Namazimi Ogreniyorum
Resimli Namaz Kilmayi Ogreniyorum
Namaz Sureleri
Namaz Dualari
Namaz Rekatlari
Farzlari
Rukunleri
Vacipleri
Sunnetleri
Mustehaplari
Mekruhlari
ADABI
Vakitleri
Sabah
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Cuma
Bayram
Nafile Namazlar
Cenaze
Teravih
Tesbih
Evvabin
istihare
Teheccüd
Secde çesitleri
Kaza Namazi
Yolcu Namazi Seferilik
Mudrik Lahik Mesbuk
Namazin Esrari
Namazlara Niyet
Namaz Ve Sagligimiz
Kutuplarda Namaz
Namazi Bozan Seyler
Namazin ustunlukleri
Namaz Kilmamanin Cezasi
iskat ve Devir
imamlik ve Cemaat
Mini Sozluk
çocuklar için
Dini Sorular Sorun
çocugunuza Nasihat edin
çocugun Edebi



Anasayfa
HafizEfendi.Com

MINI SOZLUKTEN BILMEDIGIM SOZLERI OGRENIYORUM


Caiz: Dince yapılması yasak sayılmayan şey demektir. 

Celse: İki secde arasında bir defa "sübhane rabbiyel azim"diyecek kadar oturmaktır. 

Farz: Yapılması din yönünden kesin şekilde gerekli olan herhangi bir görevdir. Farz-ı Ayn ve Farz-ı Kifaye diye ikiye ayrılır. 

Farz-ı Ayn: Yükümlü (mükellef) olan herkesin yapmak zorunda olduğu farzdır. Beş vakit kılınan namaz gibi...

Farz-ı kifaye: Yükümlülerden bazılarının yapması ile diğerlerinden düşen ibadetlerdir. Cenaze namazı gibi...

Haram: Bir şeyin yapılması, kullanılması ve yenilip içilmesinin İslam dininde kesin bir delille yasaklanmış olmasıdır.

Helal: Dinde caiz görülen her şeydir. Yapılmasından ve kullanmasından dolayı ayıplama gerekmez.

İftitah Tekbiri: Namaza başlarken alınan tekbirdir. Başlama tekbiri de denir. Kişi namaza başlarken ellerini kulaklarına kadar kaldırır ve "Allahu Ekber" diyerek iftitah tekbiri alır.

Ka'de: Namazda teşehhüd için "Ettehiyyatü Lillahi"yi okumak için oturmaktır. Bir namazda iki defa oturulursa, birinci oturuşa "Kade-i Ûlâ=İlk oturuş" ikincisine de "Kade-i Ahire=Son oturuş" denir. 

Kaveme: Rukû halinden doğrulup ta bir defa "Sübhana rabbiyel azim" diyecek kadar ayakta durmaktır.

Kıraat: Kur'an'ı Kerimden bir miktar okumak demektir.

Kıyam: Ayakta durmaktır.

Mekruh: Lûgatta sevilmeyen ve hoş görülmeyen şey demektir. Din deyiminde, yasaklığı sabit olmakla beraber, ona aykırı olarak da bir delil veya işaret mevcut olan şeydir.

Mübah: Yapılması ve yapılmaması dinde caiz görülen şeydir. ne yapılmasında ne de yapılmamasında günah vardır. Helal bir yiyeceği yiyip yememek gibi.

Müstahab: Lügat manası, sevilmiş şey demektir. Din deyiminde, Peygamber (s.a.v.) Efendimizin bazen yaptıkları ve bazen de terk ettikleri ibadettir. Kuşluk Namazı gibi. Bu bir nevi müekked olmayan sünnettir.

Niyet: Kasıt manasındadır ki, kalbin bir şeyi yapmaya yönelmesi demektir. Şeriatta ise yapılan bir görevle Yüce Allah'a ibadette bulunmayı ve O'na manevi bakımdan yaklaşmayı kastetmektedir.

Rekat: Namazın bölümlerinden her biri demektir. Şöyle ki: bir namazda kıyam, rükû ve iki secdenin toplamı bir rekattır. Bir namazda iki kıyam, iki rükû ve dört secde bulunursa o namaz iki rekatlı olur. Üç veya dört kıyam bulunursa, o namaz üç veya dört rekatlı olur.

Rukû: Sözlükte eğilmek manasına gelir. Din deyiminde, namazdaki okuyuştan sonra eğilerek baş ve sırtı düz bir şekle getirmektir. 

Salat: Namaz demektir. Çoğulu salavattır. Salat sözlükte dua manasındadır. Din deyiminde, bildiğimiz ibadetten, erkan ve zikirlerden ibarettir. Namaz kılana "müsalli" denir. 

Secde: Namaz kılarken yere eğilerek yüzün bir kısmını , Yüce Allah'a saygı için yere koymaktır. Arka arkaya yapılan iki secdeye "secdeteyn" denir. "Sücud" sözü de secde etmek ve secdeler manasına gelir. 

Sünnet: Peygamber (s.a.v.) Efendimizin Farz olmayarak yaptığı işledir. ikiye ayrılır.

Sünnet-i Müekkede (müekket, kuvvetli sünnet): Peygamber (s.a.v.) Efendimizin devam edipte pek az yapmadıkları ibadetlerdir. Sabah, Öğle ve Akşam Namazlarının sünnetleri.

Sünnet-i Gayri Müekkede : Peygamber (s.a.v.) Efendimizin ibadet maksadıyla bazen yapmış olduğu şeylerdir. Yatsı ve İkindi Namazlarının sünnetleri gibi...

Taharet: Lûgat manası temizlik demektir. Din deyiminde taharet, pislik ve necasetten arınmış olmak veya abestsizlik denilen şerî bir engelin kalkması halidir.

Tekbir: "Allahu Ekber" demektir.

Teyemmüm: Sözlükte kastetmek anlamına gelir. Şer'i terim olarak ise; su bulunmadığı veya bulunup ta kullanılamadığı takdirde, temiz olan toprağa sürülen ellerle yüzü dirseklere kadar kolları meshetmektir. 

Vacip: Dinimizde yapılması kesinlik derecesinde bir delil ile sabit olmayan ve yine kuvvetli bir delil ile sabit görülen şeydir.