Teheccüd Namazı Geceleyin uyanıp kılınan namaz.
Teheccüd sözlükte, uyumak ve uyanmak manasında olup, zıt anlamlı
kelimelerdendir. Daha sonra gece uyanıp namaz kılan kimseye, bu kökten
türetilmiş "hecûd" denilmiş ve böylece teheccüd, terim olarak namaz ve Allah'ı
zikir için gece uyanmak manasında kullanılmıştır. Genellikle yatsı namazından
sonra, daha uyumadan veya bir miktar uyuduktan sonra kılınan namaza gece namazı
(salatü'l-leyl) denir. Gece uykusu bölünerek kalkıp kılınan namazlara ise
teheccüd namazı denir.
Tabiinin büyüklerinden Esved ile Alkame: "Teheccüd uykudan sonradır"
demişlerdir. Hatta hiç uyumaksızın bütün geceyi ibadetle geçirmeyi adet edinmek
mekruh sayılmıştır (Tecrid-i Sarih Tercümesi, IV, 13). Buhârî'nin Amr b. el-As
(r.a)'dan rivâyetine göre bir kere Resulullah (s.a.s) Abdullah b. Amr'e "Ey
Abdullah! Senin her gün oruç tuttuğun ve her gece baştan başa namaz kıldığın
haberi bana ulaşmadı mı sanırsın " buyurmuşlardır. Abdullah da, "Evet
öyledir, ya Resulullah! Bütün gece namaz kılarım" demiştir. Rasûl-i Ekrem, "Sakın
öyle yapma. Kâh oruç tut, kâh iftar et, gecenin bir kısmında namaz kıl, bir
kısmında uyu" buyurmuştur (Tecrid-i Sarih Tercümesi, IV, 13).
Kur'an-ı Kerim'de Peygamber Efendimize hitaben: "Gecenin bir kısmında sadece
sana mahsus, fazla (bir ibadet) olmak üzere namaz kıl. Muhakkak Rabbin seni
öğülmüş bir makama erdirecektir" (el-İsra, 17/79) buyurulmuştur. Ayet-i
kerimenin tefsirinde teheccüd namazının Hz. Peygamber için farz veya fazilet
olduğu ümmeti için nafile olduğu belirtilmiştir. Peygamber Efendimiz teheccüd
namazını kılmağa devam eder, bu namaz için kalktığında da şöyle dua ederdi: "Ya
Rab! Her hamd Senin içindir. Sen, göklerin ve her yerin ve bunlardaki her şeyin
daimi müdebbirisin. Yine her hamd senin içindir. Sen, göklerin ve her yerin ve
bunlardaki her şeyin nurusun, (bunları aydınlatırsın). Yine her hamd senin
içindir. Sen göklerin ve her yerin ve bunlarda bulunan her şeyin sahibisin. Yine
her hamd senin içindir. Sen haksın, senin vaadin de haktır. (Ahirette) seni
görmek de haktır. Sözün haktır. Cennetin de haktır, Cehennemin de haktır.
Peygamberinde haktır, Muhammed (s.a.s) de haktır. Kıyamet günü de haktır. Ya
Râb! Ancak sana itaat ettim. Sana inandım, sana güvendim, sana yöneldim, yalnız
senin (burhanlarına) dayanarak (düşmanlarla) mücadele ettim. Aramızda yalnız
seni hakem kıldım. Ya Râb! Önce işlediğim ve sonra işlerim sandığım, gizli
yaptığım ve aşikâra işlediğim (bütün) günahlarımı bağışla! (Ahiret hayatımda
beni) takdim eden, (dünya tarihinde nübüvvetimi) tehir eden ancak sensin.
(Allahım!) ibadete layık ilah yoktur, yalnız sen varsın, yahut, senden başka
ibadete layık ilah yoktur. Hakîmâne tasarruf da, tam kuvvet de Allah ile kaimdir"
(Tecrid-i Sarih Tercemesi, IV, 12).
Teheccüd namazı menduptur. İki ilâ oniki rekat arasında kılınabilir. En azı
iki rekat, en çoğu oniki, ortası ise sekiz rekattır. Her iki rekatta selam
verilmesi daha faziletlidir.
Teheccüdün en faziletli vakti:
Peygamber Efendimiz (s.a.s), Sahih-i Müslim'de Ebû Hureyre (r.a)'dan rivâyet
edilen bir hadis-i şerifte teheccüd namazının en faziletli vaktini şöyle
belirtmiştir: "Farz namazdan sonra en faziletli namaz gece namazıdır. Geceyi
iki kısma bölersen son kısmı namaz için en faziletli vakittir. Eğer geceyi üçe
bölersen ortası en faziletli vakittir" (Tecrid-i Sarih Terc. IV, 16).
Teheccüd namazı çok faziletli bir namazdır. Kur'an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde
teheccüd namazı kılmaya teşvik edilmiş ve bu namazı kılanlar övülmüştür. Yüce
Rabbimiz geceleyin kalkıp teheccüd namazı kılanlar hakkında şöyle buyurur: "Onların
yanları yataklarından uzaklaşır (teheccüd namazı kılmak için yataklarından
kalkarlar), korkarak ve umarak Rablerine dua ederler ve kendilerine verdiğimiz
rızıktan (hayır için) harcarlar. Yaptıklarına karşılık olarak onlar için
gözlerini aydınlatıcı ne güzel (nimetlerin) saklandığını hiç kimse bilmez"
(es-Secde, 32/16-17).
Ebû Hureyre (r.a)'dan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz
(s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Geceleyin kalkıp namaz kılan ve karısını
uyandırarak ona da kıldıran, şayet kalkmak istemezse yüzüne su serpen erkeğe
Allah rahmet eder, (günahlarını bağışlar). Yine geceleyin kalkıp namaz kılan ve
kocasını uyandıran, kalkmak istemezse yüzüne su serpen kadına da Allah rahmet
eder (günahını bağışlar)" (Ebû Davûd, Salâtü'tTatavvu', 18).
Hadis-i şerif insanı teheccüd namazı kılmaya teşvik ettiği gibi, aile fertlerini
kaldırıp onlara da bu faziletli namazı kıldırmaya teşvik etmektedir.
Yine Ebû Hureyre ve Ebû Saîd el-Hudrî (r.a) Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in şöyle
buyurduğunu rivâyet etmişlerdir: "Kim geceleyin uyanır ve karısını da
uyandırarak beraberce iki rekat namaz kılarlarsa, Allah'ı çok zikreden erkek ve
kadınlardan yazılırlar" (Ebû Davûd, Vitr, 13). Allah'ı çok zikreden erkek ve
kadınlar ise Allah'ın mağfiret ve mükâfatına nail olacaklardır. Kur'an-ı Kerimde
onlar hakkında "Allah'ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar, işte
Allah bunlar için bağış ve büyük mükâfat hazırlamıştır" (el-Ahzab, 33/35)
buyurulmuştur.
Bir kimse itiyat haline getirdiği teheccüd namazını özürsüz yere
terketmemelidir. Hz. Âişe validemizin şöyle dediği rivâyet edilmiştir: "Gece
namazını terketme. Çünkü Resulullah (s.a.s) onu terketmezdi. Hasta ve yorgun
olduğun zaman oturarak kılardı" (Ebû Davûd, Salatu't-Tatavvu', 18) Yine Hz.
Âişe validemiz, "Resulullah (s.a.s)'e namazın en sevimlisi az da olsa devam
edileni idi. Resulullah (s.a.s) bir namazı kılmaya başladığı zaman ona devam
ederdi" demiştir (Buhar, Savm, 52).
Durak PUSMAZ
|