17) Sūrat Al-'Isrā'

Printed format

17) سُورَة الإسرَاء

Subĥāna Al-Ladhī 'Asrá Bi`abdihi Laylāan Mina Al-Masjidi Al-Ĥarāmi 'Ilá Al-Masjidi Al-'Aqşá Al-Ladhī Bāraknā Ĥawlahu Linuriyahu Min 'Āyātinā 'Innahu Huwa As-Samī`u Al-Başīru

017001.Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu(Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimizMescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o, hakkıylaişitendir, hakkıyla görendir.1

سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِه ِِ لَيْلا ً مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَه ُُ لِنُرِيَه ُُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّه ُُ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ
Wa 'Ātaynā Mūsá Al-Kitāba Wa Ja`alnāhu Hudáan Libanī 'Isrā'īla 'Allā Tattakhidhū Min Dūnī Wa Kīlāan

017002.Mûsâ’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) verdik ve onu, “Benden başkasını vekiledinmeyin” diyerek, İsrailoğullarına bir rehber yaptık.

وَآتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ وَجَعَلْنَاه ُُ هُدى ً لِبَنِي إِسْرَائِيلَ أَلاَّ تَتَّخِذُوا مِنْ دُونِي وَكِيلا ً
Dhurrīyata Man Ĥamalnā Ma`a Nūĥin 'Innahu Kāna `Abdāan Shakūrāan

017003.Ey kendilerini Nûh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerinçocukları! Gerçek şu ki, o çok şükreden bir kuldu.

ذُرِّيَّةَ مَنْ حَمَلْنَا مَعَ نُوح ٍ إِنَّه ُُ كَانَ عَبْدا ً شَكُورا ً
Wa Qađaynā 'Ilá Banī 'Isrā'īla Fī Al-Kitābi Latufsidunna Fī Al-'Arđi Marratayni Wa Lata`lunna `Ulūwāan Kabīrāan

017004.Biz, Kitap’ta (Tevrat’ta) İsrailoğullarına, “Yeryüzünde muhakkak ikidefa bozgunculuk yapacaksınız ve büyük bir kibre kapılarakböbürleneceksiniz” diye hükmettik.

وَقَضَيْنَا إِلَى بَنِي إسْرائِيلَ فِي الْكِتَابِ لَتُفْسِدُنَّ فِي الأَرْضِ مَرَّتَيْنِ وَلَتَعْلُنَّ عُلُوّا ً كَبِيرا ً
Fa'idhā Jā'a Wa`du 'Ūlāhumā Ba`athnā `Alaykum `Ibādāan Lanā 'Ūlī Ba'sin Shadīdin Fajāsū Khilāla Ad-Diyāri Wa Kāna Wa`dāan Maf`ūlāan

017005.Nihayet bu iki bozgunculuktan ilkinin zamanı gelince (sizi cezalandırmakiçin) üzerinize, pek güçlü olan birtakım kullarımızı gönderdik. Onlarevlerinizin arasına kadar sokuldular. Bu, herhâlde yerine gelmesi gerekenbir va’d idi.

فَإِذَا جَاءَ وَعْدُ أُولاَهُمَا بَعَثْنَا عَلَيْكُمْ عِبَادا ً لَنَا أُولِي بَأْس ٍ شَدِيد ٍ فَجَاسُوا خِلاَلَ الدِّيَارِ وَكَانَ وَعْدا ً مَفْعُولا ً
Thumma Radadnā Lakumu Al-Karrata `Alayhim Wa 'Amdadnākum Bi'amwālin Wa Banīna Wa Ja`alnākum 'Akthara Nafīrāan

017006.Sonra onlara karşı size tekrar egemenlik verdik. Mallar ve çocuklarlasizi güçlendirdik; sayınızı daha da çoğalttık.

ثُمَّ رَدَدْنَا لَكُمُ الْكَرَّةَ عَلَيْهِمْ وَأَمْدَدْنَاكُمْ بِأَمْوَال ٍ وَبَنِينَ وَجَعَلْنَاكُمْ أَكْثَرَ نَفِيرا ً
'In 'Aĥsantum 'Aĥsantum Li'nfusikum Wa 'In 'Asa'tum Falahā Fa'idhā Jā'a Wa`du Al-'Ākhirati Liyasū'ū Wujūhakum Wa Liyadkhulū Al-Masjida Kamā Dakhalūhu 'Awwala Marratin Wa Liyutabbirū Mā `Alaw Tatbīrāan

017007.İyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz, kötülük yaparsanızyine kendinize yapmış olursunuz. İkinci bozgunculuğun zamanı gelince,yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine mescide (Beyt-iMakdis’e) girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi yerle bir etsinlerdiye (üzerinize yine düşmanlarınızı gönderdik.)

إِنْ أَحْسَنتُمْ أَحْسَنتُمْ لِأنفُسِكُمْ وَإِنْ أَسَأْتُمْ فَلَهَا فَإِذَا جَاءَ وَعْدُ الآخِرَةِ لِيَسُوءُوا وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُوا الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ~ُ أَوَّلَ مَرَّة ٍ وَلِيُتَبِّرُوا مَا عَلَوْا تَتْبِيرا ً
`Asá Rabbukum 'An Yarĥamakum Wa 'In `Udtum `Udnā Wa Ja`alnā Jahannama Lilkāfirīna Ĥaşīrāan

017008.Umulur ki Rabbiniz size merhamet eder. Eğer yine eski duruma dönerseniz, biz de(cezaya) döneriz. Biz cehennemi kafirlere bir zindan yapmışızdır.

عَسَى رَبُّكُمْ أَنْ يَرْحَمَكُمْ وَإِنْ عُدْتُمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرا ً
'Inna Hādhā Al-Qur'āna Yahdī Lillatī Hiya 'Aqwamu Wa Yubashshiru Al-Mu'uminīna Al-Ladhīna Ya`malūna Aş-Şāliĥāti 'Anna Lahum 'Ajrāan Kabīrāan

017009,10.Gerçekten bu Kur’an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapanmü’minler için büyük bir mükafat olduğunu ve ahirete inanmayanlar içinelem dolu bir azap hazırladığımızı müjdeler.

إِنَّ هَذَا الْقُرْآنَ يَهْدِي لِلَّتِي هِيَ أَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِنِينَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرا ً كَبِيرا ً
Wa 'Anna Al-Ladhīna Lā Yu'uminūna Bil-'Ākhirati 'A`tadnā Lahum `Adhābāan 'Alīmāan

017010.

وَأَنَّ الَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ بِالآخِرَةِ أَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَاباً أَلِيما ً
Wa Yad`u Al-'Insānu Bish-Sharri Du`ā'ahu Bil-Khayri Wa Kāna Al-'Insānu `Ajūlāan

017011.İnsan hayra dua eder gibi şerre dua eder. İnsan çok acelecidir.

وَيَدْعُ الإِنسَانُ بِالشَّرِّ دُعَاءَه ُُ بِالْخَيْرِ وَكَانَ الإِنسَانُ عَجُولا ً
Wa Ja`alnā Al-Layla Wa An-Nahāra 'Āyatayni Famaĥawnā 'Āyata Al-Layli Wa Ja`alnā 'Āyata An-Nahāri Mubşiratan Litabtaghū Fađlāan Min Rabbikum Wa Lita`lamū `Adada As-Sinīna Wa Al-Ĥisāba Wa Kulla Shay'in Faşşalnāhu Tafşīlāan

017012.Biz geceyi ve gündüzü (kudretimizi gösteren) iki alâmet yaptık.Rabbinizden lütuf isteyesiniz, yılların sayısını ve hesabını bilesinizdiye gece alametini giderip gündüz alametini aydınlatıcı kıldık. İşte bizher şeyi açıkça anlattık.

وَجَعَلْنَا اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ آيَتَيْنِ فَمَحَوْنَا آيَةَ اللَّيْلِ وَجَعَلْنَا آيَةَ النَّهَارِ مُبْصِرَة ً لِتَبْتَغُوا فَضْلا ً مِنْ رَبِّكُمْ وَلِتَعْلَمُوا عَدَدَ السِّنِينَ وَالْحِسَابَ وَكُلَّ شَيْء ٍ فَصَّلْنَاه ُُ تَفْصِيلا ً
Wa Kulla 'Insānin 'Alzamnāhu Ţā'irahu Fī `Unuqihi Wa Nukhriju Lahu Yawma Al-Qiyāmati Kitābāan Yalqāhu Manshūrāan

017013.Her insanın amelini boynuna yükledik.Kıyamet günü kendisine, açılmışolarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız.

وَكُلَّ إِنسَانٍ أَلْزَمْنَاه ُُ طَائِرَه ُُ فِي عُنُقِه ِِ وَنُخْرِجُ لَه ُُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ كِتَابا ً يَلْقَاه ُُ مَنشُورا ً
Aqra' Kitābaka Kafá Binafsika Al-Yawma `Alayka Ĥasībāan

017014.“Oku kitabını! Bugün hesap sorucu olarak sana nefsin yeter”denilecektir.

اقْرَأْ كِتَابَكَ كَفَى بِنَفْسِكَ الْيَوْمَ عَلَيْكَ حَسِيبا ً
Mani Ahtadá Fa'innamā Yahtadī Linafsihi Wa Man Đalla Fa'innamā Yađillu `Alayhā Wa Lā Taziru Wāziratun Wizra 'Ukhrá Wa Mā Kunnā Mu`adhdhibīna Ĥattá Nab`atha Rasūlāan

017015.Kim doğru yolu bulmuşsa, ancak kendisi için bulmuştur; kim desapıtmışsa kendi aleyhine sapıtmıştır. Hiçbir günahkâr, başka birgünahkârın günah yükünü yüklenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe azapedici değiliz.3

مَنِ اهْتَدَى فَإِنَّمَا يَهْتَدِي لِنَفْسِه ِِ وَمَنْ ضَلَّ فَإِنَّمَا يَضِلُّ عَلَيْهَا وَلاَ تَزِرُ وَازِرَة ٌ وِزْرَ أُخْرَى وَمَا كُنَّا مُعَذِّبِينَ حَتَّى نَبْعَثَ رَسُولا ً
Wa 'Idhā 'Aradnā 'An Nuhlika Qaryatan 'Amarnā Mutrafīhā Fafasaqū Fīhā Faĥaqqa `Alayhā Al-Qawlu Fadammarnāhā Tadmīrāan

017016.Biz bir memleketi helâk etmek istediğimizde, onun refah içinde yaşayanşımarık elebaşlarına (itaati) emrederiz deonlar orada kötülük işlerler.Böylece o memleket hakkındaki hükmümüz gerçekleşir de oranın altını üstünegetiririz.

وَإِذَا أَرَدْنَا أَنْ نُهْلِكَ قَرْيَةً أَمَرْنَا مُتْرَفِيهَا فَفَسَقُوا فِيهَا فَحَقَّ عَلَيْهَا الْقَوْلُ فَدَمَّرْنَاهَا تَدْمِيرا ً
Wa Kam 'Ahlaknā Mina Al-Qurūni Min Ba`di Nūĥin Wa Kafá Birabbika Bidhunūbi `Ibādihi Khabīrāan Başīrāan

017017.Nûh’tan sonra da nice nesilleri helak ettik. Kullarının günahlarınıhakkıyla bilici ve görücü olarak Rabbin yeter.

وَكَمْ أَهْلَكْنَا مِنَ الْقُرُونِ مِنْ بَعْدِ نُوح ٍ وَكَفَى بِرَبِّكَ بِذُنُوبِ عِبَادِه ِِ خَبِيرا ً بَصِيرا ً
Man Kāna Yurīdu Al-`Ājilata `Ajjalnā Lahu Fīhā Mā Nashā'u Liman Nurīdu Thumma Ja`alnā Lahu Jahannama Yaşlāhā Madhmūmāan Madĥūrāan

017018.Kim bu geçici dünyayı isterse orada ona, (evet) dilediğimiz kimseye dilediğimizkadar hemen veririz. Sonra da cehennemi ona mekan yaparız. O, buraya kınanmış veAllah’ın rahmetinden kovulmuş olarak girer.

مَنْ كَانَ يُرِيدُ الْعَاجِلَةَ عَجَّلْنَا لَه ُُ فِيهَا مَا نَشَاءُ لِمَنْ نُرِيدُ ثُمَّ جَعَلْنَا لَه ُُ جَهَنَّمَ يَصْلاَهَا مَذْمُوما ً مَدْحُورا ً
Wa Man 'Arāda Al-'Ākhirata Wa Sa`á Lahā Sa`yahā Wa Huwa Mu'uminun Fa'ūlā'ika Kāna Sa`yuhum Mashkūrāan

017019.Kim de mü'min olarak ahireti ister ve ona ulaşmak için gereği gibiçalışırsa, işte bunların çalışmalarının karşılığı verilir.

وَمَنْ أَرَادَ الآخِرَةَ وَسَعَى لَهَا سَعْيَهَا وَهُوَ مُؤْمِن ٌ فَأُوْلَائِكَ كَانَ سَعْيُهُمْ مَشْكُورا ً
Kullāan Numiddu Hā'uulā' Wa Hā'uulā' Min `Aţā'i Rabbika Wa Mā Kāna `Aţā'u Rabbika Maĥžūrāan

017020.Rabbinin lütfundan her birine; onlara da, bunlara da veririz. Rabbininlütfu (hiç kimseye) yasaklanmış değildir.

كُلاّ ً نُمِدُّ هَاؤُلاَء وَهَاؤُلاَء مِنْ عَطَاءِ رَبِّكَ وَمَا كَانَ عَطَاءُ رَبِّكَ مَحْظُورا ً
Anžur Kayfa Fađđalnā Ba`đahum `Alá Ba`đin Wa Lal'ākhiratu 'Akbaru Darajātin Wa 'Akbaru Tafđīlāan

017021.Bak nasıl, onların kimini kimine üstün kıldık. Elbette ahirettekidereceler daha büyüktür, üstünlükler daha büyüktür.

انظُرْ كَيْفَ فَضَّلْنَا بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْض ٍ وَلَلآخِرَةُ أَكْبَرُ دَرَجَات ٍ وَأَكْبَرُ تَفْضِيلا ً
Lā Taj`al Ma`a Allāhi 'Ilahāan 'Ākhara Fataq`uda Madhmūmāan Makhdhūlāan

017022.Allah ile birlikte başka bir tanrı edinme, yoksa kınanmış ve yalnızlığaitilmiş olarak kalırsın.

لاَ تَجْعَلْ مَعَ اللَّهِ إِلَها ً آخَرَ فَتَقْعُدَ مَذْمُوما ً مَخْذُولا ً
Wa Qađá Rabbuka 'Allā Ta`budū 'Illā 'Īyāhu Wa Bil-Wālidayni 'Iĥsānāan 'Immā Yablughanna `Indaka Al-Kibara 'Aĥaduhumā 'Aw Kilāhumā Falā Taqul Lahumā 'Uffin Wa Lā Tanharhumā Wa Qul Lahumā Qawlāan Karīmāan

017023.Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya-babaya iyidavranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisisenin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf!” bile deme;onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.

وَقَضَى رَبُّكَ أَلاَّ تَعْبُدُوا إِلاَّ إِيَّاه ُُ وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانا ً إِمَّا يَبْلُغَنَّ عِنْدَكَ الْكِبَرَ أَحَدُهُمَا أَوْ كِلاَهُمَا فَلاَ تَقُلْ لَهُمَا أُفّ ٍ وَلاَ تَنْهَرْهُمَا وَقُلْ لَهُمَا قَوْلا ً كَرِيما ً
Wa Akhfiđ Lahumā Janāĥa Adh-Dhulli Mina Ar-Raĥmati Wa Qul Rrabbi Arĥamhumā Kamā Rabbayānī Şaghīrāan

017024.Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de ki: “Rabbim!, Tıpkıbeni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı.”

وَاخْفِضْ لَهُمَا جَنَاحَ الذُّلِّ مِنَ الرَّحْمَةِ وَقُلْ رَّبِّ ارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَانِي صَغِيرا ً
Rabbukum 'A`lamu Bimā Fī Nufūsikum 'In Takūnū Şāliĥīna Fa'innahu Kāna Lil'awwābīna Ghafūrāan

017025.Rabbiniz içinizde olanı en iyi bilendir. Eğer siz iyi kişilerolursanız, şunu bilin ki Allah tövbeye yönelenleri çok bağışlayandır.

رَبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَا فِي نُفُوسِكُمْ إِنْ تَكُونُوا صَالِحِينَ فَإِنَّه ُُ كَانَ لِلأَوَّابِينَ غَفُورا ً
Wa 'Āti Dhā Al-Qurbá Ĥaqqahu Wa Al-Miskīna Wa Abna As-Sabīli Wa Lā Tubadhdhir Tabdhīrāan

017026.Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıpsavurma.

وَآتِ ذَا الْقُرْبَى حَقَّه ُُ وَالْمِسْكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ وَلاَ تُبَذِّرْ تَبْذِيرا ً
'Inna Al-Mubadhdhirīna Kānū 'Ikhwāna Ash-Shayāţīni Wa Kāna Ash-Shayţānu Lirabbihi Kafūrāan

017027.Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbinekarşı çok nankörlük etmiştir.

إِنَّ الْمُبَذِّرِينَ كَانُوا إِخْوَانَ الشَّيَاطِينِ وَكَانَ الشَّيْطَانُ لِرَبِّه ِِ كَفُورا ً
Wa 'Immā Tu`riđanna `Anhumu Abtighā'a Raĥmatin Min Rabbika Tarjūhā Faqul Lahum Qawlāan Maysūrāan

017028.Eğer Rabbinden umduğun bir rahmeti istemek için onlardan yüz çevirecek olursan,o zaman onlara yumuşak bir söz söyle.5

وَإِمَّا تُعْرِضَنَّ عَنْهُمُ ابْتِغَاءَ رَحْمَة ٍ مِنْ رَبِّكَ تَرْجُوهَا فَقُلْ لَهُمْ قَوْلا ً مَيْسُورا ً
Wa Lā Taj`al Yadaka Maghlūlatan 'Ilá `Unuqika Wa Lā Tabsuţhā Kulla Al-Basţi Fataq`uda Malūmāan Maĥsūrāan

017029.Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır ve çaresizkalırsın.6

وَلاَ تَجْعَلْ يَدَكَ مَغْلُولَة ً إِلَى عُنُقِكَ وَلاَ تَبْسُطْهَا كُلَّ الْبَسْطِ فَتَقْعُدَ مَلُوما ً مَحْسُورا ً
'Inna Rabbaka Yabsuţu Ar-Rizqa Liman Yashā'u Wa Yaqdiru 'Innahu Kāna Bi`ibādihi Khabīrāan Başīrāan

017030.Şüphesiz Rabbin, dilediğine rızkı bol bol verir ve (dilediğine) kısar.Çünkü O, gerçekten kullarından haberdardır ve onları görmektedir.

إِنَّ رَبَّكَ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَاءُ وَيَقْدِرُ إِنَّه ُُ كَانَ بِعِبَادِه ِِ خَبِيرا ً بَصِيرا ً
Wa Lā Taqtulū 'Awlādakum Khashyata 'Imlāqin Naĥnu Narzuquhum Wa 'Īyākum 'Inna Qatlahum Kāna Khiţ'āan Kabīrāan

017031.Yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Onları da, sizi de bizrızıklandırırız. Onları öldürmek gerçekten büyük bir günahtır.

وَلاَ تَقْتُلُوا أَوْلاَدَكُمْ خَشْيَةَ إِمْلاَق ٍ نَحْنُ نَرْزُقُهُمْ وَإِيَّاكُمْ إِنَّ قَتْلَهُمْ كَانَ خِطْئا ً كَبِيرا ً
Wa Lā Taqrabū Az-Ziná 'Innahu Kāna Fāĥishatan Wa Sā'a Sabīlāan

017032.Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötübir yoldur.

وَلاَ تَقْرَبُوا الزِّنَى إِنَّه ُُ كَانَ فَاحِشَة ً وَسَاءَ سَبِيلا ً
Wa Lā Taqtulū An-Nafsa Allatī Ĥarrama Allāhu 'Illā Bil-Ĥaqqi Wa Man Qutila Mažlūmāan Faqad Ja`alnā Liwalīyihi Sulţānāan Falā Yusrif Al-Qatli 'Innahu Kāna Manşūrāan

017033.Haklı bir sebep olmadıkça, Allah’ın, öldürülmesini haram kıldığı canakıymayın. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine yetkivermişizdir. Ancak o da (kısas yoluyla) öldürmede meşru ölçüleri aşmasın.Çünkü kendisine yardım edilmiştir.

وَلاَ تَقْتُلُوا النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ إِلاَّ بِالْحَقِّ وَمَنْ قُتِلَ مَظْلُوما ً فَقَدْ جَعَلْنَا لِوَلِيِّه ِِ سُلْطَانا ً فَلاَ يُسْرِفْ فِي الْقَتْلِ إِنَّه ُُ كَانَ مَنصُورا ً
Wa Lā Taqrabū Māla Al-Yatīmi 'Illā Bi-Atī Hiya 'Aĥsanu Ĥattá Yablugha 'Ashuddahu Wa 'Awfū Bil-`Ahdi 'Inna Al-`Ahda Kāna Mas'ūan

017034.Rüştüne erişinceye kadar, yetimin malına ancak en güzel şekildeyaklaşın, verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü söz (veren sözünden)sorumludur.

وَلاَ تَقْرَبُوا مَالَ الْيَتِيمِ إِلاَّ بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ حَتَّى يَبْلُغَ أَشُدَّه ُُ وَأَوْفُوا بِالْعَهْدِ إِنَّ الْعَهْدَ كَانَ مَسْئُولا ً
Wa 'Awfū Al-Kayla 'Idhā Kiltum Wa Zinū Bil-Qisţāsi Al-Mustaqīmi Dhālika Khayrun Wa 'Aĥsanu Ta'wīlāan

017035.Ölçtüğünüzde ölçmeyi tam yapın, doğru terazi ile tartın. Bu dahahayırlı, sonuç bakımından daha güzeldir.

وَأَوْفُوا الْكَيْلَ إِذَا كِلْتُمْ وَزِنُوا بِالْقِسْطَاسِ الْمُسْتَقِيمِ ذَلِكَ خَيْر ٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلا ً
Wa Lā Taqfu Mā Laysa Laka Bihi `Ilmun 'Inna As-Sam`a Wa Al-Başara Wa Al-Fu'uāda Kullu 'Ūlā'ika Kāna `Anhu Mas'ūan

017036.Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak,göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur

وَلاَ تَقْفُ مَا لَيْسَ لَكَ بِه ِِ عِلْم ٌ إِنَّ السَّمْعَ وَالْبَصَرَ وَالْفُؤَادَ كُلُّ أُوْلَائِكَ كَانَ عَنْهُ مَسْئُولا ً
Wa Lā Tamshi Fī Al-'Arđi Maraĥāan 'Innaka Lan Takhriqa Al-'Arđa Wa Lan Tablugha Al-Jibāla Ţūlāan

017037.Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaramazsın, boycada dağlara asla erişemezsin.

وَلاَ تَمْشِ فِي الأَرْضِ مَرَحا ً إِنَّكَ لَنْ تَخْرِقَ الأَرْضَ وَلَنْ تَبْلُغَ الْجِبَالَ طُولا ً
Kullu Dhālika Kāna Sayyi'uhu `Inda Rabbika Makrūhāan

017038.Bütün bu sayılanların kötü olanları Rabbinin katında sevimsizşeylerdir.

كُلُّ ذَلِكَ كَانَ سَيِّئُه ُُ عِنْدَ رَبِّكَ مَكْرُوها ً
Dhālika Mimmā 'Awĥá 'Ilayka Rabbuka Mina Al-Ĥikmati Wa Lā Taj`al Ma`a Allāhi 'Ilahāan 'Ākhara Fatulqá Fī Jahannama Malūmāan Madĥūrāan

017039.Bunlar, Rabbinin sana vahyettiği bazı hikmetlerdir. Allah ile birlikte başkailah edinme. Sonra kınanmış ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş olarak cehennemeatılırsın.

ذَلِكَ مِمَّا أَوْحَى إِلَيْكَ رَبُّكَ مِنَ الْحِكْمَةِ وَلاَ تَجْعَلْ مَعَ اللَّهِ إِلَها ً آخَرَ فَتُلْقَى فِي جَهَنَّمَ مَلُوما ً مَدْحُورا ً
'Afa'aşfākum Rabbukum Bil-Banīna Wa Attakhadha Mina Al-Malā'ikati 'Ināthāan 'Innakum Lataqūlūna Qawlāan `Ažīmāan

017040.Rabbiniz erkek çocukları size seçip-ayırdı da kendisine meleklerdenkız çocukları mı edindi? Gerçekten çok büyük bir söz söylüyorsunuz.7

أَفَأَصْفَاكُمْ رَبُّكُمْ بِالْبَنِينَ وَاتَّخَذَ مِنَ الْمَلاَئِكَةِ إِنَاثا ً إِنَّكُمْ لَتَقُولُونَ قَوْلاً عَظِيما ً
Wa Laqad Şarrafnā Fī Hādhā Al-Qur'āni Liyadhdhakkarū Wa Mā Yazīduhum 'Illā Nufūrāan

017041.Andolsun biz, onlar düşünüp öğüt alsınlar diye (gerçekleri) buKur’an’da değişik biçimlerde açıkladık. Fakat bu onların ancak kaçışlarınıartırıyor.

وَلَقَدْ صَرَّفْنَا فِي هَذَا الْقُرْآنِ لِيَذَّكَّرُوا وَمَا يَزِيدُهُمْ إِلاَّ نُفُورا ً
Qul Law Kāna Ma`ahu 'Ālihatun Kamā Yaqūlūna 'Idhāanbtaghaw 'Ilá Dhī Al-`Arshi Sabīlāan

017042.De ki: “Eğer onların iddia ettiği gibi, Allah’la beraber (başka)ilahlar olsaydı, o zaman o ilahlar da arşın sahibine ulaşmak için elbettebir yol ararlardı.8

قُلْ لَوْ كَانَ مَعَهُ آلِهَة ٌ كَمَا يَقُولُونَ إِذا ً لاَبْتَغَوْا إِلَى ذِي الْعَرْشِ سَبِيلا ً
Subĥānahu Wa Ta`ālá `Ammā Yaqūlūna `Ulūwāan Kabīrāan

017043.Allah, her türlü eksiklikten uzaktır, onların söylediklerininötesindedir, yücedir.

سُبْحَانَه ُُ وَتَعَالَى عَمَّا يَقُولُونَ عُلُوّا ً كَبِيرا ً
Tusabbiĥu Lahu As-Samāwātu As-Sab`u Wa Al-'Arđu Wa Man Fīhinna Wa 'In Min Shay'in 'Illā Yusabbiĥu Biĥamdihi Wa Lakin Lā Tafqahūna Tasbīĥahum 'Innahu Kāna Ĥalīmāan Ghafūrāan

017044.Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar Allah’ı tespih ederler. Herşey O’nu hamd ile tespih eder. Ancak, siz onların tespihlerinianlamazsınız. O, halîm’dir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir), çokbağışlayandır.

تُسَبِّحُ لَهُ السَّمَاوَاتُ السَّبْعُ وَالأَرْضُ وَمَنْ فِيهِنَّ وَإِنْ مِنْ شَيْء ٍ إِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِه ِِ وَلَكِنْ لاَ تَفْقَهُونَ تَسْبِيحَهُمْ إِنَّه ُُ كَانَ حَلِيماً غَفُورا ً
Wa 'Idhā Qara'ta Al-Qur'āna Ja`alnā Baynaka Wa Bayna Al-Ladhīna Lā Yu'uminūna Bil-'Ākhirati Ĥijābāan Mastūrāan

017045.Kur’an okuduğunda, seninle ahirete inanmayanların arasına gizli birperde çekeriz.

وَإِذَا قَرَأْتَ الْقُرْآنَ جَعَلْنَا بَيْنَكَ وَبَيْنَ الَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ بِالآخِرَةِ حِجَابا ً مَسْتُورا ً
Wa Ja`alnā `Alá Qulūbihim 'Akinnatan 'An Yafqahūhu Wa Fī 'Ādhānihim Waqrāan Wa 'Idhā Dhakarta Rabbaka Fī Al-Qur'āni Waĥdahu Wa Llaw `Alá 'Adrihim Nufūrāan

017046.Kur’an’ı anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler, kulaklarına daağırlık koyarız. Kur’an’da (ibadete layık ilah olarak) sadece Rabbiniandığın zaman arkalarına dönüp kaçarlar.9

وَجَعَلْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ أَكِنَّةً أَنْ يَفْقَهُوه ُُ وَفِي آذَانِهِمْ وَقْرا ً وَإِذَا ذَكَرْتَ رَبَّكَ فِي الْقُرْآنِ وَحْدَه ُُ وَلَّوْا عَلَى أَدْبَارِهِمْ نُفُورا ً
Naĥnu 'A`lamu Bimā Yastami`ūna Bihi 'Idh Yastami`ūna 'Ilayka Wa 'Idh Hum Najwá 'Idh Yaqūlu Až-Žālimūna 'In Tattabi`ūna 'Illā Rajulāan Masĥūrāan

017047.Onlar seni dinlerlerken hangi maksatla dinlediklerini, kendi aralarındakonuşurlarken de o zalimlerin, “Siz ancak büyülenmiş bir adamauyuyorsunuz” dediklerini çok iyi biliyoruz.

نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَسْتَمِعُونَ بِهِ~ِ إِذْ يَسْتَمِعُونَ إِلَيْكَ وَإِذْ هُمْ نَجْوَى إِذْ يَقُولُ الظَّالِمُونَ إِنْ تَتَّبِعُونَ إِلاَّ رَجُلا ً مَسْحُورا ً
Anžur Kayfa Đarabū Laka Al-'Amthāla Fađallū Falā Yastaţī`ūna Sabīlāan

017048.Bak senin için ne türlü benzetmeler yaptılar da saptılar. Artık (doğru)yolu bulamazlar.

انظُرْ كَيْفَ ضَرَبُوا لَكَ الأَمْثَالَ فَضَلُّوا فَلاَ يَسْتَطِيعُونَ سَبِيلا ً
Wa Qālū 'A'idhā Kunnā `Ižāmāan Wa Rufātāan 'A'innā Lamabthūna Khalqāan Jadīdāan

017049.Dediler ki: “Biz bir yığın kemik, bir yığın ufantı olduğumuz zaman mıyeniden bir yaratılışla diriltilecekmişiz, biz mi?”

وَقَالُوا أَئِذَا كُنَّا عِظَاما ً وَرُفَاتاً أَئِنَّا لَمَبْعُوثُونَ خَلْقا ً جَدِيدا ً
Qul Kūnū Ĥijāratan 'Aw Ĥadīdāan

017050.De ki: “(Şüphe mi var?) İster taş olun ister demir!”

قُلْ كُونُوا حِجَارَةً أَوْ حَدِيدا ً
'Aw Khalqāan Mimmā Yakburu Fī Şudūrikum Fasayaqūlūna Man Yu`īdunā Quli Al-Ladhī Faţarakum 'Awwala Marratin Fasayunghūna 'Ilayka Ru'ūsahum Wa Yaqūlūna Matá Huwa Qul `Asá 'An Yakūna Qarībāan

017051.“Yahut aklınızca, diriltilmesi daha da imkansız olan başka bir varlıkolun, (yine de diriltileceksiniz.)” Diyecekler ki: “Peki bizi hayatatekrar kim döndürecek?” De ki: “Sizi ilk defa yaratan”. Bunun üzerinebaşlarını sana (alaylı bir tarzda) sallayacaklar ve “Ne zamanmış o?”diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek!”

أَوْ خَلْقا ً مِمَّا يَكْبُرُ فِي صُدُورِكُمْ فَسَيَقُولُونَ مَنْ يُعِيدُنَا قُلِ الَّذِي فَطَرَكُمْ أَوَّلَ مَرَّة ٍ فَسَيُنْغِضُونَ إِلَيْكَ رُءُوسَهُمْ وَيَقُولُونَ مَتَى هُوَ قُلْ عَسَى أَنْ يَكُونَ قَرِيبا ً
Yawma Yad`ūkum Fatastajībūna Biĥamdihi Wa Tažunnūna 'In Labithtum 'Illā Qalīlāan

017052.Allah’ın sizi (kabirlerinizden) çağıracağı, sizin de O’na hamd ederekemrine hemen uyacağınız ve (kabirlerinizde) pek az kaldığınızı sanacağınızgünü hatırla!

يَوْمَ يَدْعُوكُمْ فَتَسْتَجِيبُونَ بِحَمْدِه ِِ وَتَظُنُّونَ إِنْ لَبِثْتُمْ إِلاَّ قَلِيلا ً
Wa Qul Li`ibādī Yaqūlū Allatī Hiya 'Aĥsanu 'Inna Ash-Shayţāna Yanzaghu Baynahum 'Inna Ash-Shayţāna Kāna Lil'insāni `Adūwāan Mubīnāan

017053.. Kullarıma söyle: (İnsanlara karşı) en güzel sözü söylesinler. Çünküşeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan insanın apaçık bir düşmanıdır.

وَقُلْ لِعِبَادِي يَقُولُوا الَّتِي هِيَ أَحْسَنُ إِنَّ الشَّيْطَانَ يَنزَغُ بَيْنَهُمْ إِنَّ الشَّيْطَانَ كَانَ لِلإِنسَانِ عَدُوّا ً مُبِينا ً
Rabbukum 'A`lamu Bikum 'In Yasha' Yarĥamkum 'Aw 'In Yasha' Yu`adhdhibkum Wa Mā 'Arsalnāka `Alayhim Wa Kīlāan

017054.Rabbiniz sizi daha iyi bilir. (Durumunuza göre) dilerse size merhameteder, dilerse azap eder. Seni de onlara vekil olarak göndermedik.

رَبُّكُمْ أَعْلَمُ بِكُمْ إِنْ يَشَأْ يَرْحَمْكُمْ أَوْ إِنْ يَشَأْ يُعَذِّبْكُمْ وَمَا أَرْسَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ وَكِيلا ً
Wa Rabbuka 'A`lamu Biman As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Wa Laqad Fađđalnā Ba`đa An-Nabīyīna `Alá Ba`đin Wa 'Ātaynā Dāwūda Zabūrāan

017055.Hem Rabbin göklerde ve yerde kim varsa daha iyi bilir. Andolsun,peygamberlerin bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. Dâvûd’a da Zebûr’uverdik.10

وَرَبُّكَ أَعْلَمُ بِمَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَلَقَدْ فَضَّلْنَا بَعْضَ النَّبِيِّينَ عَلَى بَعْض ٍ وَآتَيْنَا دَاوُودَ زَبُورا ً
Quli Ad Al-Ladhīna Za`amtum Min Dūnihi Falā Yamlikūna Kashfa Ađ-Đurri `Ankum Wa Lā Taĥwīlāan

017056.De ki: “Onu bırakıp da ilah diye ileri sürdüklerinizi çağırın. Onlar,başınızdaki sıkıntıyı ne kaldırabilirler ne de değiştirebilirler.”

قُلِ ادْعُوا الَّذِينَ زَعَمْتُمْ مِنْ دُونِه ِِ فَلاَ يَمْلِكُونَ كَشْفَ الضُّرِّ عَنكُمْ وَلاَ تَحْوِيلا ً
'Ūlā'ika Al-Ladhīna Yad`ūna Yabtaghūna 'Ilá Rabbihimu Al-Wasīlata 'Ayyuhum 'Aqrabu Wa Yarjūna Raĥmatahu Wa Yakhāfūna `Adhābahu 'Inna `Adhāba Rabbika Kāna Maĥdhūrāan

017057.Onların yalvardıkları bu varlıklar, “hangimiz daha yakın olacağız” diyeRablerine vesile ararlar. Onun rahmetini umarlar, azabından korkarlar.Çünkü Rabbinin azabı gerçekten korkunçtur.

أُوْلَائِكَ الَّذِينَ يَدْعُونَ يَبْتَغُونَ إِلَى رَبِّهِمُ الْوَسِيلَةَ أَيُّهُمْ أَقْرَبُ وَيَرْجُونَ رَحْمَتَه ُُ وَيَخَافُونَ عَذَابَهُ~ُ إِنَّ عَذَابَ رَبِّكَ كَانَ مَحْذُورا ً
Wa 'In Min Qaryatin 'Illā Naĥnu Muhlikūhā Qabla Yawmi Al-Qiyāmati 'Aw Mu`adhdhibūhā `Adhābāan Shadīdāan Kāna Dhālika Fī Al-Kitābi Masţūrāan

017058.Ne kadar memleket varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helakedeceğiz, ya da şiddetli bir azapla cezalandıracağız. İşte bu, Kitap’ta(Levh-i Mahfuz’da) yazılmış bulunuyor.11

وَإِنْ مِنْ قَرْيَة ٍ إِلاَّ نَحْنُ مُهْلِكُوهَا قَبْلَ يَوْمِ الْقِيَامَةِ أَوْ مُعَذِّبُوهَا عَذَابا ً شَدِيدا ً كَانَ ذَلِكَ فِي الْكِتَابِ مَسْطُورا ً
Wa Mā Mana`anā 'An Nursila Bil-'Āyāti 'Illā 'An Kadhdhaba Bihā Al-'Awwalūna Wa 'Ātaynā Thamūda An-Nāqata Mubşiratan Fažalamū Bihā Wa Mā Nursilu Bil-'Āyāti 'Illā Takhwīfāan

017059.Bizi, (Kureyş’in istediği) mucizeleri göndermekten, ancak, öncekilerin onlarıyalanlamış olması alıkoydu. (Nitekim) Semûd kavmine o dişi deveyi açık birmucize olarak verdik de onlar bu yüzden zalim oldular. Oysa biz mucizeleri sırfkorkutmak için göndeririz.

وَمَا مَنَعَنَا أَنْ نُرْسِلَ بِالآيَاتِ إِلاَّ أَنْ كَذَّبَ بِهَا الأَوَّلُونَ وَآتَيْنَا ثَمُودَ النَّاقَةَ مُبْصِرَة ً فَظَلَمُوا بِهَا وَمَا نُرْسِلُ بِالآيَاتِ إِلاَّ تَخْوِيفا ً
Wa 'Idh Qulnā Laka 'Inna Rabbaka 'Aĥāţa Bin-Nāsi Wa Mā Ja`alnā Ar-Ru'uyā Allatī 'Araynāka 'Illā Fitnatan Lilnnāsi Wa Ash-Shajarata Al-Mal`ūnata Fī Al-Qur'āni Wa Nukhawwifuhum Famā Yazīduhum 'Illā Ţughyānāan Kabīrāan

017060.Hani sana, “Muhakkak Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır”demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı da, Kur’an’da lanetlenmiş bulunan oağacı da sırf insanları sınamak için vesile yaptık. Biz onlarıkorkutuyoruz. Fakat bu, sadece onların büyük azgınlıklarını (daha da)artırdı.12

وَإِذْ قُلْنَا لَكَ إِنَّ رَبَّكَ أَحَاطَ بِالنَّاسِ وَمَا جَعَلْنَا الرُّؤْيَا الَّتِي أَرَيْنَاكَ إِلاَّ فِتْنَة ً لِلنَّاسِ وَالشَّجَرَةَ الْمَلْعُونَةَ فِي الْقُرْآنِ وَنُخَوِّفُهُمْ فَمَا يَزِيدُهُمْ إِلاَّ طُغْيَانا ً كَبِيرا ً
Wa 'Idh Qulnā Lilmalā'ikati Asjudū Li'dama Fasajadū 'Illā 'Iblīsa Qāla 'A'asjudu Liman Khalaqta Ţīnāan

017061.Hani meleklere, “Adem için saygı ile eğilin” demiştik, onlar da saygıile eğilmişlerdi. Yalnız İblis saygı ile eğilmemiş, “Hiç ben, çamurhalinde yarattığın kimse için saygı ile eğilir miyim?” demişti.

وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلاَئِكَةِ اسْجُدُوا لِأدَمَ فَسَجَدُوا إِلاَّ إِبْلِيسَ قَالَ أَأَسْجُدُ لِمَنْ خَلَقْتَ طِينا ً
Qāla 'Ara'aytaka Hādhā Al-Ladhī Karramta `Alayya La'in 'Akhkhartanī 'Ilá Yawmi Al-Qiyāmati La'aĥtanikanna Dhurrīyatahu 'Illā Qalīlāan

017062.Yine demişti ki: “Benden üstün tuttuğun kişi bu mu, söyler misin?Andolsun eğer beni kıyamete kadar ertelersen, onun soyunu, pek azı hariç,(azdırarak) kontrolüm altına alacağım.”

قَالَ أَرَأَيْتَكَ هَذَا الَّذِي كَرَّمْتَ عَلَيَّ لَئِنْ أَخَّرْتَنِي إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ لَأَحْتَنِكَنَّ ذُرِّيَّتَهُ~ُ إِلاَّ قَلِيلا ً
Qāla Adh/hab Faman Tabi`aka Minhum Fa'inna Jahannama Jazā'uukum Jazā'an Mawfūrāan

017063.Allah şöyle dedi: “Çekil, git”. Onlardan kim sana uyarsa kuşkusuzcehennem tam bir karşılık olarak hepinizin cezası olacaktır.”

قَالَ اذْهَبْ فَمَنْ تَبِعَكَ مِنْهُمْ فَإِنَّ جَهَنَّمَ جَزَاؤُكُمْ جَزَاء ً مَوْفُورا ً
Wa Astafziz Mani Astaţa`ta Minhum Bişawtika Wa 'Ajlib `Alayhim Bikhaylika Wa Rajilika Wa Shārik/hum Al-'Amwli Wa Al-'Awlādi Wa `Id/hum Wa Mā Ya`iduhumu Ash-Shayţānu 'Illā Ghurūrāan

017064.“(Haydi) onlardan gücünün yettiğinin ayağını çağrınla kaydır. Atlılarınve yayalarınla onların üzerine yürü. Onların mallarına ve evlatlarınaortak ol. Onlara vaadlerde bulun.” Halbuki şeytan onlara aldatmadan başkabir şey va’detmez.

وَاسْتَفْزِزْ مَنِ اسْتَطَعْتَ مِنْهُمْ بِصَوْتِكَ وَأَجْلِبْ عَلَيْهِمْ بِخَيْلِكَ وَرَجِلِكَ وَشَارِكْهُمْ فِي الأَمْوالِ وَالأَولاَدِ وَعِدْهُمْ وَمَا يَعِدُهُمُ الشَّيْطَانُ إِلاَّ غُرُورا ً
'Inna `Ibādī Laysa Laka `Alayhim Sulţānun Wa Kafá Birabbika Wa Kīlāan

017065.“Şüphesiz, (gerçek) kullarım üzerinde senin hiçbir hakimiyetinolmayacaktır. Vekil olarak Rabbin yeter!”

إِنَّ عِبَادِي لَيْسَ لَكَ عَلَيْهِمْ سُلْطَان ٌ وَكَفَى بِرَبِّكَ وَكِيلا ً
Rabbukumu Al-Ladhī Yuzjī Lakumu Al-Fulka Fī Al-Baĥri Litabtaghū Min Fađlihi 'Innahu Kāna Bikum Raĥīmāan

017066.Rabbiniz, lütfundan nasip arayasınız diye sizin için denizde gemileryürütendir. Şüphesiz O, size karşı çok merhametlidir.

رَبُّكُمُ الَّذِي يُزْجِي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ فَضْلِهِ~ِ إِنَّه ُُ كَانَ بِكُمْ رَحِيما ً
Wa 'Idhā Massakumu Ađ-Đurru Fī Al-Baĥri Đalla Man Tad`ūna 'Illā 'Īyāhu Falammā Najjākum 'Ilá Al-Barri 'A`rađtum Wa Kāna Al-'Insānu Kafūrāan

017067.Denizde size bir sıkıntı dokunduğunda bütün taptıklarınız (sizi yüzüstü bırakıp)kaybolur, yalnız Allah kalır. Fakat sizi kurtarıp karaya çıkarınca yüzçevirirsiniz. Zaten insan çok nankördür.

وَإِذَا مَسَّكُمُ الضُّرُّ فِي الْبَحْرِ ضَلَّ مَنْ تَدْعُونَ إِلاَّ إِيَّاه ُُ فَلَمَّا نَجَّاكُمْ إِلَى الْبَرِّ أَعْرَضْتُمْ وَكَانَ الإِنْسَانُ كَفُورا ً
'Afa'amintum 'An Yakhsifa Bikum Jāniba Al-Barri 'Aw Yursila `Alaykum Ĥāşibāan Thumma Lā Tajidū Lakum Wa Kīlāan

017068.Peki, karada sizi yere geçirmesinden, yahut üzerinize taşlar savurankasırga göndermesinden, sonra da kendinize bir vekil bulamamaktan güvendemisiniz?

أَفَأَمِنتُمْ أَنْ يَخْسِفَ بِكُمْ جَانِبَ الْبَرِّ أَوْ يُرْسِلَ عَلَيْكُمْ حَاصِبا ً ثُمَّ لاَ تَجِدُوا لَكُمْ وَكِيلا ً
'Am 'Amintum 'An Yu`īdakum Fīhi Tāratan 'Ukhrá Fayursila `Alaykum Qāşifāan Mina Ar-Rīĥi Fayughriqakum Bimā Kafartum Thumma Lā Tajidū Lakum `Alaynā Bihi Tabī`āan

017069.Yahut sizi tekrar denize döndürüp üstünüze, kasıp kavuran bir fırtınayollayarak nankörlüğünüz sebebiyle sizi boğmasından, sonra da bize karşıkendiniz için arka çıkacak bir yardımcı bulamama (durumun) dan güvendemisiniz?

أَمْ أَمِنتُمْ أَنْ يُعِيدَكُمْ فِيه ِِ تَارَةً أُخْرَى فَيُرْسِلَ عَلَيْكُمْ قَاصِفا ً مِنَ الرِّيحِ فَيُغْرِقَكُمْ بِمَا كَفَرْتُمْ ثُمَّ لاَ تَجِدُوا لَكُمْ عَلَيْنَا بِه ِِ تَبِيعا ً
Wa Laqad Karramnā Banī 'Ādama Wa Ĥamalnāhum Al-Barri Wa Al-Baĥri Wa Razaqnāhum Mina Aţ-Ţayyibāti Wa Fađđalnāhum `Alá Kathīrin Mimman Khalaqnā Tafđīlāan

017070.Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık. Onları karada ve denizdetaşıdık. Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onlarıyarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık.

وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَنِي آدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ وَرَزَقْنَاهُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِ وَفَضَّلْنَاهُمْ عَلَى كَثِير ٍ مِمَّنْ خَلَقْنَا تَفْضِيلا ً
Yawma Nad`ū Kulla 'Unāsin Bi'imāmihim Faman 'Ūtiya Kitābahu Biyamīnihi Fa'ūlā'ika Yaqra'ūna Kitābahum Wa Lā Yužlamūna Fatīlāan

017071.Bütün insanları kendi önderleriyle birlikte çağıracağımız günü hatırla.(O gün) her kime kitabı sağından verilirse işte onlar kitaplarını okurlarve kıl kadar haksızlığa uğratılmazlar.13

يَوْمَ نَدْعُو كُلَّ أُنَاس ٍ بِإِمَامِهِمْ فَمَنْ أُوتِيَ كِتَابَه ُُ بِيَمِينِه ِِ فَأُوْلَائِكَ يَقْرَءُونَ كِتَابَهُمْ وَلاَ يُظْلَمُونَ فَتِيلا ً
Wa Man Kāna Fī Hadhihi 'A`má Fahuwa Fī Al-'Ākhirati 'A`má Wa 'Ađallu Sabīlāan

017072.Kim bu dünyada körlük ettiyse ahirette de kördür, yolunu daha daşaşırmıştır.

وَمَنْ كَانَ فِي هَذِهِ~ِ أَعْمَى فَهُوَ فِي الآخِرَةِ أَعْمَى وَأَضَلُّ سَبِيلا ً
Wa 'In Kādū Layaftinūnaka `Ani Al-Ladhī 'Awĥaynā 'Ilayka Litaftariya `Alaynā Ghayrahu Wa 'Idhāan Lāttakhadhūka Khalīlāan

017073.Onlar, sana vahyettiğimizden başkasını bize karşı uydurman için azkalsın seni ondan şaşırtacaklardı. (Eğer böyle yapabilselerdi) işte ozaman seni dost edinirlerdi.

وَإِنْ كَادُوا لَيَفْتِنُونَكَ عَنِ الَّذِي أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ لِتَفْتَرِيَ عَلَيْنَا غَيْرَه ُُ وَإِذا ً لاَتَّخَذُوكَ خَلِيلا ً
Wa Lawlā 'An Thabbatnāka Laqad Kidtta Tarkanu 'Ilayhim Shay'āan Qalīlāan

017074.Eğer biz sana sebat vermiş olmasaydık az kalsın onlara birazmeyledecektin.

وَلَوْلاَ أَنْ ثَبَّتْنَاكَ لَقَدْ كِدْتَّ تَرْكَنُ إِلَيْهِمْ شَيْئا ً قَلِيلا ً
'Idhāan La'adhaqnāka Đi`fa Al-Ĥayāati Wa Đi`fa Al-Mamāti Thumma Lā Tajidu Laka `Alaynā Naşīrāan

017075.İşte o zaman sana, hayatın da, ölümün de katmerli acılarınıtattırırdık. Sonra bize karşı kendine hiçbir yardımcı bulamazdın.

إِذا ً لَأَذَقْنَاكَ ضِعْفَ الْحَيَاةِ وَضِعْفَ الْمَمَاتِ ثُمَّ لاَ تَجِدُ لَكَ عَلَيْنَا نَصِيرا ً
Wa 'In Kādū Layastafizzūnaka Mina Al-'Arđi Liyukhrijūka Minhā Wa 'Idhāan Lā Yalbathūna Khilāfaka 'Illā Qalīlāan

017076.Seni o yerden (Mekke’den) sürüp çıkarmak için neredeyse seni sıkıştıracaklardı.Bunu yapabilselerdi senin ardından orada pek az kalırlardı.

وَإِنْ كَادُوا لَيَسْتَفِزُّونَكَ مِنَ الأَرْضِ لِيُخْرِجُوكَ مِنْهَا وَإِذا ً لاَ يَلْبَثُونَ خِلاَفَكَ إِلاَّ قَلِيلا ً
Sunnata Man Qad 'Arsalnā Qablaka Min Rusulinā Wa Lā Tajidu Lisunnatinā Taĥwīlāan

017077.Senden önce gönderdiğimiz peygamberlerimiz hakkındaki kanun böyledir.Bizim kanunumuzda hiçbir değişme bulamazsın.

سُنَّةَ مَنْ قَدْ أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ مِنْ رُسُلِنَا وَلاَ تَجِدُ لِسُنَّتِنَا تَحْوِيلا ً
'Aqimi Aş-Şalāata Lidulūki Ash-Shamsi 'Ilá Ghasaqi Al-Layli Wa Qur'āna Al-Fajri 'Inna Qur'āna Al-Fajri Kāna Mash/hūdāan

017078.Güneşin zevalinden (öğle vaktinde Batı’ya kaymasından) geceninkaranlığına kadar (belli vakitlerde) namazı kıl. Bir de sabah namazınıkıl. Çünkü sabah namazı şahitlidir.14

أَقِمِ الصَّلاَةَ لِدُلُوكِ الشَّمْسِ إِلَى غَسَقِ اللَّيْلِ وَقُرْآنَ الْفَجْرِ إِنَّ قُرْآنَ الْفَجْرِ كَانَ مَشْهُودا ً
Wa Mina Al-Layli Fatahajjad Bihi Nāfilatan Laka `Asá 'An Yab`athaka Rabbuka Maqāmāan Maĥmūdāan

017079.Gecenin bir kısmında da uyanarak sana mahsus fazla bir ibadet olmaküzere teheccüd namazı kıl ki, Rabbin seni Makam-ı Mahmud’a ulaştırsın.

وَمِنَ اللَّيْلِ فَتَهَجَّدْ بِه ِِ نَافِلَة ً لَكَ عَسَى أَنْ يَبْعَثَكَ رَبُّكَ مَقَاما ً مَحْمُودا ً
Wa Qul Rabbi 'Adkhilnī Mudkhala Şidqin Wa 'Akhrijnī Mukhraja Şidqin Wa Aj`al Lī Min Ladunka Sulţānāan Naşīrāan

017080.Deki: “Rabbim! (Gireceğim yere) doğruluk ve esenlik içinde girmemisağla. (Çıkacağım yerden de) beni doğruluk ve esenlik içinde çıkar.Katından bana yardımcı bir kuvvet ver.”

وَقُلْ رَبِّ أَدْخِلْنِي مُدْخَلَ صِدْق ٍ وَأَخْرِجْنِي مُخْرَجَ صِدْق ٍ وَاجْعَلْ لِي مِنْ لَدُنْكَ سُلْطَانا ً نَصِيرا ً
Wa Qul Jā'a Al-Ĥaqqu Wa Zahaqa Al-Bāţilu 'Inna Al-Bāţila Kāna Zahūqāan

017081.De ki: “Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmayamahkumdur.”

وَقُلْ جَاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقا ً
Wa Nunazzilu Mina Al-Qur'āni Mā Huwa Shifā'un Wa Raĥmatun Lilmu'uminīna Wa Lā Yazīdu Až-Žālimīna 'Illā Khasārāan

017082.Biz Kur’an’dan, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeylerindiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’an, ancak zararını artırır.

وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْآنِ مَا هُوَ شِفَاء ٌ وَرَحْمَة ٌ لِلْمُؤْمِنِينَ وَلاَ يَزِيدُ الظَّالِمِينَ إِلاَّ خَسَارا ً
Wa 'Idhā 'An`amnā `Alá Al-'Insāni 'A`rađa Wa Na'á Bijānibihi Wa 'Idhā Massahu Ash-Sharru Kāna Ya'ūan

017083.İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirip yan çizer. Kendisine şerdokununca da umutsuzluğa düşer.

وَإِذَا أَنْعَمْنَا عَلَى الإِنسَانِ أَعْرَضَ وَنَأَى بِجَانِبِه ِِ وَإِذَا مَسَّهُ الشَّرُّ كَانَ يَئُوسا ً
Qul Kullun Ya`malu `Alá Shākilatihi Farabbukum 'A`lamu Biman Huwa 'Ahdá Sabīlāan

017084.De ki: “Herkes kendi yapısına uygun işler görür. Rabbiniz, en doğruyolda olanı daha iyi bilir.”

قُلْ كُلّ ٌ يَعْمَلُ عَلَى شَاكِلَتِه ِِ فَرَبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَنْ هُوَ أَهْدَى سَبِيلا ً
Wa Yas'alūnaka `Ani Ar-Rūĥi Quli Ar-Rūĥu Min 'Amri Rabbī Wa Mā 'Ūtītum Mina Al-`Ilmi 'Illā Qalīlāan

017085.Ve sana ruh hakkında soru soruyorlar. De ki: “Ruh, Rabbimin bileceğibir şeydir. Size pek az ilim verilmiştir.”

وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الرُّوحِ قُلِ الرُّوحُ مِنْ أَمْرِ رَبِّي وَمَا أُوتِيتُمْ مِنَ الْعِلْمِ إِلاَّ قَلِيلا ً
Wa La'in Shi'nā Lanadh/habanna Bial-Ladhī 'Awĥaynā 'Ilayka Thumma Lā Tajidu Laka Bihi `Alaynā Wa Kīlāan

017086.Andolsun, dileseydik biz sana vahyettiğimizi tamamen ortadankaldırırdık; sonra bu konuda bize karşı kendine hiçbir yardımcı dabulamazdın.

وَلَئِنْ شِئْنَا لَنَذْهَبَنَّ بِالَّذِي أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ ثُمَّ لاَ تَجِدُ لَكَ بِه ِِ عَلَيْنَا وَكِيلا ً
'Illā Raĥmatan Min Rabbika 'Inna Fađlahu Kāna `Alayka Kabīrāan

017087.Ancak Rabbin’den bir rahmet olarak böyle yapmadık. Çünkü O’nun sana olan lütfubüyüktür.

إِلاَّ رَحْمَة ً مِنْ رَبِّكَ إِنَّ فَضْلَه ُُ كَانَ عَلَيْكَ كَبِيرا ً
Qul La'ini Ajtama`ati Al-'Insu Wa Al-Jinnu `Alá 'An Ya'tū Bimithli Hādhā Al-Qur'āni Lā Ya'tūna Bimithlihi Wa Law Kāna Ba`đuhum Liba`đin Žahīrāan

017088.De ki: “Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur’an’ın bir benzerinigetirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine onunbenzerini getiremezler.”

قُلْ لَئِنِ اجْتَمَعَتِ الإِنسُ وَالْجِنُّ عَلَى أَنْ يَأْتُوا بِمِثْلِ هَذَا الْقُرْآنِ لاَ يَأْتُونَ بِمِثْلِه ِِ وَلَوْ كَانَ بَعْضُهُمْ لِبَعْض ٍ ظَهِيرا ً
Wa Laqad Şarrafnā Lilnnāsi Fī Hādhā Al-Qur'āni Min Kulli Mathalin Fa'abá 'Aktharu An-Nāsi 'Illā Kufūrāan

017089.Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlara her türlü misali değişikşekillerde açıkladık. Yine de insanların çoğu ancak inkarda direttiler.

وَلَقَدْ صَرَّفْنَا لِلنَّاسِ فِي هَذَا الْقُرْآنِ مِنْ كُلِّ مَثَل ٍ فَأَبَى أَكْثَرُ النَّاسِ إِلاَّ كُفُورا ً
Wa Qālū Lan Nu'umina Laka Ĥattá Tafjura Lanā Mina Al-'Arđi Yanbū`āan

017090,91,92,93.Dediler ki: “Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça, yahut seninhurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olup, aralarından şarıl şarılırmaklar akıtmadıkça, yahut iddia ettiğin gibi, gökyüzünü üzerimize parçaparça düşürmedikçe, yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmedikçe,yahut altından bir evin olmadıkça, ya da göğe çıkmadıkça sana aslainanmayacağız. Bize gökten okuyacağımız bir kitap indirmedikçe göğeçıktığına da inanacak değiliz.” De ki: “Rabbimi tenzih ederim. Ben ancakresul olarak gönderilen bir beşerim.”

وَقَالُوا لَنْ نُؤْمِنَ لَكَ حَتَّى تَفْجُرَ لَنَا مِنَ الأَرْضِ يَنْبُوعا ً
'Aw Takūna Laka Jannatun Min Nakhīlin Wa `Inabin Fatufajjira Al-'Anhāra Khilālahā Tafjīrāan

017091.

أَوْ تَكُونَ لَكَ جَنَّة ٌ مِنْ نَخِيل ٍ وَعِنَب ٍ فَتُفَجِّرَ الأَنهَارَ خِلاَلَهَا تَفْجِيرا ً
'Aw Tusqiţa As-Samā'a Kamā Za`amta `Alaynā Kisafāan 'Aw Ta'tiya Billāhi Wa Al-Malā'ikati Qabīlāan

017092.

أَوْ تُسْقِطَ السَّمَاءَ كَمَا زَعَمْتَ عَلَيْنَا كِسَفاً أَوْ تَأْتِيَ بِاللَّهِ وَالْمَلاَئِكَةِ قَبِيلا ً
'Aw Yakūna Laka Baytun Min Zukhrufin 'Aw Tarqá Fī As-Samā'i Wa Lan Nu'umina Liruqīyika Ĥattá Tunazzila `Alaynā Kitābāan Naqra'uuhu Qul Subĥāna Rabbī Hal Kuntu 'Illā Basharāan Rasūlāan

017093.

أَوْ يَكُونَ لَكَ بَيْت ٌ مِنْ زُخْرُفٍ أَوْ تَرْقَى فِي السَّمَاءِ وَلَنْ نُؤْمِنَ لِرُقِيِّكَ حَتَّى تُنَزِّلَ عَلَيْنَا كِتَابا ً نَقْرَؤُه ُُ قُلْ سُبْحَانَ رَبِّي هَلْ كُنتُ إِلاَّ بَشَرا ً رَسُولا ً
Wa Mā Mana`a An-Nāsa 'An Yu'uminū 'Idh Jā'ahumu Al-Hudá 'Illā 'An Qālū 'Aba`atha Allāhu Basharāan Rasūlāan

017094.İnsanlara hidayet (Kur’an) geldikten sonra onların iman etmelerineancak, “Allah bir beşeri mi peygamber olarak gönderdi?” demeleri engelolmuştur.

وَمَا مَنَعَ النَّاسَ أَنْ يُؤْمِنُوا إِذْ جَاءَهُمُ الْهُدَى إِلاَّ أَنْ قَالُوا أَبَعَثَ اللَّهُ بَشَرا ً رَسُولا ً
Qul Law Kāna Fī Al-'Arđi Malā'ikatun Yamshūna Muţma'innīna Lanazzalnā `Alayhim Mina As-Samā'i Malakāan Rasūlāan

017095.De ki: “Eğer yeryüzünde, (insanlar yerine), yerleşip dolaşan meleklerolsaydı, elbette onlara gökten bir melek peygamber indirirdik.”

قُلْ لَوْ كَانَ فِي الأَرْضِ مَلاَئِكَة ٌ يَمْشُونَ مُطْمَئِنِّينَ لَنَزَّلْنَا عَلَيْهِمْ مِنَ السَّمَاءِ مَلَكا ً رَسُولا ً
Qul Kafá Billāhi Shahīdāan Baynī Wa Baynakum 'Innahu Kāna Bi`ibādihi Khabīrāan Başīrāan

017096.De ki: “Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter. Çünkü Okullarından hakkıyla haberdardır, onları hakkıyla görendir.”

قُلْ كَفَى بِاللَّهِ شَهِيدا ً بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ إِنَّه ُُ كَانَ بِعِبَادِه ِِ خَبِيرا ً بَصِيرا ً
Wa Man Yahdi Allāhu Fahuwa Al-Muhtadi Wa Man Yuđlil Falan Tajida Lahum 'Awliyā'a Min Dūnihi Wa Naĥshuruhum Yawma Al-Qiyāmati `Alá Wajūhihim `Umyāan Wa Bukmāan Wa Şummāan Ma'wāhum Jahannamu Kullamā Khabat Zidnāhum Sa`īrāan

017097.Allah kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsaböyleleri için O’nun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü körler,dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir.Cehennemin ateşi dindikçe, onlara çılgın ateşi artırırız.

وَمَنْ يَهْدِ اللَّهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُمْ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِه ِِ وَنَحْشُرُهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عَلَى وَجُوهِهِمْ عُمْيا ً وَبُكْما ً وَصُمّا ً مَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ كُلَّمَا خَبَتْ زِدْنَاهُمْ سَعِيرا ً
Dhālika Jazā'uuhum Bi'annahum Kafarū Bi'āyātinā Wa Qālū 'A'idhā Kunnā `Ižāmāan Wa Rufātāan 'A'innā Lamabthūna Khalqāan Jadīdāan

017098.Bu, onların cezasıdır. Çünkü onlar âyetlerimizi inkar ettiler ve, “Bizbir yığın kemik, bir yığın ufantı olduktan sonra mı yeniden biryaratılışla diriltilecekmişiz, biz mi?” dediler.

ذَلِكَ جَزَاؤُهُمْ بِأَنَّهُمْ كَفَرُوا بِآيَاتِنَا وَقَالُوا أَئِذَا كُنَّا عِظَاما ً وَرُفَاتاً أَئِنَّا لَمَبْعُوثُونَ خَلْقا ً جَدِيدا ً
'Awalam Yaraw 'Anna Allāha Al-Ladhī Khalaqa As-Samāwāti Wa Al-'Arđa Qādirun `Alá 'An Yakhluqa Mithlahum Wa Ja`ala Lahum 'Ajalāan Lā Rayba Fīhi Fa'abá Až-Žālimūna 'Illā Kufūrāan

017099.Onlar, gökleri ve yeri yaratan Allah’ın kendileri gibilerini yaratmayakadir olduğunu görmediler mi? Allah onlar için, hakkında hiçbir şüphebulunmayan bir ecel belirlemiştir. Fakat zalimler ancak inkardadirettiler.

أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّ اللَّهَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ قَادِرٌ عَلَى أَنْ يَخْلُقَ مِثْلَهُمْ وَجَعَلَ لَهُمْ أَجَلا ً لاَ رَيْبَ فِيه ِِ فَأَبَى الظَّالِمُونَ إِلاَّ كُفُورا ً
Qul Law 'Antum Tamlikūna Khazā'ina Raĥmati Rabbī 'Idhāan La'amsaktum Khashyata Al-'Infāqi Wa Kāna Al-'Insānu Qatūrāan

017100.De ki: “Eğer siz Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, ozaman da tükenir korkusuyla cimrilik ederdiniz. Zaten insan çok cimridir.”

قُلْ لَوْ أَنتُمْ تَمْلِكُونَ خَزَائِنَ رَحْمَةِ رَبِّي إِذا ً لَأَمْسَكْتُمْ خَشْيَةَ الإِنفَاقِ وَكَانَ الإِنْسَانُ قَتُورا ً
Wa Laqad 'Ātaynā Mūsá Tis`a 'Āyātin Bayyinātin Fās'l Banī 'Isrā'īla 'Idh Jā'ahum Faqāla Lahu Fir`awnu 'Innī La'ažunnuka Yāmūsá Masĥūrāan

017101.Andolsun, biz Mûsâ’ya apaçık dokuz mucize verdik. İsrailoğullarına sor(sana anlatsınlar): Hani Mûsâ onlara gelmiş ve Firavun da ona, “Ben seninkesinlikle büyülendiğini zannediyorum ey Mûsâ!” demişti.15

وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى تِسْعَ آيَات ٍ بَيِّنَات ٍ فَاسْألْ بَنِي إِسْرَائِيلَ إِذْ جَاءَهُمْ فَقَالَ لَه ُُ فِرْعَوْنُ إِنِّي لَأَظُنُّكَ يَامُوسَى مَسْحُورا ً
Qāla Laqad `Alimta Mā 'Anzala Hā'uulā' 'Illā Rabbu As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Başā'ira Wa 'Innī La'ažunnuka Yā Fir`awnu Mathbūrāan

017102.Mûsâ ise, “İyi biliyorsun ki, bunları ancak, göklerin ve yerin Rabbiapaçık deliller olarak indirmiştir. Ey Firavun, ben de seni kesinliklehelak olmuş bir kişi olarak görüyorum” demişti.

قَالَ لَقَدْ عَلِمْتَ مَا أَنزَلَ هَاؤُلاَء إِلاَّ رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ بَصَائِرَ وَإِنِّي لَأَظُنُّكَ يَافِرْعَوْنُ مَثْبُورا ً
Fa'arāda 'An Yastafizzahum Mina Al-'Arđi Fa'aghraqnāhu Wa Man Ma`ahu Jamī`āan

017103.Bunun üzerine Firavun (işkence etmek ve öldürmek suretiyle) o yerdenonların kökünü kazımak istedi. Biz de onu ve beraberindekileri hep birdensuda boğduk.

فَأَرَادَ أَنْ يَسْتَفِزَّهُمْ مِنَ الأَرْضِ فَأَغْرَقْنَاه ُُ وَمَنْ مَعَه ُُ جَمِيعا ً
Wa Qulnā Min Ba`dihi Libanī 'Isrā'īla Askunū Al-'Arđa Fa'idhā Jā'a Wa`du Al-'Ākhirati Ji'nā Bikum Lafīfāan

017104.Bunun ardından İsrailoğullarına şöyle dedik: “Bu topraklarda oturun,ahiret va’di (kıyamet) gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.”

وَقُلْنَا مِنْ بَعْدِه ِِ لِبَنِي إِسْرَائِيلَ اسْكُنُوا الأَرْضَ فَإِذَا جَاءَ وَعْدُ الآخِرَةِ جِئْنَا بِكُمْ لَفِيفا ً
Wa Bil-Ĥaqqi 'Anzalnāhu Wa Bil-Ĥaqqi Nazala Wa Mā 'Arsalnāka 'Illā Mubashshirāan Wa Nadhīrāan

017105.Biz onu (Kur’an’ı) hak olarak indirdik ve o da hak ile indi. Seni de ancakmüjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

وَبِالْحَقِّ أَنزَلْنَاه ُُ وَبِالْحَقِّ نَزَلَ وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلاَّ مُبَشِّرا ً وَنَذِيرا ً
Wa Qur'ānāan Faraqnāhu Litaqra'ahu `Alá An-Nāsi `Alá Mukthin Wa Nazzalnāhu Tanzīlāan

017106.Biz Kur’an’ı, insanlara dura dura okuyasın diye âyet âyet ayırdık veonu peyderpey indirdik.

وَقُرْآنا ً فَرَقْنَاه ُُ لِتَقْرَأَه ُُ عَلَى النَّاسِ عَلَى مُكْث ٍ وَنَزَّلْنَاه ُُ تَنزِيلا ً
Qul 'Āminū Bihi 'Aw Lā Tu'uminū 'Inna Al-Ladhīna 'Ū Al-`Ilma Min Qablihi 'Idhā Yutlá `Alayhim Yakhirrūna Lil'adhqāni Sujjadāan

017107.De ki: “Ona ister inanın, ister inanmayın. Şüphesiz, daha öncekendilerine ilim verilenler, Kur’an kendilerine okunduğunda derhal yüzüstüsecdeye kapanırlar.”

قُلْ آمِنُوا بِهِ~ِ أَوْ لاَ تُؤْمِنُوا إِنَّ الَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ مِنْ قَبْلِهِ~ِ إِذَا يُتْلَى عَلَيْهِمْ يَخِرُّونَ لِلأَذْقَانِ سُجَّدا ً
Wa Yaqūlūna Subĥāna Rabbinā 'In Kāna Wa`du Rabbinā Lamaf`ūlāan

017108.“Rabbimizin şanı yücedir. Rabbimizin va’di mutlaka gerçekleşecektir”derler.

وَيَقُولُونَ سُبْحَانَ رَبِّنَا إِنْ كَانَ وَعْدُ رَبِّنَا لَمَفْعُولا ً
Wa Yakhirrūna Lil'adhqāni Yabkūna Wa Yazīduhum Khushū`āan

017109.Onlar ağlayarak yüzüstü yere kapanırlar. Bu da onların derin saygısınıartırır.

وَيَخِرُّونَ لِلأَذْقَانِ يَبْكُونَ وَيَزِيدُهُمْ خُشُوعا ً
Qul Ad Allāha 'Aw Ad Ar-Raĥmana 'Ayyāanan Mmā Tad`ū Falahu Al-'Asmā'u Al-Ĥusná Wa Lā Tajhar Bişalātika Wa Lā Tukhāfit Bihā Wa Abtaghi Bayna Dhālika Sabīlāan

017110.De ki: “(Rabbinizi) ister Allah diye çağırın, ister Rahman diyeçağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın, nihayet en güzel isimlerO’nundur.” Namazında sesini pek yükseltme, çok da kısma. İkisi ortası biryol tut.

قُلْ ادْعُوا اللَّهَ أَوْ ادْعُوا الرَّحْمَنَ أَيّاً ً مَّا تَدْعُوا فَلَهُ الأَسْمَاءُ الْحُسْنَى وَلاَ تَجْهَرْ بِصَلاَتِكَ وَلاَ تُخَافِتْ بِهَا وَابْتَغِ بَيْنَ ذَلِكَ سَبِيلا ً
Wa Quli Al-Ĥamdu Lillāhi Al-Ladhī Lam Yattakhidh Waladāan Wa Lam Yakun Lahu Sharīkun Al-Mulki Wa Lam Yakun Lahu Wa Līyun Mina Adh-Dhulli Wa Kabbirhu Takbīrāan

017111.“Hamd, çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan, zillet ve acizliğingerektirdiği bir yardımcıya ihtiyacı bulunmayan Allah’a mahsustur” de veO’nu tekbir ile yücelt.

وَقُلِ الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي لَمْ يَتَّخِذْ وَلَدا ً وَلَمْ يَكُنْ لَه ُُ شَرِيك ٌ فِي الْمُلْكِ وَلَمْ يَكُنْ لَه ُُ وَلِيّ ٌ مِنَ الذُّلِّ وَكَبِّرْهُ تَكْبِيرا ً
Sureler Ana Sayfa Sonraki SureAna Sayfa