Hel etâke hadîsul gâşiyeh(gâşiyeti).
| Diyanet İşleri | : | Dehşeti her şeyi kaplayan felaketin haberi sana geldi mi? | 
| Abdulbaki Gölpınarlı | : | Geldi mi sana her yanı ve herkesi kavrayıp kaplayan o felâketin haberi? | 
| Adem Uğur | : | (Resûlüm!) Dehşeti her şeyi kaplayan kıyametin haberi sana geldi mi? | 
| Ali Bulaç | : | (Her yanı yaygın olarak kuşatacak olan) Kıyametin haberi sana geldi mi? | 
| Ali Fikri Yavuz | : | (Ey Rasûlüm! Bütün insanları dehşeti ile) kaplayacak olan kıyametin haberi, muhakkak ki sana gelmiştir. | 
| Bekir Sadak | : | Her seyi kaplayacak  kiyametin haberi sana gelmedi mi? | 
| Celal Yıldırım | : | Korku ve dehşeti herşeyi kaplayacak olan Kıyâmet'in haberi elbette sana geldi. | 
| Diyanet İşleri (eski) | : | Her şeyi kaplayacak kıyametin haberi sana gelmedi mi? | 
| Diyanet Vakfi | : | (Resûlüm!) Dehşeti her şeyi kaplayan kıyametin haberi sana geldi mi? | 
| Edip Yüksel | : | Sana o bunaltanın haberi ulaştı mı? | 
| Elmalılı Hamdi Yazır | : | Geldi mi sana o Gaşiye hadîsi? | 
| Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Geldi mi sana o Ğaşiye (her şeyi kuşatacak salgın, istilacı kıyametin) haberi? | 
| Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | O her şeyi kuşatacak olan Kıyamet'in haberi sana geldi mi? | 
| Fizilal-il Kuran | : | Ey insanoğlu! Herşeyi kaplayacak kıyametin haberi sana gelmedi mi? | 
| Gültekin Onan | : | Kıyametin haberi sana geldi mi? | 
| Hasan Basri Çantay | : | (Felâketleri bütün mahlûkaatı sarıb kaplayacak olan) kıyamet gününün haberi sana geldi ya.  | 
| İbni Kesir | : | Her şeyi sarıp kaplayacak olanın haberi sana geldi mi? | 
| Muhammed Esed | : | Kabus Gibi Çöken'den haberin var mı? | 
| Ömer Nasuhi Bilmen | : | (1-2) Sana salgın Kıyametin haberi geldi mi? O gün nice yüzler zillete düşmüştür. | 
| Şaban Piriş | : | Bürüyen/ansızın gelecek olanın haberi sana geldi mi? | 
| Suat Yıldırım | : | Gâşiye’nin/dehşeti her tarafı saracak olan o felâketin mahiyeti hakkında elbet sen de bilgi sahibi oldun. | 
| Süleyman Ateş | : | (Şiddet ve dehşetiyle her şeyi) Sarıp kaplayacak olan(o felâket)in haberi sana geldi mi? | 
| Tefhim-ul Kuran | : | (Her yanı yaygın olarak kuşatacak olan) Kıyametin haberi sana geldi mi? | 
| Ümit Şimşek | : | Her yeri kaplayan felâketin haberi sana geldi mi? | 
| Yaşar Nuri Öztürk | : | Geldi mi sana Ğaşiye'nin/her şeyi her yandan sarıp kaplayacak olanın haberi? |