Ve lâ tehinû ve lâ tahzenû ve entumul a’levne in kuntum mu’minîn(mu’minîne). 
| Diyanet İşleri | : | Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz. | 
| Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve gevşeklik etmeyin, mahzun olmayın, inanmışsanız mutlaka üstünsünüz siz. | 
| Adem Uğur | : | Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz. | 
| Ali Bulaç | : | Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz. | 
| Ali Fikri Yavuz | : | Ey müminler, savaştan gevşemeyin ve Uhud bozgununa üzülmeyin. Hâliniz onlardan netice itibariyle çok yüksektir; eğer gerçekten (vâdimize) inanıyorsanız. | 
| Bekir Sadak | : | Gevsemeyin, uzulmeyin, inanmissaniz, mutlaka siz en  ustunsunuzdur. | 
| Celal Yıldırım | : | Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer inanıyorsanız elbette sizler üstünsünüzdür. | 
| Diyanet İşleri (eski) | : | Gevşemeyin, üzülmeyin, inanmışsanız, mutlaka siz en üstünsünüzdür. | 
| Diyanet Vakfi | : | Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz. | 
| Edip Yüksel | : | Gevşemeyin, üzülmeyin; inanıyorsanız üstün sizsiniz! | 
| Elmalılı Hamdi Yazır | : | Fütur getirmeyin ve mahzun olmayın daha yükselecekken sizler, gerçek mü'minlersiniz | 
| Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Sizler eğer gerçek inananlarsanız, daha yükselecekken gevşemeyin ve üzülmeyin! | 
| Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer hakikaten inanıyorsanız, muhakkak üstün olan sizsinizdir. | 
| Fizilal-il Kuran | : | Sakın gevşemeyiniz, karamsarlığa kapılmayınız. Eğer mümin iseniz üstün gelecek olan taraf sizlersiniz. | 
| Gültekin Onan | : | Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer inançlılarsanız en üstün olan sizlersiniz. | 
| Hasan Basri Çantay | : | (Ey mü'minler), gevşemeyin, mahzun olmayın, Siz eğer (gerçekden) mü'min iseniz (düşmanlarınıza gaalib ve onlardan) çok üstünsünüzdür.  | 
| İbni Kesir | : | Gevşemeyin, üzülmeyin, gerçekten inanmışsanız, mutlaka siz üstünsünüz. | 
| Muhammed Esed | : | Öyleyse, cesaretinizi yitirmeyin ve üzülmeyin: Eğer (gerçekten) inanıyorsanız mutlaka (insanların) en üstünü olursunuz. | 
| Ömer Nasuhi Bilmen | : | Ve fütur getirmeyiniz ve mahzun olmayınız ve siz mü'minler iseniz çok yükselmiş olanlar ancak sizlersiniz. | 
| Şaban Piriş | : | Eğer gerçekten mümin olduysanız, siz, daha üstün olmanıza rağmen gevşemeyin, üzüntüye düşmeyin. | 
| Suat Yıldırım | : | Sakın yılmayın, üzüntüye kapılmayın, eğer iman ediyorsanız mutlaka üstün gelirsiniz! | 
| Süleyman Ateş | : | Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer inanıyorsanız, mutlaka siz üstün geleceksiniz. | 
| Tefhim-ul Kuran | : | Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz. | 
| Ümit Şimşek | : | Gevşemeyin ve üzülmeyin; eğer inanmış kimselerseniz, üstün olan sizsiniz. | 
| Yaşar Nuri Öztürk | : | Gevşemeyin, tasalanmayın. Eğer inanıyorsanız üstün olan sizsiniz. |