وَجَاء مِنْ أَقْصَى الْمَدِينَةِ رَجُلٌ يَسْعَى قَالَ يَا قَوْمِ اتَّبِعُوا الْمُرْسَلِينَ
Ve câe min aksal medîneti raculun yes’â kâle yâ kavmittebiûl murselîn(murselîne). 
| Diyanet İşleri | : | Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: “Ey kavmim! Bu elçilere uyun.” | 
| Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve şehrin tâ öte ucundan birisi, koşarak gelmişti de ey kavmim demişti, uyun peygamberlere. | 
| Adem Uğur | : | Derken şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. "Ey kavmim! dedi, bu elçilere uyunuz!" | 
| Ali Bulaç | : | Şehrin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi: "Ey kavmim, elçilere uyun" dedi. | 
| Ali Fikri Yavuz | : | (O esnada, elçilerin geldiğini haber alan ve Allah’a ibadet etmekte olan) bir adam (Habîbü’n-Neccar), şehrin tâ ucundan koşarak geldi (ve şöyle) dedi: “- Ey kavmim, uyun bu gönderilen elçilere; | 
| Bekir Sadak | : | sehrin obur ucundan kosarak bir adam gelmis ve soyle demisti:  «Ey Milletim! Gonderilen elcilere uyun.» | 
| Celal Yıldırım | : | Şehrin en uzak kesiminden bir adam koşarak geldi ve: «Ey kavmim ! Gönderilen bu elçilere uyun ; | 
| Diyanet İşleri (eski) | : | Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam gelmiş ve şöyle demişti: 'Ey Milletim! Gönderilen elçilere uyun.' | 
| Diyanet Vakfi | : | Derken şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. «Ey kavmim! dedi, bu elçilere uyunuz!» | 
| Edip Yüksel | : | Kentin en uzak yakasından bir adam koşarak, 'Ey halkım,' dedi, 'Elçilere uyun.' | 
| Elmalılı Hamdi Yazır | : | O esnada şehrin tâ ucundan bir er koşarak geldi, ey hemşerilerim! dedi; uyun o gönderilen Resullere | 
| Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | o sırada şehrin ta ucundan bir adam koşarak geldi ve dedi ki: «Ey hemşerilerim, uyun o gönderilen elçilere! | 
| Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | O sırada şehrin ta ucundan bir adam koşarak geldi ve: «Ey kavmim! Uyun o elçilere!» | 
| Fizilal-il Kuran | : | Kentin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi: «Ey kavmim, elçilere uyun» dedi. | 
| Gültekin Onan | : | Şehrin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi: "Ey kavmim, elçilere uyun" dedi. | 
| Hasan Basri Çantay | : | O şehrin en uc (kenar) ından koşarak bir adam geldi. «Ey kavmim, dedi, uyun o gönderilmiş olanlara».  | 
| İbni Kesir | : | Şehrin ötebaşından bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: Ey kavmim; gönderilmiş bulunan elçilere uyun. | 
| Muhammed Esed | : | Kentin en uzak ucundan bir adam koşarak geldi (ve) "Ey kavmim!" dedi, "Bu elçilere uyun! | 
| Ömer Nasuhi Bilmen | : | O şehrin en uzak bir tarafından bir er, koşar bir halde geldi. Dedi ki: «Ey kavmim! O gönderilmiş olanlara tâbi olun.» | 
| Şaban Piriş | : | Şehrin öbür ucundan koşa koşa bir adam geldi: -Ey halkım elçilere tabi olun, dedi.. | 
| Suat Yıldırım | : | Derken... şehrin öte başından, koşarak bir adam geldi ve onlara dedi ki: "N’olur ey kavmim! Gelin siz bu resullere uyun!" | 
| Süleyman Ateş | : | Kentin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi: "Ey kavmim, elçilere uyun." dedi. | 
| Tefhim-ul Kuran | : | Şehrin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi: «Ey kavmim, elçilere uyun» dedi. | 
| Ümit Şimşek | : | Derken şehrin uzak tarafından bir adam koşarak geldi. 'Ey kavmim,' dedi. 'Elçilere uyun. | 
| Yaşar Nuri Öztürk | : | Kentin öbür ucundan bir adam koşarak gelip şöyle dedi: "Ey topluluk, bu elçilere uyun!" |