Li yekfurû bimâ âteynâhum ve li yetemettaû, fe sevfe ya’lemûn(ya’lemûne).
| Diyanet İşleri | : | Kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etsinler ve bir süre daha faydalansınlar bakalım! İleride bilecekler. | 
| Abdulbaki Gölpınarlı | : | Bu da onlara verdiğimiz nîmetlere nankörlük edip dünyâda geçinip gitmeleri içindir, fakat yakında bilecek onlar. | 
| Adem Uğur | : | Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etsinler ve sefa sürsünler bakalım! Ama yakında bilecekler! | 
| Ali Bulaç | : | Kendilerine verdiğimiz (nimetler)e nankörlük etsinler ve yararlanıp metalansınlar diye. Ancak onlar yakında bileceklerdir. | 
| Ali Fikri Yavuz | : | Kendilerine verdiğimiz nimeti (kurtuluş nimetini) inkâr etsinler ve (geçici dünya hayatından) zevk alsınlar diye (eski tutumları olan şirke dönerler)...Fakat yakında (onlara ne azab yapılacağını) bileceklerdir. | 
| Bekir Sadak | : | (65-66) Gemiye bindikleri zaman,dini yalniz Allah'a haskilarak  O'na yalvarirlar; ama Allah onlari karaya cikararak kurtarinca, kendilerine  verdigi nimete nankorluk ederek O'na hemen es kosarlar. Zevklensinler bakalim,  yakinda bileceklerdir. | 
| Celal Yıldırım | : | Böylece kendilerine verdiğimiz nimetlere karşı nankörlük etsinler ve bir süre yararlanıp geçinsinler ; ileride (bunun nasıl bir kötülük ve şuursuzluk olduğunu) bilecekler. | 
| Diyanet İşleri (eski) | : | (65-66) Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na yalvarırlar; ama Allah onları karaya çıkararak kurtarınca, kendilerine verdiği nimete nankörlük ederek O'na hemen eş koşarlar. Zevklensinler bakalım, yakında bileceklerdir. | 
| Diyanet Vakfi | : | Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etsinler ve sefa sürsünler bakalım! Ama yakında bilecekler! | 
| Edip Yüksel | : | Bırak, kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler, zevklensinler. İleride bilecekler. | 
| Elmalılı Hamdi Yazır | : | Ki kendilerine verdiğimiz ni'mete nankörlük etsinler ve hayattan zevk alsınlar diye, fakat ileride bilirler | 
| Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Kendilerine verdiğimiz nimete nankörlük etsinler ve hayattan zevk alsınlar diye! Fakat ileride bilirler. | 
| Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler ve safâ sürsünler bakalım! Ama yakında bilecekler. | 
| Fizilal-il Kuran | : | Böylece kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etsinler ve dünyada zevkleri ile oyalansınlar bakalım! Nasıl olsa ilerde gerçeği öğreneceklerdir.! | 
| Gültekin Onan | : | Kendilerine verdiğimiz (nimetler)e küfretsinler ve yararlanıp metalansınlar diye. Ancak onlar yakında bileceklerdir. | 
| Hasan Basri Çantay | : | Ki (bu suretle) kendilerine verdiğimiz (ni'metler) e nankörlük etsinler ve (hayâtdan) zevk alsınlar diye. Fakat onlar yakında bileceklerdir.  | 
| İbni Kesir | : | Kendilerine verdiğimize küfretsinler, eğlensinler bakalım. Yakında bileceklerdir. | 
| Muhammed Esed | : | böylece kendilerine bahşettiğimiz her türlü (nimete) karşı nankörlük yapar ve dünyadaki hayatlarından (ahmakça) zevk almaya devam ederler; fakat, günü gelince (gerçeği) öğrenecekler. | 
| Ömer Nasuhi Bilmen | : | Kendilerine verdiğimiz şeye nankörlük etsinler ve istifadede bulunsunlar diye. Fakat yakında bileceklerdir. | 
| Şaban Piriş | : | Kendilerine verdiklerimize nankörlük edip, dünyada geçinip gitsinler bakalım, yakında öğrenecekler. | 
| Suat Yıldırım | : | Neticede kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük edip, güya geçici bir zevk alırlar. Alsınlar bakalım, yakında öğrenirler! | 
| Süleyman Ateş | : | Ki kendilerine verdiğimiz (ni'metler)e nankörlük etsinler ve (şu geçici hayâtta) zevk içinde yaşasınlar. Ama yakında (gerçeği) bileceklerdir. | 
| Tefhim-ul Kuran | : | Kendilerine verdiğimiz (nimetler)e nankörlük etsinler ve yararlanıp metalansınlar diye. Ancak onlar yakında bileceklerdir. | 
| Ümit Şimşek | : | Nankörlük etsinler verdiklerimize, nasiplenedursunlar. Yakında görecekler. | 
| Yaşar Nuri Öztürk | : | Verdiklerimize karşı nankörlük etsinler ve birazcık zevklensinler diye... Yakında bilecekler. |