وَسَارِعُواْ إِلَى مَغْفِرَةٍ مِّن رَّبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا السَّمَاوَاتُ وَالأَرْضُ أُعِدَّتْ لِلْمُتَّقِينَ
Ve sâriû ilâ magfiretin min rabbikum ve cennetin arduhâs semâvâtu vel ardu, uiddet lil muttekîn(muttekîne).
| Diyanet İşleri | : | Rabbinizin bağışına, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun. | 
| Abdulbaki Gölpınarlı | : | Yarış edercesine koşun Rabbinizin yarlıgamasına, sakınanlar için hazırlanmış bulunan ve eni, göklerle yerler kadar olan cennete. | 
| Adem Uğur | : | Rabbinizin bağışına ve takvâ sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun! | 
| Ali Bulaç | : | Rabbinizden olan mağfiret ve eni göklerle yer kadar olan cennete (kavuşmak için) yarışın; o, muttakiler için hazırlanmıştır. | 
| Ali Fikri Yavuz | : | Rabbinizin mağfiretine ve eni, göklerle yer kadar olan cennete koşuşun; o cennet takvâ sahipleri için hazırlanmıştır. | 
| Bekir Sadak | : | Rabbiniz'in magfiretine, ve Allah'a karsi gelmekten sakinanlar icin  hazirlanmis eni gokler ve yer kadar olan cennete kosusun. | 
| Celal Yıldırım | : | Rabbinizden bir mağfirete ve eni (genişliği) göklerle yer kadar olan Cennet'e koşuşun ki, orası saygı ile Allah'tan korkup kötülüklerden sakınanlar için hazırlanmıştır. | 
| Diyanet İşleri (eski) | : | Rabbinizin mağfiretine ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış eni gökler ve yer kadar olan cennete koşuşun. | 
| Diyanet Vakfi | : | Rabbinizin bağışına ve takvâ sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun! | 
| Edip Yüksel | : | Rabbiniz tarafından bağışlanmaya, eni göklerle yeri kapsayan ve erdemliler için hazırlanmış olan cennete doğru koşun. | 
| Elmalılı Hamdi Yazır | : | Ve koşuşun Rabbınızdan bir mağfirete ve bir Cennete ki eni Semavat-ü Arz genişliğidir, müttekîler için hazırlanmıştır | 
| Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Ve koşuşun Rabbinizden bir bağışlanmaya ve takva sahipleri için hazırlanmış eni gökler ve yer genişliğinde olan cennete. | 
| Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Rabbinizin bağışına ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, Allah'tan gereği gibi korkanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun! | 
| Fizilal-il Kuran | : | Rabbinizin affediciliğine ve genişliği gökler ile yer arası kadar olan Cennete koşunuz. Burası takvalılar için hazırlanmıştır. | 
| Gültekin Onan | : | rabbinizden olan mağfiret ve eni göklerle yer kadar olan cennete (kavuşmak için ) yarışın; o, muttakiler için hazırlanmıştır. | 
| Hasan Basri Çantay | : | Rabbinizin mağfiretine ve takvaa saahibleri için hazırlanmış olan cennete — ki en göklerle yer (kadardır) — koşuşun.  | 
| İbni Kesir | : | Rabbınızın mağfiretine ve genişliği göklerle yer arası kadar olan cennete koşun. O, takva sahibleri için hazırlanmıştır. | 
| Muhammed Esed | : | Rabbinizin affına mazhar olmak ve Allah'a karşı sorumluluk bilinci duyanlar için hazırlanmış gökler ile yer kadar geniş bir cennete ulaşmak için birbirinizle yarışın; | 
| Ömer Nasuhi Bilmen | : | Ve Rabbinizden bir mağfirete ve eni gökler ile yer genişliğinde olan bir cennete koşunuz ki, muttakîler için hazırlanmıştır. | 
| Şaban Piriş | : | -Rabbinizden gelen mağfirete ve genişliği gökler ile yer kadar olan, muttakiler için hazırlanmış cennete koşuşun. | 
| Suat Yıldırım | : | Rabbiniz tarafından mağfirete, genişliği göklerle yer kadar ve müttakiler için hazırlanmış bir cennete doğru yarışırcasına koşuşun! | 
| Süleyman Ateş | : | Rabbinizden bir bağışlanmaya ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, korunanlar için hazırlanmış cennete koşun! | 
| Tefhim-ul Kuran | : | Rabbinizden olan mağfirete ve eni, göklerle yer kadar olan cennete (kavuşmak için) yarışın; o, muttakiler için hazırlanmıştır. | 
| Ümit Şimşek | : | Rabbinizden erişecek bir bağışlanmayı ve genişliği göklerle yer kadar olup da takvâ sahipleri için hazırlanmış bir Cenneti kazanmak için yarışın. | 
| Yaşar Nuri Öztürk | : | Rabbinizden bir bağışlanmaya ve eni göklerle yer kadar olan cennete doğru yarışır gibi koşuşun. O, takva sahipleri için hazırlanmıştır. |