| Ayet Ayet Kuran-ı Kerim Oku | Kurani Kerim Dinle |
| Sayfa Sayfa Kurani Kerim Oku | Dini Oyun Oyna |
| Sure Sure Kurani Kerim OKU |
» Kurani Kerim 600.Sayfa 30.Cuz 101.Sure Karia Suresi Ayet 1-11 / 102.Sure Tekasür Suresi Ayet 1-8

Sonraki Sayfaya GecKurani Kerim Ana Sayfaya GitOnceki Sayfaya Git

Sayfayi Dinlemek için Play a basin

Arapca Metin:Font = 20px - 30px - 40px - 50px
سورة القارعة (101) ص 600
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ
الْقَارِعَةُ {1} مَا الْقَارِعَةُ {2} وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْقَارِعَةُ {3} يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِ {4} وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنفُوشِ {5} فَأَمَّا مَن ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ {6} فَهُوَ فِي عِيشَةٍ رَّاضِيَةٍ {7} وَأَمَّا مَنْ خَفَّتْ مَوَازِينُهُ {8} فَأُمُّهُ هَاوِيَةٌ {9} وَمَا أَدْرَاكَ مَا هِيَهْ {10} نَارٌ حَامِيَةٌ {11} ص

سورة التكاثر (102) ص 600
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ
أَلْهَاكُمُ التَّكَاثُرُ {1} حَتَّى زُرْتُمُ الْمَقَابِرَ {2} كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ {3} ثُمَّ كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ {4} كَلَّا لَوْ تَعْلَمُونَ عِلْمَ الْيَقِينِ {5} لَتَرَوُنَّ الْجَحِيمَ {6} ثُمَّ لَتَرَوُنَّهَا عَيْنَ الْيَقِينِ {7} ثُمَّ لَتُسْأَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعِيمِ {8} ص
Turkçe Turkish: 10px - 15px - 25px - 30px
Rahman ve rahîm olan Allah'ın adıyla (1) Kapı çalan! Nedir o kapı çalan? O kapı çalanın ne olduğunu bilir misin? (1) (2) Kapı çalan! Nedir o kapı çalan? O kapı çalanın ne olduğunu bilir misin? (2) (3) Kapı çalan! Nedir o kapı çalan? O kapı çalanın ne olduğunu bilir misin? (3) (4) İnsanların, ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olduğu, dağların da atılmış renkli yüne dönüştüğü gündür (o Kâria!) (4) (5) İnsanların, ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olduğu, dağların da atılmış renkli yüne dönüştüğü gündür (o Kâria!) (5) (6) O gün kimin tartılan ameli ağır gelirse işte o, hoşnut edici bir yaşayış içinde olur. (6) (7) O gün kimin tartılan ameli ağır gelirse işte o, hoşnut edici bir yaşayış içinde olur. (7) (8) Ameli yeğni olana gelince, işte onun anası (yeri, yurdu) Hâviye` dir. (8) (9) Ameli yeğni olana gelince, işte onun anası (yeri, yurdu) Hâviye` dir. (9) (10) Nedir o (Hâviye) bilir misin? Kızgın ateş! / (10) (11) Nedir o (Hâviye) bilir misin? Kızgın ateş! / (11)

Rahman ve rahîm olan Allah'ın adıyla (1) Çokluk kuruntusu sizi o derece oyaladı ki, nihayet kabirleri ziyaret ettiniz. (1) (2) Çokluk kuruntusu sizi o derece oyaladı ki, nihayet kabirleri ziyaret ettiniz. (2) (3) Hayır! Yakında bileceksiniz! Elbette yakında bileceksiniz! (3) (4) Hayır! Yakında bileceksiniz! Elbette yakında bileceksiniz! (4) (5) Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz. / (5) (6) Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz. / (6) (7) Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz. / (7) (8) Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz. / (8)
Almanca Deutsch: 10px - 15px - 25px - 30px
Im Namen Allahs, des Allerbarmers, des Barmherzigen! Al-Qari`a! (1) Was ist Al-Qari`a? (2) Und was läßt dich wissen, was Al-Qari`a ist? (3) An einem Tage, da die Menschen gleich verstreuten Motten sein werden, (4) und die Berge gleich bunter, zerflockter Wolle, (5) dann wird der, dessen Waage schwer ist, (6) ein Wohlleben genießen; (7) dem aber, dessen Waage leicht ist, (8) wird Al-Hawiya sein Endziel sein. (9) Und was lehrt dich wissen, was sie (Al-Hawiya) ist? (10) (Sie ist) ein glühendes Feuer. (11)

Im Namen Allahs, des Allerbarmers, des Barmherzigen! Das Streben nach Mehr lenkt euch solange ab, (1) bis ihr die Gräber besucht. (2) Aber nein! Ihr werdet es bald erfahren. (3) Wiederum: Aber nein! Ihr werdet es bald erfahren. (4) Aber nein! Wenn ihr es nur mit Gewißheit wüßtet! (5) Gewiß werdet ihr Al-Dschahim sehen. (6) Dann werdet ihr sie bestimmt mit dem Auge der Gewißheit sehen. (7) Dann werdet ihr, an jenem Tage, nach dem Wohlstand befragt. (8)
ingilizce Eng Dr. Mohsin: 10px - 15px - 25px - 30px
In the name of Allah, the Beneficent, the Merciful Al-Qâri'ah (the striking Hour i.e. the Day of Resurrection), (1) What is the striking (Hour)? (2) And what will make you know what the striking (Hour) is? (3) It is a Day whereon mankind will be like moths scattered about, (4) And the mountains will be like carded wool, (5) Then as for him whose balance (of good deeds) will be heavy,[] (6) He will live a pleasant life (in Paradise). (7) But as for him whose balance (of good deeds) will be light, (8) He will have his home in Hawiyah (pit, i.e. Hell) (9) And what will make you know what it is? (10) (It is) a fiercey blazing Fire! (11)

In the name of Allah, the Beneficent, the Merciful The mutual rivalry (for piling up of worldly things) diverts you, (1) Until you visit the graves (i.e. till you die). (2) Nay! You shall come to know! (3) Again, Nay! You shall come to know! (4) Nay! If you knew with a sure knowledge (the end result of piling up, you would not have been occupied yourselves in worldly things) (5) Verily, You shall see the blazing Fire (Hell)! (6) And again, you shall see it with certainty of sight! (7) Then, on that Day, you shall be asked about the delights[] (you indulged in, in this world)! (8)
ingilizce Eng Yusuf Ali: 10px - 15px - 25px - 30px
In the name of Allah, the Beneficent, the Merciful The (Day) of Noise and Clamour: (1) What is the (Day) of Noise and Clamour? (2) And what will explain to thee what the (Day) of Noise and Clamour is? (3) (It is) a Day whereon Men will be like moths Scattered about, (4) And the mountains will be like carded wool. (5) Then, he whose balance (of good deeds) will be (found) heavy (6) Will be in a life of good pleasure and satisfaction. (7) But he whose balance (of good deeds) will be (found) light― (8) Will have his home in a (bottomless) pit. (9) And what will explain to thee what this is? (10) (It is) a Fire Blazing fiercely! (11)

In the name of Allah, the Beneficent, the Merciful The mutual rivalry for piling up (the good things of this world) diverts you (from the more serious things), (1) Until ye visit the graves. (2) But nay, ye soon shall know (the reality). (3) Again, ye soon shall know! (4) Nay, were ye to know with certainty of mind, (Ye would beware!) (5) Ye shall certainly see Hell Fire! (6) Again, ye shall see it with certainty of sight! (7) Then shall ye be Questioned that Day about the joy (ye indulged in)! (8)
French Fransizca: 10px - 15px - 25px - 30px
Au nom d’Allah, le Tout Miséricordieux, le Très Miséricordieux Le fracas! (1) Qu’est-ce que le fracas? (2) Et qui te dira ce qu’est le fracas? (3) C’est le jour où les gens seront comme des papillons éparpillés, (4) et les montagnes comme de la laine cardée; (5) quant à celui dont la balance sera lourde (6) il sera dans une vie agréable; (7) et quant à celui dont la balance sera légère, (8) sa mère [destination] est un abîme très profond. (9) Et qui te dira ce que c’est? (10) C’est un Feu ardent. (11)

Au nom d’Allah, le Tout Miséricordieux, le Très Miséricordieux La course aux richesses vous distrait, (1) jusqu’à ce que vous visitiez les tombes(3). (2) Mais non! Vous saurez bientôt! (3) (Encore une fois)! Vous saurez bientôt! (4) Sûrement! Si vous saviez de science certaine(4). (5) Vous verrez, certes, la Fournaise. (6) Puis, vous la verrez certes, avec l’œil de la certitude. (7) Puis, assurément, vous serez interrogés, ce jour-là, sur les délices. (8)
Endonezya indonesian: 10px - 15px - 25px - 30px
Dengan menyebut nama Allah Yang Maha Pemurah lagi Maha Penyayang Hari Kiamat, (1) apakah hari Kiamat itu? (2) Tahukah kamu apakah hari Kiamat itu? (3) Pada hari itu manusia seperti kupu-kupu yang bertebaran, (4) dan gunung-gunung seperti bulu yang dihambur-hamburkan. (5) Dan adapun orang-orang yang berat timbangan [kebaikan]nya, (6) maka dia berada dalam kehidupan yang memuaskan. (7) Dan adapun orang-orang yang ringan timbangan [kebaikan]nya, (8) maka tempat kembalinya adalah neraka Hawiyah. (9) Dan tahukah kamu apakah neraka Hawiyah itu? (10) [Yaitu] api yang sangat panas. (11)

Dengan menyebut nama Allah Yang Maha Pemurah lagi Maha Penyayang Bermegah-megahan telah melalaikan kamu [1]. (1) sampai kamu masuk ke dalam kubur. (2) Janganlah begitu, kelak kamu akan mengetahui [akibat perbuatanmu itu], (3) dan janganlah begitu, kelak kamu akan mengetahui. (4) Janganlah begitu, jika kamu mengetahui dengan pengetahuan yang yakin, (5) niscaya kamu benar-benar akan melihat neraka Jahiim, (6) dan sesungguhnya kamu benar-benar akan melihatnya dengan ’ainul yaqin [2], (7) kemudian kamu pasti akan ditanyai pada hari itu tentang keni’matan [yang kamu megah-megahkan di dunia itu]. (8)
Malezya Malaysian: 10px - 15px - 25px - 30px
Dengan nama Allah, Yang Maha Pemurah, lagi Maha Mengasihani Hari yang menggemparkan, (1) Apa dia hari yang menggemparkan itu? (2) Dan apa jalannya engkau dapat mengetahui kedahsyatan hari yang menggemparkan itu? (3) (Hari itu ialah: Hari kiamat), hari manusia menjadi seperti kelkatu yang terbang berkeliaran, (4) Dan gunung-ganang menjadi seperti bulu yang dibusar berterbangan. (5) Setelah berlaku demikian, maka (manusia akan diberikan tempatnya menurut amal masing-masing); adapun orang yang berat timbangan amal baiknya; (6) Maka dia berada dalam kehidupan yang senang lenang. (7) Sebaliknya orang yang ringan timbangan amal baiknya; (8) Maka tempat kembalinya ialah "Haawiyah" (9) Dan apa jalannya engkau dapat mengetahui, apa dia "Haawiyah" itu? (10) (Haawiyah itu ialah): Api yang panas membakar. / (11)

Dengan nama Allah, Yang Maha Pemurah, lagi Maha Mengasihani Kamu telah dilalaikan (daripada mengerjakan amal bakti) oleh perbuatan berlumba-lumba untuk mendapat dengan sebanyak-banyaknya (harta benda, anak-pinak pangkat dan pengaruh), (1) Sehingga kamu masuk kubur. (2) Jangan sekali-kali (bersikap demikian)! Kamu akan mengetahui kelak (akibatnya yang buruk semasa hendak mati)! (3) Sekali lagi (diingatkan): Jangan sekali-kali (kamu bersikap demikian)! Kamu akan mengetahui kelak (akibatnya yang buruk pada hari kiamat)! (4) Demi sesungguhnya! Kalaulah kamu mengetahui (apa yang kamu akan hadapi) dengan pengetahuan yang yakin, (tentulah kamu akan mengerjakan perkara-perkara yang menjadi bekalan kamu untuk hari akhirat). (5) (Ingatlah) demi sesungguhnya! Kamu akan melihat Neraka yang marak menjulang. (6) Selepas itu, demi sesungguhnya! Kamu (wahai orang-orang yang derhaka) akan melihatnya dengan penglihatan yang yakin (semasa kamu dilemparkan ke dalamnya)! (7) Selain dari itu, sesungguhnya kamu akan ditanya pada hari itu, tentang segala nikmat (yang kamu telah menikmatinya)! / (8)
Spanish ispanya: 10px - 15px - 25px - 30px
En el nombre de Allah, el Misericordioso, el Compasivo La conmoción. (1) ¿Y qué es la conmoción? (2) ¿Y cómo hacerte saber qué es la conmoción? (3) Es el día en que los hombres estarán como polillas dispersas. (4) Y las montañas como lana cardada. (5) Entonces, aquel cuyas acciones tengan peso en la Balanza, (6) estará en una vida satisfactoria. (7) Pero aquel cuyas acciones sean ligeras en la Balanza, (8) tendrá por madre a un abismo. (9) ¿Y qué te hará entender lo que eso es? (10) Es un fuego abrasador. (11)

En el nombre de Allah, el Misericordioso, el Compasivo La rivalidad por tener más os mantiene ocupados (1) hasta que visitáis los cementerios. (2) ¡Pero no! Ya sabréis. (3) Sí, luego sabréis. (4) Si supierais a ciencia cierta. (5) Tened por seguro que veréis el Yahim. (6) Lo veréis con el ojo de la certeza. (7) Y ese día, se os preguntará por los momentos de dicha que hayáis tenido. (8)



HafizEfendi.Com değişik dillerde kurani kerimi okumanizi sağlar.Sayfa Sayfa hatim okumanizda yardımcı sesli ve mealli olarak hazirlanmıştır.Bu sayfada okunan her harfden Peygamberimizin Mubarek Ruhu saadetleri için , ehli beytinin ashabi kiramın ruhları için tabiinin etbauttabiinin ruhları için peygamberler silsilesinin ervahi tayyibeleri için Ebubekir siddik efendimizden günümüze kadar gelmiş geçmiş bütün sadati kiram hazerati için Sami efendi ve Musa efendilerin ruhları için Muhterem Ustadımız Osman Nuri Topbaş Hoca efendinin ruhaniyeti için okuyanların gelmiş geçmişlerin ruhları için Bilhassa Allah Rizasi için EL FatiHa Es Salavat

HafizEfendi.Com sitesi ziyaretçilerine ayetlerde yer alan kelimelerin tek tek Türkçe anlamlarını da sunarak, Kur'an da yer almayan bidatlerin nasıl meallerde yer aldığını göstermek ve ziyaretçilerin Kur'an-ı Kerim'i daha iyi anlamalarına vesile olmak amaçları ile hazırlanmıştır.
Telif bilgisi : Bu sitede yayınlanan her türlü bilgi ve döküman kaynak gösterilerek veya göstermeksizin kullanılabilir.
  Anasayfa    Bize ulaşın