وَإِذَا تُتْلَى عَلَيْهِمْ آيَاتُنَا بَيِّنَاتٍ قَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِلْحَقِّ لَمَّا جَاءهُمْ هَذَا سِحْرٌ مُّبِينٌ
Ve izâ tutlâ aleyhim âyâtunâ beyyinâtin kâlellezîne keferû lil hakkı lemmâ câehum hâzâ sihrun mubîn(mubînun).
| Diyanet İşleri | : | Âyetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman, o küfredenler kendilerine geldiğinde Hak (kitap Kur’an) için, düşünmeden “Bu, apaçık bir büyüdür” dediler. | 
| Abdulbaki Gölpınarlı | : | Onlara apaçık âyetlerimiz okundu mu gerçeği inkâr edenler, gerçek, onlara gelince bu derler, aşikâr bir büyü. | 
| Adem Uğur | : | Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman hakikat kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler: "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler. | 
| Ali Bulaç | : | Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, o inkâr edenler kendilerine gelmiş olan hak için dediler ki: "Bu, apaçık bir büyüdür." | 
| Ali Fikri Yavuz | : | Onlara açık ve parlak olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, o kâfirler, kendilerine hak olan o ayetler gelince, dediler ki: “- Bu açık bir sihirdir.” | 
| Bekir Sadak | : | Ayetlerimiz onlara acikca okundugu zaman  inkar edenlere, kendilerine gelen gercek icin: «Bu, apacik bir buyudur» derler. | 
| Celal Yıldırım | : | Onlara âyetlerimiz açık-seçik okunduğu zaman, küfre saplanıp kalanlar, kendilerine gelen hakk için, «bu açık bir sihirdir» derler. | 
| Diyanet İşleri (eski) | : | Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman inkar edenler, kendilerine gelen gerçek için: 'Bu, apaçık bir büyüdür' derler. | 
| Diyanet Vakfi | : | Âyetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman hakikat kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler: «Bu, apaçık bir büyüdür» dediler. | 
| Edip Yüksel | : | Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğunda, kendilerine gelen gerçeğe karşı çıkanlar, 'Bu, açıkça bir büyüdür,' dediler. | 
| Elmalılı Hamdi Yazır | : | Karşılarında âyetlerimiz açık açık, parlak parlak okunurken de o küfredenler dediler ki hakka, kendilerine geldiği zaman: bu parlak bir sihir | 
| Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Karşılarında ayetlerimiz açık açık, parlak parlak okunurken de o inkar edenler gerçek kendilerine geldiği zaman ona: «Bu parlak bir büyüdür.» dediler. | 
| Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Bizim âyetlerimiz kendilerine apaçık okunduğu zaman inkâr edenler kendilerine gelen hak kitap için: «Bu apaçık bir büyüdür.» dediler. | 
| Fizilal-il Kuran | : | Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman inkar edenler kendilerine gelen gerçek için: «Bu, apaçık bir büyüdür» derler. | 
| Gültekin Onan | : | Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, o küfredenler kendilerine gelmiş olan hak için dediler ki: "Bu, apaçık bir büyüdür." | 
| Hasan Basri Çantay | : | Karşılarında açık açık âyetlerimiz okunduğu vakit (içlerinde) o küfredenler, kendilerine o hak gelince «Bu, apâşikâr bir büyüdür» dediler.  | 
| İbni Kesir | : | Onlara, ayetlerimiz açıkça okunduğu zaman; kendilerine geldiğinde hakkı inkar edenler: Bu, apaçık bir büyüdür, dediler. | 
| Muhammed Esed | : | Ama mesajlarımız ne zaman onlara bütün açıklığıyla iletildiyse, hakikati inkara şartlanmış olanlar, hakikat kendilerine iletilir iletilmez onun hakkında, "Bu, göz boyayan bir büyüden başka bir şey değil!" diye konuşurlar. | 
| Ömer Nasuhi Bilmen | : | Ve onlara karşı açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman kendilerine geldiği vakit hakkı inkâr edenler dedi ki: «İşte bu bir apaçık sihirdir.» | 
| Şaban Piriş | : | Açıklayıcı ayetlerimiz onlara okunduğu zaman, kendilerine gelen gerçeği inkar edenler şöyle dediler: -Bu, apaçık bir sihirdir! | 
| Suat Yıldırım | : | Âyetlerimiz açık açık okunup beyan edildiğinde o kâfirler önlerine gelen gerçek hakkında: "Bu, besbelli bir sihirdir!" derler. | 
| Süleyman Ateş | : | Onlara açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman kendilerine gelen hakkı inkâr edenler: "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler. | 
| Tefhim-ul Kuran | : | Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, o küfredenler kendilerine gelmiş olan hak için dediler ki: «Bu, apaçık bir büyüdür.» | 
| Ümit Şimşek | : | Kendilerine apaçık âyetlerimiz okunduğu zaman, o kâfirler, kendilerine gelmiş olan hak kitap için 'Bu düpedüz büyü' dediler. | 
| Yaşar Nuri Öztürk | : | Herşeyi ayan beyan gösteren ayetlerimiz onlara okunduğunda, kendilerine gelmiş olan hakkı inkâr edenler şöyle derler: "Açık bir büyüdür bu!" |