وَإِن تُكَذِّبُوا فَقَدْ كَذَّبَ أُمَمٌ مِّن قَبْلِكُمْ وَمَا عَلَى الرَّسُولِ إِلَّا الْبَلَاغُ الْمُبِينُ
Ve in tukezzibû fe kad kezzebe umemun min kablikum, ve mâ aler resûli illel belâgul mubîn(mubînu).
| Diyanet İşleri | : | “Eğer siz yalanlarsanız bilin ki, sizden önce geçen birtakım ümmetler de yalanlamışlardı. Peygambere düşen apaçık tebliğden başka bir şey değildir.” | 
| Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve yalanlarsanız sizden önceki ümmetler de yalanlamıştı ve Peygambere düşen iş, ancak apaçık tebliğden ibâret. | 
| Adem Uğur | : | Eğer (size tebliğ edileni) yalan sayarsanız, bilin ki sizden önceki birçok milletler de (kendilerine tebliğ edileni) yalan saymışlardır. Peygamber'e düşen, yalnız açık bir tebliğdir. | 
| Ali Bulaç | : | "Eğer yalanlarsanız, sizden önceki ümmetler de (elçilerin çağrısını) yalanlamışlardır. Elçiye düşen ise, yalnızca açık bir tebliğdir." | 
| Ali Fikri Yavuz | : | (Ey Kureyş topluluğu, beni) eğer tekzib ederseniz (bana zarar veremezsiniz, çünkü) sizden önceki ümmetler de peygamberlerini tekzib etmişlerdi. Peygambere düşen vazife ise, ancak açık bir tebliğdir. | 
| Bekir Sadak | : | Eger siz Peygamberi yalanliyorsaniz bilin ki, sizden onceki ummetler de  yalanlamislardi. Peygambere dusen, sadece apacik tebligdir. | 
| Celal Yıldırım | : | Eğer siz (Peygamber'i) yalanlarsanız, gerçekten sizden önceki birçok ümmetler de (kendilerine gönderilen peygamberleri) yalanlamışlardı. Peygamber'e gereken, ancak açık tebliğdir. | 
| Diyanet İşleri (eski) | : | Eğer siz Peygamberi yalanlıyorsanız bilin ki, sizden önceki ümmetler de yalanlamışlardı. Peygambere düşen, sadece apaçık tebliğdir. | 
| Diyanet Vakfi | : | Eğer (size tebliğ edileni) yalan sayarsanız, bilin ki sizden önceki birçok milletler de (kendilerine tebliğ edileni) yalan saymışlardır. Peygamber'e düşen, yalnız açık bir tebliğdir. | 
| Edip Yüksel | : | Yalanlarsanız, sizden önceki toplumlar da yalanlamışlardı. Elçinin görevi ancak açıkça bildirmektir. | 
| Elmalılı Hamdi Yazır | : | Ve eğer tekziyb ederseniz sizden evvel bir takım ümmetler de tekziyb etmişlerdi, Resulün vazifesi ise açık bir tebliğden ibarettir | 
| Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Eğer siz yalanlarsanız, bilin ki, sizden önce bir takım milletler de yalanlamışlardı. Peygamberin görevi ise açık bir tebliğden ibarettir. | 
| Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Eğer (size tebliğ edileni) yalan sayarsanız, bilin ki sizden önceki birçok milletler de yalan saymışlardı. Peygambere düşen yalnız açık bir tebliğdir. | 
| Fizilal-il Kuran | : | Eğer peygamberinizi yalanlıyorsanız, biliniz ki, sizden önceki milletler de peygamberlerini yalanlamışlardı. Peygamberin görevi, ilahi mesajı açıkça duyurmaktan ibarettir. | 
| Gültekin Onan | : | "Eğer yalanlarsanız, sizden önceki ümmetler de [elçilerin çağrısını] yalanlamışlardır. Elçiye düşen ise yalnızca açık bir tebliğdir." | 
| Hasan Basri Çantay | : | «Eğer siz (beni) tekzîb ederseniz sizden evvelki ümmetler de (peygamberlerini) tekzîb etmişizdir. Peygamberin üzerine (düşen vazîfe) ise apaçık tebliğden başkası değildir».  | 
| İbni Kesir | : | Eğer siz, yalanlıyorsanız, bilin ki; sizden önceki ümmetler de yalanlamışlardı. Peygambere düşen, sadece apaçık tebliğden ibarettir. | 
| Muhammed Esed | : | "Ve Eğer (beni) yalanlarsanız (bilin ki, başka) toplumlar da sizden önce (Allah'ın peygamberlerini) yalanladılar: Bir elçiye düşen, sadece (kendisine emanet edilen) mesajı dosdoğru bir şekilde iletmektir." | 
| Ömer Nasuhi Bilmen | : | «Ve eğer tekzîp ederseniz, muhakkak ki, sizden evvel bir nice ümmetler de tekzîp ettiler. Peygamber üzerine de apaçık tebliğden başka bir şey yoktur.» | 
| Şaban Piriş | : | Eğer yalanlarsanız, sizden önceki toplumlar da yalanlamışlardı. Peygamberin görevi apaçık duyurudan başka bir şey değildir. | 
| Suat Yıldırım | : | "Şayet siz beni yalancı sayarsanız, sizden önceki birtakım ümmetler de resullerini yalancı saymıştı. Elçinin görevi imana zorlamak değil, sadece açıkça tebliğ etmektir." | 
| Süleyman Ateş | : | "Eğer yalanlarsanız, sizden önceki ümmetler de yalanlamışlardı. Elçiye düşen, yalnız açıkça duyurmaktıır." | 
| Tefhim-ul Kuran | : | «Eğer yalanlarsanız, sizden önceki ümmetler de (peygamberlerin çağrısını) yalanlamışlardır. Peygambere düşen ise, yalnızca apaçık bir tebliğdir.» | 
| Ümit Şimşek | : | 'Yalanlayacak olursanız, bilin ki sizden önceki ümmetler de peygamberlerini yalanlamıştı. Peygambere düşen ise, açıkça tebliğ etmekten ibarettir.' | 
| Yaşar Nuri Öztürk | : | "Eğer yalanlarsanız bilin ki, sizden önceki ümmetler de yalanlamıştı. Resule de düşen, açık bir tebliğden başka şey değildir." |