Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
Allah’ın yardımı gelip fetih gerçekleştiğinde; ﴾1﴿
Ve insanların akın akın Allah’ın dinine girdiğini gördüğünde; ﴾2﴿
Rabbine hamdederek şanının yüceliğini dile getir ve O’ndan af dile; şüphesiz O, tövbeleri çok kabul edendir. ﴾3﴿
Kur’an-ı Kerim’in bir bütün olarak indirilen son suresidir. Mushaftaki sıralamada yüz onuncu, iniş sırasına göre yüz on dördüncü sure olma özelliğini taşır. Medine döneminde nazil olan Nasr Suresi 3 ayettir. Surede temel olarak, Allah’ın (C.C) Hz. Peygamber’e nasip ettiği zaferlerden söz edilirken, fetih sonrası insanların İslam’a girmeleri de anlatılmıştır. Nasr Suresi Arapça Türkçe okunuşu, anlamı, meali ve faziletleri ile ilgili en geniş bilgilere aşağıdan göz atabilirsiniz. İşte, Nasr Suresi okunuşu ve anlamı…
Müslüman âlemi için mühim bir yere sahip olan Nasr Suresi Medine döneminde nazil olmuş ve 3 ayetten oluşmuştur. Nasr, kelime olarak ''yardım'' anlamına gelmektedir. Kur'an-ı Kerim'in yüz onuncu suresidir. Allah'ın (C.C) Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e nasip ettiği zaferler ve bu zaferlerin ardından insanların grup grup İslam'a girmelerinden bahsedilmiştir. Nasr Suresi Arapça okunuşu ve Türkçe anlamının yanı sıra tüm merak edilenlere aşağıdan ulaşabilirsiniz. Nasr Suresi okunuşu, anlamı, meali ve faziletleri bu başlık altında yer alıyor.
NASR SURESİ FAZİLETLERİ
Kur'an-ı Kerim'in en kısa surelerinden birisi olan Nasr suresinde çok mühim bilgiler yer almaktadır. Allah'ın (C.C) Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e nasip ettiği zaferlerden bu surede söz edilmektedir. Nasr suresi faziletleri ile ilgili hadis kaynaklarında da çeşit bilgiler yer almaktadır. Farz namazları kılarken de sıkça okunan Nasr Suresi faziletleri şöyle;
Bazı hadis kaynaklarında yer alan bilgilere göre, "İzâ câe nasrullah sûresini okuyan kimseye Mekke'nin fethedildiği gün Muhammed'le birlikte bulunan gazilerin sevabı verilir" meâlindeki hadisin (Zemahşerî, IV, 295; Beyzâvî, IV, 460) mevzû olduğu kabul edilmiştir (Muhammed et-Trablusî, II, 729).
Nasr sûresinin fazileti hakkında Enes b. Mâlik'ten rivayet edilen ve diğer bazı sûreleri de kapsayan hadiste "İzâ câe nasrullah" sûresinin Kur'an'ın dörtte birine denk olduğu ifade edilmiştir (Müsned, III, 146-147, 221; Tirmizî, "Feżâʾilü'l-Ḳurʾân", 7
Hz. Âişe'den gelen rivayetlerde Resûlullah'ın Nasr sûresinin nüzûlünden sonra namaz sırasında ve diğer zamanlarında Allah'ı tesbih edip O'na hamdettiği ve istiğfarda bulunduğu belirtilmektedir (Buhârî, "Tefsîr", 110/1-2; Müslim, "Ṣalât", 218-220).
NASR SURESİ NUZÜL
Nasr Suresi, mushaftaki sıralamaya göre yüz onuncu sıradadır. İniş sırasına göre ise yüz on dördüncü sırada yer almıştır. Medine devrinde Tevbe suresinden sonra nazil olduğu kabul edilmektedir. Tam sure olarak inen en son sure olma özelliğini de taşır.
Rivayetlere göre, Nasr suresinin veda haccı sırasında Mina'da indiği belirtilmiştir.