Kuran-ı Kerim Oku | Kurani Kerim Dinle | Dini Oyun Oyna |
» 2 / BAKARA Suresi 126. ayet 2.Sure 18.Sayfa 1.Cuz Kurani Kerimde 133.Ayeti Kerime
Sonraki Ayet
Surenin Tefsiri : "BAKARA suresi, 1-286. ayetlerin tefsiri"

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ اجْعَلْ هََذَا بَلَدًا آمِنًا وَارْزُقْ أَهْلَهُ مِنَ الثَّمَرَاتِ مَنْ آمَنَ مِنْهُم بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ قَالَ وَمَن كَفَرَ فَأُمَتِّعُهُ قَلِيلاً ثُمَّ أَضْطَرُّهُ إِلَى عَذَابِ النَّارِ وَبِئْسَ الْمَصِيرُ

Ve iz kâle ibrâhîmu rabbic’al hâzâ beleden âminen verzuk ehlehu mines semerâti men âmene minhum billâhi vel yevmil âhir(âhiri), kâle ve men kefere fe umettiuhu kalîlen summe adtarruhu ilâ azâbin nâr(nâri), ve bi’sel masîr(masîru).

1.ve iz kâle: ve demişti
2.ibrâhîmu: İbrâhîm
3.rabbi: Rabbim
4.ic'al: kıl, yap
5.hâzâ: bu
6.beleden: belde
7.âminen: emin, emniyetli
8.verzuk (ve urzuk): ve rızıklandır
9.ehle-hu: onun halkı
10.min es semerâti: meyvelerden
11.men: kim
12.âmene: îmân etti
13.min-hum: onlardan
14.bi allâhi: Allah'a
15.ve el yevmi el âhiri: ve sonraki gün, ahiret günü
16.kâle: dedi
17.ve men: ve kimse, kim
18.kefere: örttü, inkâr etti
19.fe: böylece, o taktirde
20.umettiu-hu: onu metalandırırız, dünyalık veririz
21.kalîlen: biraz, az
22.summe: sonra
23.adtarru-hu: onu maruz bırakırım
24.ilâ azâbi en nâri: ateşin azabına
25.ve bi'se: ve ne kötü
26.el masîru: varış yeri

Diyanet İşleri:Hani İbrahim, “Rabbim! Bu şehri güvenli bir şehir kıl. Halkından Allah’a ve ahiret gününe iman edenleri her türlü ürünle rızıklandır” demişti. Allah da, “İnkâr edeni bile az bir süre, (bu geçici kısa hayatta) rızıklandırır; sonra onu cehennem azabına girmek zorunda bırakırım. Ne kötü varılacak yerdir orası!” demişti.
Abdulbaki Gölpınarlı:O zaman İbrahîm, Yâ Rabbi dedi, bu şehri emniyetli bir yer et. Buradakilerden Allah'a ve son güne inananları meyvelarla rızıklandır. Allah, kâfir olanı da bir müddet rızıklandıracağım da sonra zorla onu, ateşle azâba uğratacağım. Oraya gidiş, ne yaman bir sonuçtur, ne kötü bir gidiştir dedi.
Adem Uğur:İbrahim de demişti ki: Ey Rabbim! Burayı emin bir şehir yap, halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları çeşitli meyvelerle besle. Allah buyurdu ki: Kim inkâr ederse onu az bir süre faydalandırır, sonra onu cehennem azabına sürüklerim. Ne kötü varılacak yerdir orası!
Ali Bulaç:Hani İbrahim: "Rabbim, bu şehri bir güvenlik yeri kıl ve halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır" demişti de (Allah: "Sadece inananları değil) inkâr edeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateşin azabına uğratırım; ne kötü bir dönüştür o" demişti.
Ali Fikri Yavuz:O vakıt Hz. İbrahim: “-Ya Rab, burasını emîn bir belde kıl ve ahalisinden Allah’a ve ahiret gününe iman edenleri çeşitli meyvalarla rızıklandır!” diye dua etti. Allah: “Kâfir olan kimseyi de dünyanın az vaktında rızıklandırırım, sonra onu âhirette cehennem azabına muztar bırakırım. O varılacak ateş, ne kötü bir yerdir!” buyurdu.
Bekir Sadak:Ibrahim: «Rabbim! Burasini emin bir sehir kil, halkindan, Allah'a ve ahiret gunune inananlari urunlerle riziklandir» demisti. Allah da: «Inkar edeni de az bir muddet gecindirir, sonra da onu atesin azabina ugramak zorunda birakirim, ne kotu sonuc» buyurmustu.
Celal Yıldırım:O vakit İbrahim, «Rabbim! Burayı emîn bir belde eyle, burada oturanları, (onlardan) Allah'a ve âhiret gününe inananları türlü meyvelerle (gıdalarla) rızıklandır» demişti de Allah, «Küfre sapanları da (yaşadıkları) az bir süre yararlandırırım da sonra onları Cehennem azâbıyla (karşı karşıya kalma) zorunda bırakırım. Varılacak yer ne fenadır!» buyurmuştu.
Diyanet İşleri (eski):İbrahim: 'Rabbim! Burasını emin bir şehir kıl, halkından, Allah'a ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır' demişti. Allah da: 'İnkar edeni de az bir müddet geçindirir, sonra da onu ateşin azabına uğramak zorunda bırakırım, ne kötü sonuç' buyurmuştu.
Diyanet Vakfi:İbrahim de demişti ki: Ey Rabbim! Burayı emin bir şehir yap, halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları çeşitli meyvelerle besle. Allah buyurdu ki: Kim inkâr ederse onu az bir süre faydalandırır, sonra onu cehennem azabına sürüklerim. Ne kötü varılacak yerdir orası!
Edip Yüksel:İbrahim, 'Rabbim, burayı güvenlik yeri kıl. ALLAH'a ve ahiret gününe inanan halkına ürünlerle rızık ver,' deyince, 'İnkar edene de rızık vereceğim. Onu kısa bir süre geçindirir, sonra onu ateş cezasına mahkum ederim. Ne kötü bir uğrak yeridir orası!,' dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır:ve o vakit İbrahim «Yarab burasını emin bir belde kıl ve ahalisini envaı semerattan merzuk buyur, «Allaha ve Ahıret gününe iman eyleyenlerini» dedi, buyurdu ki «küfredeni dahi merzuk eder de az bir zaman hayattan nasib aldırırım ve sonra ateş azabına muztar kılarım ki o ne yaman bir inkılâbtır
Elmalılı (sadeleştirilmiş):Ve o vakit İbrahim: «Ya Rab, burasını güvenilir bir yer kıl ve halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları çeşitli meyvelerle rızıklandır!» dedi. Allah da: «İnkar edenleri de rızıklandırır, kısa bir zaman için hayattan nasip aldırırım. Sonra onları cehennem azabına girmek zorunda bırakırım ki, o ne yaman bir inkılaptır!» buyurdu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2):Ve o vakit İbrahim «Ey Rabbim, burasını güvenli bir belde kıl, halkından Allah'a ve ahiret gününe iman edenleri çeşitli meyvalarla rızıklandır» diye yalvardı. Allah buyurdu ki: «küfredeni dahi rızıklandırır da hayattan biraz nasip aldırırım, sonra da onu ateş azabına uğratırım ki, orası ne yaman bir duraktır!»
Fizilal-il Kuran:Hani İbrahim; «Ey Rabbim, bu şehri güvenli bir yer kıl, halkından Allah a ve Ahiret gününe inananları çeşitli ürünlerle rızıklandır» dedi. Allah da; «Onlardan kâfir olanları ise kısa bir süre geçindirir, sonra Cehennem azabına katlanmak zorunda tutarım. Ne kötü akıbettir o!» buyurdu.
Gültekin Onan:Hani İbrahim: "Rabbim, burasını güvenli (aminen) bir şehir kıl ve ehlinden Tanrı'ya ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır" demişti de (Tanrı: "Sadece inananları değil) küfredeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateşin azabına uğratırım; ne kötü bir dönüştür o" demişti.
Hasan Basri Çantay:Hani İbrâhîm: «Yâ Rab, burasını emniyyetli bir şehir yap ve ehâlisinden Allaha ve âhiret gününe inananları (yemiş, hububat gibi) mahsullerle rızıklandır» demişdi. (Allah da:) «Kâfir olanı dahi kısa bir zaman için (yaşadığı müddetce) fâidelendireceğim, sonra onu cehennem azabına icbar edeceğim. Varacağı yer ne kötüdür» buyurmuşdu.
İbni Kesir:Hani, İbrahim demişti ki: Rabbım burasını emniyetli bir şehir yap. Ve halkından Allah'a, ahiret gününe iman etmiş olanları mahsullerle rızıklandır Allah da: Kafir olanı kısa bir zaman için geçindiririm. Sonra onu cehennem azabına zorlarım. Bu ne kötü bir sonuçtur, buyurmuştu.
Muhammed Esed:Ve İbrahim: "Ey Rabbim!" diye yalvardı, "Burayı emin bir bölge yap ve halkından Allah'a ve Ahiret Günü'ne iman edenlere bereketli rızıklar bağışla." (Allah): "Her kim hakikati inkar ederse, onun kısa bir süre zevk ü sefa içinde yaşamasına izin veririm -ama sonunda onu ateşin azabına sürerim; ne kötü bir duraktır o!" diye cevap verdi.
Ömer Nasuhi Bilmen:Şunu da zikret ki İbrahim, «Yarabbi! Burasını bir emîn belde kıl, ahalisini, Allah'a ve ahiret gününe imân etmiş olanları da semerelerden merzûk buyur» demişti. Allah Teâlâ da, «Kâfir olanı da az bir müddet müstefîd ederim, sonra da onu ateş azabına muzdar kılarım. Ne fena bir gidiş!» diye buyurmuştu.
Şaban Piriş:Hani İbrahim: -Rabbim! Bu şehri güvenli bir şehir yap, halkından Allah’a ve ahiret gününe inananları çeşitli ürünlerle rızıklandır, demişti. Allah da: -İnkarcı olanı bile az bir süre geçindirir, sonra onu cehennem azabına atarım ne kötü bir akibet! diye buyurmuştu.
Suat Yıldırım:Ve o vakit İbrâhim: "Ya Rabbî, burayı güvenli bir şehir yap. Buranın halkından Allah’a ve âhiret gününe iman edenleri çeşit çeşit mahsullerle rızıklandır!" dedi. Bunun üzerine buyurdu ki: "Onlardan inkâr edeni dahi rızıklandırıp az bir zaman hayattan nasip aldırır, sonra da onları cehennem azabına sürerim. Orası varılacak yer olarak ne fena bir yerdir!"
Süleyman Ateş:İbrâhim demişti ki: "Rabbim, bu şehri güvenli bir şehir yap, halkından Allah'a ve âhiret gününe inananları çeşitli ürünlerle besle!" (Rabbi) buyurdu: "İnkâr edeni dahi az bir süre geçindirir, sonra onu cehennem azâbına (girmeğe) zorlarım, ne kötü varılacak yerdir orası!"
Tefhim-ul Kuran:Hani İbrahim: «Rabbim, bu şehri bir güvenlik yeri kıl ve halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır» demişti de (Allah:) «Küfredeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateşin azabına uğratırım; ne kötü bir dönüştür o» demişti.
Ümit Şimşek:Bir de, İbrahim, 'Rabbim,' demişti, 'bu beldeyi güvenli bir belde yap; onun ahalisinden Allah'a ve âhiret gününe iman edenleri her türlü ürünle rızıklandır.' Allah buyurdu ki: 'İnkâr edeni de Ben biraz rızıklandırır, sonra da ateş azabına sürerim. Gidilecek ne kötü bir yerdir orası!'
Yaşar Nuri Öztürk:İbrahim şöyle yakarmıştı: "Rabb'im! Şu kenti güvenli bir kent yap, halkının Allah'a ve âhıret gününe inananlarını çeşitli ürünlerle rızklandır." Rab dedi ki: "Küfre sapanları bile rızklandırırım. Ama az bir nimetle rızklandırır, sonra da ateş azabına itiveririm. Ne kötü bir dönüş yeridir o..."



HafizEfendi.Com tümü 25 adet Türkçe Kuran mealini ayetlerin latin alfabesi ile Türkçe okunuş metinlerini ve ayetlerde yer alan kelimelerin Türkçe anlamlarını da vererek mealleri mukayese etmenizi sağlar.

HafizEfendi.Com sitesi ziyaretçilerine ayetlerde yer alan kelimelerin tek tek Türkçe anlamlarını da sunarak, Kur'an da yer almayan bidatlerin nasıl meallerde yer aldığını göstermek ve ziyaretçilerin Kur'an-ı Kerim'i daha iyi anlamalarına vesile olmak amaçları ile hazırlanmıştır.
Telif bilgisi : Bu sitede yayınlanan her türlü bilgi ve döküman kaynak gösterilerek veya göstermeksizin kullanılabilir.
  Anasayfa    Bize ulaşın