Ve vâlidin ve mâ veled(velede).
| Diyanet İşleri | : | (1-4) Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık. | 
| Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve babaya ve oğula. | 
| Adem Uğur | : | Ve andolsun babaya ve ondan meydana gelen çocuğa, | 
| Ali Bulaç | : | Babaya ve doğan çocuğa da. | 
| Ali Fikri Yavuz | : | Ve yemin ederim bir (Âdem) babaya ve (ondan üreyip) doğana ki, | 
| Bekir Sadak | : | Dogurana ve dogurduna and  olsun ki: | 
| Celal Yıldırım | : | Babaya da, doğan çocuğuna da and olsun, | 
| Diyanet İşleri (eski) | : | Doğurana ve doğurduğuna and olsun ki; | 
| Diyanet Vakfi | : | (1-4) Bu beldeye -ki sen bu beldedesin-, babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki biz, insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık. | 
| Edip Yüksel | : | Doğurana ve doğurduğuna da andolsun. | 
| Elmalılı Hamdi Yazır | : | Ve bir validle veledine ki | 
| Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Ve baba ile çocuğuna ki, | 
| Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Ve and olsun baba ve çocuğuna. | 
| Fizilal-il Kuran | : | Doğurana ve doğurduğuna andolsun ki, | 
| Gültekin Onan | : | Babaya ve doğan çocuğa da. | 
| Hasan Basri Çantay | : | Babaya da, doğana da (yemîn ederim),  | 
| İbni Kesir | : | Doğurana da, doğurduğuna da andolsun ki; | 
| Muhammed Esed | : | ve (tanıklığa çağırırım) anne babayı ve çocukları: | 
| Ömer Nasuhi Bilmen | : | Ve bir pedere ve zürriyetine de (andolsun). | 
| Şaban Piriş | : | Anne, baba ve çocuklara, | 
| Suat Yıldırım | : | Hem o değerli baba, hem o değerli evladının hakkı için: | 
| Süleyman Ateş | : | Ve (and içerim) doğurucuya ve doğurduğuna ki, | 
| Tefhim-ul Kuran | : | Babaya ve doğan çocuğa da. | 
| Ümit Şimşek | : | Ve babaya ve evlâdına. | 
| Yaşar Nuri Öztürk | : | Ve doğurana ve doğurduğuna da yemin olsun ki, |