21) Sūrat Al-'Anbyā'

Printed format

21) سُورَة الأَنبيَاء

Aqtaraba Lilnnāsi Ĥisābuhum Wa HumGhaflatin Mu`rūna

021001.İnsanların hesaba çekilmeleri yaklaştı. Halbuki onlar gaflet içinde yüzçevirmekteler.

اقْتَرَبَ لِلنَّاسِ حِسَابُهُمْ وَهُمْ فِي غَفْلَة ٍ مُعْرِضُونَ
Mā Ya'tīhim Min Dhikrin Min Rabbihim Muĥdathin 'Illā Astama`ūhu Wa Hum Yal`abūna

021002,3.Rab’lerinden kendilerine yeni bir öğüt (bir uyarı) gelmez ki, onlarmutlaka onu alaya alarak, kalpleri de gaflette olarak dinlemesinler. Ozulmedenler gizlice şöyle konuştular: “Bu da ancak sizin gibi bir insan.Şimdi siz göz göre göre sihre mi kapılacaksınız?”

مَا يَأْتِيهِمْ مِنْ ذِكْر ٍ مِنْ رَبِّهِمْ مُحْدَث ٍ إِلاَّ اسْتَمَعُوه ُُ وَهُمْ يَلْعَبُونَ
Lāhiyatan Qulūbuhum Wa 'Asarrū An-Naj Al-Ladhīna Žalamū Hal Hādhā 'Illā Basharun Mithlukum 'Afata'tūna As-Siĥra Wa 'Antum Tubşirūna

021003.

لاَهِيَة ً قُلُوبُهُمْ وَأَسَرُّوا النَّجْوَى الَّذِينَ ظَلَمُوا هَلْ هَذَا إِلاَّ بَشَر ٌ مِثْلُكُمْ أَفَتَأْتُونَ السِّحْرَ وَأَنْتُمْ تُبْصِرُونَ
Qāla Rabbī Ya`lamu Al-Qawla Fī As-Samā'i Wa Al-'Arđi Wa Huwa As-Samī`u Al-`Alīmu

021004.Peygamber onlara dedi ki: “Rabbim yerdeki ve gökteki her sözü bilir. Ohakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”

قَالَ رَبِّي يَعْلَمُ الْقَوْلَ فِي السَّمَاءِ وَالأَرْضِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
Bal Qālū 'Ađghāthu 'Aĥlāmin Bal Aftarāhu Bal Huwa Shā`irun Falya'tinā Bi'āyatin Kamā 'Ursila Al-'Awwalūna

021005.Onlar, “Hayır, bunlar karma karışık yalancı düşlerdir. Hayır, onukendisi uydurdu, hayır, o bir şairdir. Eğer böyle değilse öncekipeygamberlerin (mucizelerle) gönderildikleri gibi o da bize bir mucizegetirsin” dediler.

بَلْ قَالُوا أَضْغَاثُ أَحْلاَم ٍ بَلْ افْتَرَاه ُُ بَلْ هُوَ شَاعِر ٌ فَلْيَأْتِنَا بِآيَة ٍ كَمَا أُرْسِلَ الأَوَّلُونَ
Mā 'Āmanat Qablahum Min Qaryatin 'Ahlaknāhā 'Afahum Yu'uminūna

021006.Onlardan önce helak ettiğimiz hiçbir memleket halkı iman etmedi de şimdibunlar mı iman edecekler?

مَا آمَنَتْ قَبْلَهُمْ مِنْ قَرْيَةٍ أَهْلَكْنَاهَا أَفَهُمْ يُؤْمِنُونَ
Wa Mā 'Arsalnā Qablaka 'Illā Rijālāan Nūĥī 'Ilayhim Fās'alū 'Ahla Adh-Dhikri 'In Kuntum Lā Ta`lamūna

021007.Senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz bir takım erkekleripeygamber gönderdik. Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun.

وَمَا أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ إِلاَّ رِجَالا ً نُوحِي إِلَيْهِمْ فَاسْأَلُوا أَهْلَ الذِّكْرِ إِنْ كُنتُمْ لاَ تَعْلَمُونَ
Wa Mā Ja`alnāhum Jasadāan Lā Ya'kulūna Aţ-Ţa`āma Wa Mā Kānū Khālidīna

021008.Biz onları yemek yemez bir beden yapısında yaratmadık. Onlar ölümsüz dedeğillerdi.

وَمَا جَعَلْنَاهُمْ جَسَدا ً لاَ يَأْكُلُونَ الطَّعَامَ وَمَا كَانُوا خَالِدِينَ
Thumma Şadaqnāhumu Al-Wa`da Fa'anjaynāhum Wa Man Nashā'u Wa 'Ahlaknā Al-Musrifīna

021009.Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Kendilerini ve dilediğimizkimseleri kurtardık. Haddi aşanları ise helak ettik.

ثُمَّ صَدَقْنَاهُمُ الْوَعْدَ فَأَنجَيْنَاهُمْ وَمَنْ نَشَاءُ وَأَهْلَكْنَا الْمُسْرِفِينَ
Laqad 'Anzalnā 'Ilaykum Kitābāan Fīhi Dhikrukum 'Afalā Ta`qilūna

021010.Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınızondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?

لَقَدْ أَنزَلْنَا إِلَيْكُمْ كِتَابا ً فِيه ِِ ذِكْرُكُمْ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ
Wa Kam Qaşamnā Min Qaryatin Kānat Žālimatan Wa 'Ansha'nā Ba`dahā Qawmāan 'Ākharīna

021011.Biz zulmetmekte olan nice memleket kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka başkatoplumlar meydana getirdik.

وَكَمْ قَصَمْنَا مِنْ قَرْيَة ٍ كَانَتْ ظَالِمَة ً وَأَنشَأْنَا بَعْدَهَا قَوْما ً آخَرِينَ
Falammā 'Aĥassū Ba'sanā 'Idhā Hum Minhā Yarkuđūna

021012.Onlar azabımızı hissedince hemen oradan süratle kaçıyorlardı.

فَلَمَّا أَحَسُّوا بَأْسَنَا إِذَا هُمْ مِنْهَا يَرْكُضُونَ
Lā Tarkuđū Wa Arji`ū 'Ilá Mā 'Utriftum Fīhi Wa Masākinikum La`allakum Tus'alūna

021013.Onlara, “Kaçmayın, o içinde şımartıldığınız bolluğa ve yurtlarınızadönün. Çünkü sorulacaksınız” denildi.

لاَ تَرْكُضُوا وَارْجِعُوا إِلَى مَا أُتْرِفْتُمْ فِيه ِِ وَمَسَاكِنِكُمْ لَعَلَّكُمْ تُسْأَلُونَ
Qālū Yā Waylanā 'Innā Kunnā Žālimīna

021014.“Eyvah bizlere! Bizler gerçekten zalim kimseler idik” dediler.

قَالُوا يَاوَيْلَنَا إِنَّا كُنَّا ظَالِمِينَ
Famā Zālat Tilka Da`wāhum Ĥattá Ja`alnāhum Ĥaşīdāan Khāmidīna

021015.Biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ateş gibi yapıncaya kadar buferyatları devam etti.

فَمَا زَالَتْ تِلْكَ دَعْوَاهُمْ حَتَّى جَعَلْنَاهُمْ حَصِيداً خَامِدِينَ
Wa Mā Khalaq As-Samā'a Wa Al-'Arđa Wa Mā Baynahumā Lā`ibīna

021016.Biz yeri, göğü ve arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.

وَمَا خَلَقْنَا السَّمَاءَ وَالأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا لاَعِبِينَ
Law 'Aradnā 'An Nattakhidha Lahwan Lāttakhadhnāhu Min Ladunnā 'In Kunnā Fā`ilīna

021017.Eğer bir eğlence edinmek isteseydik onu kendi katımızdan edinirdik.Yapacak olsaydık böyle yapardık.

لَوْ أَرَدْنَا أَنْ نَتَّخِذَ لَهْوا ً لاَتَّخَذْنَاه ُُ مِنْ لَدُنَّا إِنْ كُنَّا فَاعِلِينَ
Bal Naqdhifu Bil-Ĥaqqi `Alá Al-Bāţili Fayadmaghuhu Fa'idhā Huwa Zāhiqun Wa Lakumu Al-Waylu Mimmā Taşifūna

021018.Hayır, biz hakkı batılın üzerine atarız da beynini parçalar. Bir debakarsın yok olup gitmiş. Allah’a karşı yakıştırdığınız nitelemelerdenötürü yazıklar olsun size!

بَلْ نَقْذِفُ بِالْحَقِّ عَلَى الْبَاطِلِ فَيَدْمَغُه ُُ فَإِذَا هُوَ زَاهِق ٌ وَلَكُمُ الْوَيْلُ مِمَّا تَصِفُونَ
Wa Lahu Man As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Wa Man `Indahu Lā Yastakbirūna `An `Ibādatihi Wa Lā Yastaĥsirūna

021019.Göklerde ve yerde kim varsa hep onundur. O’nun katındakiler ne onaibadetten çekinir (ve büyüklenir) ne de yorgunluk (ve bıkkınlık) duyarlar.

وَلَه ُُ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ عِنْدَهُ لاَ يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِه ِِ وَلاَ يَسْتَحْسِرُونَ
Yusabbiĥūna Al-Layla Wa An-Nahāra Lā Yafturūna

021020.Hiç ara vermeksizin gece gündüz tespih ederler.

يُسَبِّحُونَ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ لاَ يَفْتُرُونَ
'Am Attakhadhū 'Ālihatan Mina Al-'Arđi Hum Yunshirūna

021021.Yoksa yerden, ölüleri diriltebilecek bir takım ilahlar mı edindiler?

أَمْ اتَّخَذُوا آلِهَة ً مِنَ الأَرْضِ هُمْ يُنشِرُونَ
Law Kāna Fīhimā 'Ālihatun 'Illā Allāhu Lafasadatā Fasubĥāna Allāhi Rabbi Al-`Arshi `Ammā Yaşifūna

021022.Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka ilahlar olsaydı kesinlikle ikisininde düzeni bozulurdu. Demek ki, Arş’ın Rabbi Allah onların nitelemelerindenuzaktır, yücedir.

لَوْ كَانَ فِيهِمَا آلِهَة ٌ إِلاَّ اللَّهُ لَفَسَدَتَا فَسُبْحَانَ اللَّهِ رَبِّ الْعَرْشِ عَمَّا يَصِفُونَ
Lā Yus'alu `Ammā Yaf`alu Wa Hum Yus'alūna

021023.O, yaptığından dolayı sorgulanamaz fakat onlar sorgulanırlar.

لاَ يُسْأَلُ عَمَّا يَفْعَلُ وَهُمْ يُسْأَلُونَ
'Am Attakhadhū Min Dūnihi 'Ālihatan Qul Hātū Burhānakumdhā Dhikru Man Ma`iya Wa Dhikru Man Qablī Bal 'Aktharuhum Lā Ya`lamūna Al-Ĥaqqa Fahum Mu`rūna

021024.Yoksa ondan başka ilahlar mı edindiler? De ki: “Haydi getirindelilinizi! İşte benimle beraber olanların kitabı ve işte bendenöncekilerin kitabı (Hiçbirinde birden fazla ilah olduğuna dair hiçbirdelil yok). Şüphesiz çokları hakkı bilmezler de bu sebeple yüzçevirirler.”1

أَمْ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ آلِهَة ً قُلْ هَاتُوا بُرْهَانَكُمْ هَذَا ذِكْرُ مَنْ مَعِيَ وَذِكْرُ مَنْ قَبْلِي بَلْ أَكْثَرُهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ الْحَقَّ فَهُمْ مُعْرِضُونَ
Wa Mā 'Arsalnā Min Qablika Min Rasūl 'Iinillā Nūĥī 'Ilayhi 'Annahu Lā 'Ilāha 'Illā 'Anā Fā`budūni

021025.Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberlere, “Şüphesiz, benden başka hiçbirilah yoktur. Öyleyse bana ibadet edin” diye vahyetmişizdir.

وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ مِنْ رَسُول إٍِلاَّ نُوحِي إِلَيْهِ أَنَّهُ لاَ إِلَهَ~َ إِلاَّ أَنَا فَاعْبُدُونِ
Wa Qālū Attakhadha Ar-Raĥmānu Waladāan Subĥānahu Bal `Ibādun Mukramūna

021026.(Böyle iken) “Rahmân çocuk edindi” dediler. O böyle şeylerden uzaktır,yücedir. Hayır, (evlat diye niteledikleri) o melekler ikrama erdirilmişkullardır.

وَقَالُوا اتَّخَذَ الرَّحْمَنُ وَلَدا ً سُبْحَانَه ُُ بَلْ عِبَاد ٌ مُكْرَمُونَ
Lā Yasbiqūnahu Bil-Qawli Wa Hum Bi'amrihi Ya`malūna

021027.Onlar Allah’tan önce söz söylemezler ve hep onun emriyle iş görürler.

لاَ يَسْبِقُونَه ُُ بِالْقَوْلِ وَهُمْ بِأَمْرِه ِِ يَعْمَلُونَ
Ya`lamu Mā Bayna 'Aydīhim Wa Mā Khalfahum Wa Lā Yashfa`ūna 'Illā Limani Artađá Wa Hum Min Khashyatihi Mushfiqūna

021028.Allah onların önlerindekini de arkalarındakini de (yaptıklarını dayapacaklarını da) bilir. Onlar onun razı olduğu kimselerden başkasınaşefaat etmezler ve hepsi onun korkusuyla titrerler.

يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يَشْفَعُونَ إِلاَّ لِمَنِ ارْتَضَى وَهُمْ مِنْ خَشْيَتِه ِِ مُشْفِقُونَ
Wa Man Yaqul Minhum 'Innī 'Ilahun Min Dūnihi Fadhālika Najzīhi Jahannama Kadhālika Naj Až-Žālimīna

021029.İçlerinden her kim, “Allah’tan başka ben de şüphesiz bir ilahım” derseböylesini cehennemle cezalandırırız. İşte biz zalimleri böylecezalandırırız.

وَمَنْ يَقُلْ مِنْهُمْ إِنِّي إِلَه ٌ ٌ مِنْ دُونِه ِِ فَذَلِكَ نَجْزِيه ِِ جَهَنَّمَ كَذَلِكَ نَجْزِي الظَّالِمِينَ
'Awalam Yará Al-Ladhīna Kafarū 'Anna As-Samāwāti Wa Al-'Arđa Kānatā Ratqāan Fafataqnāhumā Wa Ja`alnā Mina Al-Mā'i Kulla Shay'in Ĥayyin 'Afalā Yu'uminūna

021030.İnkar edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı vediri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâinanmayacaklar mı?

أَوَلَمْ يَرَى الَّذِينَ كَفَرُوا أَنَّ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ كَانَتَا رَتْقا ً فَفَتَقْنَاهُمَا وَجَعَلْنَا مِنَ الْمَاءِ كُلَّ شَيْءٍ حَيٍّ أَفَلاَ يُؤْمِنُونَ
Wa Ja`alnā Fī Al-'Arđi Rawāsiya 'An Tamīda Bihim Wa Ja`alnā Fīhā Fijājāan Subulāan La`allahum Yahtadūna

021031.Onları sarsmasın diye yere de sabit dağlar yerleştirdik ve (varacaklarıyere) yol bulabilsinler diye ondan geçitler yollar meydana getirdik.

وَجَعَلْنَا فِي الأَرْضِ رَوَاسِيَ أَنْ تَمِيدَ بِهِمْ وَجَعَلْنَا فِيهَا فِجَاجا ً سُبُلا ً لَعَلَّهُمْ يَهْتَدُونَ
Wa Ja`alnā As-Samā'a Saqfāan Maĥfūžāan Wa Hum `An 'Āyātihā Mu`rūna

021032.Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, (Allah’ınvarlığını gösteren) delillerden yüz çevirmektedirler.

وَجَعَلْنَا السَّمَاءَ سَقْفا ً مَحْفُوظا ً وَهُمْ عَنْ آيَاتِهَا مُعْرِضُونَ
Wa Huwa Al-Ladhī Khalaqa Al-Layla Wa An-Nahāra Wa Ash-Shamsa Wa Al-Qamara Kullun Fī Falakin Yasbaĥūna

021033.O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngedeyüzmektedirler.

وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ كُلّ ٌ فِي فَلَك ٍ يَسْبَحُونَ
Wa Mā Ja`alnā Libasharin Min Qablika Al-Khulda 'Afa'īn Mitta Fahumu Al-Khālidūna

021034.Biz senden önce de hiçbir beşere ölümsüzlük vermedik. Şimdi sen ölürsenonlar ebedi mi kalacaklar?

وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَر ٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَ أَفَإِيْنْ مِتَّ فَهُمُ الْخَالِدُونَ
Kullu Nafsin Dhā'iqatu Al-Mawti Wa Nablūkum Bish-Sharri Wa Al-Khayri Fitnatan Wa 'Ilaynā Turja`ūna

021035.Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şerile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz.

كُلُّ نَفْس ٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ وَنَبْلُوكُمْ بِالشَّرِّ وَالْخَيْرِ فِتْنَة ً وَإِلَيْنَا تُرْجَعُونَ
Wa 'Idhā Ra'āka Al-Ladhīna Kafarū 'In Yattakhidhūnaka 'Illā Huzuwan 'Ahadhā Al-Ladhī Yadhkuru 'Ālihatakum Wa Hum Bidhikri Ar-Raĥmāni Hum Kāfirūna

021036.İnkar edenler seni gördükleri zaman ancak alaya alırlar. “Bu mu ilahlarınızıdiline dolayan?” derler. Halbuki kendileri Rahmân’ın kitabını inkar ediyorlar.

وَإِذَا رَآكَ الَّذِينَ كَفَرُوا إِنْ يَتَّخِذُونَكَ إِلاَّ هُزُواً أَهَذَا الَّذِي يَذْكُرُ آلِهَتَكُمْ وَهُمْ بِذِكْرِ الرَّحْمَنِ هُمْ كَافِرُونَ
Khuliqa Al-'Insānu Min `Ajalin Sa'urīkum 'Āyātī Falā Tasta`jilūni

021037.İnsan çok aceleci (tezcanlı) yaratılmıştır. Size yakında âyetlerimigöstereceğim.Şimdi acele etmeyin.

خُلِقَ الإِنسَانُ مِنْ عَجَل ٍ سَأُرِيكُمْ آيَاتِي فَلاَ تَسْتَعْجِلُونِ
Wa Yaqūlūna Matá Hādhā Al-Wa`du 'In Kuntum Şādiqīna

021038.Bir de “Eğer doğru söyleyenler iseniz bu tehdit ne zamangerçekleşecek?” diyorlar.

وَيَقُولُونَ مَتَى هَذَا الْوَعْدُ إِنْ كُنتُمْ صَادِقِينَ
Law Ya`lamu Al-Ladhīna Kafarū Ĥīna Lā Yakuffūna `An Wujūhihimu An-Nāra Wa Lā `An Žuhūrihim Wa Lā Hum Yunşarūna

021039.İnkar edenler, yüzlerinden ve sırtlarından ateşi savamayacakları vehiçbir yardım da görmeyecekleri vakti bir bilseler!

لَوْ يَعْلَمُ الَّذِينَ كَفَرُوا حِينَ لاَ يَكُفُّونَ عَنْ وُجُوهِهِمُ النَّارَ وَلاَ عَنْ ظُهُورِهِمْ وَلاَ هُمْ يُنْصَرُونَ
Bal Ta'tīhim Baghtatan Fatabhatuhum Falā Yastaţī`ūna Raddahā Wa Lā Hum Yunžarūna

021040.Şüphesiz o (tehdit edildikleri azap) onlara ansızın gelecek dekendilerini şaşkınlıktan dondurup bırakacak. Artık ne onu geri çevirmeyegüçleri yetecek, ne de kendilerine göz açtırılacak.

بَلْ تَأْتِيهِمْ بَغْتَة ً فَتَبْهَتُهُمْ فَلاَ يَسْتَطِيعُونَ رَدَّهَا وَلاَ هُمْ يُنظَرُونَ
Wa Laqadi Astuhzi'a Birusulin Min Qablika Faĥāqa Bial-Ladhīna Sakhirū Minhum Mā Kānū Bihi Yastahzi'ūn

021041.Andolsun, senden önce de birçok peygamberle alay edildi de içlerindenalay edenleri, o alaya aldıkları şey kuşatıverdi.

وَلَقَدِ اسْتُهْزِئَ بِرُسُل ٍ مِنْ قَبْلِكَ فَحَاقَ بِالَّذِينَ سَخِرُوا مِنْهُمْ مَا كَانُوا بِه ِِ يَسْتَهْزِئُون
Qul Man Yakla'uukum Bil-Layli Wa An-Nahāri Mina Ar-Raĥmāni Bal Hum `An Dhikri Rabbihim Mu`rūna

021042.(Ey Muhammed!) De ki: “(Size azab edecek olsa) gece ve gündüz Rahmân’ınazabından sizi kim koruyacak?” Öyle iken onlar Rablerinin zikrinden yüzçevirmekteler.

قُلْ مَنْ يَكْلَؤُكُمْ بِاللَّيْلِ وَالنَّهَارِ مِنَ الرَّحْمَنِ بَلْ هُمْ عَنْ ذِكْرِ رَبِّهِمْ مُعْرِضُونَ
'Am Lahum 'Ālihatun Tamna`uhum Min Dūninā Lā Yastaţī`ūna Naşra 'Anfusihim Wa Lā Hum Minnā Yuşĥabūna

021043.Yoksa bizim dışımızda onları koruyacak ilahları mı var? O ilahedindikleri nesneler kendilerine bile yardım edemezler. Zaten onlar bizdende yardım görmezler.

أَمْ لَهُمْ آلِهَة ٌ تَمْنَعُهُمْ مِنْ دُونِنَا لاَ يَسْتَطِيعُونَ نَصْرَ أَنفُسِهِمْ وَلاَ هُمْ مِنَّا يُصْحَبُونَ
Bal Matta`nā Hā'uulā' Wa 'Ābā'ahum Ĥattá Ţāla `Alayhimu Al-`Umuru 'Afalā Yarawna 'Annā Na'tī Al-'Arđa Nanquşuhā Min 'Aţrāfihā 'Afahumu Al-Ghālibūna

021044.Evet, biz onları da atalarını da, faydalandırdık. Öyle ki uzun süreyaşadılar. Ama, artık görmüyorlar mı ki, biz yeryüzünü çevresindeneksiltiyoruz? O halde onlar mı galip gelecekler?

بَلْ مَتَّعْنَا هَاؤُلاَء وَآبَاءَهُمْ حَتَّى طَالَ عَلَيْهِمُ الْعُمُرُ أَفَلاَ يَرَوْنَ أَنَّا نَأْتِي الأَرْضَ نَنقُصُهَا مِنْ أَطْرَافِهَا أَفَهُمُ الْغَالِبُونَ
Qul 'Innamā 'Undhirukum Bil-Waĥyi Wa Lā Yasma`u Aş-Şummu Ad-Du`ā'a 'Idhā Mā Yundharūna

021045.De ki: “Ben sizi ancak vahy ile uyarıyorum.” Ama sağırlar uyarıldıkları vakitçağrıyı işitmezler.

قُلْ إِنَّمَا أُنذِرُكُمْ بِالْوَحْيِ وَلاَ يَسْمَعُ الصُّمُّ الدُّعَاءَ إِذَا مَا يُنذَرُونَ
Wa La'in Massat/hum Nafĥatun Min `Adhābi Rabbika Layaqūlunna Yā Waylanā 'Innā Kunnā Žālimīna

021046.Andolsun, onlara Rabbinin azabından hafif bir esinti dokunsa, muhakkak“Eyvah bize! Gerçekten biz zalim kimselerdik” diyeceklerdir.

وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَة ٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَاوَيْلَنَا إِنَّا كُنَّا ظَالِمِينَ
Wa Nađa`u Al-Mawāzīna Al-Qisţa Liyawmi Al-Qiyāmati Falā Tužlamu Nafsun Shay'āan Wa 'In Kāna Mithqāla Ĥabbatin Min Khardalin 'Ataynā Bihā Wa Kafá Binā Ĥāsibīna

021047.Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseyezerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca daolsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.

وَنَضَعُ الْمَوَازِينَ الْقِسْطَ لِيَوْمِ الْقِيَامَةِ فَلاَ تُظْلَمُ نَفْس ٌ شَيْئا ً وَإِنْ كَانَ مِثْقَالَ حَبَّة ٍ مِنْ خَرْدَلٍ أَتَيْنَا بِهَا وَكَفَى بِنَا حَاسِبِينَ
Wa Laqad 'Ātaynā Mūsá Wa Hārūna Al-Furqāna Wa Điyā'an Wa Dhikrāan Lilmuttaqīna

021048.Andolsun, biz Mûsâ ile Hârûn’a, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar içino Furkân’ı(Tevrat’ı) bir ışık ve öğüt olarak verdik.

وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى وَهَارُونَ الْفُرْقَانَ وَضِيَاء ً وَذِكْرا ً لِلْمُتَّقِينَ
Al-Ladhīna Yakhshawna Rabbahum Bil-Ghaybi Wa Hum Mina As-Sā`ati Mushfiqūna

021049.Onlar, görmedikleri halde Rablerinden içten içe korkarlar. Onlarkıyamet gününden de korkarlar.

الَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ بِالْغَيْبِ وَهُمْ مِنَ السَّاعَةِ مُشْفِقُونَ
Wa Hadhā Dhikrun Mubārakun 'Anzalnāhu 'Afa'antum Lahu Munkirūna

021050.İşte bu (Kur’an) da bizim indirdiğimiz mübarek bir öğüttür. Şimdi sizbunu mu inkar ediyorsunuz?

وَهَذَا ذِكْر ٌ مُبَارَكٌ أَنزَلْنَاهُ~ُ أَفَأَنْتُمْ لَه ُُ مُنكِرُونَ
Wa Laqad 'Ātaynā 'Ibrāhīma Rushdahu Min Qablu Wa Kunnā Bihi `Ālimīna

021051.Andolsun, daha önce de İbrahim’e doğruyu yanlıştan ayırma yeteneğiniverdik. Biz zaten onu biliyorduk.

وَلَقَدْ آتَيْنَا إِبْرَاهِيمَ رُشْدَه ُُ مِنْ قَبْلُ وَكُنَّا بِه ِِ عَالِمِينَ
'Idh Qāla Li'abīhi Wa Qawmihi Mā Hadhihi At-Tamāthīlu Allatī 'Antum Lahā `Ākifūna

021052.Hani o babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?”demişti.

إِذْ قَالَ لِأَبِيه ِِ وَقَوْمِه ِِ مَا هَذِهِ التَّمَاثِيلُ الَّتِي أَنْتُمْ لَهَا عَاكِفُونَ
Qālū Wajadnā 'Ābā'anā Lahā `Ābidīna

021053."Babalarımızı bunlara ibadet ediyor bulduk” dediler.

قَالُوا وَجَدْنَا آبَاءَنَا لَهَا عَابِدِينَ
Qāla Laqad Kuntum 'Antum Wa 'Ābā'uukum Fī Đalālin Mubīnin

021054.İbrahim, “Andolsun, Siz de, atalarınız da apaçık bir sapıklıkiçindesiniz” dedi.

قَالَ لَقَدْ كُنتُمْ أَنْتُمْ وَآبَاؤُكُمْ فِي ضَلاَل ٍ مُبِين ٍ
Qālū 'Aji'tanā Bil-Ĥaqqi 'Am 'Anta Mina Al-Lā`ibīna

021055.“Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen bizimle eğleniyor musun?” dediler.

قَالُوا أَجِئْتَنَا بِالْحَقِّ أَمْ أَنْتَ مِنَ اللاَّعِبِينَ
Qāla Bal Rabbukum Rabbu As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Al-Ladhī Faţarahunna Wa 'Anā `Alá Dhālikum Mina Ash-Shāhidīna

021056.İbrahim dedi ki: “Hayır! Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir. O bunlarıyaratandır ve ben de buna şahitlik edenlerdenim.”

قَالَ بَل رَبُّكُمْ رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ الَّذِي فَطَرَهُنَّ وَأَنَا عَلَى ذَلِكُمْ مِنَ الشَّاهِدِينَ
Wa Tālllahi La'akīdanna 'Aşnāmakum Ba`da 'An Tuwallū Mudbirīna

021057.Allah’a yemin ederim ki, siz arkanızı dönüp gittikten sonra benputlarınıza muhakkak bir tuzak kuracağım.

وَتَاللَّهِ لَأَكِيدَنَّ أَصْنَامَكُمْ بَعْدَ أَنْ تُوَلُّوا مُدْبِرِينَ
Faja`alahum Judhādhāan 'Illā Kabīrāan Lahum La`allahum 'Ilayhi Yarji`ūna

021058.Derken (İbrahim) belki kendisine başvururlar diye içlerinden bir büyüğübırakarak onları (putları) paramparça etti.4

فَجَعَلَهُمْ جُذَاذا ً إِلاَّ كَبِيرا ً لَهُمْ لَعَلَّهُمْ إِلَيْهِ يَرْجِعُونَ
Qālū Man Fa`ala Hādhā Bi'ālihatinā 'Innahu Lamina Až-Žālimīna

021059.Onlar, “Kim yaptı bunu tanrılarımıza! Muhakkak o zalimlerden biridir”dediler.

قَالُوا مَنْ فَعَلَ هَذَا بِآلِهَتِنَا إِنَّه ُُ لَمِنَ الظَّالِمِينَ
Qālū Sami`nā Fatáan Yadhkuruhum Yuqālu Lahu 'Ibrāhīmu

021060.(İçlerinden bazıları), “İbrahim denilen bir gencin onları dilinedoladığını duyduk” dediler.

قَالُوا سَمِعْنَا فَتى ً يَذْكُرُهُمْ يُقَالُ لَهُ~ُ إِبْرَاهِيمُ
Qālū Fa'tū Bihi `Alá 'A`yuni An-Nāsi La`allahum Yash/hadūna

021061.(Bir kısmı da) “O halde haydi, onu insanların gözü önüne getirin. Belki(bu konuda) şahitlik ederler” dediler.

قَالُوا فَأْتُوا بِه ِِ عَلَى أَعْيُنِ النَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَشْهَدُونَ
Qālū 'A'anta Fa`alta Hādhā Bi'ālihatinā Yā 'Ibrāhīmu

021062.(İbrahim gelince) “Sen mi yaptın bunu ilahlarımıza ey İbrahim” dediler.

قَالُوا أَأَنْتَ فَعَلْتَ هَذَا بِآلِهَتِنَا يَاإِبْرَاهِيمُ
Qāla Bal Fa`alahu Kabīruhumdhā Fās'alūhum 'In Kānū Yanţiqūna

021063.Dedi ki, “Hayır! Bunu şu büyükleri yapmıştır. Konuşabiliyorlarsa onlarasorun, bakalım!”

قَالَ بَلْ فَعَلَه ُُ كَبِيرُهُمْ هَذَا فَاسْأَلُوهُمْ إِنْ كَانُوا يَنطِقُونَ
Faraja`ū 'Ilá 'Anfusihim Faqālū 'Innakum 'Antumu Až-Žālimūna

021064.Bunun üzerine birbirlerine dönüp, “Hiç şüphesiz asıl zalimler sizsinizsiz” dediler.

فَرَجَعُوا إِلَى أَنفُسِهِمْ فَقَالُوا إِنَّكُمْ أَنْتُمُ الظَّالِمُونَ
Thumma Nukisū `Alá Ru'ūsihim Laqad `Alimta Mā Hā'uulā' Yanţiqūna

021065.Sonra eski inanç ve inatlarına döndüler ve, “Andolsun bunlarınkonuşmayacağını sen de bilirsin” dediler.

ثُمَّ نُكِسُوا عَلَى رُءُوسِهِمْ لَقَدْ عَلِمْتَ مَا هَاؤُلاَء يَنطِقُونَ
Qāla 'Afata`budūna Min Dūni Allāhi Mā Lā Yanfa`ukum Shay'āan Wa Lā Yađurrukum

021066.İbrahim şöyle dedi: “Öyle ise siz, (hâlâ) Allah’ı bırakıp da, sizehiçbir fayda, hiçbir zarar veremeyecek şeylere mi tapacaksınız?”

قَالَ أَفَتَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ مَا لاَ يَنفَعُكُمْ شَيْئا ً وَلاَ يَضُرُّكُمْ
'Uffin Lakum Wa Limā Ta`budūna Min Dūni Allāhi 'Afalā Ta`qilūna

021067.“Yazıklar olsun, size de; Allah’ı bırakıp tapmakta olduklarınıza da!Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?”

أُفّ ٍ لَكُمْ وَلِمَا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ
Qālū Ĥarriqūhu Wa Anşurū 'Ālihatakum 'In Kuntum Fā`ilīna

021068.(İçlerinden bazıları), “Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın dailahlarınıza yardım edin” dediler.

قَالُوا حَرِّقُوه ُُ وَانصُرُوا آلِهَتَكُمْ إِنْ كُنتُمْ فَاعِلِينَ
Qulnā Yā Nāru Kūnī Bardāan Wa Salāmāan `Alá 'Ibrāhīma

021069.“Ey ateş! İbrahim’e karşı serin ve esenlik ol” dedik.

قُلْنَا يَا نَارُ كُونِي بَرْدا ً وَسَلاَماً عَلَى إِبْرَاهِيمَ
Wa 'Arādū Bihi Kaydāan Faja`alnāhumu Al-'Akhsarīna

021070.Ona böyle bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz onları en çok zararedenler durumuna düşürdük.

وَأَرَادُوا بِه ِِ كَيْدا ً فَجَعَلْنَاهُمُ الأَخْسَرِينَ
Wa Najjaynāhu Wa Lūţāan 'Ilá Al-'Arđi Allatī Bāraknā Fīhā Lil`ālamīna

021071.Onu Lût ile beraber kurtarıp, içinde âlemler için bereketler kıldığımızyere ulaştırdık.5

وَنَجَّيْنَاه ُُ وَلُوطا ً إِلَى الأَرْضِ الَّتِي بَارَكْنَا فِيهَا لِلْعَالَمِينَ
Wa Wahabnā Lahu 'Isĥāqa Wa Ya`qūba Nāfilatan Wa Kullāan Ja`alnā Şāliĥīna

021072.Ona İshak’ı ve ayrıca da Yakub’u bağışladık ve her birini salihkimseler yaptık.

وَوَهَبْنَا لَهُ~ُ إِسْحَاقَ وَيَعْقُوبَ نَافِلَة ً وَكُلاّ ً جَعَلْنَا صَالِحِينَ
Wa Ja`alnāhum 'A'immatan Yahdūna Bi'amrinā Wa 'Awĥaynā 'Ilayhim Fi`la Al-Khayrāti Wa 'Iqāma Aş-Şalāati Wa 'Ītā'a Az-Zakāati Wa Kānū Lanā `Ābidīna

021073.Onları bizim emrimizle doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerinehayırlar işlemeyi, namazı dosdoğru kılmayı, zekatı vermeyi vahyettik. Onlarsadece bize ibadet eden kimselerdi.

وَجَعَلْنَاهُمْ أَئِمَّة ً يَهْدُونَ بِأَمْرِنَا وَأَوْحَيْنَا إِلَيْهِمْ فِعْلَ الْخَيْرَاتِ وَإِقَامَ الصَّلاَةِ وَإِيتَاءَ الزَّكَاةِ وَكَانُوا لَنَا عَابِدِينَ
Wa Lūţāan 'Ātaynāhu Ĥukmāan Wa `Ilmāan Wa Najjaynāhu Mina Al-Qaryati Allatī Kānat Ta`malu Al-Khabā'itha 'Innahum Kānū Qawma Saw'in Fāsiqīna

021074.Biz Lût’a da bir hikmet ve bir ilim verdik ve onu çirkin işler yapanmemleketten kurtardık. Gerçekten onlar kötü bir toplum idiler, fasık(Allah’ın emrinden çıkan kimseler) idiler.

وَلُوطا ً آتَيْنَاه ُُ حُكْما ً وَعِلْما ً وَنَجَّيْنَاه ُُ مِنَ الْقَرْيَةِ الَّتِي كَانَتْ تَعْمَلُ الْخَبَائِثَ إِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمَ سَوْء ٍ فَاسِقِينَ
Wa 'Adkhalnāhu Fī Raĥmatinā 'Innahu Mina Aş-Şāliĥīna

021075.Onu rahmetimizin içine soktuk. Çünkü o, gerçekten salih kimselerdendi.

وَأَدْخَلْنَاه ُُ فِي رَحْمَتِنَا إِنَّه ُُ مِنَ الصَّالِحِينَ
Wa Nūĥāan 'Idh Nādá Min Qablu Fāstajabnā Lahu Fanajjaynāhu Wa 'Ahlahu Mina Al-Karbi Al-`Ažīmi

021076.(Ey Muhammed!) Nûh’u da hatırla. Hani o daha önce dua etmişti de bizonun duasını kabul ederek, kendisini ve ailesini o büyük sıkıntıdan(tufandan) kurtarmıştık.

وَنُوحا ً إِذْ نَادَى مِنْ قَبْلُ فَاسْتَجَبْنَا لَه ُُ فَنَجَّيْنَاه ُُ وَأَهْلَه ُُ مِنَ الْكَرْبِ الْعَظِيمِ
Wa Naşarnāhu Mina Al-Qawmi Al-Ladhīna Kadhdhabū Bi'āyātinā 'Innahum Kānū Qawma Saw'in Fa'aghraqnāhum 'Ajma`īna

021077.Âyetlerimizi yalanlayanlara karşı ona yardım etmiştik. Şüphesiz onlarkötü bir toplumdu. Bu yüzden biz de onları topyekün suda boğduk.

وَنَصَرْنَاه ُُ مِنَ الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا إِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمَ سَوْء ٍ فَأَغْرَقْنَاهُمْ أَجْمَعِينَ
Wa Dāwūda Wa Sulaymāna 'Idh Yaĥkumāni Fī Al-Ĥarthi 'Idh Nafashat Fīhi Ghanamu Al-Qawmi Wa Kunnā Liĥukmihim Shāhidīna

021078.Dâvûd ile Süleyman’ı da hatırla. Hani bir ekin tarlası hakkında hükümveriyorlardı. Çünkü halkın koyunları o ekine girmişti. Biz de hükümlerineşahit olmuştuk.6

وَدَاوُودَ وَسُلَيْمَانَ إِذْ يَحْكُمَانِ فِي الْحَرْثِ إِذْ نَفَشَتْ فِيه ِِ غَنَمُ الْقَوْمِ وَكُنَّا لِحُكْمِهِمْ شَاهِدِينَ
Fafahhamnāhā Sulaymāna Wa Kullāan 'Ātaynā Ĥukmāan Wa `Ilmāan Wa Sakhkharnā Ma`a Dāwūda Al-Jibāla Yusabbiĥna Wa Aţ-Ţayra Wa Kunnā Fā`ilīna

021079.Biz hüküm vermeyi Süleyman’a kavratmıştık. Zaten her birine hükümranlıkve ilim vermiştik. Dâvûd ile birlikte, Allah’ı tespih etmeleri içindağları ve kuşları onun emrine verdik. Bunları yapan biz idik.7

فَفَهَّمْنَاهَا سُلَيْمَانَ وَكُلاّ ً آتَيْنَا حُكْما ً وَعِلْما ً وَسَخَّرْنَا مَعَ دَاوُودَ الْجِبَالَ يُسَبِّحْنَ وَالطَّيْرَ وَكُنَّا فَاعِلِينَ
Wa `Allamnāhu Şan`ata Labūsin Lakum Lituĥşinakum Min Ba'sikum Fahal 'Antum Shākirūna

021080.Bir de Davud’a, sizin için, zırh yapma sanatını öğrettik ki,savaşlarınızda sizi korusun. Şimdi siz şükrediyor musunuz?

وَعَلَّمْنَاه ُُ صَنْعَةَ لَبُوس ٍ لَكُمْ لِتُحْصِنَكُمْ مِنْ بَأْسِكُمْ فَهَلْ أَنْتُمْ شَاكِرُونَ
Wa Lisulaymāna Ar-Rīĥa `Āşifatan Tajrī Bi'amrihi 'Ilá Al-'Arđi Allatī Bāraknā Fīhā Wa Kunnā Bikulli Shay'in `Ālimīna

021081.Süleyman’ın hizmetine de güçlü esen rüzgarı verdik. Rüzgar, onunemriyle içinde bereketler yarattığımız yere eser giderdi. Biz her şeyihakkıyla bileniz.

وَلِسُلَيْمَانَ الرِّيحَ عَاصِفَة ً تَجْرِي بِأَمْرِهِ~ِ إِلَى الأَرْضِ الَّتِي بَارَكْنَا فِيهَا وَكُنَّا بِكُلِّ شَيْءٍ عَالِمِينَ
Wa Mina Ash-Shayāţīni Man Yaghūşūna Lahu Wa Ya`malūna `Amalāan Dūna Dhālika Wa Kunnā Lahum Ĥāfižīna

021082.Bir de şeytanlardan, Süleyman için dalgıçlık eden ve daha bundan başka işleryapanları da onun emrine verdik. Hep onları zapteden bizdik.

وَمِنَ الشَّيَاطِينِ مَنْ يَغُوصُونَ لَه ُُ وَيَعْمَلُونَ عَمَلا ً دُونَ ذَلِكَ وَكُنَّا لَهُمْ حَافِظِينَ
Wa 'Ayyūba 'Idh Nādá Rabbahu 'Annī Massanī Ađ-Đurru Wa 'Anta 'Arĥamu Ar-Rāĥimīna

021083.Eyyûb’u da hatırla. Hani o Rabbine, “Şüphesiz ki ben derde uğradım,sen ise merhametlilerin en merhametlisisin” diye niyaz etmişti.

وَأَيُّوبَ إِذْ نَادَى رَبَّهُ~ُ أَنِّي مَسَّنِي الضُّرُّ وَأَنْتَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ
Fāstajabnā Lahu Fakashafnā Mā Bihi Min Đurrin Wa 'Ātaynāhu 'Ahlahu Wa Mithlahum Ma`ahum Raĥmatan Min `Indinā Wa Dhikrá Lil`ābidīna

021084.Biz de onun duasını kabul edip kendisinde dert namına ne varsagidermiştik. Tarafımızdan bir rahmet ve kullukta bulunanlar için de biribret olmak üzere ona ailesini ve onlarla beraber bir mislini dahavermiştik.

فَاسْتَجَبْنَا لَه ُُ فَكَشَفْنَا مَا بِه ِِ مِنْ ضُرّ ٍ وَآتَيْنَاهُ~ُ أَهْلَه ُُ وَمِثْلَهُمْ مَعَهُمْ رَحْمَة ً مِنْ عِنْدِنَا وَذِكْرَى لِلْعَابِدِينَ
Wa 'Ismā`īla Wa 'Idrīsa Wa Dhā Al-Kifli Kullun Mina Aş-Şābirīna

021085.İsmail’i, İdris’i ve Zülkifl’i de hatırla. Bunların hepsisabredenlerdendi.

وَإِسْمَاعِيلَ وَإِدْرِيسَ وَذَا الْكِفْلِ كُلّ ٌ مِنَ الصَّابِرِينَ
Wa 'Adkhalnāhum Fī Raĥmatinā 'Innahum Mina Aş-Şāliĥīna

021086.Onları da rahmetimizin içine soktuk. Şüphesiz onlar salihkimselerdendi.

وَأَدْخَلْنَاهُمْ فِي رَحْمَتِنَا إِنَّهُمْ مِنَ الصَّالِحِينَ
Wa Dhā An-Nūni 'Idh Dhahaba Mughāđibāan Fažanna 'An Lan Naqdira `Alayhi Fanādá Fī Až-Žulumāti 'An Lā 'Ilāha 'Illā 'Anta Subĥānaka 'Innī Kuntu Mina Až-Žālimīna

021087.Zünnûn’u da hatırla.Hani öfkelenerek (halkından ayrılıp) gitmişti dekendisini asla sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Derken karanlıklar içinde,“Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni eksikliklerden uzak tutarım. Bengerçekten (nefsine) zulmedenlerden oldum” diye dua etti.

وَذَا النُّونِ إِذْ ذَهَبَ مُغَاضِبا ً فَظَنَّ أَنْ لَنْ نَقْدِرَ عَلَيْهِ فَنَادَى فِي الظُّلُمَاتِ أَنْ لاَ إِلَهَ~َ إِلاَّ أَنْتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنتُ مِنَ الظَّالِمِينَ
Fāstajabnā Lahu Wa Najjaynāhu Mina Al-Ghammi Wa Kadhalika Nun Al-Mu'uminīna

021088.Biz de duasını kabul ettik ve kendisini kederden kurtardık. İşte bizmü’minleri böyle kurtarırız.

فَاسْتَجَبْنَا لَه ُُ وَنَجَّيْنَاه ُُ مِنَ الْغَمِّ وَكَذَلِكَ نُنْجِي الْمُؤْمِنِينَ
Wa Zakarīyā 'Idh Nādá Rabbahu Rabbi Lā Tadharnī Fardāan Wa 'Anta Khayru Al-Wārithīna

021089.Zekeriya’yı da hatırla. Hani o, Rabbine, “Rabbim! Beni tek başımabırakma. Sen varislerin en hayırlısısın” diye dua etmişti.

وَزَكَرِيَّا إِذْ نَادَى رَبَّه ُُ رَبِّ لاَ تَذَرْنِي فَرْدا ً وَأَنْتَ خَيْرُ الْوَارِثِينَ
Fāstajabnā Lahu Wa Wahabnā Lahu Yaĥyá Wa 'Aşlaĥnā Lahu Zawjahu 'Innahum Kānū Yusāri`ūna Fī Al-Khayrāti Wa Yad`ūnanā Raghabāan Wa Rahabāan Wa Kānū Lanā Khāshi`īna

021090.Biz de onun duasını kabul ettik ve kendisine Yahya’yı bağışladık. Eşinide kendisi için, (doğurmaya) elverişli kıldık. Onlar gerçekten hayırişlerinde yarışırlar, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bizedua ederlerdi. Onlar bize derin saygı duyan kimselerdi.

فَاسْتَجَبْنَا لَه ُُ وَوَهَبْنَا لَه ُُ يَحْيَى وَأَصْلَحْنَا لَه ُُ زَوْجَهُ~ُ إِنَّهُمْ كَانُوا يُسَارِعُونَ فِي الْخَيْرَاتِ وَيَدْعُونَنَا رَغَبا ً وَرَهَبا ً وَكَانُوا لَنَا خَاشِعِينَ
Wa A-Atī 'Aĥşanat Farjahā Fanafakhnā Fīhā Min Rūĥinā Wa Ja`alnāhā Wa Abnahā 'Āyatan Lil`ālamīna

021091.Irzını korumuş olan kadını da (Meryem’i de) hatırla. Ona ruhumuzdan üflemiştik.Kendisini de, oğlunu da âlemlere (kudretimizi gösteren) birer delil yapmıştık.

وَالَّتِي أَحْصَنَتْ فَرْجَهَا فَنَفَخْنَا فِيهَا مِنْ رُوحِنَا وَجَعَلْنَاهَا وَابْنَهَا آيَة ً لِلْعَالَمِينَ
'Inna Hadhihi 'Ummatukum 'Ummatan Wāĥidatan Wa 'Anā Rabbukum Fā`budūni

021092.Şüphesiz bu (İslâm), tek ümmet (din) olarak sizin ümmetiniz(dininiz)dir. Ben de Rabbinizim. Onun için sadece bana kulluk edin.

إِنَّ هَذِهِ~ِ أُمَّتُكُمْ أُمَّة ً وَاحِدَة ً وَأَنَا رَبُّكُمْ فَاعْبُدُونِ
Wa Taqaţţa`ū 'Amrahum Baynahum Kullun 'Ilaynā Rāji`ūna

021093.(İnsanlar) işlerini kendi aralarında parça parça ettiler. Hepsi deancak bize dönecekler.

وَتَقَطَّعُوا أَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ كُلّ ٌ إِلَيْنَا رَاجِعُونَ
Faman Ya`mal Mina Aş-Şāliĥāti Wa Huwa Mu'uminun Falā Kufrāna Lisa`yihi Wa 'Innā Lahu Kātibūna

021094.Şu halde kim mü’min olarak bir salih amel işlerse, çalışması asla inkâredilmez. Şüphesiz biz onu yazmaktayız.

فَمَنْ يَعْمَلْ مِنَ الصَّالِحَاتِ وَهُوَ مُؤْمِن ٌ فَلاَ كُفْرَانَ لِسَعْيِه ِِ وَإِنَّا لَه ُُ كَاتِبُونَ
Wa Ĥarāmun `Alá Qaryatin 'Ahlaknāhā 'Annahum Lā Yarji`ūna

021095.Helak ettiğimiz bir memleket halkının bize dönmemeleri imkansızdır.

وَحَرَامٌ عَلَى قَرْيَةٍ أَهْلَكْنَاهَا أَنَّهُمْ لاَ يَرْجِعُونَ
Ĥattá 'Idhā Futiĥat Ya'jūju Wa Ma'jūju Wa Hum Min Kulli Ĥadabin Yansilūna

021096.Nihayet Ye’cüc ve Me’cüc’ün önü açıldığı zaman her tepeden akınederler.

حَتَّى إِذَا فُتِحَتْ يَأْجُوجُ وَمَأْجُوجُ وَهُمْ مِنْ كُلِّ حَدَب ٍ يَنسِلُونَ
qtaraba Al-Wa`du Al-Ĥaqqu Fa'idhā Hiya Shākhişatun 'Abşāru Al-Ladhīna Kafarū Yā Waylanā Qad Kunnā Fī Ghaflatin Min Hādhā Bal Kunnā Žālimīna

021097.Gerçek vaad (kıyametin kopması) yaklaşır, bir de bakarsın inkâredenlerin gözleri açılıp donakalmıştır. “Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundangafildik. Hatta biz zalim kimselermişiz” derler.

وَاقْتَرَبَ الْوَعْدُ الْحَقُّ فَإِذَا هِيَ شَاخِصَةٌ أَبْصَارُ الَّذِينَ كَفَرُوا يَاوَيْلَنَا قَدْ كُنَّا فِي غَفْلَة ٍ مِنْ هَذَا بَلْ كُنَّا ظَالِمِينَ
'Innakum Wa Mā Ta`budūna Min Dūni Allāhi Ĥaşabu Jahannama 'Antum Lahā Wa Aridūna

021098.Hiç şüphesiz siz ve Allah’tan başka kulluk ettikleriniz cehennemodunusunuz. Siz oraya varacaksınız.

إِنَّكُمْ وَمَا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ حَصَبُ جَهَنَّمَ أَنْتُمْ لَهَا وَارِدُونَ
Law Kāna Hā'uulā' 'Ālihatan Mā Waradūhā Wa Kullun Fīhā Khālidūna

021099.Eğer onlar ilah olsalardı oraya varmazlardı. Halbuki hepsi orada ebedikalacaklardır.

لَوْ كَانَ هَاؤُلاَء آلِهَة ً مَا وَرَدُوهَا وَكُلّ ٌ فِيهَا خَالِدُونَ
Lahum Fīhā Zafīrun Wa Hum Fīhā Lā Yasma`ūna

021100.Onların orada derin bir iç çekişleri vardır! Onlar orada hiçbir şeyişitmezler.

لَهُمْ فِيهَا زَفِير ٌ وَهُمْ فِيهَا لاَ يَسْمَعُونَ
'Inna Al-Ladhīna Sabaqat Lahum Minnā Al-Ĥusná 'Ūlā'ika `Anhā Mub`adūna

021101.Şüphesiz kendileri için tarafımızdan en güzel mükafat hazırlanmışolanlar var ya; işte bunlar cehennemden uzaklaştırılmışlardır.

إِنَّ الَّذِينَ سَبَقَتْ لَهُمْ مِنَّا الْحُسْنَى أُوْلَائِكَ عَنْهَا مُبْعَدُونَ
Lā Yasma`ūna Ĥasīsahā Wa Hum Fī Mā Ashtahat 'Anfusuhum Khālidūna

021102.Onlar cehennemin hışıltısını bile duymazlar. Canlarının istediği nimetler içindeebedi olarak kalırlar.

لاَ يَسْمَعُونَ حَسِيسَهَا وَهُمْ فِي مَا اشْتَهَتْ أَنفُسُهُمْ خَالِدُونَ
Lā Yaĥzunuhumu Al-Faza`u Al-'Akbaru Wa Tatalaqqāhumu Al-Malā'ikatu Hādhā Yawmukumu Al-Ladhī Kuntum Tū`adūna

021103.En büyük korku bile onları tasalandırmaz ve melekler onları, “İştebu, size vaad edilen (mutlu) gününüzdür” diyerek karşılarlar.

لاَ يَحْزُنُهُمُ الْفَزَعُ الأَكْبَرُ وَتَتَلَقَّاهُمُ الْمَلاَئِكَةُ هَذَا يَوْمُكُمُ الَّذِي كُنتُمْ تُوعَدُونَ
Yawma Naţ As-Samā'a Kaţayyi As-Sijilli Lilkutubi Kamā Bada'nā 'Awwala Khalqin Nu`īduhu Wa`dāan `Alaynā 'Innā Kunnā Fā`ilīna

021104.Yazılı kağıt tomarlarının dürülmesi gibi göğü düreceğimiz günü düşün.Başlangıçta ilk yaratmayı nasıl yaptıysak, -üzerimize aldığımız bir vaadolarak- onu yine yapacağız. Biz bunu muhakkak yapacağız.

يَوْمَ نَطْوِي السَّمَاءَ كَطَيِّ السِّجِلِّ لِلْكُتُبِ كَمَا بَدَأْنَا أَوَّلَ خَلْق ٍ نُعِيدُه ُُ وَعْداً عَلَيْنَا إِنَّا كُنَّا فَاعِلِينَ
Wa Laqad Katabnā Fī Az-Zabūri Min Ba`di Adh-Dhikri 'Anna Al-'Arđa Yarithuhā `Ibādiya Aş-Şāliĥūna

021105.Andolsun, Zikir’den (Tevrat’tan) sonra Zebûr’dada, “Yere muhakkakbenim iyi kullarım varis olacaktır” diye yazmıştık.

وَلَقَدْ كَتَبْنَا فِي الزَّبُورِ مِنْ بَعْدِ الذِّكْرِ أَنَّ الأَرْضَ يَرِثُهَا عِبَادِيَ الصَّالِحُونَ
'Inna Fī Hādhā Labalāghāan Liqawmin `Ābidīna

021106.Şüphesiz bunda Allah’a kulluk eden bir toplum için yeterli bir mesajvardır.

إِنَّ فِي هَذَا لَبَلاَغا ً لِقَوْمٍ عَابِدِينَ
Wa Mā 'Arsalnāka 'Illā Raĥmatan Lil`ālamīna

021107.(Ey Muhammed!) Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.

وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلاَّ رَحْمَة ً لِلْعَالَمِينَ
Qul 'Innamā Yūĥá 'Ilayya 'Annamā 'Ilahukum 'Ilahun Wāĥidun Fahal 'Antum Muslimūna

021108.De ki: “Bana ancak, ilahınızın yalnızca bir tek ilah olduğuvahyolunuyor. Artık müslüman oluyor musunuz?”

قُلْ إِنَّمَا يُوحَى إِلَيَّ أَنَّمَا إِلَهُكُمْ إِلَه ٌ ٌ وَاحِد ٌ فَهَلْ أَنْتُمْ مُسْلِمُونَ
Fa'in Tawallaw Faqul 'Ādhantukum `Alá Sawā'in Wa 'In 'Adrī 'Aqarībun 'Am Ba`īdun Mā Tū`adūna

021109.Eğer yüz çevirirlerse, de ki: “(Bana emrolunanı, ayırım yapmadan) sizeeşit olarak bildirdim. Tehdit edildiğiniz şey yakın mı yoksa uzak mı,bilmiyorum.”

فَإِنْ تَوَلَّوْا فَقُلْ آذَنْتُكُمْ عَلَى سَوَاء ٍ وَإِنْ أَدْرِي أَقَرِيبٌ أَمْ بَعِيد ٌ مَا تُوعَدُونَ
'Innahu Ya`lamu Al-Jahra Mina Al-Qawli Wa Ya`lamu Mā Taktumūna

021110.“Şüphesiz, Allah sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediğinizi debilir.”

إِنَّه ُُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ مِنَ الْقَوْلِ وَيَعْلَمُ مَا تَكْتُمُونَ
Wa 'In 'Adrī La`allahu Fitnatun Lakum Wa Matā`un 'Ilá Ĥīnin

021111.“Bilmem! Belki bu (mühlet) sizin için bir imtihan ve bir vakte kadaryararlanmadır.”

وَإِنْ أَدْرِي لَعَلَّه ُُ فِتْنَة ٌ لَكُمْ وَمَتَاع ٌ إِلَى حِين ٍ
Qāla Rabbi Aĥkum Bil-Ĥaqqi Wa Rabbunā Ar-Raĥmānu Al-Musta`ānu `Alá Mā Taşifūna

021112.(Peygamber), “Ey Rabbim! Hak ile hüküm ver. Bizim Rabbimiz, sizinnitelemelerinize karşı yardımı istenecek olan Rahmân’dır” dedi.

قَالَ رَبِّ احْكُمْ بِالْحَقِّ وَرَبُّنَا الرَّحْمَنُ الْمُسْتَعَانُ عَلَى مَا تَصِفُونَ
Sureler Ana Sayfa Sonraki SureAna Sayfa