| Ayet Ayet Kuran-ı Kerim Oku | Kurani Kerim Dinle |
| Sayfa Sayfa Kurani Kerim Oku | Dini Oyun Oyna |
| Sure Sure Kurani Kerim OKU |
» Kurani Kerim 493.Sayfa 25.Cuz 43.Sure Zuhruf Suresi Ayet 61-73

Sonraki Sayfaya GecKurani Kerim Ana Sayfaya GitOnceki Sayfaya Git

Sayfayi Dinlemek için Play a basin

Arapca Metin:Font = 20px - 30px - 40px - 50px
وَإِنَّهُ لَعِلْمٌ لِّلسَّاعَةِ فَلَا تَمْتَرُنَّ بِهَا وَاتَّبِعُونِ هَذَا صِرَاطٌ مُّسْتَقِيمٌ {61} وَلَا يَصُدَّنَّكُمُ الشَّيْطَانُ إِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُّبِينٌ {62} وَلَمَّا جَاء عِيسَى بِالْبَيِّنَاتِ قَالَ قَدْ جِئْتُكُم بِالْحِكْمَةِ وَلِأُبَيِّنَ لَكُم بَعْضَ الَّذِي تَخْتَلِفُونَ فِيهِ فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ {63} إِنَّ اللَّهَ هُوَ رَبِّي وَرَبُّكُمْ فَاعْبُدُوهُ هَذَا صِرَاطٌ مُّسْتَقِيمٌ {64} فَاخْتَلَفَ الْأَحْزَابُ مِن بَيْنِهِمْ فَوَيْلٌ لِّلَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْ عَذَابِ يَوْمٍ أَلِيمٍ {65} هَلْ يَنظُرُونَ إِلَّا السَّاعَةَ أَن تَأْتِيَهُم بَغْتَةً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ {66} الْأَخِلَّاء يَوْمَئِذٍ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ إِلَّا الْمُتَّقِينَ {67} يَا عِبَادِ لَا خَوْفٌ عَلَيْكُمُ الْيَوْمَ وَلَا أَنتُمْ تَحْزَنُونَ {68} الَّذِينَ آمَنُوا بِآيَاتِنَا وَكَانُوا مُسْلِمِينَ {69} ادْخُلُوا الْجَنَّةَ أَنتُمْ وَأَزْوَاجُكُمْ تُحْبَرُونَ {70} يُطَافُ عَلَيْهِم بِصِحَافٍ مِّن ذَهَبٍ وَأَكْوَابٍ وَفِيهَا مَا تَشْتَهِيهِ الْأَنفُسُ وَتَلَذُّ الْأَعْيُنُ وَأَنتُمْ فِيهَا خَالِدُونَ {71} وَتِلْكَ الْجَنَّةُ الَّتِي أُورِثْتُمُوهَا بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ {72} لَكُمْ فِيهَا فَاكِهَةٌ كَثِيرَةٌ مِنْهَا تَأْكُلُونَ {73} سورة الزخرف (43) ص
Turkçe Turkish: 10px - 15px - 25px - 30px
Şüphesiz ki o (İsa), kıyametin (ne zaman kopacağının) bilgisidir. Ondan hiç şüphe etmeyin ve bana uyun; çünkü bu, dosdoğru yoldur. (61) Sakın şeytan sizi yoldan çevirmesin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. (62) İsa, açık delillerle geldiği zaman demişti ki: Ben size hikmet getirdim ve ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını size açıklamak için geldim. Öyleyse Allah`tan korkun ve bana itaat edin. (63) Çünkü Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O`na ibadet edin. İşte bu, doğru yoldur. (64) Ama aralarından çıkan guruplar, bir ihtilafa düştüler. Acı bir günün azabı karşısında vay o zulmedenlerin haline! (65) Onlar farkında değillerken kıyamet gününün kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? (66) O gün, Allah`a karşı gelmekten sakınanlar dışında, dost olanlar (bile) birbirlerine düşman kesilirler. (67) (68) Ey âyetlerimize inanan ve müslüman olan kullarım! Bugün size korku yoktur. Sizler üzülmeyeceksiniz de. (68) (69) Ey âyetlerimize inanan ve müslüman olan kullarım! Bugün size korku yoktur. Sizler üzülmeyeceksiniz de. (69) Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz! (70) (71) Onlara altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Orada canlarının istediği, gözlerinin hoşlandığı her şey vardır. Ve kendilerine: Siz, orada ebedi kalacaksınız, işte yaptıklarınıza karşılık size miras verilen cennet budur. Orada sizin için bol bol meyveler vardır, onlardan yersiniz, denilir. (71) (72) Onlara altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Orada canlarının istediği, gözlerinin hoşlandığı her şey vardır. Ve kendilerine: Siz, orada ebedi kalacaksınız, işte yaptıklarınıza karşılık size miras verilen cennet budur. Orada sizin için bol bol meyveler vardır, onlardan yersiniz, denilir. (72) (73) Onlara altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Orada canlarının istediği, gözlerinin hoşlandığı her şey vardır. Ve kendilerine: Siz, orada ebedi kalacaksınız, işte yaptıklarınıza karşılık size miras verilen cennet budur. Orada sizin için bol bol meyveler vardır, onlardan yersiniz, denilir. (73)
Almanca Deutsch: 10px - 15px - 25px - 30px
Doch wahrlich, er (Jesus) ist ein Vorzeichen der Stunde. So bezweifelt sie nicht, sondern folgt Mir. Das ist ein gerader Weg. (61) Und laßt euch nicht von Satan abwenden. Gewiß, er ist euer offenkundiger Feind. (62) Und als Jesus mit klaren Beweisen kam, sagte er: "Wahrlich, ich bin mit der Weisheit zu euch gekommen, und um euch etwas von dem zu verdeutlichen, worüber ihr uneinig seid. So fürchtet Allah und gehorcht mir. (63) Wahrlich, Allah allein ist mein Herr und euer Herr. Darum dient Ihm. Das ist ein gerader Weg." (64) Doch die Parteien wurden dann untereinander uneinig; wehe dann denen, die freveln, vor der Strafe eines schmerzlichen Tages! (65) Sie warten nur darauf, daß die Stunde plötzlich über sie kommt, ohne daß sie es merken. (66) Die Freunde werden an jenem Tage einer des anderen Feind sein, außer den Gottesfürchtigen. (67) "O Meine Diener, keine Furcht soll euch an diesem Tage bedrücken, noch sollt ihr traurig sein; (68) ihr, die ihr an Unsere Zeichen glaubtet und (Uns) ergeben waret. (69) Tretet in das Paradies ein, ihr und eure Gattinnen, (und seid) glückselig!" (70) Schüsseln aus Gold und Becher werden unter ihnen kreisen, und darin wird alles sein, was die Herzen begehren und (woran) die Augen sich ergötzen - "Und ewig werdet ihr darin verweilen. (71) Und dies ist das Paradies, zu dessen Erben ihr berufen wurdet um dessentwillen, was ihr zu tun pflegtet. (72) Darin gibt es für euch Früchte in Mengen, von denen ihr essen könnt." (73)
ingilizce Eng Dr. Mohsin: 10px - 15px - 25px - 30px
And he ['Īsā (Jesus), son of Maryam (Mary)] shall be a known sign for (the coming of) the Hour (Day of Resurrection) [i.e. 'Īsā's (Jesus) descent on the earth][] . Therefore have no doubt concerning it (i.e. the Day of Resurrection). And follow Me (Allâh) (i.e. be obedient to Allâh and do what He orders you to do, O mankind)! This is the Straight Path (of Islâmic Monotheism, leading to Allâh and to His Paradise). (61) And let not Shaitân (Satan) hinder you (from the right religion, i.e. Islâmic Monotheism), Verily, he (Satan) to you is a plain enemy. (62) And when 'Īsā (Jesus) came with (Our) clear Proofs, he said: "I have come to you with Al-Hikmah (Prophethood), and in order to make clear to you some of the (points) in which you differ, Therefore fear Allâh and obey me, (63) "Verily, Allâh! He is my Lord (God) and your Lord (God). So worship Him (Alone). This is the (only) Straight Path (i.e. Allâh's religion of true Islâmic Monotheism)." (64) But the sects from among themselves differed. So woe to those who do wrong (by ascribing things to 'Īsā (Jesus) that are not true) from the torment of a painful Day (i.e. the Day of Resurrection)! (65) Do they only wait for the Hour that it shall come upon them suddenly, while they perceive not? (66) Friends on that Day will be foes one to another except Al-Muttaqûn (pious - see V.2:2) (67) It will be said to the true believers of Islâmic Monotheism): My worshippers! No fear shall be on you this Day, nor shall you grieve, (68) (You) who believed in Our Ayât (proofs, verses, lessons, signs, revelations, etc.) and were Muslims (i.e. who submit totally to Allâh's Will, and believe in the Oneness of Allâh - Islâmic Monotheism) (69) Enter Paradise, you and your wives, in happiness. (70) Trays of gold and cups will be passed round them, (there will be) therein all that the inner-selves could desire, and all that the eyes could delight in, and you will abide therein forever. (71) This is the Paradise which you have been made to inherit because of your deeds which you used to do (in the life of the world). (72) Therein for you will be fruits in plenty, of which you will eat (as you desire). (73)
ingilizce Eng Yusuf Ali: 10px - 15px - 25px - 30px
And (Jesus) shall be a Sign (for the coming of) the Hour (of Judgment): therefore have no doubt about the (Hour), but follow ye Me: this is a Straight Way. (61) Let not the Evil One hinder you: for he is to you an enemy avowed. (62) When Jesus came with Clear Signs, he said: "Now have I come to you with Wisdom, and in order to make clear to you some of the (points) on which ye dispute: therefore fear Allah and obey me. (63) "For Allah; He is my Lord and your Lord: so worship ye Him: this is a Straight Way." (64) But sects from among themselves fell into disagreement: then woe to the wrongdoers, from the Penalty of a Grievous Day! (65) Do they only wait for the Hour― that it should come on them all of a sudden, while they perceive not? (66) Friends on that Day will be foes, one to another except the Righteous. (67) My devotees! No fear shall be on you that Day nor shall ye grieve― (68) (Being) those who have believed in Our Signs and bowed (their wills to Ours) in Islam. (69) Enter ye the Garden, ye and your wives, in (beauty and) rejoicing. (70) To them will be passed round, dishes and goblets of gold: there will be there all that the souls could desire all that the eyes could delight in: and ye shall abide therein (for aye). (71) Such will be the Garden of which ye are made heirs for your (good) deeds (in life). (72) Ye shall have therein abundance of fruit, from which ye shall have satisfaction. (73)
French Fransizca: 10px - 15px - 25px - 30px
Il sera un signe au sujet de l’Heure. N’en doutez point. Et suivez-moi: voilà un droit chemin. (61) Que le Diable ne vous détourne point! Car il est pour vous un ennemi déclaré. (62) Et quand Jésus apporta les preuves, il dit: «Je suis venu à vous avec la sagesse et pour vous expliquer certains de vos sujets de désaccord. Craignez Allah donc et obéissez-moi. (63) Allah est en vérité mon Seigneur et votre Seigneur. Adorez-Le donc. Voilà un droit chemin». (64) Mais les factions divergèrent entre elles(1). Malheur donc aux injustes du châtiment d’un jour douloureux! (65) Attendent-ils seulement que l’Heure leur vienne à l’improviste, sans qu’ils ne s’en rendent compte? (66) Les amis, ce jour-là, seront ennemis les uns des autres; excepté les pieux. (67) «Ô Mes serviteurs! Vous ne devez avoir aucune crainte aujourd’hui; vous ne serez point affligés, (68) Ceux qui croient en Nos signes et sont musulmans(2), (69) «Entrez au Paradis, vous et vos épouses, vous y serez fêtés». (70) On fera circuler parmi eux des plats d’or et des coupes; et il y aura là [pour eux] tout ce que les âmes désirent et ce qui réjouit les yeux;» - et vous y demeurerez éternellement. (71) Tel est le Paradis qu’on vous fait hériter pour ce que vous faisiez. (72) Il y aura là pour vous beaucoup de fruits dont vous mangerez». (73)
Endonezya indonesian: 10px - 15px - 25px - 30px
Dan sesungguhnya ’Isa itu benar-benar memberikan pengetahuan tentang hari kiamat. Karena itu janganlah kamu ragu-ragu tentang kiamat itu dan ikutilah Aku. Inilah jalan yang lurus. (61) Dan janganlah kamu sekali-kali dipalingkan oleh syaitan; sesungguhnya syaitan itu musuh yang nyata bagimu. (62) Dan tatkala ’Isa datang membawa keterangan dia berkata: "Sesungguhnya aku datang kepadamu dengan membawa hikmah [1] dan untuk menjelaskan kepadamu sebagian dari apa yang kamu berselisih tentangnya, maka bertakwalah kepada Allah dan ta’atlah [kepada]ku". (63) Sesungguhnya Allah Dialah Tuhanku dan Tuhan kamu, maka sembahlah Dia, ini adalah jalan yang lurus. (64) Maka berselisihlah golongan-golongan [yang terdapat] di antara mereka; lalu kecelakaan yang besarlah bagi orang-orang yang zalim yakni siksaan hari yang pedih [kiamat]. (65) Mereka tidak menunggu kecuali kedatangan hari kiamat kepada mereka dengan tiba-tiba sedang mereka tidak menyadarinya. (66) Teman-teman akrab pada hari itu sebagiannya menjadi musuh bagi sebagian yang lain kecuali orang-orang yang bertakwa. (67) "Hai hamba-hamba-Ku, tiada kekhawatiran terhadapmu pada hari ini dan tidak pula kamu bersedih hati. (68) [Yaitu] orang-orang yang beriman kepada ayat-ayat Kami dan adalah mereka dahulu orang-orang yang berserah diri. (69) Masuklah kamu ke dalam surga, kamu dan isteri-isteri kamu digembirakan." (70) Diedarkan kepada mereka piring-piring dari emas, dan piala-piala dan di dalam surga itu terdapat segala apa yang diingini oleh hati dan sedap [dipandang] mata dan kamu kekal di dalamnya." (71) Dan itulah surga yang diwariskan kepada kamu disebabkan amal-amal yang dahulu kamu kerjakan. (72) Di dalam surga itu ada buah-buahan yang banyak untukmu yang sebahagiannya kamu makan. (73)
Malezya Malaysian: 10px - 15px - 25px - 30px
Dan sesungguhnya Nabi Isa menjadi tanda kedatangan hari kiamat, maka janganlah kamu ragu-ragu tentang (hari kiamat) itu dan turutlah (petunjukKu); inilah jalan yang lurus. (61) Dan janganlah Syaitan menghalang kamu (daripada menurut jalan yang benar); sesungguhnya Syaitan itu musuh yang nyata bagi kamu. (62) Dan ketika Nabi Isa datang (kepada kaumnya) dengan membawa keterangan-keterangan yang nyata, berkatalah ia: Sesungguhnya aku datang kepada kamu dengan membawa hikmat (ajaran Tuhan) dan untuk menerangkan kepada kamu: Sebahagian dari (perkara-perkara agama) yang kamu berselisihan padanya. Oleh itu, bertakwalah kamu kepada Allah dan taatlah kepadaku. (63) Sesungguhnya Allah ialah Tuhanku dan Tuhan kamu, maka sembahlah kamu akan Dia; inilah jalan yang lurus. (64) Kemudian, golongan-golongan (dari kaumnya) itu berselisihan sesama sendiri. Maka kecelakaan dan kebinasaanlah bagi orang-orang yang zalim itu, dari (paluan) azab seksa yang tidak terperi sakitnya, pada hari pembalasan. (65) (Mereka yang menentang Nabi Muhammad) tidak ada lagi yang mereka tunggu melainkan saat kiamat yang akan datang kepada mereka secara mengejut dan dalam keadaan mereka lalai leka dengan perkara-perkara keduniaan. (66) Pada hari itu sahabat-sahabat karib: Setengahnya akan menjadi musuh kepada setengahnya yang lain, kecuali orang-orang yang persahabatannya berdasarkan takwa (iman dan amal soleh). (67) (Mereka yang bertakwa itu, diberi penghormatan serta diseru oleh Allah Taala dengan firmanNya): Wahai hamba-hambaku! Pada hari ini kamu tidak akan merasai sebarang kebimbangan (dari sesuatu yang tidak baik) dan kamu pula tidak akan berdukacita. (68) (Mereka itu ialah) orang-orang yang beriman akan ayat-ayat keterangan Kami, serta mereka menjadi orang-orang Islam yang taat patuh, (69) (Mereka diberi sebaik-baik balasan dengan dikatakan kepada mereka): Masuklah kamu ke dalam Syurga bersama-sama isteri-isteri kamu (yang beriman), dengan menikmati sepenuh-penuh kegembiraan dan kesenangan. (70) Diedarkan kepada mereka pinggan-pinggan besar dan piala-piala dari emas dan di dalam Syurga itu pula disediakan segala yang diingini oleh nafsu serta di pandang indah oleh mata dan (dikatakan kepada mereka): Kamu adalah tetap kekal di dalamnya. (71) Dan (dikatakan lagi kepada mereka): Inilah Syurga yang diberikan kamu mewarisinya, disebabkan apa yang kamu telah kerjakan. (72) Kamu beroleh di dalamnya berbagai jenis buah-buahan, untuk kamu makan daripadanya. (73)
Spanish ispanya: 10px - 15px - 25px - 30px
Y es cierto que él* es un conocimiento de la Hora, así pues no dudéis de ella y seguidme.Esto es un camino recto. (61) Y que el Shaytán no os desvíe, él es para vosotros un claro enemigo. (62) Y cuando vino Isa con las evidencias, dijo: He venido a vosotros con la sabiduría y a haceros claro parte de aquello en lo que no estáis de acuerdo; así que temed a Allah y obedecedme. (63) Allah es mi Señor y el vuestro, adoradlo; esto es un camino recto. (64) Pero las distintas facciones que había entre ellos discreparon.¡Ay de aquéllos que fueron injustos por el castigo de un día doloroso! (65) ¿Qué esperan sino que les llegue la Hora de repente sin que se den cuenta? (66) Ese día los amigos serán enemigos unos de otros, pero no así los que tengan temor (de Allah). (67) ¡Oh siervos míos! Hoy no tendréis nada que temer ni os entristeceréis. (68) Los que creyeron en Nuestros signos y fueron musulmanes. (69) Entrad en el Jardín vosotros y vuestras esposas y sed agasajados. (70) Circularán entre ellos con platos de oro y copas en las que habrá lo que las almas deseen y les sea dulce a los ojos.En él seréis inmortales. (71) Y este es el Jardín que habréis heredado por lo que hayáis hecho. (72) En él hay abundante fruta de la que comeréis. (73)



HafizEfendi.Com değişik dillerde kurani kerimi okumanizi sağlar.Sayfa Sayfa hatim okumanizda yardımcı sesli ve mealli olarak hazirlanmıştır.Bu sayfada okunan her harfden Peygamberimizin Mubarek Ruhu saadetleri için , ehli beytinin ashabi kiramın ruhları için tabiinin etbauttabiinin ruhları için peygamberler silsilesinin ervahi tayyibeleri için Ebubekir siddik efendimizden günümüze kadar gelmiş geçmiş bütün sadati kiram hazerati için Sami efendi ve Musa efendilerin ruhları için Muhterem Ustadımız Osman Nuri Topbaş Hoca efendinin ruhaniyeti için okuyanların gelmiş geçmişlerin ruhları için Bilhassa Allah Rizasi için EL FatiHa Es Salavat

HafizEfendi.Com sitesi ziyaretçilerine ayetlerde yer alan kelimelerin tek tek Türkçe anlamlarını da sunarak, Kur'an da yer almayan bidatlerin nasıl meallerde yer aldığını göstermek ve ziyaretçilerin Kur'an-ı Kerim'i daha iyi anlamalarına vesile olmak amaçları ile hazırlanmıştır.
Telif bilgisi : Bu sitede yayınlanan her türlü bilgi ve döküman kaynak gösterilerek veya göstermeksizin kullanılabilir.
  Anasayfa    Bize ulaşın