HafizEfendi.Com Anasayfa

Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Oku

Cüz 16
Sayfa 301
Cüz 16
Sayfa 302
Cüz 16
Sayfa 303
Cüz 16
Sayfa 304
Cüz 16
Sayfa 305
Cüz 16
Sayfa 306
Cüz 16
Sayfa 307
Cüz 16
Sayfa 308
Cüz 16
Sayfa 309
Cüz 16
Sayfa 310
Cüz 16
Sayfa 311
Cüz 16
Sayfa 312
Cüz 16
Sayfa 313
Cüz 16
Sayfa 314
Cüz 16
Sayfa 315
Cüz 16
Sayfa 316
Cüz 16
Sayfa 317
Cüz 16
Sayfa 318
Cüz 16
Sayfa 319
Cüz 16
Sayfa 320

Elmalılı 18:84 - Gerçekten biz onu (Zülkarneyn'i) yeryüzünde iktidar sahibi yaptık ve ona ulaşmak istediği her şeyi elde etmesinin bir yolunu verdik.

Elmalılı 18:85 - Derken o da bu yollardan birini tutup gitti.

Elmalılı 18:86 - Nihayet güneşin battığı yere vardığı zaman, güneşi, (sanki) kara bir balçıkta batıyor buldu. Bir de bunun yanında bir kavim buldu. Biz ona dedik ki: "Ey Zülkarneyn! Onları ya cezalandırırsın veya onların hakkında iyi davranırsın."

Elmalılı 18:87 - O da demişti ki: "Kim haksızlık ederse muhakkak ona azab edeceğiz; Sonra Rabbine geri döndürülecek, O da onu görülmemiş bir azabla cezalandırır."

Elmalılı 18:88 - "Amma her kim de iman edip iyi bir iş yaparsa, buna da en güzel mükâfat vardır. Biz ona dünyada kolaylık gösterir zor işlere koşmayız."

Elmalılı 18:89 - Sonra Zülkarneyn yine bir yol tuttu.

Elmalılı 18:90 - Nihayet güneşin doğduğu yere varınca, onun kendilerini güneşten koruyacak hiçbir siper yapmadığımız bir kavmin üzerine doğduğunu görmüştü.

Elmalılı 18:91 - İşte Zülkarneyn'in kudret ve saltanatı böyleydi. Ve biz onun yanında olan her şeyi bilgimizle kuşatmıştık.

Elmalılı 18:92 - Sonra yine bir yol tuttu.

Elmalılı 18:93 - Nihayet iki dağ arasına ulaştığında onların önünde, hemen hiç söz anlamayan bir kavim bulmuştu.

Elmalılı 18:94 - Dediler ki: "Ey Zülkarneyn! Ye'cuc ve Me'cuc bu yerde fesat çıkarıyorlar. Onun için, bizimle onlar arasında bir sed yapman şartıyla sana bir vergi versek olur mu?"

Elmalılı 18:95 - Dedi ki: "Rabbimin bana vermiş olduğu servet ve saltanat, sizin vereceğiniz şeyden daha hayırlıdır. Bana maddî yardımda bulunun da sizinle onların arasına en sağlam seddi yapayım.

Elmalılı 18:96 - "Bana, demir kütleleri getirin." Nihayet dağın iki ucunu denkleştirdiği vakit: "Ateş yakıp körükleyin" dedi. Demiri bir ateş koru haline getirince. "Bana erimiş bakır getirin üzerine dökeyim" dedi.

Elmalılı 18:97 - Artık Ye'cuc ve Me'cuc bu seti ne aşabildiler ne de delebildiler.