14) Sūrat 'Ibrāhīm

Printed format

14) سُورَة إبرَاهِيم

'Alif-Lām-Rā Kitābun 'Anzalnāhu 'Ilayka Litukhrija An-Nāsa Mina Až-Žulumāti 'Ilá An-Nūr Bi'idhni Rabbihim 'Ilá Şirāţi Al-`Azīzi Al-Ĥamīdi

014001-2.Elif Lâm Râ.Bu Kur’an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardanaydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgüye layık, göklerdeki ve yerdeki herşey kendisine ait olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz birkitaptır. Şiddetli azaptan dolayı vay kafirlerin haline.

أَلِف-لَام-رَا كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ~ُ إِلَيْكَ لِتُخْرِجَ النَّاسَ مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّور بِإِذْنِ رَبِّهِمْ إِلَى صِرَاطِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ
Allāhi Al-Ladhī Lahu Mā Fī As-Samāwāti Wa Mā Fī Al-'Arđi Wa Waylun Lilkāfirīna Min `Adhābin Shadīdin

014002.

اللَّهِ الَّذِي لَه ُُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ وَوَيْل ٌ لِلْكَافِرِينَ مِنْ عَذَاب ٍ شَدِيد ٍ
Al-Ladhīna Yastaĥibbūna Al-Ĥayāata Ad-Dunyā `Alá Al-'Ākhirati Wa Yaşuddūna `An Sabīli Allāhi Wa Yabghūnahā `Iwajāan 'Ūlā'ika Fī Đalālin Ba`īdin

014003.Dünya hayatını ahirete tercih edenler, (insanları) Allah yolundançevirip onu eğri ve çelişkili göstermek isteyenler var ya, işte onlarderin bir sapıklık içindedirler.

الَّذِينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا عَلَى الآخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجاً أُوْلَائِكَ فِي ضَلاَل ٍ بَعِيد ٍ
Wa Mā 'Arsalnā Min Rasūlin 'Illā Bilisāni Qawmihi Liyubayyina Lahum Fayuđillu Allāhu Man Yashā'u Wa Yahdī Man Yashā'u Wa Huwa Al-`Azīzu Al-Ĥakīmu

014004.Biz her peygamberi, ancak kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara(Allah’ın emirlerini) iyice açıklasın. Allah dilediğini saptırır,dilediğini de doğru yola iletir. O mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmetsahibidir.

وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ رَسُول ٍ إِلاَّ بِلِسَانِ قَوْمِه ِِ لِيُبَيِّنَ لَهُمْ فَيُضِلُّ اللَّهُ مَنْ يَشَاءُ وَيَهْدِي مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Wa Laqad 'Arsalnā Mūsá Bi'āyātinā 'An 'Akhrij Qawmaka Mina Až-Žulumāti 'Ilá An-Nūri Wa Dhakkirhum Bi'ayyāmi Allāhi 'Inna Fī Dhālika La'āyātin Likulli Şabbārin Shakūrin

014005.Andolsun, Mûsâ’yı da, “Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlaraAllah’ın (geçmiş milletleri cezalandırdığı) günlerini hatırlat” diyeâyetlerimizle gönderdik. Şüphesiz bunda çok sabreden, çok şükreden herkesiçin ibretler vardır.

وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا مُوسَى بِآيَاتِنَا أَنْ أَخْرِجْ قَوْمَكَ مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ وَذَكِّرْهُمْ بِأَيَّامِ اللَّهِ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَات ٍ لِكُلِّ صَبَّار ٍ شَكُور ٍ
Wa 'Idh Qāla Mūsá Liqawmihi Adhkurū Ni`mata Allāhi `Alaykum 'Idh 'Anjākum Min 'Āli Fir`awna Yasūmūnakum Sū'a Al-`Adhābi Wa Yudhabbiĥūna 'Abnā'akum Wa Yastaĥyūna Nisā'akum Wa Fī Dhālikum Balā'un Min Rabbikum `Ažīmun

014006.Hani Mûsâ kavmine, “Allah’ın size olan nimetini anın. Hani O sizi, Firavunailesinden kurtarmıştı. Onlar sizi işkencenin en ağırına uğratıyorlar,oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. İşte bunda sizeRabbinizden büyük bir imtihan vardır” demişti.

وَإِذْ قَالَ مُوسَى لِقَوْمِهِ اذْكُرُوا نِعْمَةَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ أَنجَاكُمْ مِنْ آلِ فِرْعَوْنَ يَسُومُونَكُمْ سُوءَ الْعَذَابِ وَيُذَبِّحُونَ أَبْنَاءَكُمْ وَيَسْتَحْيُونَ نِسَاءَكُمْ وَفِي ذَلِكُمْ بَلاَء ٌ مِنْ رَبِّكُمْ عَظِيم ٌ
Wa 'Idh Ta'adhdhana Rabbukum La'in Shakartum La'azīdannakum Wa La'in Kafartum 'Inna `Adhābī Lashadīdun

014007.Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: “Andolsun, eğer şükrederseniz elbettesize nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çokşiddetlidir.”

وَإِذْ تَأَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَأَزِيدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ إِنَّ عَذَابِي لَشَدِيد ٌ
Wa Qāla Mūsá 'In Takfurū 'Antum Wa Man Al-'Arđi Jamī`āan Fa'inna Allāha Laghanīyun Ĥamīdun

014008.Mûsâ şöyle dedi: “Siz ve yeryüzünde bulunanların hepsi nankörlük etsenizde gerçek şu ki, Allah her bakımdan sınırsız zengindir, övgüye layıkolandır.”

وَقَالَ مُوسَى إِنْ تَكْفُرُوا أَنْتُمْ وَمَنْ فِي الأَرْضِ جَمِيعا ً فَإِنَّ اللَّهَ لَغَنِيٌّ حَمِيد ٌ
'Alam Ya'tikum Naba'u Al-Ladhīna Min Qablikum Qawmi Nūĥin Wa `Ādin Wa Thamūda Wa Al-Ladhīna Min Ba`dihim Lā Ya`lamuhum 'Illā Allāhu Jā'at/hum Rusuluhum Bil-Bayyināti Faraddū 'Aydiyahum Fī 'Afwāhihim Wa Qālū 'Innā Kafarnā Bimā 'Ursiltum Bihi Wa 'Innā Lafī Shakkin Mimmā Tad`ūnanā 'Ilayhi Murībin

014009.Sizden önceki Nûh, Âd, ve Semûd kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin–ki onları Allah’tan başkası bilmez- haberi size gelmedi mi? Onlarapeygamberleri mucizeler getirdiler de onlar (öfkeden parmaklarını ısırmakiçin) ellerini ağızlarına götürüp, “Biz sizinle gönderileni inkarediyoruz. Bizi çağırdığınız şeyden de derin bir şüphe içindeyiz” dediler.

أَلَمْ يَأْتِكُمْ نَبَأُ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ قَوْمِ نُوح ٍ وَعَاد ٍ وَثَمُودَ وَالَّذِينَ مِنْ بَعْدِهِمْ لاَ يَعْلَمُهُمْ إِلاَّ اللَّهُ جَاءَتْهُمْ رُسُلُهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَرَدُّوا أَيْدِيَهُمْ فِي أَفْوَاهِهِمْ وَقَالُوا إِنَّا كَفَرْنَا بِمَا أُرْسِلْتُمْ بِه ِِ وَإِنَّا لَفِي شَكّ ٍ مِمَّا تَدْعُونَنَا إِلَيْهِ مُرِيب ٍ
Qālat Rusuluhum 'Afī Allāhi Shakkun Fāţiri As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Yad`ūkum Liyaghfira Lakum Min Dhunūbikum Wa Yu'uakhkhirakum 'Ilá 'Ajalin Musammáan Qālū 'In 'Antum 'Illā Basharun Mithlunā Turīdūna 'An Taşuddūnā `Ammā Kāna Ya`budu 'Ābā'uunā Fa'tūnā Bisulţānin Mubīnin

014010.Peygamberleri dedi ki: “Gökleri ve yeri yaratan Allah hakkında şüphe mivar? (Halbuki) O, günahlarınızı bağışlamak ve sizi belli bir zamana kadarertelemek için sizi (imana) çağırıyor. Onlar, “Siz de bizim gibi sadecebirer insansınız. Bizi babalarımızın taptıklarından alıkoymakistiyorsunuz. Öyleyse bize apaçık bir delil getirin” dediler.

قَالَتْ رُسُلُهُمْ أَفِي اللَّهِ شَكّ ٌ فَاطِرِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ يَدْعُوكُمْ لِيَغْفِرَ لَكُمْ مِنْ ذُنُوبِكُمْ وَيُؤَخِّرَكُمْ إِلَى أَجَل ٍ مُسَمّى ً قَالُوا إِنْ أَنْتُمْ إِلاَّ بَشَر ٌ مِثْلُنَا تُرِيدُونَ أَنْ تَصُدُّونَا عَمَّا كَانَ يَعْبُدُ آبَاؤُنَا فَأْتُونَا بِسُلْطَان ٍ مُبِين ٍ
Qālat Lahum Rusuluhum 'In Naĥnu 'Illā Basharun Mithlukum Wa Lakinna Allāha Yamunnu `Alá Man Yashā'u Min `Ibādihi Wa Mā Kāna Lanā 'An Na'tiyakum Bisulţānin 'Illā Bi'idhni Allāhi Wa `Alá Allāhi Falyatawakkali Al-Mu'uminūna

014011.Peygamberleri onlara dedi ki: “Biz ancak sizin gibi birer insanız. Fakat Allahkullarından dilediğine (peygamberlik) nimetini bahşeder. Allah’ın izni olmadıkçabizim size bir delil getirmemiz haddimize değil. Mü’minler ancak Allah’atevekkül etsinler.”

قَالَتْ لَهُمْ رُسُلُهُمْ إِنْ نَحْنُ إِلاَّ بَشَر ٌ مِثْلُكُمْ وَلَكِنَّ اللَّهَ يَمُنُّ عَلَى مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِه ِِ وَمَا كَانَ لَنَا أَنْ نَأْتِيَكُمْ بِسُلْطَان ٍ إِلاَّ بِإِذْنِ اللَّهِ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ
Wa Mā Lanā 'Allā Natawakkala `Alá Allāhi Wa Qad Hadānā Subulanā Wa Lanaşbiranna `Alá Mā 'Ādhaytumūnā Wa `Alá Allāhi Falyatawakkali Al-Mutawakkilūna

014012.“Allah bize yollarımızı dosdoğru göstermişken, biz ne diye onatevekkül etmeyelim? Bize yaptığınız eziyete elbette katlanacağız. Tevekküledenler yalnız Allah’a tevekkül etsinler.”

وَمَا لَنَا أَلاَّ نَتَوَكَّلَ عَلَى اللَّهِ وَقَدْ هَدَانَا سُبُلَنَا وَلَنَصْبِرَنَّ عَلَى مَا آذَيْتُمُونَا وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلُونَ
Wa Qāla Al-Ladhīna Kafarū Lirusulihim Lanukhrijannakum Min 'Arđinā 'Aw Lata`ūdunna Fī Millatinā Fa'awĥá 'Ilayhim Rabbuhum Lanuhlikanna Až-Žālimīna

014013.İnkar edenler peygamberlerine, “Andolsun, ya sizi yurdumuzdançıkaracağız, ya da bizim dinimize dönersiniz” dediler. Rableri de onlaraşöyle vahyetti: “Biz zalimleri mutlaka yok edeceğiz.”

وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِرُسُلِهِمْ لَنُخْرِجَنَّكُمْ مِنْ أَرْضِنَا أَوْ لَتَعُودُنَّ فِي مِلَّتِنَا فَأَوْحَى إِلَيْهِمْ رَبُّهُمْ لَنُهْلِكَنَّ الظَّالِمِينَ
Wa Lanuskinannakumu Al-'Arđa Min Ba`dihim Dhālika Liman Khāfa Maqāmī Wa Khāfa Wa`īdi

014014.“Onlardan sonra sizi elbette o yere yerleştireceğiz. Bu, makamımdankorkan ve tehdidimden sakınan kimseler içindir.”

وَلَنُسْكِنَنَّكُمُ الأَرْضَ مِنْ بَعْدِهِمْ ذَلِكَ لِمَنْ خَافَ مَقَامِي وَخَافَ وَعِيدِ
Wa Astaftaĥū Wa Khāba Kullu Jabbārin `Anīdin

014015.Peygamberler Allah’tan yardım istediler ve her inatçı zorba hüsranauğradı.

وَاسْتَفْتَحُوا وَخَابَ كُلُّ جَبَّارٍ عَنِيد ٍ
Min Warā'ihi Jahannamu Wa Yusqá Min Mā'in Şadīdin

014016.Hüsranın ardından da cehennem vardır. Orada kendisine irinli suiçirilecektir.

مِنْ وَرَائِه ِِ جَهَنَّمُ وَيُسْقَى مِنْ مَاء ٍ صَدِيد ٍ
Yatajarra`uhu Wa Lā Yakādu Yusīghuhu Wa Ya'tīhi Al-Mawtu Min Kulli Makānin Wa Mā Huwa Bimayyitin Wa Min Warā'ihi `Adhābun Ghalīžun

014017.Onu yudumlamaya çalışacak fakat boğazından geçiremeyecektir. Ona heryönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azapgelecektir.

يَتَجَرَّعُه ُُ وَلاَ يَكَادُ يُسِيغُه ُُ وَيَأْتِيهِ الْمَوْتُ مِنْ كُلِّ مَكَان ٍ وَمَا هُوَ بِمَيِّت ٍ وَمِنْ وَرَائِه ِِ عَذَابٌ غَلِيظ ٌ
Mathalu Al-Ladhīna Kafarū Birabbihim 'A`māluhum Karamādin Ashtaddat Bihi Ar-Rīĥu Fī Yawmin `Āşifin Lā Yaqdirūna Mimmā Kasabū `Alá Shay'in Dhālika Huwa Ađ-Đalālu Al-Ba`īdu

014018.Rablerini inkar edenlerin durumu şudur: Onların işleri, fırtınalı birgünde rüzgarın şiddetle savurduğu küle benzer. (Dünyada) kazandıklarıhiçbir şeyin (ahirette) yararını görmezler. İşte bu derin sapıklıktır.

مَثَلُ الَّذِينَ كَفَرُوا بِرَبِّهِمْ أَعْمَالُهُمْ كَرَمَاد ٍ اشْتَدَّتْ بِهِ الرِّيحُ فِي يَوْمٍ عَاصِف ٍ لاَ يَقْدِرُونَ مِمَّا كَسَبُوا عَلَى شَيْء ٍ ذَلِكَ هُوَ الضَّلاَلُ الْبَعِيدُ
'Alam Tará 'Anna Allāha Khalaqa As-Samāwāti Wa Al-'Arđa Bil-Ĥaqqi 'In Yasha' Yudh/hibkum Wa Ya'ti Bikhalqin Jadīdin

014019.Allah’ın gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yarattığını görmedin mi?Dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir.

أَلَمْ تَرَى أَنَّ اللَّهَ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ بِالْحَقِّ إِنْ يَشَأْ يُذْهِبْكُمْ وَيَأْتِ بِخَلْق ٍ جَدِيد ٍ
Wa Mā Dhālika `Alá Allāhi Bi`azīzin

014020.Bu Allah’a hiç de güç gelmez.

وَمَا ذَلِكَ عَلَى اللَّهِ بِعَزِيز ٍ
Wa Barazū Lillāhi Jamī`āan Faqāla Ađ-Đu`afā'u Lilladhīna Astakbarū 'Innā Kunnā Lakum Taba`āan Fahal 'Antum Mughnūna `Annā Min `Adhābi Allāhi Min Shay'in Qālū Law Hadānā Allāhu Lahadaynākum Sawā'un `Alaynā 'Ajazi`nā 'Am Şabarnā Mā Lanā Min Maĥīşin

014021.İnsanların hepsi Allah’ın huzuruna çıkacak ve güçsüzler büyüklüktaslayanlara diyecek ki: “Şüphesiz bizler size uymuştuk, şimdi siz az birşey olsun Allah’ın azabından bizi koruyabilecek misiniz?” Onlar da, “EğerAllah bizi doğru yola eriştirseydi biz de sizi doğru yola eriştirirdik.Şimdi sızlansak da, sabretsek de bizim için birdir. Artık bizim içinhiçbir kurtuluş yoktur” derler.

وَبَرَزُوا لِلَّهِ جَمِيعا ً فَقَالَ الضُّعَفَاءُ لِلَّذِينَ اسْتَكْبَرُوا إِنَّا كُنَّا لَكُمْ تَبَعا ً فَهَلْ أَنْتُمْ مُغْنُونَ عَنَّا مِنْ عَذَابِ اللَّهِ مِنْ شَيْء ٍ قَالُوا لَوْ هَدَانَا اللَّهُ لَهَدَيْنَاكُمْ سَوَاءٌ عَلَيْنَا أَجَزِعْنَا أَمْ صَبَرْنَا مَا لَنَا مِنْ مَحِيص ٍ
Wa Qāla Ash-Shayţānu Lammā Quđiya Al-'Amru 'Inna Allāha Wa`adakum Wa`da Al-Ĥaqqi Wa Wa`adtukum Fa'akhlaftukum Wa Mā Kāna Lī `Alaykum Min Sulţānin 'Illā 'An Da`awtukum Fāstajabtum Lī Falā Talūmūnī Wa Lūmū 'Anfusakum Mā 'Anā Bimuşrikhikum Wa Mā 'Antum Bimuşrikhīya 'Innī Kafartu Bimā 'Ashraktumūnī Min Qablu 'Inna Až-Žālimīna Lahum `Adhābun 'Alīmun

014022.İş bitirilince şeytan da diyecek ki: “Şüphesiz Allah size gerçek olanısöz verdi. Ben de size söz verdim ama yalancı çıktım. Zaten benim sizizorlayacak bir gücüm yoktu. Ben sadece sizi çağırdım, siz de hemen banageliverdiniz. O halde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Artık ben sizikurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Şüphesiz ben, daha önce sizin,beni Allah’a ortak koşmanızı kabul etmemiştim. Şüphesiz, zalimlere elemdolu bir azap vardır.”

وَقَالَ الشَّيْطَانُ لَمَّا قُضِيَ الأَمْرُ إِنَّ اللَّهَ وَعَدَكُمْ وَعْدَ الْحَقِّ وَوَعَدْتُكُمْ فَأَخْلَفْتُكُمْ وَمَا كَانَ لِي عَلَيْكُمْ مِنْ سُلْطَان ٍ إِلاَّ أَنْ دَعَوْتُكُمْ فَاسْتَجَبْتُمْ لِي فَلاَ تَلُومُونِي وَلُومُوا أَنْفُسَكُمْ مَا أَنَا بِمُصْرِخِكُمْ وَمَا أَنْتُمْ بِمُصْرِخِيَّ إِنِّي كَفَرْتُ بِمَا أَشْرَكْتُمُونِي مِنْ قَبْلُ إِنَّ الظَّالِمِينَ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيم ٌ
Wa 'Udkhila Al-Ladhīna 'Āmanū Wa `Amilū Aş-Şāliĥāti Jannātin Tajrī Min Taĥtihā Al-'Anhāru Khālidīna Fīhā Bi'idhni Rabbihim Taĥīyatuhum Fīhā Salāmun

014023.İnanan ve salih ameller işleyenler, Rablerinin izniyle, ebedikalacakları ve içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır.Oradaki esenlik dilekleri “selam” dır.

وَأُدْخِلَ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّات ٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِمْ تَحِيَّتُهُمْ فِيهَا سَلاَم ٌ
'Alam Tará Kayfa Đaraba Allāhu Mathalāan Kalimatan Ţayyibatan Kashajaratin Ţayyibatin 'Aşluhā Thābitun Wa Far`uhā Fī As-Samā'i

014024.Görmedin mi Allah güzel bir sözü nasıl misal getirdi? (Güzel bir söz),kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir.

أَلَمْ تَرَى كَيْفَ ضَرَبَ اللَّهُ مَثَلا ً كَلِمَة ً طَيِّبَة ً كَشَجَرَة ٍ طَيِّبَةٍ أَصْلُهَا ثَابِت ٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّمَاءِ
Tu'utī 'Ukulahā Kulla Ĥīnin Bi'idhni Rabbihā Wa Yađribu Allāhu Al-'Amthāla Lilnnāsi La`allahum Yatadhakkarūna

014025.Bu ağaç Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Öğüt alsınlar diye Allahinsanlara misaller getirir.

تُؤْتِي أُكُلَهَا كُلَّ حِين ٍ بِإِذْنِ رَبِّهَا وَيَضْرِبُ اللَّهُ الأَمْثَالَ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ
Wa Mathalu Kalimatin Khabīthatin Kashajaratin Khabīthatin Ajtuththat Min Fawqi Al-'Arđi Mā Lahā Min Qarārin

014026.Kötü bir sözün durumu da; yerden koparılmış, ayakta durma imkanıolmayan kötü bir ağacın durumu gibidir.

وَمَثَلُ كَلِمَةٍ خَبِيثَة ٍ كَشَجَرَةٍ خَبِيثَة ٍ اجْتُثَّتْ مِنْ فَوْقِ الأَرْضِ مَا لَهَا مِنْ قَرَار ٍ
Yuthabbitu Allāhu Al-Ladhīna 'Āmanū Bil-Qawli Ath-Thābiti Fī Al-Ĥayāati Ad-Dunyā Wa Fī Al-'Ākhirati Wa Yuđillu Allāhu Až-Žālimīna Wa Yaf`alu Allāhu Mā Yashā'u

014027.Allah, iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit birsözle sağlamlaştırır, zalimleri ise saptırır. Ve Allah dilediğini yapar.

يُثَبِّتُ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا بِالْقَوْلِ الثَّابِتِ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَفِي الآخِرَةِ وَيُضِلُّ اللَّهُ الظَّالِمِينَ وَيَفْعَلُ اللَّهُ مَا يَشَاءُ
'Alam Tará 'Ilá Al-Ladhīna Baddalū Ni`mata Allāhi Kufrāan Wa 'Aĥallū Qawmahum Dāra Al-Bawāri

014028-29.Allah’ın nimetini küfre değişenleri ve kavimlerini helak yurduna,yaslanacakları cehenneme sürükleyenleri görmedin mi? O ne kötü duraktır!

أَلَمْ تَرَى إِلَى الَّذِينَ بَدَّلُوا نِعْمَةَ اللَّهِ كُفْرا ً وَأَحَلُّوا قَوْمَهُمْ دَارَ الْبَوَارِ
Jahannama Yaşlawnahā Wa Bi'sa Al-Qarāru

014029.

جَهَنَّمَ يَصْلَوْنَهَا وَبِئْسَ الْقَرَارُ
Wa Ja`alū Lillāhi 'Andādāan Liyuđillū `An Sabīlihi Qul Tamatta`ū Fa'inna Maşīrakum 'Ilá An-Nāri

014030.Allah’ın yolundan saptırmak için ona ortaklar koştular. De ki: “Birsüre daha faydalanın. Çünkü varışınız ateşedir.”

وَجَعَلُوا لِلَّهِ أَندَادا ً لِيُضِلُّوا عَنْ سَبِيلِه ِِ قُلْ تَمَتَّعُوا فَإِنَّ مَصِيرَكُمْ إِلَى النَّارِ
Qul Li`ibādiya Al-Ladhīna 'Āmanū Yuqīmū Aş-Şalāata Wa Yunfiqū Mimmā Razaqnāhum Sirrāan Wa `Alāniyatan Min Qabli 'An Ya'tiya Yawmun Lā Bay`un Fīhi Wa Lā Khilālun

014031.İnanan kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar, hiçbir alışveriş vedostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce kendilerine rızık olarakverdiğimiz şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar.

قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذِينَ آمَنُوا يُقِيمُوا الصَّلاَةَ وَيُنفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرّا ً وَعَلاَنِيَة ً مِنْ قَبْلِ أَنْ يَأْتِيَ يَوْم ٌ لاَ بَيْع ٌ فِيه ِِ وَلاَ خِلاَل ٌ
Allāhu Al-Ladhī Khalaqa As-Samāwāti Wa Al-'Arđa Wa 'Anzala Mina As-Samā'i Mā'an Fa'akhraja Bihi Mina Ath-Thamarāti Rizqāan Lakum Wa Sakhkhara Lakumu Al-Fulka Litajriya Fī Al-Baĥri Bi'amrihi Wa Sakhkhara Lakumu Al-'Anhāra

014032.Allah, gökleri ve yeri yaratan, gökten yağmur indiren ve onunla sizerızık olarak türlü meyveler çıkaran, emri gereğince denizde yüzmek üzeregemileri emrinize veren, nehirleri de hizmetinize sunandır.

اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَأَنزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاء ً فَأَخْرَجَ بِه ِِ مِنَ الثَّمَرَاتِ رِزْقا ً لَكُمْ وَسَخَّرَ لَكُمُ الْفُلْكَ لِتَجْرِيَ فِي الْبَحْرِ بِأَمْرِه ِِ وَسَخَّرَ لَكُمُ الأَنهَارَ
Wa Sakhkhara Lakumu Ash-Shamsa Wa Al-Qamara Dā'ibayni Wa Sakhkhara Lakumu Al-Layla Wa An-Nahār

014033.O, âdetleri üzere hareket eden güneşi ve ayı sizin hizmetinize sunan,geceyi ve gündüzü sizin emrinize verendir.

وَسَخَّرَ لَكُمُ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ دَائِبَيْنِ وَسَخَّرَ لَكُمُ اللَّيْلَ وَالنَّهَار
Wa 'Ātākum Min Kulli Mā Sa'altumūhu Wa 'In Ta`uddū Ni`mata Allāhi Lā Tuĥşūhā 'Inna Al-'Insāna Lažalūmun Kaffārun

014034.O, İstediğiniz şeylerin hepsinden size verdi. Eğer Allah’ın nimetlerini saymayakalkışsanız sayamazsınız. Şüphesiz insan çok zalimdir, çok nankördür.

وَآتَاكُمْ مِنْ كُلِّ مَا سَأَلْتُمُوه ُُ وَإِنْ تَعُدُّوا نِعْمَةَ اللَّهِ لاَ تُحْصُوهَا إِنَّ الإِنسَانَ لَظَلُوم ٌ كَفَّار ٌ
Wa 'Idh Qāla 'Ibrāhīmu Rabbi Aj`al Hādhā Al-Balada 'Āmināan Wa Ajnubnī Wa Banīya 'An Na`buda Al-'Aşnāma

014035.Hani İbrahim demişti ki: “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl, beni veoğullarımı putlara tapmaktan uzak tut.”

وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ اجْعَلْ هَذَا الْبَلَدَ آمِنا ً وَاجْنُبْنِي وَبَنِيَّ أَنْ نَعْبُدَ الأَصْنَامَ
Rabbi 'Innahunna 'Ađlalna Kathīrāan Mina An-Nāsi Faman Tabi`anī Fa'innahu Minnī Wa Man `Aşānī Fa'innaka Ghafūrun Raĥīmun

014036.“Rabbim! Çünkü o putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Artık kimbana uyarsa o bendendir. Kim de bana karşı gelirse şüphesiz sen çokbağışlayan, çok merhamet edensin.”

رَبِّ إِنَّهُنَّ أَضْلَلْنَ كَثِيرا ً مِنَ النَّاسِ فَمَنْ تَبِعَنِي فَإِنَّه ُُ مِنِّي وَمَنْ عَصَانِي فَإِنَّكَ غَفُور ٌ رَحِيم ٌ
Rabbanā 'Innī 'Askantu Min Dhurrīyatī Biwādin Ghayri Dhī Zar`in `Inda Baytika Al-Muĥarrami Rabbanā Liyuqīmū Aş-Şalāata Fāj`al 'Af'idatan Mina An-Nāsi Tahwī 'Ilayhim Wa Arzuqhum Mina Ath-Thamarāti La`allahum Yashkurūna

014037.“Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bazısını, senin kutsal evinin (Kâbe’nin)yanında ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Namazı dosdoğrukılmaları için (böyle yaptım). Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerinionlara meylettir, onları ürünlerden rızıklandır, umulur ki şükrederler.”

رَبَّنَا إِنِّي أَسْكَنتُ مِنْ ذُرِّيَّتِي بِوَادٍ غَيْرِ ذِي زَرْعٍ عِنْدَ بَيْتِكَ الْمُحَرَّمِ رَبَّنَا لِيُقِيمُوا الصَّلاَةَ فَاجْعَلْ أَفْئِدَة ً مِنَ النَّاسِ تَهْوِي إِلَيْهِمْ وَارْزُقْهُمْ مِنَ الثَّمَرَاتِ لَعَلَّهُمْ يَشْكُرُونَ
Rabbanā 'Innaka Ta`lamu Mā Nukhfī Wa Mā Nu`linu Wa Mā Yakhfá `Alá Allāhi Min Shay'in Al-'Arđi Wa Lā Fī As-Samā'i

014038.“Rabbimiz! Şüphesiz sen, gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu dabilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.”

رَبَّنَا إِنَّكَ تَعْلَمُ مَا نُخْفِي وَمَا نُعْلِنُ وَمَا يَخْفَى عَلَى اللَّهِ مِنْ شَيْء ٍ فِي الأَرْضِ وَلاَ فِي السَّمَاءِ
Al-Ĥamdu Lillāhi Al-Ladhī Wahaba Lī `Alá Al-Kibari 'Ismā`īla Wa 'Isĥāqa 'Inna Rabbī Lasamī`u Ad-Du`ā'i

014039.“Hamd, iyice yaşlanmış iken bana İsmail’i ve İshak’ı veren Allah’amahsustur. Şüphesiz Rabbim duayı işitendir.”

الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي وَهَبَ لِي عَلَى الْكِبَرِ إِسْمَاعِيلَ وَإِسْحَاقَ إِنَّ رَبِّي لَسَمِيعُ الدُّعَاءِ
Rabbi Aj`alnī Muqīma Aş-Şalāati Wa Min Dhurrīyatī Rabbanā Wa Taqabbal Du`ā'i

014040.“Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böylekimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle.”

رَبِّ اجْعَلْنِي مُقِيمَ الصَّلاَةِ وَمِنْ ذُرِّيَّتِي رَبَّنَا وَتَقَبَّلْ دُعَاءِ
Rabbanā Aghfir Lī Wa Liwālidayya Wa Lilmu'uminīna Yawma Yaqūmu Al-Ĥisābu

014041.“Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana-babamı ve inananlarıbağışla.”

رَبَّنَا اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ
Wa Lā Taĥsabanna Allāha Ghāfilāan `Ammā Ya`malu Až-Žālimūna 'Innamā Yu'uakhkhiruhum Liyawmin Tashkhaşu Fīhi Al-'Abşāru

014042.Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah onlarıancak, gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.

وَلاَ تَحْسَبَنَّ اللَّهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْم ٍ تَشْخَصُ فِيهِ الأَبْصَارُ
Muhţi`īna Muqni`ī Ru'ūsihim Lā Yartaddu 'Ilayhim Ţarfuhum Wa 'Af'idatuhum Hawā'un

014043.O gün başlarını dikerek (çağırıldıkları yere doğru) koşarlar. Gözlerikendilerine bile dönmez, kalpleri de bomboştur.

مُهْطِعِينَ مُقْنِعِي رُءُوسِهِمْ لاَ يَرْتَدُّ إِلَيْهِمْ طَرْفُهُمْ وَأَفْئِدَتُهُمْ هَوَاء ٌ
Wa 'Andhiri An-Nāsa Yawma Ya'tīhimu Al-`Adhābu Fayaqūlu Al-Ladhīna Žalamū Rabbanā 'Akhkhirnā 'Ilá 'Ajalin Qarībin Nujib Da`wataka Wa Nattabi`i Ar-Rusula 'Awalam Takūnū 'Aqsamtum Min Qablu Mā Lakum Min Zawālin

014044.(Ey Muhammed!) İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar.Zira o gün zalimler, “Ey Rabbimiz! Yakın bir süreye kadar bizi ertele desenin çağrına uyalım ve peygamberlerin izinden gidelim” diyecekler. Onlaraşöyle denilecek: “Daha önce siz, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemişmiydiniz?”

وَأَنذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْتِيهِمُ الْعَذَابُ فَيَقُولُ الَّذِينَ ظَلَمُوا رَبَّنَا أَخِّرْنَا إِلَى أَجَل ٍ قَرِيب ٍ نُجِبْ دَعْوَتَكَ وَنَتَّبِعِ الرُّسُلَ أَوَلَمْ تَكُونُوا أَقْسَمْتُمْ مِنْ قَبْلُ مَا لَكُمْ مِنْ زَوَال ٍ
Wa Sakantum Fī Masākini Al-Ladhīna Žalamū 'Anfusahum Wa Tabayyana Lakum Kayfa Fa`alnā Bihim Wa Đarabnā Lakumu Al-'Amthāla

014045.“Kendilerine zulmedenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara ne yaptığımızise size belli olmuştu. Size misaller de vermiştik.”

وَسَكَنتُمْ فِي مَسَاكِنِ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَنفُسَهُمْ وَتَبَيَّنَ لَكُمْ كَيْفَ فَعَلْنَا بِهِمْ وَضَرَبْنَا لَكُمُ الأَمْثَالَ
Wa Qad Makarū Makrahum Wa `Inda Allāhi Makruhum Wa 'In Kāna Makruhum Litazūla Minhu Al-Jibālu

014046.Onlar gerçekten tuzaklarını kurmuşlardı. Tuzakları yüzünden dağlaryerinden oynayacak olsa bile, tuzakları Allah katındadır (Allah onubilir).

وَقَدْ مَكَرُوا مَكْرَهُمْ وَعِنْدَ اللَّهِ مَكْرُهُمْ وَإِنْ كَانَ مَكْرُهُمْ لِتَزُولَ مِنْهُ الْجِبَالُ
Falā Taĥsabanna Allāha Mukhlifa Wa`dihi Rusulahu 'Inna Allāha `Azīzun Dhū Antiqāmin

014047.Sakın Allah’ın, peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma!Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir.

فَلاَ تَحْسَبَنَّ اللَّهَ مُخْلِفَ وَعْدِه ِِ رُسُلَهُ~ُ إِنَّ اللَّهَ عَزِيز ٌ ذُو انتِقَام ٍ
Yawma Tubaddalu Al-'Arđu Ghayra Al-'Arđi Wa As-Samāwātu Wa Barazū Lillāhi Al-Wāĥidi Al-Qahhāri

014048.O gün yer, başka bir yere, gökler de başka göklere dönüştürülür veinsanlar bir ve kahhar (her şeyin üzerinde yegâne hakim) olan Allah’ınhuzuruna çıkarlar.

يَوْمَ تُبَدَّلُ الأَرْضُ غَيْرَ الأَرْضِ وَالسَّمَاوَاتُ وَبَرَزُوا لِلَّهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ
Wa Tará Al-Mujrimīna Yawma'idhin Muqarranīna Fī Al-'Aşfādi

014049.O gün, suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün.

وَتَرَى الْمُجْرِمِينَ يَوْمَئِذ ٍ مُقَرَّنِينَ فِي الأَصْفَادِ
Sarābīluhum Min Qaţirānin Wa Taghshá Wujūhahumu An-Nāru

014050.Gömlekleri katrandandır. Yüzlerini de ateş bürüyecektir.

سَرَابِيلُهُمْ مِنْ قَطِرَان ٍ وَتَغْشَى وُجُوهَهُمُ النَّارُ
Liyajziya Allāhu Kulla Nafsin Mā Kasabat 'Inna Allāha Sarī`u Al-Ĥisābi

014051.Allah herkese kazandığının karşılığını vermek için böyle yapar.Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir.

لِيَجْزِيَ اللَّهُ كُلَّ نَفْس ٍ مَا كَسَبَتْ إِنَّ اللَّهَ سَرِيعُ الْحِسَابِ
dhā Balāghun Lilnnāsi Wa Liyundharū Bihi Wa Liya`lamū 'Annamā Huwa 'Ilahun Wāĥidun Wa Liyadhdhakkara 'Ū Al-'Albābi

014052.Bu Kur’an; kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak tek ilah olduğunubilsinler ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara birbildiridir.

هَذَا بَلاَغ ٌ لِلنَّاسِ وَلِيُنذَرُوا بِه ِِ وَلِيَعْلَمُوا أَنَّمَا هُوَ إِلَه ٌ ٌ وَاحِد ٌ وَلِيَذَّكَّرَ أُوْلُوا الأَلْبَابِ
Sureler Ana Sayfa Sonraki SureAna Sayfa