūda Allāhi Fa'in Khiftum 'Allā Yuqīmā Ĥudūda Allāhi Falā Junāĥa `Alayhimā Fīmā Aftadat Bihi Tilka Ĥudūdu Allāhi Falā Ta`tadūhā Wa Man Yata`adda Ĥudūda Allāhi Fa'ūlā'ika Humu Až-Žālimūna

002229.(Dönüş yapılabilecek) boşama iki defadır. Sonrası, ya iyiliklegeçinmek, ya da güzellikle bırakmaktır. (Evlilikte) tarafların Allah’ınbelirlediği ölçüleri koruyamama endişeleri dışında kadınlaraverdiklerinizden (boşanma esnasında) bir şeyi geri almanız sizin içinhelal olmaz. Eğer onlar Allah’ın belirlediği ölçüleri gözetmeyecekler diyeendişe ederseniz, o zaman kadının (boşanmak için) bedel vermesinde ikisinede günah yoktur. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Sakın bunlarıaşmayın. Allah’ın koyduğu sınırları kim aşarsa onlar zalimlerin takendileridir.

الطَّلاَقُ مَرَّتَانِ فَإمْسَاك ٌ بِمَعْرُوفٍ أَوْ تَسْرِيح ٌ بِإِحْسَان ٍ وَلاَ يَحِلُّ لَكُمْ أَنْ تَأْخُذُوا مِمَّا آتَيْتُمُوهُنَّ شَيْئا ً إِلاَّ أَنْ يَخَافَا أَلاَّ يُقِيمَا حُدُودَ اللَّهِ فَإِنْ خِفْتُمْ أَلاَّ يُقِيمَا حُدُودَ اللَّهِ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِمَا فِيمَا افْتَدَتْ بِه ِِ تِلْكَ حُدُودُ اللَّهِ فَلاَ تَعْتَدُوهَا وَمَنْ يَتَعَدَّ حُدُودَ اللَّهِ فَأُوْلَائِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ
Fa'in Ţallaqahā Falā Taĥillu Lahu Min Ba`du Ĥattá Tankiĥa Zawjāan Ghayrahu Fa'in Ţallaqahā Falā Junāĥa `Alayhimā 'An Yatarāja`ā 'In Žannā 'An Yuqīmā Ĥudūda Allāhi Wa Tilka Ĥudūdu Allāhi Yubayyinuhā Liqawmin Ya`lamūna

002230.Eğer erkek karısını (üçüncü defa) boşarsa, kadın, onun dışında birbaşka kocayla nikahlanmadıkça ona helal olmaz. (Bu koca da) onu boşadığıtakdirde onlar (kadın ile ilk kocası) Allah’ın koyduğu ölçülerigözetebileceklerine inanıyorlarsa tekrar birbirlerine dönüp evlenmelerindebir günah yoktur. İşte bunlar Allah’ın, anlayan bir toplum için açıkladığıölçüleridir.

فَإِنْ طَلَّقَهَا فَلاَ تَحِلُّ لَه ُُ مِنْ بَعْدُ حَتَّى تَنكِحَ زَوْجاً غَيْرَه ُُ فَإِنْ طَلَّقَهَا فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِمَا أَنْ يَتَرَاجَعَا إِنْ ظَنَّا أَنْ يُقِيمَا حُدُودَ اللَّهِ وَتِلْكَ حُدُودُ اللَّهِ يُبَيِّنُهَا لِقَوْم ٍ يَعْلَمُونَ
Wa 'Idhā Ţallaqtumu An-Nisā' Fabalaghna 'Ajalahunna Fa'amsikūhunna Bima`rūfin 'Aw Sarriĥūhunna Bima`rūfin Wa Lā Tumsikūhunna Đirārāan Lita`tadū Wa Man Yaf`al Dhālika Faqad Žalama Nafsahu Wa Lā Tattakhidhū 'Āyāti Allāhi Huzūan Wa Adhkurū Ni`mata Allāhi `Alaykum Wa Mā 'Anzala `Alaykum Mina Al-Kitābi Wa Al-Ĥikmati Ya`ižukum Bihi Wa Attaqū Allāha Wa A`lamū 'Anna Allāha Bikulli Shay'in `Alīmun

002231.Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme sürelerini bitirdikleri zaman, yaonları iyilikle tutun yahut iyilikle bırakın. Haklarına tecavüz edip zararvermek için onları tutmayın. Bunu kim yaparsa kendine zulmetmiş olur. SakınAllah’ın âyetlerini eğlenceye almayın. Allah’ın üzerinizdeki nimetini, size öğütvermek için indirdiği Kitab’ı ve hikmeti hatırlayın. Allah’a karşı gelmektensakının ve bilin ki Allah her şeyi hakkıyla bilendir.

وَإِذَا طَلَّقْتُمُ النِسَاء فَبَلَغْنَ أَجَلَهُنَّ فَأَمْسِكُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ أَوْ سَرِّحُوهُنَّ بِمَعْرُوف ٍ وَلاَ تُمْسِكُوهُنَّ ضِرَارا ً لِتَعْتَدُوا وَمَنْ يَفْعَلْ ذَلِكَ فَقَدْ ظَلَمَ نَفْسَه ُُ وَلاَ تَتَّخِذُوا آيَاتِ اللَّهِ هُزُوا ً وَاذْكُرُوا نِعْمَةَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَمَا أَنزَلَ عَلَيْكُمْ مِنَ الْكِتَابِ وَالْحِكْمَةِ يَعِظُكُمْ بِه ِِ وَاتَّقُوا اللَّهَ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيم ٌ
Wa 'Idhā Ţallaqtumu An-Nisā' Fabalaghna 'Ajalahunna Falā Ta`đulūhunna 'An Yankiĥna 'Azwājahunna 'Idhā Tarāđaw Baynahum Bil-Ma`rūfi Dhālika Yū`ažu Bihi Man Kāna Minkum Yu'uminu Billāhi Wa Al-Yawmi Al-'Ākhiri Dhālikum 'Azká Lakum Wa 'Aţharu Wa Allāhu Ya`lamu Wa 'Antum Lā Ta`lamūna

002232.Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme sürelerini bitirdiklerizaman kendi aralarında aklın ve dinin gereklerine uygun olarak güzellikleanlaştıkları takdirde, eşleriyle (yeniden) evlenmelerine engel olmayın.Bununla içinizden Allah’a ve ahiret gününe iman edenlere öğütverilmektedir. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Allah bilir,siz bilmezsiniz.

وَإِذَا طَلَّقْتُمُ النِسَاء فَبَلَغْنَ أَجَلَهُنَّ فَلاَ تَعْضُلُوهُنَّ أَنْ يَنكِحْنَ أَزْوَاجَهُنَّ إِذَا تَرَاضَوْا بَيْنَهُمْ بِالْمَعْرُوفِ ذَلِكَ يُوعَظُ بِه ِِ مَنْ كَانَ مِنْكُمْ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ ذَلِكُمْ أَزْكَى لَكُمْ وَأَطْهَرُ وَاللَّهُ يَعْلَمُ وَأَنْتُمْ لاَ تَعْلَمُونَ
Wa Al-Wālidātu Yurđi`na 'Awlādahunna Ĥawlayni Kāmilayni Liman 'Arāda 'An Yutimma Ar-Rađā`ata Wa `Alá Al-Mawlūdi Lahu Rizquhunna Wa Kiswatuhunna Bil-Ma`rūfi Lā Tukallafu Nafsun 'Illā Wus`ahā Lā Tuđārra Wa A-Datun Biwaladihā Wa Lā Mawlūdun Lahu Biwaladihi Wa `Alá Al-Wārithi Mithlu Dhālika Fa'in 'Arādā Fişālāan `An Tarāđin Minhumā Wa Tashāwurin Falā Junāĥa `Alayhimā Wa 'In 'Aradtum 'An Tastarđi`ū 'Awlādakum Falā Junāĥa `Alaykum 'Idhā Sallamtum Mā 'Ātaytum Bil-Ma`rūfi Wa Attaqū Allāha Wa A`lamū 'Anna Allāha Bimā Ta`malūna Başīrun

002233.-Emzirmeyi tamamlamak isteyenler için- anneler çocuklarını iki tam yılemzirirler. Onların (annelerin) yiyeceği, giyeceği, örfe uygun olarakbabaya aittir. Hiçbir kimseye gücünün üstünde bir yük ve sorumluluk teklifedilmez. -Hiçbir anne ve hiçbir baba çocuğu sebebiyle zarara uğratılmasın-(Baba ölmüşse) mirasçı da aynı şeyle sorumludur. Eğer (anne ve baba) kendiaralarında danışıp anlaşarak (iki yıl dolmadan) çocuğu sütten kesmekisterlerse onlara günah yoktur. Eğer çocuklarınızı (bir süt anneye)emzirtmek isterseniz örfe uygun olarak vereceğiniz ücreti güzelceödediğiniz takdirde size bir günah yoktur. Allah’a karşı gelmekten sakınınve bilin ki, Allah yapmakta olduklarınızı hakkıyla görendir.

وَالْوَالِدَاتُ يُرْضِعْنَ أَوْلاَدَهُنَّ حَوْلَيْنِ كَامِلَيْنِ لِمَنْ أَرَادَ أَنْ يُتِمَّ الرَّضَاعَةَ وَعَلَى الْمَوْلُودِ لَه ُُ رِزْقُهُنَّ وَكِسْوَتُهُنَّ بِالْمَعْرُوفِ لاَ تُكَلَّفُ نَفْس ٌ إِلاَّ وُسْعَهَا لاَ تُضَارَّ وَالِدَة ٌ بِوَلَدِهَا وَلاَ مَوْلُود ٌ لَه ُُ بِوَلَدِه ِِ وَعَلَى الْوَارِثِ مِثْلُ ذَلِكَ فَإِنْ أَرَادَا فِصَالاً عَنْ تَرَاض ٍ مِنْهُمَا وَتَشَاوُر ٍ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِمَا وَإِنْ أَرَدْتُمْ أَنْ تَسْتَرْضِعُوا أَوْلاَدَكُمْ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْكُمْ إِذَا سَلَّمْتُمْ مَا آتَيْتُمْ بِالْمَعْرُوفِ وَاتَّقُوا اللَّهَ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِير ٌ
Wa Al-Ladhīna Yutawaffawna Minkum Wa Yadharūna 'Azwājāan Yatarabbaşna Bi'anfusihinna 'Arba`ata 'Ash/hurin Wa `Ashrāan Fa'idhā Balaghna 'Ajalahunna Falā Junāĥa `Alaykum Fīmā Fa`alna Fī 'Anfusihinna Bil-Ma`rūfi Wa Allāhu Bimā Ta`malūna Khabīrun

002234.İçinizden ölenlerin geride bıraktıkları eşleri, kendi kendilerine dört ay on gün(iddet) beklerler. Sürelerini bitirince artık kendileri için meşru olanıyapmalarında size bir günah yoktur. Allah, yaptıklarınızdan hakkıylahaberdardır.

وَالَّذِينَ يُتَوَفَّوْنَ مِنْكُمْ وَيَذَرُونَ أَزْوَاجا ً يَتَرَبَّصْنَ بِأَنفُسِهِنَّ أَرْبَعَةَ أَشْهُر ٍ وَعَشْرا ً فَإِذَا بَلَغْنَ أَجَلَهُنَّ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِيمَا فَعَلْنَ فِي أَنفُسِهِنَّ بِالْمَعْرُوفِ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِير ٌ
Wa Lā Junāĥa `Alaykum Fīmā `Arrađtum Bihi Min Khiţbati An-Nisā' 'Aw 'Aknantum Fī 'Anfusikum `Alima Allāhu 'Annakum Satadhkurūnahunna Wa Lakin Lā Tuwā`idūhunna Sirrāan 'Illā 'An Taqūlū Qawlāan Ma`rūfāan Wa Lā Ta`zimū `Uqdata An-Nikāĥi Ĥattá Yablugha Al-Kitābu 'Ajalahu Wa A`lamū 'Anna Allāha Ya`lamu Mā Fī 'Anfusikum Fāĥdharūhu Wa A`lamū 'Anna Allāha Ghafūrun Ĥalīmun

002235.(Vefat iddeti beklemekte olan) kadınlara kendileri ile evlenmekistediğinizi üstü kapalı olarak anlatmanızda veya bu isteğinizi içinizdesaklamanızda sizin için bir günah yoktur. Allah biliyor ki siz onlara(bunu er geç mutlaka) söyleyeceksiniz. Meşru sözler söylemeniz dışındasakın onlarla gizliden gizliye buluşma yönünde sözleşmeyin. Beklememüddeti bitinceye kadar da nikah yapmaya kalkışmayın.5Şunu da bilin kiAllah içinizden geçeni hakkıyla bilir. Onun için Allah’a karşı gelmektensakının ve yine şunu da bilin ki Allah gerçekten çok bağışlayandır,halimdir. (Hemen cezalandırmaz, mühlet verir.)

وَلاَ جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِيمَا عَرَّضْتُمْ بِه ِِ مِنْ خِطْبَةِ النِسَاء أَوْ أَكْنَنتُمْ فِي أَنفُسِكُمْ عَلِمَ اللَّهُ أَنَّكُمْ سَتَذْكُرُونَهُنَّ وَلَكِنْ لاَ تُوَاعِدُوهُنَّ سِرّا ً إِلاَّ أَنْ تَقُولُوا قَوْلا ً مَعْرُوفا ً وَلاَ تَعْزِمُوا عُقْدَةَ النِّكَاحِ حَتَّى يَبْلُغَ الْكِتَابُ أَجَلَه ُُ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَعْلَمُ مَا فِي أَنفُسِكُمْ فَاحْذَرُوه ُُ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ غَفُورٌ حَلِيم ٌ
Lā Junāĥa `Alaykum 'In Ţallaqtumu An-Nisā' Mā Lam Tamassūhunna 'Aw Tafriđū Lahunna Farīđatan Wa Matti`ūhunna `Alá Al-Mūsi`i Qadaruhu Wa `Alá Al-Muqtiri Qadaruhu Matā`āan Bil-Ma`rūfi Ĥaqqāan `Alá Al-Muĥsinīna

002236.Kendilerine el sürmeden ya da mehir belirlemeden kadınları boşarsanızsize bir günah yoktur. (Bu durumda) -eli geniş olan gücüne göre, eli darolan da gücüne göre olmak üzere- onlara, aklın ve dinin gereklerine uygunolarak müt’averin. Bu iyilik yapanlar üzerinde bir borçtur.

لاَ جُنَاحَ عَلَيْكُمْ إِنْ طَلَّقْتُمُ النِسَاء مَا لَمْ تَمَسُّوهُنَّ أَوْ تَفْرِضُوا لَهُنَّ فَرِيضَة ً وَمَتِّعُوهُنَّ عَلَى الْمُوسِعِ قَدَرُه ُُ وَعَلَى الْمُقْتِرِ قَدَرُه ُُ مَتَاعا ً بِالْمَعْرُوفِ حَقّاً عَلَى الْمُحْسِنِينَ
Wa 'In Ţallaqtumūhunna Min Qabli 'An Tamassūhunna Wa Qad Farađtum Lahunna Farīđatan Fanişfu Mā Farađtum 'Illā 'An Ya`fūna 'Aw Ya`fuwa Al-Ladhī Biyadihi `Uqdatu An-Nikāĥi Wa 'An Ta`fū 'Aqrabu Lilttaqwá Wa Lā Tansaw Al-Fađla Baynakum 'Inna Allāha Bimā Ta`malūna Başīrun

002237.Eğer onlara mehir tespit eder de kendilerine el sürmeden boşarsanız,tespit ettiğiniz mehrin yarısı onlarındır. Ancak kadının, ya da nikah bağıelinde bulunanın (kocanın, paylarından) vazgeçmesi başka. Bununla birlikte(ey erkekler), sizin vazgeçmeniz takvaya (Allah’a karşı gelmektensakınmaya) daha yakındır. Aranızda iyilik yapmayı da unutmayın. ŞüphesizAllah yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

وَإِنْ طَلَّقْتُمُوهُنَّ مِنْ قَبْلِ أَنْ تَمَسُّوهُنَّ وَقَدْ فَرَضْتُمْ لَهُنَّ فَرِيضَة ً فَنِصْفُ مَا فَرَضْتُمْ إِلاَّ أَنْ يَعْفُونَ أَوْ يَعْفُوَ الَّذِي بِيَدِه ِِ عُقْدَةُ النِّكَاحِ وَأَنْ تَعْفُوا أَقْرَبُ لِلتَّقْوَى وَلاَ تَنسَوْا الْفَضْلَ بَيْنَكُمْ إِنَّ اللَّهَ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِير ٌ
Ĥāfižū `Alá Aş-Şalawāti Wa Aş-Şalāati Al-Wusţá Wa Qūmū Lillāhi Qānitīna

002238.Namazlara ve orta namazadevam edin. Allah’a gönülden boyun eğerek namazadurun.

حَافِظُوا عَلَى الصَّلَوَاتِ وَالصَّلاَةِ الْوُسْطَى وَقُومُوا لِلَّهِ قَانِتِينَ
Fa'in Khiftum Farijālāan 'Aw Rukbānāan Fa'idhā 'Amintumdhkurū Allāha Kamā `Allamakum Mā Lam Takūnū Ta`lamūna

002239.Eğer (bir tehlikeden) korkarsanız, namazı yaya olarak veya bineküzerinde kılın. Güvenliğe kavuşunca da, Allah’ı, daha önce bilmediğiniz veonun size öğrettiği şekilde anın (namazı normal vakitlerdeki gibi kılın).

فَإِنْ خِفْتُمْ فَرِجَالاً أَوْ رُكْبَانا ً فَإِذَا أَمِنتُمْ فَاذْكُرُوا اللَّهَ كَمَا عَلَّمَكُمْ مَا لَمْ تَكُونُوا تَعْلَمُونَ
Wa Al-Ladhīna Yutawaffawna Minkum Wa Yadharūna 'Azwājāan Waşīyatan Li'zwājihim Matā`āan 'Ilá Al-Ĥawli Ghayra 'Ikhrājin Fa'in Kharajna Falā Junāĥa `Alaykum Fī Mā Fa`alna Fī 'Anfusihinna Min Ma`rūfin Wa Allāhu `Azīzun Ĥakīmun

002240.İçinizden ölüp geriye dul eşler bırakan erkekler, eşleri için, evdençıkarılmaksızın bir yıla kadar geçimlerinin sağlanmasını vasiyet etsinler.Ama onlar (kendiliklerinden) çıkarlarsa, artık onların meşru biçimdekendileri ile ilgili olarak işlediklerinden dolayı size bir günah yoktur.Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

وَالَّذِينَ يُتَوَفَّوْنَ مِنْكُمْ وَيَذَرُونَ أَزْوَاجا ً وَصِيَّة ً لِأزْوَاجِهِمْ مَتَاعا ً إِلَى الْحَوْلِ غَيْرَ إِخْرَاج ٍ فَإِنْ خَرَجْنَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِي مَا فَعَلْنَ فِي أَنفُسِهِنَّ مِنْ مَعْرُوف ٍ وَاللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيم ٌ
Wa Lilmuţallaqāti Matā`un Bil-Ma`rūfi Ĥaqqāan `Alá Al-Muttaqīna

002241.Boşanmış kadınların örfe göre geçimlerinin sağlanması onlarınhakkıdır. Bu Allah’a karşı gelmekten sakınanlar üzerinde bir borçtur.

وَلِلْمُطَلَّقَاتِ مَتَاع ٌ بِالْمَعْرُوفِ حَقّاً عَلَى الْمُتَّقِينَ
Kadhālika Yubayyinu Allāhu Lakum 'Āyātihi La`allakum Ta`qilūna

002242.Düşünesiniz diye Allah size âyetlerini böyle açıklamaktadır.

كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمْ آيَاتِه ِِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ
'Alam Tara 'Ilá Al-Ladhīna Kharajū Min Diyārihim Wa Hum 'Ulūfun Ĥadhara Al-Mawti Faqāla Lahumu Allāhu Mūtū Thumma 'Aĥyāhum 'Inna Allāha Ladhū Fađlin `Alá An-Nāsi Wa Lakinna 'Akthara An-Nāsi Lā Yashkurūna

002243.Binlerce kişi oldukları halde, ölüm korkusuyla yurtlarını terkedenleri görmedin mi? Allah onlara “ölün” dedi, sonra da onları diriltti.Şüphesiz Allah insanlara karşı lütuf ve ikram sahibidir. Ama insanlarınçoğu şükretmezler.

أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ خَرَجُوا مِنْ دِيَارِهِمْ وَهُمْ أُلُوفٌ حَذَرَ الْمَوْتِ فَقَالَ لَهُمُ اللَّهُ مُوتُوا ثُمَّ أَحْيَاهُمْ إِنَّ اللَّهَ لَذُو فَضْلٍ عَلَى النَّاسِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَشْكُرُونَ
Wa Qātilū Fī Sabīli Allāhi Wa A`lamū 'Anna Allāha Samī`un `Alīmun

002244.Allah yolunda savaşın ve bilin ki şüphesiz Allah hakkıyla işitendir vehakkıyla bilendir.

وَقَاتِلُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيم ٌ
Man Dhā Al-Ladhī Yuqriđu Allāha Qarđāan Ĥasanāan Fayuđā`ifahu Lahu 'Ađ`āfāan Kathīratan Wa Allāhu Yaqbiđu Wa Yabsuţu Wa 'Ilayhi Turja`ūna

002245.Kimdir Allah’a güzel bir borç verecek o kimse ki, Allah da o borcukendisine kat kat ödesin. (Rızkı) Allah daraltır ve genişletir. Ancak onadöndürüleceksiniz.

مَنْ ذَا الَّذِي يُقْرِضُ اللَّهَ قَرْضاً حَسَنا ً فَيُضَاعِفَه ُُ لَهُ~ُ أَضْعَافا ً كَثِيرَة ً وَاللَّهُ يَقْبِضُ وَيَبْسُطُ وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ
'Alam Tara 'Ilá Al-Mala'i Min Banī 'Isrā'īla Min Ba`di Mūsá 'Idh Qālū Linabīyin Lahum Ab`ath Lanā Malikāan Nuqātil Fī Sabīli Allāhi Qāla Hal `Asaytum 'In Kutiba `Alaykumu Al-Qitālu 'Allā Tuqātilū Qālū Wa Mā Lanā 'Allā Nuqātila Fī Sabīli Allāhi Wa Qad 'Ukhrijnā Min Diyārinā Wa 'Abnā'inā Falammā Kutiba `Alayhimu Al-Qitālu Tawallaw 'Illā Qalīlāan Minhum Wa Allāhu `Alīmun Biž-Žālimīna

002246.Mûsâ’dan sonra İsrailoğullarının ileri gelenlerini görmedin mi (ne yaptılar)?Hani, peygamberlerinden birine, “Bize bir hükümdar gönder de Allah yolundasavaşalım” demişlerdi. O, “Ya üzerinize savaş farz kılındığı halde, savaşmayacakolursanız?” demişti. Onlar, “Yurdumuzdan çıkarılmış, çocuklarımızdanuzaklaştırılmış olduğumuz halde Allah yolunda niye savaşmayalım” diye cevapvermişlerdi. Ama onlara savaş farz kılınınca içlerinden pek azı hariç, yüzçevirdiler. Allah zalimleri hakkıyla bilendir.

أَلَمْ تَرَ إِلَى الْمَلَإ مِنْ بَنِي إِسْرَائِيلَ مِنْ بَعْدِ مُوسَى إِذْ قَالُوا لِنَبِيّ ٍ لَهُمْ ابْعَثْ لَنَا مَلِكا ً نُقَاتِلْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ قَالَ هَلْ عَسَيْتُمْ إِنْ كُتِبَ عَلَيْكُمُ الْقِتَالُ أَلاَّ تُقَاتِلُوا قَالُوا وَمَا لَنَا أَلاَّ نُقَاتِلَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَقَدْ أُخْرِجْنَا مِنْ دِيَارِنَا وَأَبْنَائِنَا فَلَمَّا كُتِبَ عَلَيْهِمُ الْقِتَالُ تَوَلَّوْا إِلاَّ قَلِيلا ً مِنْهُمْ وَاللَّهُ عَلِيم ٌ بِالظَّالِمِينَ
Wa Qāla Lahum Nabīyuhum 'Inna Allāha Qad Ba`atha Lakum Ţālūta Malikāan Qālū 'Anná Yakūnu Lahu Al-Mulku `Alaynā Wa Naĥnu 'Aĥaqqu Bil-Mulki Minhu Wa Lam Yu'uta Sa`atan Mina Al-Māli Qāla 'Inna Allāha Aşţafāhu `Alaykum Wa Zādahu Basţatan Al-`Ilmi Wa Al-Jismi Wa Allāhu Yu'utī Mulkahu Man Yashā'u Wa Allāhu Wāsi`un `Alīmun

002247.Peygamberleri onlara, “Allah size Tâlût’u hükümdar olarak gönderdi”dedi. Onlar, “O bizim üzerimize nasıl hükümdar olabilir? Biz hükümdarlığaondan daha lâyığız. Ona zenginlik de verilmemiştir” dediler. Peygamberlerişöyle dedi: “Şüphesiz Allah onu sizin üzerinize (hükümdar) seçti, onunbilgisini ve gücünü artırdı.” Allah mülkünü dilediğine verir. Allah lütfugeniş olandır, hakkıyla bilendir.

وَقَالَ لَهُمْ نَبِيُّهُمْ إِنَّ اللَّهَ قَدْ بَعَثَ لَكُمْ طَالُوتَ مَلِكا ً قَالُوا أَنَّى يَكُونُ لَهُ الْمُلْكُ عَلَيْنَا وَنَحْنُ أَحَقُّ بِالْمُلْكِ مِنْهُ وَلَمْ يُؤْتَ سَعَة ً مِنَ الْمَالِ قَالَ إِنَّ اللَّهَ اصْطَفَاه ُُ عَلَيْكُمْ وَزَادَه ُُ بَسْطَة ً فِي الْعِلْمِ وَالْجِسْمِ وَاللَّهُ يُؤْتِي مُلْكَه ُُ مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيم ٌ
Wa Qāla Lahum Nabīyuhum 'Inna 'Āyata Mulkihi 'An Ya'tiyakumu At-Tābūtu Fīhi Sakīnatun Min Rabbikum Wa Baqīyatun Mimmā Taraka 'Ālu Mūsá Wa 'Ālu Hārūna Taĥmiluhu Al-Malā'ikatu 'Inna Fī Dhālika La'āyatan Lakum 'In Kuntum Mu'uminīna

002248.Peygamberleri onlara şöyle dedi: “Onun hükümdarlığının alameti size osandığın gelmesidir.6Onda Rabbinizden bir güven duygusu ve huzur ileMûsâ ailesinin, Hârûn ailesinin geriye bıraktığından kalıntılar vardır.Onu melekler taşımaktadır. Eğer inanmış kimselerseniz bunda şüphesiz,sizin için kesin bir delil vardır.”

وَقَالَ لَهُمْ نَبِيُّهُمْ إِنَّ آيَةَ مُلْكِهِ~ِ أَنْ يَأْتِيَكُمُ التَّابُوتُ فِيه ِِ سَكِينَة ٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَبَقِيَّة ٌ مِمَّا تَرَكَ آلُ مُوسَى وَآلُ هَارُونَ تَحْمِلُهُ الْمَلاَئِكَةُ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَة ً لَكُمْ إِنْ كُنتُمْ مُؤْمِنِينَ
Falammā Faşala Ţālūtu Bil-Junūdi Qāla 'Inna Allāha Mubtalīkum Binaharin Faman Shariba Minhu Falaysa Minnī Wa Man Lam Yaţ`amhu Fa'innahu Minnī 'Illā Mani Aghtarafa Ghurfatan Biyadihi Fasharibū Minhu 'Illā Qalīlāan Minhum Falammā Jāwazahu Huwa Wa Al-Ladhīna 'Āmanū Ma`ahu Qālū Lā Ţāqata Lanā Al-Yawma Bijālūta Wa Junūdihi Qāla Al-Ladhīna Yažunnūna 'Annahum Mulāqū Allāhi Kam Min Fi'atin Qalīlatin Ghalabat Fi'atan Kathīratan Bi'idhni Allāhi Wa Allāhu Ma`a Aş-Şābirīna

002249.Tâlût ordu ile hareket edince, “Şüphesiz Allah sizi bir ırmakla imtihanedecektir. Kim ondan içerse benden değildir. Kim onu tatmazsa işte o bendendir.Ancak eliyle bir avuç alan başka.” dedi. İçlerinden pek azı hariç, hepsiırmaktan içtiler. Tâlût ve onunla beraber iman edenler ırmağı geçince, (geridekalanlar) “Bugün bizim Câlût’a ve askerlerine karşı koyacak gücümüz yok.”dediler. Allah’a kavuşacaklarını kesin olarak bilenler (ırmağı geçenler) ise şucevabı verdiler: “Allah’ın izniyle büyük bir topluluğa galip gelen nice küçüktopluluklar vardır. Allah sabredenlerle beraberdir”.

فَلَمَّا فَصَلَ طَالُوتُ بِالْجُنُودِ قَالَ إِنَّ اللَّهَ مُبْتَلِيكُمْ بِنَهَر ٍ فَمَنْ شَرِبَ مِنْهُ فَلَيْسَ مِنِّي وَمَنْ لَمْ يَطْعَمْهُ فَإِنَّه ُُ مِنِّي إِلاَّ مَنِ اغْتَرَفَ غُرْفَة ً بِيَدِه ِِ فَشَرِبُوا مِنْهُ إِلاَّ قَلِيلا ً مِنْهُمْ فَلَمَّا جَاوَزَه ُُ هُوَ وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَه ُُ قَالُوا لاَ طَاقَةَ لَنَا الْيَوْمَ بِجَالُوتَ وَجُنُودِه ِِ قَالَ الَّذِينَ يَظُنُّونَ أَنَّهُمْ مُلاَقُو اللَّهِ كَمْ مِنْ فِئَة ٍ قَلِيلَةٍ غَلَبَتْ فِئَة ً كَثِيرَة ً بِإِذْنِ اللَّهِ وَاللَّهُ مَعَ الصَّابِرِينَ
Wa Lammā Barazū Lijālūta Wa Junūdihi Qālū Rabbanā 'Afrigh `Alaynā Şabrāan Wa Thabbit 'Aqdāmanā Wa Anşurnā `Alá Al-Qawmi Al-Kāfirīna

002250.(Tâlût’un askerleri) Câlût ve askerleriyle karşı karşıya gelinceşöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlambastır ve şu kâfir kavme karşı bize yardım et.”

وَلَمَّا بَرَزُوا لِجَالُوتَ وَجُنُودِه ِِ قَالُوا رَبَّنَا أَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرا ً وَثَبِّتْ أَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ
Fahazamūhum Bi'idhni Allāhi Wa Qatala Dāwūdu Jālūta Wa 'Ātāhu Allāhu Al-Mulka Wa Al-Ĥikmata Wa `Allamahu Mimmā Yashā'u Wa Lawlā Daf`u Allāhi An-Nāsa Ba`đahum Biba`đin Lafasadati Al-'Arđu Wa Lakinna Allāha Dhū Fađlin `Alá Al-`Ālamīna

002251.Derken, Allah’ın izniyle onları bozguna uğrattılar. Davud, Câlût’uöldürdü. Allah ona (Davud’a) hükümdarlık ve hikmet verdi ve ona dilediğiniöğretti. Eğer Allah’ın; insanların bir kısmıyla diğerlerini savmasıolmasaydı, yeryüzü bozulurdu. Ancak Allah, bütün âlemlere karşı lütufsahibidir.

فَهَزَمُوهُمْ بِإِذْنِ اللَّهِ وَقَتَلَ دَاوُودُ جَالُوتَ وَآتَاهُ اللَّهُ الْمُلْكَ وَالْحِكْمَةَ وَعَلَّمَه ُُ مِمَّا يَشَاءُ وَلَوْلاَ دَفْعُ اللَّهِ النَّاسَ بَعْضَهُمْ بِبَعْض ٍ لَفَسَدَتِ الأَرْضُ وَلَكِنَّ اللَّهَ ذُو فَضْلٍ عَلَى الْعَالَمِينَ
Tilka 'Āyātu Allāhi Natlūhā `Alayka Bil-Ĥaqqi Wa 'Innaka Lamina Al-Mursalīna

002252.İşte bunlar Allah’ın âyetleridir. Biz onları sana hak olarak okuyoruz.Şüphesiz sen, Allah tarafından gönderilmiş peygamberlerdensin.

تِلْكَ آيَاتُ اللَّهِ نَتْلُوهَا عَلَيْكَ بِالْحَقِّ وَإِنَّكَ لَمِنَ الْمُرْسَلِينَ
Tilka Ar-Rusulu Fađđalnā Ba`đahum `Alá Ba`đin Minhum Man Kallama Allāhu Wa Rafa`a Ba`đahum Darajātin Wa 'Ātaynā `Īsá Abna Maryama Al-Bayyināti Wa 'Ayyadnāhu Birūĥi Al-Qudusi Wa Law Shā'a Allāhu Mā Aqtatala Al-Ladhīna Min Ba`dihim Min Ba`di Mā Jā'at/humu Al-Bayyinātu Wa Lakini Akhtalafū Faminhum Man 'Āmana Wa Minhum Man Kafara Wa Law Shā'a Allāhu Mā Aqtatalū Wa Lakinna Allāha Yaf`alu Mā Yurīdu

002253.İşte peygamberler! Biz onların bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. İçlerinden,Allah’ın konuştukları vardır. Bir kısmının da derecelerini yükseltmiştir.Meryemoğlu İsa’ya ise açık deliller verdik ve onu Ruhu’l-Kudüs (Cebrail) iledestekledik. Eğer Allah dileseydi, bunların arkasından gelen (millet)ler,kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, birbirlerini öldürmezlerdi. Fakatayrılığa düştüler. Onlardan inananlar da vardı, inkar edenler de. Yine Allahdileseydi, birbirlerini öldürmezlerdi. Lakin Allah dilediğini yapar.62

تِلْكَ الرُّسُلُ فَضَّلْنَا بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْض ٍ مِنْهُمْ مَنْ كَلَّمَ اللَّهُ وَرَفَعَ بَعْضَهُمْ دَرَجَات ٍ وَآتَيْنَا عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ الْبَيِّنَاتِ وَأَيَّدْنَاه ُُ بِرُوحِ الْقُدُسِ وَلَوْ شَاءَ اللَّهُ مَا اقْتَتَلَ الَّذِينَ مِنْ بَعْدِهِمْ مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَتْهُمُ الْبَيِّنَاتُ وَلَكِنِ اخْتَلَفُوا فَمِنْهُمْ مَنْ آمَنَ وَمِنْهُمْ مَنْ كَفَرَ وَلَوْ شَاءَ اللَّهُ مَا اقْتَتَلُوا وَلَكِنَّ اللَّهَ يَفْعَلُ مَا يُرِيدُ
Yā 'Ayyuhā Al-Ladhīna 'Āmanū 'Anfiqū Mimmā Razaqnākum Min Qabli 'An Ya'tiya Yawmun Lā Bay`un Fīhi Wa Lā Khullatun Wa Lā Shafā`atun Wa Al-Kāfirūna Humu Až-Žālimūna

002254.Ey iman edenler! Hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbirşefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarakverdiklerimizden Allah yolunda harcayın. İnkar edenler ise zalimlerin takendileridir.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَنفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاكُمْ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَأْتِيَ يَوْم ٌ لاَ بَيْع ٌ فِيه ِِ وَلاَ خُلَّة ٌ وَلاَ شَفَاعَة ٌ وَالْكَافِرُونَ هُمُ الظَّالِمُونَ
Allāhu Lā 'Ilāha 'Illā Huwa Al-Ĥayyu Al-Qayyūmu Lā Ta'khudhuhu Sinatun Wa Lā Nawmun Lahu Mā Fī As-Samāwāti Wa Mā Fī Al-'Arđi Man Dhā Al-Ladhī Yashfa`u `Indahu 'Illā Bi'idhnihi Ya`lamu Mā Bayna 'Aydīhim Wa Mā Khalfahum Wa Lā Yuĥīţūna Bishay'in Min `Ilmihi 'Illā Bimā Shā'a Wasi`a Kursīyuhu As-Samāwāti Wa Al-'Arđa Wa Lā Ya'ūduhu Ĥifžuhumā Wa Huwa Al-`Alīyu Al-`Ažīmu

002255.Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Diridir, kayyumdur.63Onu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdekiher şey onundur. İzni olmaksızın onun katında şefaatte bulunacak kimdir?64O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını veyapacaklarını) bilir. Onlar onun ilminden, kendisinin dilediği kadarındanbaşka bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kaplayıpkuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri veyeri koruyup gözetmek ona güç gelmez. O, yücedir, büyüktür.65

اللَّهُ لاَ إِلَهَ~َ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُه ُُ سِنَة ٌ وَلاَ نَوْم ٌ لَه ُُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَنْ ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ~ُ إِلاَّ بِإِذْنِه ِِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْء ٍ مِنْ عِلْمِهِ~ِ إِلاَّ بِمَا شَاءَ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَئُودُه ُُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ
Lā 'Ikrāha Fī Ad-Dīni Qad Tabayyana Ar-Rushdu Mina Al-Ghayyi Faman Yakfur Biţ-Ţāghūti Wa Yu'umin Billāhi Faqadi Astamsaka Bil-`Urwati Al-Wuthqá Lā Anfişāma Lahā Wa Allāhu Samī`un `Alīmun

002256.Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. Ohalde kim tâğûtu tanımayıp Allah’a inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlambir kulpa yapışmıştır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.66

لاَ إِكْرَاه ََ فِي الدِّينِ قَدْ تَبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الغَيِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِنْ بِاللَّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَى لاَ انفِصَامَ لَهَا وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيم ٌ
Allāhu Wa Līyu Al-Ladhīna 'Āmanū Yukhrijuhum Mina Až-Žulumāti 'Ilá An-Nūr Wa Al-Ladhīna Kafarū 'Awliyā'uuhumu Aţ-Ţāghūtu Yukhrijūnahum Mina An-Nūr 'Ilá Až-Žulumāti 'Ūlā'ika 'Aşĥābu An-Nāri Hum Fīhā Khālidūna

002257.Allah iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır.Kafirlerin velileri ise tâğuttur. (O da) onları aydınlıktan karanlıklara(sürükleyip) çıkarır. Onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî kalırlar.

اللَّهُ وَلِيُّ الَّذِينَ آمَنُوا يُخْرِجُهُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّور وَالَّذِينَ كَفَرُوا أَوْلِيَاؤُهُمُ الطَّاغُوتُ يُخْرِجُونَهُمْ مِنَ النُّور إِلَى الظُّلُمَاتِ أُوْلَائِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
'Alam Tara 'Ilá Al-Ladhī Ĥājja 'Ibrāhīma Fī Rabbihi 'An 'Ātāhu Allāhu Al-Mulka 'Idh Qāla 'Ibrāhīmu Rabbī Al-Ladhī Yuĥyī Wa Yumītu Qāla 'Anā 'Uĥyī Wa 'Umītu Qāla 'Ibrāhīmu Fa'inna Allāha Ya'tī Bish-Shamsi Mina Al-Mashriqi Fa'ti Bihā Mina Al-Maghribi Fabuhita Al-Ladhī Kafara Wa Allāhu Lā Yahdī Al-Qawma Až-Žālimīna

002258.Allah, kendisine hükümdarlık verdi diye (şımarıp böbürlenerek) Rabbihakkında İbrahim ile tartışanı görmedin mi? Hani İbrahim, “Benim Rabbimdiriltir, öldürür.” demiş; o da, “Ben de diriltir, öldürürüm” demişti.(Bunun üzerine) İbrahim, “Şüphesiz Allah güneşi doğudan getirir, sen deonu batıdan getir” deyince, kâfir şaşırıp kaldı. Zaten Allah zalimlertopluluğunu hidayete erdirmez.

أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِي حَاجَّ إِبْرَاهِيمَ فِي رَبِّهِ~ِ أَنْ آتَاهُ اللَّهُ الْمُلْكَ إِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّي الَّذِي يُحْيِي وَيُمِيتُ قَالَ أَنَا أُحْيِي وَأُمِيتُ قَالَ إِبْرَاهِيمُ فَإِنَّ اللَّهَ يَأْتِي بِالشَّمْسِ مِنَ الْمَشْرِقِ فَأْتِ بِهَا مِنَ الْمَغْرِبِ فَبُهِتَ الَّذِي كَفَرَ وَاللَّهُ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ
'Aw Kālladhī Marra `Alá Qaryatin Wa Hiya Khāwiyatun `Alá `Urūshihā Qāla 'Anná Yuĥyī Hadhihi Allāhu Ba`da Mawtihā Fa'amātahu Allāhu Miā'ata `Āmin Thumma Ba`athahu Qāla Kam Labithta Qāla Labithtu Yawmāan 'Aw Ba`đa Yawmin Qāla Bal Labithta Miā'ata `Āminnžur 'Ilá Ţa`āmika Wa Sharābika Lam Yatasannah Wa Anžur 'Ilá Ĥimārika Wa Linaj`alaka 'Āyatan Lilnnāsi Wa Anžur 'Ilá Al-`Ižāmi Kayfa Nunshizuhā Thumma Naksūhā Laĥmāan Falammā Tabayyana Lahu Qāla 'A`lamu 'Anna Allāha `Alá Kulli Shay'in Qadīrun

002259.Yahut altı üstüne gelmiş (ıpıssız duran) bir şehre uğrayan kimseyigörmedin mi? O, “Allah, burayı ölümünden sonra nasıl diriltecek (acaba)?”demişti. Bunun üzerine, Allah onu öldürüp yüzyıl ölü bıraktı, sonradiriltti ve ona sordu: “Ne kadar (ölü) kaldın?” O, “Bir gün veya birgünden daha az kaldım” diye cevap verdi. Allah şöyle dedi: “Hayır, yüzsene kaldın. Böyle iken yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamış. Birde eşeğine bak! (Böyle yapmamız) seni insanlara ibret belgesi kılmamıziçindir. (Eşeğin) kemikler(in)e de bak, nasıl onları bir araya getiriyor,sonra onlara nasıl et giydiriyoruz?” Kendisine bütün bunlar apaçık belliolunca, şöyle dedi: “Şimdi, biliyorum ki; şüphesiz Allah’ın gücü her şeyehakkıyla yeter.”67

أَوْ كَالَّذِي مَرَّ عَلَى قَرْيَة ٍ وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَى عُرُوشِهَا قَالَ أَنَّى يُحْيِي هَذِهِ اللَّهُ بَعْدَ مَوْتِهَا فَأَمَاتَهُ اللَّهُ مِائَةَ عَام ٍ ثُمَّ بَعَثَه ُُ قَالَ كَمْ لَبِثْتَ قَالَ لَبِثْتُ يَوْماً أَوْ بَعْضَ يَوْم ٍ قَالَ بَلْ لَبِثْتَ مِائَةَ عَام ٍ فَانظُرْ إِلَى طَعَامِكَ وَشَرَابِكَ لَمْ يَتَسَنَّهْ وَانظُرْ إِلَى حِمَارِكَ وَلِنَجْعَلَكَ آيَة ً لِلنَّاسِ وَانظُرْ إِلَى الْعِظَامِ كَيْفَ نُنشِزُهَا ثُمَّ نَكْسُوهَا لَحْما ً فَلَمَّا تَبَيَّنَ لَه ُُ قَالَ أَعْلَمُ أَنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْء ٍ قَدِير ٌ
Wa 'Idh Qāla 'Ibrāhīmu Rabbi 'Arinī Kayfa Tuĥyī Al-Mawtá Qāla 'Awalam Tu'umin Qāla Balá Wa Lakin Liyaţma'inna Qalbī Qāla Fakhudh 'Arba`atan Mina Aţ-Ţayri Faşurhunna 'Ilayka Thumma Aj`al `Alá Kulli Jabalin Minhunna Juz'āan Thumma Ad`uhunna Ya'tīnaka Sa`yāan Wa A`lam 'Anna Allāha `Azīzun Ĥakīmun

002260.Hani İbrahim, “Rabbim! Bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster” demişti. (Allahona) “İnanmıyor musun?” deyince, “Hayır (inandım) ancak kalbimin tatmin olmasıiçin” demişti. “Öyleyse, dört kuş tut. Onları kendine alıştır. Sonra onlarıparçalayıp her bir parçasını bir dağın üzerine bırak. Sonra da onları çağır.Sana uçarak gelirler. Bil ki, şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm vehikmet sahibidir.”

وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ أَرِنِي كَيْفَ تُحْيِي الْمَوْتَى قَالَ أَوَلَمْ تُؤْمِنْ قَالَ بَلَى وَلَكِنْ لِيَطْمَئِنَّ قَلْبِي قَالَ فَخُذْ أَرْبَعَة ً مِنَ الطَّيْرِ فَصُرْهُنَّ إِلَيْكَ ثُمَّ اجْعَلْ عَلَى كُلِّ جَبَل ٍ مِنْهُنَّ جُزْءا ً ثُمَّ ادْعُهُنَّ يَأْتِينَكَ سَعْيا ً وَاعْلَمْ أَنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيم ٌ
Mathalu Al-Ladhīna Yunfiqūna 'Amwālahum Fī Sabīli Allāhi Kamathali Ĥabbatin 'Anbatat Sab`a Sanābila Fī Kulli Sunbulatin Miā'atu Ĥabbatin Wa Allāhu Yuđā`ifu Liman Yashā'u Wa Allāhu Wāsi`un `Alīmun

002261.Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak bitiren veher başakta yüz tane bulunan bir tohum gibidir. Allah dilediğine kat katverir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.

مَثَلُ الَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ أَنْبَتَتْ سَبْعَ سَنَابِلَ فِي كُلِّ سُنْبُلَة ٍ مِائَةُ حَبَّة ٍ وَاللَّهُ يُضَاعِفُ لِمَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيم ٌ
Al-Ladhīna Yunfiqūna 'Amwālahum Fī Sabīli Allāhi Thumma Lā Yutbi`ūna Mā 'Anfaqū Mannāan Wa Lā 'Adháan Lahum 'Ajruhum `Inda Rabbihim Wa Lā Khawfun `Alayhim Wa Lā Hum Yaĥzanūna

002262.Mallarını Allah yolunda harcayan, sonra da harcadıklarının peşinden(bunları) başa kakmayan ve gönül incitmeyenlerin, Rab’leri katındamükafatları vardır. Onlar için korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.

الَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ ثُمَّ لاَ يُتْبِعُونَ مَا أَنفَقُوا مَنّا ً وَلاَ أَذى ً لَهُمْ أَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ
Qawlun Ma`rūfun Wa Maghfiratun Khayrun Min Şadaqatin Yatba`uhā 'Adháan Wa Allāhu Ghanīyun Ĥalīmun

002263.Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden gönül kırma gelen bir sadakadandaha hayırlıdır. Allah her bakımdan sınırsız zengindir, halimdir (hemencezalandırmaz, mühlet verir).

قَوْل ٌ مَعْرُوف ٌ وَمَغْفِرَةٌ خَيْر ٌ مِنْ صَدَقَة ٍ يَتْبَعُهَا أَذى ً وَاللَّهُ غَنِيٌّ حَلِيم ٌ
Yā 'Ayyuhā Al-Ladhīna 'Āmanū Lā Tubţilū Şadaqātikum Bil-Manni Wa Al-'Adhá Kālladhī Yunfiqu Mālahu Ri'ā'a An-Nāsi Wa Lā Yu'uminu Billāhi Wa Al-Yawmi Al-'Ākhiri Famathaluhu Kamathali Şafwānin `Alayhi Turābun Fa'aşābahu Wa Abilun Fatarakahu Şaldāan Lā Yaqdirūna `Alá Shay'in Mimmā Kasabū Wa Allāhu Lā Yahdī Al-Qawma Al-Kāfirīna

002264.Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe inanmadığı halde insanlaragösteriş olsun diye malını harcayan kimse gibi, sadakalarınızı başa kakmakve gönül kırmak suretiyle boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerindebiraz toprak bulunan ve maruz kaldığı şiddetli yağmurun kendisini çıplakbıraktığı bir kayanın durumu gibidir. Onlar kazandıklarından hiçbir şeyelde edemezler. Allah kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لاَ تُبْطِلُوا صَدَقَاتِكُمْ بِالْمَنِّ وَالأَذَى كَالَّذِي يُنفِقُ مَالَه ُُ رِئَاءَ النَّاسِ وَلاَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَمَثَلُه ُُ كَمَثَلِ صَفْوَانٍ عَلَيْهِ تُرَاب ٌ فَأَصَابَه ُُ وَابِل ٌ فَتَرَكَه ُُ صَلْدا ً لاَ يَقْدِرُونَ عَلَى شَيْء ٍ مِمَّا كَسَبُوا وَاللَّهُ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِرِينَ
Wa Mathalu Al-Ladhīna Yunfiqūna 'Amwālahumu Abtighā'a Marđāati Allāhi Wa Tathbītāan Min 'Anfusihim Kamathali Jannatin Birabwatin 'Aşābahā Wa Abilun Fa'ātat 'Ukulahā Đi`fayni Fa'in Lam Yuşibhā Wa Abilun Faţallun Wa Allāhu Bimā Ta`malūna Başīrun

002265.Allah’ın rızasını kazanmak arzusuyla ve kalben mutmain olarak mallarını Allahyolunda harcayanların durumu, yüksekçe bir yerdeki güzel bir bahçenin durumugibidir ki, bol yağmur alınca iki kat ürün verir. Bol yağmur almasa bile onaçiseleme yeter. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

وَمَثَلُ الَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُمُ ابْتِغَاءَ مَرْضَاةِ اللَّهِ وَتَثْبِيتا ً مِنْ أَنْفُسِهِمْ كَمَثَلِ جَنَّة ٍ بِرَبْوَةٍ أَصَابَهَا وَابِل ٌ فَآتَتْ أُكُلَهَا ضِعْفَيْنِ فَإِنْ لَمْ يُصِبْهَا وَابِل ٌ فَطَلّ ٌ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِير ٌ
'Ayawaddu 'Aĥadukum 'An Takūna Lahu Jannatun Min Nakhīlin Wa 'A`nābin Tajrī Min Taĥtihā Al-'Anhāru Lahu Fīhā Min Kulli Ath-Thamarāti Wa 'Aşābahu Al-Kibaru Wa Lahu Dhurrīyatun Đu`afā'u Fa'aşābahā 'I`şārun Fīhi Nārun Fāĥtaraqat Kadhālika Yubayyinu Allāhu Lakumu Al-'Āyāti La`allakum Tatafakkarūna

002266.Herhangi biriniz ister mi ki, içerisinde her türlü meyveye sahipbulunduğu, içinden ırmaklar akan, hurma ve üzüm ağaçlarından oluşan birbahçesi olsun; himayeye muhtaç çocukları var iken ihtiyarlık gelipkendisine çatsın; derken bağı ateşli (yıldırımlı) bir kasırga vursun daorası yanıversin? Allah düşünesiniz diye size âyetlerini böyleaçıklıyor.68

أَيَوَدُّ أَحَدُكُمْ أَنْ تَكُونَ لَه ُُ جَنَّة ٌ مِنْ نَخِيل ٍ وَأَعْنَاب ٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الأَنْهَارُ لَه ُُ فِيهَا مِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ وَأَصَابَهُ الْكِبَرُ وَلَه ُُ ذُرِّيَّة ٌ ضُعَفَاءُ فَأَصَابَهَا إِعْصَار ٌ فِيه ِِ نَار ٌ فَاحْتَرَقَتْ كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الآيَاتِ لَعَلَّكُمْ تَتَفَكَّرُونَ
Yā 'Ayyuhā Al-Ladhīna 'Āmanū 'Anfiqū Min Ţayyibāti Mā Kasabtum Wa Mimmā 'Akhrajnā Lakum Mina Al-'Arđi Wa Lā Tayammamū Al-Khabītha Minhu Tunfiqūna Wa Lastum Bi'ākhidhīhi 'Illā 'An Tughmiđū Fīhi Wa A`lamū 'Anna Allāha Ghanīyun Ĥamīdun

002267.Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve yerden sizin içinçıkardıklarımızdan Allah yolunda harcayın. Kendinizin göz yummadan alıcısıolmayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki Allah, herbakımdan zengindir, övülmeye layıktır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَنفِقُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا كَسَبْتُمْ وَمِمَّا أَخْرَجْنَا لَكُمْ مِنَ الأَرْضِ وَلاَ تَيَمَّمُوا الْخَبِيثَ مِنْهُ تُنفِقُونَ وَلَسْتُمْ بِآخِذِيهِ~ِ إِلاَّ أَنْ تُغْمِضُوا فِيه ِِ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ غَنِيٌّ حَمِيد ٌ
Ash-Shayţānu Ya`idukumu Al-Faqra Wa Ya'murukum Bil-Faĥshā'i Wa Allāhu Ya`idukum Maghfiratan Minhu Wa Fađlāan Wa Allāhu Wāsi`un `Alīmun

002268.Şeytan sizi fakirlikle korkuturve size, çirkinliği ve hayasızlığıemreder. Allah ise size kendi katından mağfiret ve bol nimet vadediyor.Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.

الشَّيْطَانُ يَعِدُكُمُ الْفَقْرَ وَيَأْمُرُكُمْ بِالْفَحْشَاءِ وَاللَّهُ يَعِدُكُمْ مَغْفِرَة ً مِنْهُ وَفَضْلا ً وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيم ٌ
Yu'utī Al-Ĥikmata Man Yashā'u Wa Man Yu'uta Al-Ĥikmata Faqad 'Ūtiya Khayrāan Kathīrāan Wa Mā Yadhdhakkaru 'Illā 'Ū Al-'Albābi

002269.Allah hikmetidilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, şüphesiz onaçokça hayır verilmiş demektir. Bunu ancak akıl sahipleri anlar.

يُؤْتِي الْحِكْمَةَ مَنْ يَشَاءُ وَمَنْ يُؤْتَ الْحِكْمَةَ فَقَدْ أُوتِيَ خَيْرا ً كَثِيرا ً وَمَا يَذَّكَّرُ إِلاَّ أُوْلُوا الأَلْبَابِ
Wa Mā 'Anfaqtum Min Nafaqatin 'Aw Nadhartum Min Nadhrin Fa'inna Allāha Ya`lamuhu Wa Mā Lilžžālimīna Min 'Anşārin

002270.Allah yolunda her ne harcar veya her ne adarsanız, şüphesiz Allah onu bilir.Zulmedenlerin yardımcıları yoktur.

وَمَا أَنفَقْتُمْ مِنْ نَفَقَةٍ أَوْ نَذَرْتُمْ مِنْ نَذْر ٍ فَإِنَّ اللَّهَ يَعْلَمُه ُُ وَمَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ أَنصَار ٍ
'In Tub Aş-Şadaqāti Fani`immā Hiya Wa 'In Tukhfūhā Wa Tu'utūhā Al-Fuqarā'a Fahuwa Khayrun Lakum Wa Yukaffiru `Ankum Min Sayyi'ātikum Wa Allāhu Bimā Ta`malūna Khabīrun

002271.Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel! Fakat onları gizleyerekfakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan birkısmına da keffaret olur. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

إِنْ تُبْدُوا الصَّدَقَاتِ فَنِعِمَّا هِيَ وَإِنْ تُخْفُوهَا وَتُؤْتُوهَا الْفُقَرَاءَ فَهُوَ خَيْر ٌ لَكُمْ وَيُكَفِّرُ عَنْكُمْ مِنْ سَيِّئَاتِكُمْ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِير ٌ
Laysa `Alayka Hudāhum Wa Lakinna Allāha Yahdī Man Yashā'u Wa Mā Tunfiqū Min Khayrin Fali'anfusikum Wa Mā Tunfiqūna 'Illā Abtighā'a Wajhi Allāhi Wa Mā Tunfiqū Min Khayrin Yuwaffa 'Ilaykum Wa 'Antum Lā Tužlamūna

002272.Onları hidayete erdirmek sana ait değildir. Fakat Allah, dilediğinihidayete erdirir. Hayır olarak ne harcarsanız, kendiniz içindir. Zaten sizancak Allah’ın rızasını kazanmak için harcarsınız. Hayır olarak her neharcarsanız -hiç hakkınız yenmeden- karşılığı size tastamam ödenir.

لَيْسَ عَلَيْكَ هُدَاهُمْ وَلَكِنَّ اللَّهَ يَهْدِي مَنْ يَشَاءُ وَمَا تُنفِقُوا مِنْ خَيْر ٍ فَلِأَنفُسِكُمْ وَمَا تُنفِقُونَ إِلاَّ ابْتِغَاءَ وَجْهِ اللَّهِ وَمَا تُنفِقُوا مِنْ خَيْر ٍ يُوَفَّ إِلَيْكُمْ وَأَنْتُمْ لاَ تُظْلَمُونَ
Lilfuqarā'i Al-Ladhīna 'Uĥşirū Fī Sabīli Allāhi Lā Yastaţī`ūna Đarbāan Al-'Arđi Yaĥsabuhumu Al-Jāhilu 'Aghniyā'a Mina At-Ta`affufi Ta`rifuhum Bisīmāhum Lā Yas'alūna An-Nāsa 'Ilĥāfāan Wa Mā Tunfiqū Min Khayrin Fa'inna Allāha Bihi `Alīmun

002273.(Sadakalar) kendilerini Allah yoluna adayan, yeryüzünde dolaşmaya güçyetiremeyen fakirler içindir. İffetlerinden dolayı (dilenmedikleri için),bilmeyen onları zengin sanır. Sen onları yüzlerinden tanırsın. İnsanlardanarsızca (bir şey) istemezler. Siz hayır olarak ne verirseniz, şüphesizAllah onu bilir.

لِلفُقَرَاءِ الَّذِينَ أُحْصِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ لاَ يَسْتَطِيعُونَ ضَرْبا ً فِي الأَرْضِ يَحْسَبُهُمُ الْجَاهِلُ أَغْنِيَاءَ مِنَ التَّعَفُّفِ تَعْرِفُهُمْ بِسِيمَاهُمْ لاَ يَسْأَلُونَ النَّاسَ إِلْحَافا ً وَمَا تُنفِقُوا مِنْ خَيْر ٍ فَإِنَّ اللَّهَ بِه ِِ عَلِيم ٌ
Al-Ladhīna Yunfiqūna 'Amwālahum Bil-Layli Wa An-Nahāri Sirrāan Wa `Alāniyatan Falahum 'Ajruhum `Inda Rabbihim Wa Lā Khawfun `Alayhim Wa Lā Hum Yaĥzanūna

002274.Mallarını gece gündüz; gizli ve açık Allah yolunda harcayanlar var ya,onların Rableri katında mükafatları vardır. Onlara korku yoktur. Onlarmahzun da olacak değillerdir

الَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ بِاللَّيْلِ وَالنَّهَارِ سِرّا ً وَعَلاَنِيَة ً فَلَهُمْ أَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ
Al-Ladhīna Ya'kulūna Ar-Ribā Lā Yaqūmūna 'Illā Kamā Yaqūmu Al-Ladhī Yatakhabbaţuhu Ash-Shayţānu Mina Al-Massi Dhālika Bi'annahum Qālū 'Innamā Al-Bay`u Mithlu Ar-Ribā Wa 'Aĥalla Allāhu Al-Bay`a Wa Ĥarrama Ar-Ribā Faman Jā'ahu Maw`ižatun Min Rabbihi Fāntahá Falahu Mā Salafa Wa 'Amruhu 'Ilá Allāhi Wa Man `Āda Fa'ūlā'ika 'Aşĥābu An-Nāri Hum Fīhā Khālidūna

002275.Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu,onların, “Alış veriş de faiz gibidir” demelerinden dolayıdır. Oysa Allahalışverişi helal, faizi haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğütgelir de (o öğüte uyarak) faizden vazgeçerse, artık önceden aldığı onun olur.Durumu da Allah’a kalmıştır. (Allah onu affeder.) Kim tekrar (faize) dönerse,işte onlar cehennemliklerdir. Orada ebedi kalacaklardır.

الَّذِينَ يَأْكُلُونَ الرِّبَا لاَ يَقُومُونَ إِلاَّ كَمَا يَقُومُ الَّذِي يَتَخَبَّطُهُ الشَّيْطَانُ مِنَ الْمَسِّ ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ قَالُوا إِنَّمَا الْبَيْعُ مِثْلُ الرِّبَا وَأَحَلَّ اللَّهُ الْبَيْعَ وَحَرَّمَ الرِّبَا فَمَنْ جَاءَه ُُ مَوْعِظَة ٌ مِنْ رَبِّه ِِ فَانتَهَى فَلَه ُُ مَا سَلَفَ وَأَمْرُهُ~ُ إِلَى اللَّهِ وَمَنْ عَادَ فَأُوْلَائِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
Yamĥaqu Allāhu Ar-Ribā Wa Yurbī Aş-Şadaqāti Wa Allāhu Lā Yuĥibbu Kulla Kaffārin 'Athīmin

002276.Allah, faiz malını mahveder, sadakalariise artırır(bereketlendirir). Allah hiçbir günahkâr nankörü sevmez.

يَمْحَقُ اللَّهُ الرِّبَا وَيُرْبِي الصَّدَقَاتِ وَاللَّهُ لاَ يُحِبُّ كُلَّ كَفَّارٍ أَثِيم ٍ
'Inna Al-Ladhīna 'Āmanū Wa `Amilū Aş-Şāliĥāti Wa 'Aqāmū Aş-Şalāata Wa 'Ātaw Az-Zakāata Lahum 'Ajruhum `Inda Rabbihim Wa Lā Khawfun `Alayhim Wa Lā Hum Yaĥzanūna

002277.Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı dosdoğru kılan vezekatı verenlerin mükafatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur.Onlar mahzun da olmayacaklardır.

إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَأَقَامُوا الصَّلاَةَ وَآتَوْا الزَّكَاةَ لَهُمْ أَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ
Yā 'Ayyuhā Al-Ladhīna 'Āmanū Attaqū Allāha Wa Dharū Mā Baqiya Mina Ar-Ribā 'In Kuntum Mu'uminīna

002278.Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve eğer gerçekteniman etmiş kimselerseniz, faizden geriye kalanı bırakın.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَذَرُوا مَا بَقِيَ مِنَ الرِّبَا إِنْ كُنتُمْ مُؤْمِنِينَ
Fa'in Lam Taf`alū Fa'dhanū Biĥarbin Mina Allāhi Wa Rasūlihi Wa 'In Tubtum Falakum Ru'ūsu 'Amwālikum Lā Tažlimūna Wa Lā Tužlamūna

002279.Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Rasûlüyle savaşa girdiğinizi bilin.Eğer tövbe edecek olursanız, ana paralarınız sizindir. Böylece siz nebaşkalarına haksızlık etmiş olursunuz, ne de başkaları size haksızlıketmiş olur.

فَإِنْ لَمْ تَفْعَلُوا فَأْذَنُوا بِحَرْب ٍ مِنَ اللَّهِ وَرَسُولِه ِِ وَإِنْ تُبْتُمْ فَلَكُمْ رُءُوسُ أَمْوَالِكُمْ لاَ تَظْلِمُونَ وَلاَ تُظْلَمُونَ
Wa 'In Kāna Dhū `Usratin Fanažiratun 'Ilá Maysaratin Wa 'An Taşaddaqū Khayrun Lakum 'In Kuntum Ta`lamūna

002280.Eğer borçlu darlık içindeyse ona eli genişleyinceye kadar mühletverin. Eğer bilirseniz, (borcu) sadaka olarak bağışlamanız, sizin içindaha hayırlıdır.

وَإِنْ كَانَ ذُو عُسْرَة ٍ فَنَظِرَة ٌ إِلَى مَيْسَرَة ٍ وَأَنْ تَصَدَّقُوا خَيْر ٌ لَكُمْ إِنْ كُنتُمْ تَعْلَمُونَ
Wa Attaqū Yawmāan Turja`ūna Fīhi 'Ilá Allāhi Thumma Tuwaffá Kullu Nafsin Mā Kasabat Wa Hum Lā Yužlamūna

002281.Öyle bir günden sakının ki, o gün hepiniz Allah’a döndürülüpgötürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı amellerin karşılığı verilecek veonlara asla haksızlık yapılmayacaktır.

وَاتَّقُوا يَوْما ً تُرْجَعُونَ فِيهِ~ِ إِلَى اللَّهِ ثُمَّ تُوَفَّى كُلُّ نَفْس ٍ مَا كَسَبَتْ وَهُمْ لاَ يُظْلَمُونَ
Yā 'Ayyuhā Al-Ladhīna 'Āmanū 'Idhā Tadāyantum Bidaynin 'Ilá 'Ajalin Musammáan Fāktubūhu Wa Līaktub Baynakum Kātibun Bil-`Adli Wa Lā Ya'ba Kātibun 'An Yaktuba Kamā `Allamahu Allāhu Falyaktub Wa Līumlili Al-Ladhī `Alayhi Al-Ĥaqqu Wa Līattaqi Allāha Rabbahu Wa Lā Yabkhas Minhu Shay'āan Fa'in Kāna Al-Ladhī `Alayhi Al-Ĥaqqu Safīhāan 'Aw Đa`īfāan 'Aw Lā Yastaţī`u 'An Yumilla Huwa Falyumlil Walīyuhu Bil-`Adli Wa Astash/hidū Shahīdayni Min Rijālikum Fa'in Lam Yakūnā Rajulayni Farajulun Wa Amra'atāni Mimman Tarđawna Mina Ash-Shuhadā'i 'An Tađilla 'Iĥdāhumā Fatudhakkira 'Iĥdāhumā Al-'Ukhrá Wa Lā Ya'ba Ash-Shuhadā'u 'Idhā Mā Du`ū Wa Lā Tas'amū 'An Taktubūhu Şaghīrāan 'Aw Kabīrāan 'Ilá 'Ajalihi Dhālikum 'Aqsaţu `Inda Allāhi Wa 'Aqwamu Lilshshahādati Wa 'Adná 'Allā Tartābū 'Illā 'An Takūna Tijāratan Ĥāđiratan Tudīrūnahā Baynakum Falaysa `Alaykum Junāĥun 'Allā Taktubūhā Wa 'Ash/hidū 'Idhā Tabāya`tum Wa Lā Yuđārra Kātibun Wa Lā Shahīdun Wa 'In Taf`alū Fa'innahu Fusūqun Bikum Wa Attaqū Allāha Wa Yu`allimukumu Allāhu Wa Allāhu Bikulli Shay'in `Alīmun

002282.Ey iman edenler! Belli bir süre için birbirinize borçlandığınız zaman bunuyazın. Aranızda bir yazıcı adaletle yazsın. Yazıcı, Allah’ın kendisine öğrettiğişekilde yazmaktan kaçınmasın, (her şeyi olduğu gibi dosdoğru) yazsın. Üzerindehak olan (borçlu) da yazdırsın ve Rabbi olan Allah’tan korkup sakınsın daborçtan hiçbir şeyi eksik etmesin (hepsini tam yazdırsın). Eğer borçlu, aklıermeyen, veya zayıf bir kimse ise, ya da yazdıramıyorsa, velisi adaletleyazdırsın. (Bu işleme) şahitliklerine güvendiğiniz iki erkeği; eğer iki erkekolmazsa, bir erkek ve iki kadını şahit tutun. Bu, onlardan biri unutacak olursa,diğerinin ona hatırlatması içindir. Şahitler çağırıldıkları zaman (gelmekten)kaçınmasınlar. Az olsun, çok olsun, borcu süresine kadar yazmaktan usanmayın.Bu, Allah katında adalete daha uygun, şahitlik için daha sağlam, şüpheyedüşmemeniz için daha elverişlidir. Yalnız, aranızda hemen alıp verdiğiniz peşinticaret olursa, onu yazmamanızdan ötürü üzerinize bir günah yoktur. Alış-verişyaptığınız zaman da şahit tutun. Yazana da, şahide de bir zarar verilmesin.72Eğer aksini yaparsanız, bu sizin için günahkârca bir davranış olur. Allah’akarşı gelmekten sakının. Allah size öğretiyor. Allah her şeyi hakkıylabilendir.73

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا تَدَايَنتُمْ بِدَيْن ٍ إِلَى أَجَل ٍ مُسَمّى ً فَاكْتُبُوه ُُ وَلْيَكْتُبْ بَيْنَكُمْ كَاتِب ٌ بِالْعَدْلِ وَلاَ يَأْبَ كَاتِبٌ أَنْ يَكْتُبَ كَمَا عَلَّمَهُ اللَّهُ فَلْيَكْتُبْ وَلْيُمْلِلِ الَّذِي عَلَيْهِ الْحَقُّ وَلْيَتَّقِ اللَّهَ رَبَّه ُُ وَلاَ يَبْخَسْ مِنْهُ شَيْئا ً فَإِنْ كَانَ الَّذِي عَلَيْهِ الْحَقُّ سَفِيهاً أَوْ ضَعِيفاً أَوْ لاَ يَسْتَطِيعُ أَنْ يُمِلَّ هُوَ فَلْيُمْلِلْ وَلِيُّه ُُ بِالْعَدْلِ وَاسْتَشْهِدُوا شَهِيدَيْنِ مِنْ رِجَالِكُمْ فَإِنْ لَمْ يَكُونَا رَجُلَيْنِ فَرَجُل ٌ وَامْرَأَتَانِ مِمَّنْ تَرْضَوْنَ مِنَ الشُّهَدَاءِ أَنْ تَضِلَّ إِحْدَاهُمَا فَتُذَكِّرَ إِحْدَاهُمَا الأُخْرَى وَلاَ يَأْبَ الشُّهَدَاءُ إِذَا مَا دُعُوا وَلاَ تَسْأَمُوا أَنْ تَكْتُبُوه ُُ صَغِيراً أَوْ كَبِيرا ً إِلَى أَجَلِه ِِ ذَلِكُمْ أَقْسَطُ عِنْدَ اللَّهِ وَأَقْوَمُ لِلشَّهَادَةِ وَأَدْنَى أَلاَّ تَرْتَابُوا إِلاَّ أَنْ تَكُونَ تِجَارَةً حَاضِرَة ً تُدِيرُونَهَا بَيْنَكُمْ فَلَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَلاَّ تَكْتُبُوهَا وَأَشْهِدُوا إِذَا تَبَايَعْتُمْ وَلاَ يُضَارَّ كَاتِب ٌ وَلاَ شَهِيد ٌ وَإِنْ تَفْعَلُوا فَإِنَّه ُُ فُسُوق ٌ بِكُمْ وَاتَّقُوا اللَّهَ وَيُعَلِّمُكُمُ اللَّهُ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيم ٌ
Wa 'In Kuntum `Alá Safarin Wa Lam Tjidū Kātibāan Farihānun Maqbūđatun Fa'in 'Amina Ba`đukum Ba`đāan Falyu'uaddi Al-Ladhī A'utumina 'Amānatahu Wa Līattaqi Allāha Rabbahu Wa Lā Taktumū Ash-Shahādata Wa Man Yaktumhā Fa'innahu 'Āthimun Qalbuhu Wa Allāhu Bimā Ta`malūna `Alīmun

002283.Eğer yolculukta olur da bir yazıcı bulamazsanız, o zaman alınmış rehinleryeterlidir. Eğer birbirinize güvenirseniz kendisine güvenilen kimse emanetini(borcunu) ödesin ve Rabbi Allah’tan sakınsın. Bir de şahitliği gizlemeyin. Kimşahitliği gizlerse şüphesiz onun kalbi günahkârdır. Allah yaptıklarınızıhakkıyla bilendir.

وَإِنْ كُنتُمْ عَلَى سَفَر ٍ وَلَمْ تجِدُوا كَاتِبا ً فَرِهَان ٌ مَقْبُوضَة ٌ فَإِنْ أَمِنَ بَعْضُكُمْ بَعْضا ً فَلْيُؤَدِّ الَّذِي اؤْتُمِنَ أَمَانَتَه ُُ وَلْيَتَّقِ اللَّهَ رَبَّه ُُ وَلاَ تَكْتُمُوا الشَّهَادَةَ وَمَنْ يَكْتُمْهَا فَإِنَّهُ آثِم ٌ قَلْبُه ُُ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ عَلِيم ٌ
Lillāhi Mā Fī As-Samāwāti Wa Mā Fī Al-'Arđi Wa 'In Tubdū Mā Fī 'Anfusikum 'Aw Tukhfūhu Yuĥāsibkum Bihi Allāhu Fayaghfiru Liman Yashā'u Wa Yu`adhdhibu Man Yashā'u Wa Allāhu `Alá Kulli Shay'in Qadīrun

002284.Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. İçinizdekini açığavursanız da, gizleseniz de Allah sizi, onunla sorguya çeker de dilediğinibağışlar, dilediğine azap eder. Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter.

لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ وَإِنْ تُبْدُوا مَا فِي أَنفُسِكُمْ أَوْ تُخْفُوه ُُ يُحَاسِبْكُمْ بِهِ اللَّهُ فَيَغْفِرُ لِمَنْ يَشَاءُ وَيُعَذِّبُ مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْء ٍ قَدِير ٌ
'Āmana Ar-Rasūlu Bimā 'Unzila 'Ilayhi Min Rabbihi Wa Al-Mu'uminūna Kullun 'Āmana Billāhi Wa Malā'ikatihi Wa Kutubihi Wa Rusulihi Lā Nufarriqu Bayna 'Aĥadin Min Rusulihi Wa Qālū Sami`nā Wa 'Aţa`nā Ghufrānaka Rabbanā Wa 'Ilayka Al-Maşīru

002285.Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü’minler de(iman ettiler). Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına vepeygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: “Onun peygamberlerindenhiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz.” Şöyle de dediler: “İşittik ve itaatettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnızsanadır.”

آمَنَ الرَّسُولُ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْهِ مِنْ رَبِّه ِِ وَالْمُؤْمِنُونَ كُلّ ٌ آمَنَ بِاللَّهِ وَمَلاَئِكَتِه ِِ وَكُتُبِه ِِ وَرُسُلِهِ لاَ نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَد ٍ مِنْ رُسُلِه ِِ وَقَالُوا سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَإِلَيْكَ الْمَصِيرُ
Lā Yukallifu Allāhu Nafsāan 'Illā Wus`ahā Lahā Mā Kasabat Wa `Alayhā Mā Aktasabat Rabbanā Lā Tu'uākhidhnā 'In Nasīnā 'Aw 'Akhţa'nā Rabbanā Wa Lā Taĥmil `Alaynā 'Işrāan Kamā Ĥamaltahu `Alá Al-Ladhīna Min Qablinā Rabbanā Wa Lā Tuĥammilnā Mā Lā Ţāqata Lanā Bihi Wa A`fu `Annā Wa Aghfir Lanā Wa Arĥamnā 'Anta Mawlānā Fānşurnā `Alá Al-Qawmi Al-Kāfirīna

002286.Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onunkazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöylediyerek dua ediniz): “Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlututma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yükyükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Biziaffet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğunakarşı bize yardım et.”

لاَ يُكَلِّفُ اللَّهُ نَفْسا ً إِلاَّ وُسْعَهَا لَهَا مَا كَسَبَتْ وَعَلَيْهَا مَا اكْتَسَبَتْ رَبَّنَا لاَ تُؤَاخِذْنَا إِنْ نَسِينَا أَوْ أَخْطَأْنَا رَبَّنَا وَلاَ تَحْمِلْ عَلَيْنَا إِصْرا ً كَمَا حَمَلْتَه ُُ عَلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِنَا رَبَّنَا وَلاَ تُحَمِّلْنَا مَا لاَ طَاقَةَ لَنَا بِه ِِ وَاعْفُ عَنَّا وَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا أَنْتَ مَوْلاَنَا فَانصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ
Sureler Ana Sayfa Sonraki SureAna Sayfa