Ve dâniyeten aleyhim zılâluhâ ve zullilet kutûfuhâ tezlîlâ(tezlîlen).
| Diyanet İşleri | : | Üzerlerine cennetin gölgeleri sarkmış, cennetin meyveleri (kolayca alınacak şekilde) yakınlaştırılarak hazırlanmıştır. | 
| Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ağaçların gölgeleri, yakındır onlara ve meyveleri, adamakıllı râm olmuştur onlara. | 
| Adem Uğur | : | (Cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur. | 
| Ali Bulaç | : | (Meyvelerin) Gölgeleri onlara pek yakın ve devşirilmeleri kolaylaştırıldıkça kolaylaştırılmış. | 
| Ali Fikri Yavuz | : | (O cennetteki ağaçların) gölgeleri üzerlerine sarkmış, meyvaları da bol bol önlerine konmuştur. | 
| Bekir Sadak | : | Meyve  agaclarinin golgeleri uzerlerine sarkmis ve onlarin koparilmasi  kolaylastirilmistir. | 
| Celal Yıldırım | : | Cennet (ağaçlarının) gölgesi üzerlerine iyice sarkmış, meyveleri kolay toplanır şekilde onlara iyice yaklaştırılmıştır. | 
| Diyanet İşleri (eski) | : | Meyve ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkmış ve onların koparılması kolaylaştırılmıştır. | 
| Diyanet Vakfi | : | (Cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur. | 
| Edip Yüksel | : | Ağaçların gölgesi üzerlerine sarkmış ve meyveler yaklaştırılarak koparılmaları kolaylaştırılmıştır. | 
| Elmalılı Hamdi Yazır | : | Üzerlerine o Cennet gölgeleri sarkmış ve devşirimleri mebzûl mebzûl önlerine konmuştur | 
| Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | üzerlerine cennet gölgeleri sarkmış ve devşirimleri (meyveleri) de bol bol önlerine konmuştur. | 
| Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Üzerlerine cennet gölgeleri sarkmış, meyveleri bol bol önlerine konmuştur. | 
| Fizilal-il Kuran | : | Ağaçların gölgeleyici saçakları başlarına yakın alçaklıkta ve meyvalarının devşirilmesi son derece kolay olur. | 
| Gültekin Onan | : | (Meyvelerin) Gölgeleri onlara pek yakın ve devşirilmeleri kolaylaştırıldıkça kolaylaştırılmış. | 
| Hasan Basri Çantay | : | Ve gölgeleri onlara yakın, meyveleri de emirlerine (her an ve her suretle) boyun eğdirilmiş olarak.  | 
| İbni Kesir | : | Meyve ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkmış ve meyveleri de aşağı eğdirilmiştir. | 
| Muhammed Esed | : | çünkü o (bahçe)nin (kutlu) gölgeleri başlarını örtecek ve meyve salkımları kolayca alınacak şekilde (yere doğru) sarkıtılacaktır. | 
| Ömer Nasuhi Bilmen | : | Ve onların üzerlerine (o cennetin) gölgeleri yakındır, meyveleri de kemal-i itaatle musahhar bulunmuştur. | 
| Şaban Piriş | : | Ağaçların gölgeleri üzerlerine düşmüş, meyvelerini toplamak kolaylaştırılmıştır. | 
| Suat Yıldırım | : | Cennet ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkar, meyveleri devşirmeleri pek kolay olur. | 
| Süleyman Ateş | : | Cennetin gölgeleri, üzerlerine yaklaşmış, meyvaları da aşağı eğdirildikçe eğdirilmiştir. | 
| Tefhim-ul Kuran | : | (Meyvelerin) Gölgeleri onlara pek yakın ve onların devşirilmeleri kolaylaştırıldıkça kolaylaştırılmış. | 
| Ümit Şimşek | : | Cennet ağaçlarının gölgesi üzerlerine sarkmış, meyveleri ise hemen koparılacak gibi eğilmiştir. | 
| Yaşar Nuri Öztürk | : | Bahçenin gölgeleri üzerlerine eğilmiştir. Ve bahçenin meyveleri iyice yaklaştırılmşıtır. |